T24 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Yedirmezler Recep bey, dokunulmazlığı kaldıracağız. Sen de adam gibi hesap vereceksin'' dedi.
Kılıçdaroğlu, Kırklareli'nde Dingiloğlu Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti. Miting alanında ''Başbakan Kemal'' diye atılan sloganlara karşılık Kılıçdaroğlu, partililerini ''İnsan Kemal aranızda, merhaba'' diye selamladı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın soy sop konuştuğu için insanları böyle selamladığını belirterek, ''Biliyorsunuz Recep beyin ezberini, kimyasını bozduk. Referandumda da inşallah Recep beylerin kimyasını bozacağız. Ezberi bozunca soy sop konuşan Recep beye gönderme yaparak 'insan Kemal'im' diye sizleri selamladım'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın insanları hor gördüğünü ileri süren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: ''Çiftçiye 'al ananı git diyor', 'ağırını söylerim ama terbiyem müsaade etmiyor' diyor. Sevsinler senin terbiyeni. Üreten, alın teri döken çiftçi 'hazır başbakanı buldum, derdimi anlatayım' diye başbakanın yanına yaklaşıyor. Başbakan ona külhanbeyi gibi davranıyor. Şimdi biz ne yapacağız, sandığa anamızı, bacımızı, komşumuzu, sülalemizi de alıp gideceğiz. Onlar ülkenin rantını paylaştı, sorunlar size kaldı. Efsane liderimiz Ecevit'in dediği gibi 'Ne ezen ne ezilen, insanca, halkça bir düzen' kuracağız.''
Başbakan Erdoğan'ın sözünde durmadığını iddia eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Kimseye hesap vermem diyor Recep bey, elbette hesap verecek. Yolsuzluk yapmak günah değil mi? Kul hakkı yemek günah değil mi? Yetim hakkı yemek günah değil mi? Recep bey, dokunulmazlıkları kaldırıp senden de hesap soracağız. Yedirmezler Recep bey, dokunulmazlığı kaldıracağız. Sen de adam gibi hesap vereceksin. Benim ağrıma giden, söz veriyor sözünde durmuyor. Televizyonlarda, meydanlarda, AK Parti parti programında 'dokunulmazlıkları kaldıracağız' diye söz veriyor. Hani, 8 senedir iktidarsın, neden sözünde durmadın. Adam gibi adam, yiğit adam sözünde durur. Anayasa değişikliğine 'dokunulmazlıkların kaldırılacağı' maddesini koysaydın sana 'yiğit', sana 'adam gibi adam' derdik, alkışlardık, diyemedik. Sözünün arkasında durmayan adamdır o.''
Anayasa değişikliğinin vatandaşın önüne geleceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''Şimdi anayasa değişikliği gelecek 12 Eylülde, referandum. Değişiklik yapılmak istenilen maddelerden birisi de ekonomik sosyal konseyle ilgili. Konsey başkanı başbakan. 3 ayda bir toplanması gerekiyor. 3 ay geçti, 6 ay geçti, 1 yıl geçti. 3 yıla yaklaşıyor toplanmadı. Anayasaya koyuyorsun. Ondan sonra mı toplanacaksın. Yasayı uygulamıyorsun. Yasayı uygulamayan insan anayasayı uygular mı? Anayasayı değil önce kafayı değiştirmek lazım. Halk için çalış, halk için üret. Şimdi size bir şey soracağım. Anayasa değişikliği çiftçiye, esnafa, sanayiciye, sanatçıya bir şey getiriyor mu? Peki neden geliyor. Recep bey kendisini kurtarmak için. Evet derseniz Recep bey kurtulacak, hayır derseniz demokrasi kurtulacak. Karar yüce milletin. Anayasa değişikliği için demokrasi diyor. Cep telefonları dinleniyor. Recep bey düzeninde cep telefonları dinlenir, yoksullar, işçi, memur fakirleşir, Recep beyler zenginleşir. Bu düzeni yıkacağız. Denizli'ye, diğer illere gidiyor. Ben de sizden birisiyim, su, simit sattım diyor. Çay, simit, su satarak dolar milyarderi olan bir başbakan dünyada var mı? Bir yerde var canım, biliyorsunuz, Türkiye'de var. Alın teriyle kazanılan her kuruşa saygımız var. Recep bey, orada dur bakalım, sana hesap soracağız.''
''Kömürcü Tayyip'' sloganlarıyla sözleri kesilen Kılıçdaroğlu, partililerine ''Keşke kömürcü olsaydı'' diye seslendi.
'Bu düzeni yıkmak için tek umudum sizlerisiz'
Geçim sıkıntısı ve borç dolayısıyla intihar edenlere de değinen Kılıçdaroğlu, ''Biraz önce arkadaşlarım bana bir not verdi. Uzunköprü ilçesine bağlı Kurtbeyli köyünde bir çiftçi eşine 'borçlardan kurtulacağız' dedikten sonra kendisini asıyor. Denizli'de bir sanayici borcundan, Sincan'da bir seyyar satıcı yiyecek yemeği olmadığı için kendini astı. Recep beylerin düzeni bu. Bu düzeni yıkmak için tek umudum sizlersiniz. Ayağa kalkın artık. Size güveniyorum. Sizinle yürümek istiyorum. Sizinle Türkiye'yi ayağa kaldırmak istiyorum. Birlikte olalım, ayrışmayalım, haramilerin iktidarını birlikte yıkalım'' dedi.
Yargı bağımsızlığının önemine de değinen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Yargının siyasallaşmasına izin vermeyin. Yargı siyasallaşırsa bedelini toplum öder. Geçmişte gördük, 27 Mayısta Adnan Menderes ve arkadaşları, 1970'lerde Deniz Gezmiş ve arkadaşları asıldı. 80'lerde 16 yaşındaki çocuğun yaşını büyüttüler ve idam ettiler. Hepsi siyasi mahkemelerdi. Siyasi mahkemelerden topluma hayır gelmez. Hakimin arkasında 'adalet mülkün temelidir' yazar. Mülk Recep beyin mülkü değil, orada 'mülk' devlet demektir. Adalet mülkün temelidir. Adaleti siyasallaştırdığınız zaman devletin tuzu kokar, toplum birbirine girer. Zaten ayrıştırıyorlar, bölmek için her şeyi yapıyorlar. Recep bey eline pergel, cetvel almış insanların kafatasını ölçüyor. Bu kafa ile 21. yüzyılda Türkiye yönetiliyor. Anayasa değişirse adalet zedelenir. Sabah 5-6, eviniz basılmış. Alıp sizi götürürler. Önce özgürlük, demokrasi. Baskıcı anayasaya, 12 Eylül ve AKP anayasasına hayır diyeceğiz. '12 Eylülcülerden hesap soracağız' dediler. Adalet Bakanı çıktı, aradan 30 yıl geçti, 'zaman aşımı' dedi. Recep beye bir şey söyledim. Sen hesap soracaksın. Hesap sorma konusunda yürekli misin? Bak sana muhtara veren paşa duruyor orada. 27 Nisan'da sana muhtıra verdi. Dolmabahçe'de kavga oldu. 2,5 saat konuştu. 'Benim konuşmam mezara gider', ne konuştun sen, niye mezara gidiyor. Biliyorsunuz sırların mezara gitmesi devlette olamaz mafya yönetimlerinde olur. Mafyaysa mezara gider, devlette, saygın devlette görüşme devletin arşivine gider. Bunlar devletin ne olduğunu da bilmiyorlar. Devleti de farklı yönetiyorlar. Bu önemli bir şey. Bunlara ne yaptılar, paşaya önce altına bir sıfır araba aldılar. 2008'de Bakanlar Kurulu kararıyla üstün hizmet madalyası verdiler. Tam bir çıkar iş birliği. Sen bana muhtıra ver, ben mağdur edebiyatına yatayım. Hemen erken seçime gideyim. Ondan sonra ben de sana üstün hizmet madalyası vereyim. Hepsi oldu, hepsi gerçekleşti. Onun için bunlar ikiyüzlü bunlara güvenmeyin, bunların derdi başka, bunların derdi halkın sorunu değil, halkın sorunları çözmek değil.''
'Adalet ve Kalkınma Partisi'ne ders vermek zorundasınız'
CHP'nin çiftçinin alın terini değerlendireceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Ülkede sanayici olmak, üretmek kolay mıdır, binlerce çiftçiye istihdam yaratmak kolay mıdır, sabahın köründe dükkanını açıp etrafı temizleyip bir kişiyi de yanında istihdam etmek kolay mıdır? Toplumun her kesimini kucaklayacaksınız. Sizin sorunlarınızı halkın iktidarı yani CHP iktidarı çözecektir. Bunun için yola çıktık, bunun için buradayız'' dedi.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Emekli kardeşlerimle ilgili olarak Sayın Başbakan diyor ki 'Herkes hayatından memnun, herkes mutlu'. Benim bildiğim emeklilerin durumu o kadar iyi ki yaz tatillerini Kanarya adaları'nda geçiriyorlar, öyle mi, mutlu değilsiniz değil mi? 9 milyon emekli var, eşleriyle birlikte 13-14 milyon emekli. 9 milyon emekliye sesleniyorum. Sizi ikinci sınıf yurttaş durumuna sokan, size milli gelir artışından pay vermeyen ve emekli aylıklarınızdan yüzde 10 sosyal güvenlik destek payı kesen Adalet ve Kalkınma Partisi'ne ders vermek zorundasınız. 9 milyon emekli tek yürek olsun, görecek, AKP dersini alacak. Ama emekliler birlik olmazsa, emekliye üç kuruş zam yapıldı diye koşa koşa gidip başbakana çiçek verilirse o zaman emeklinin durumu çok iyi demektir. Halkın iktidarında emekli birinci sınıf yurttaş olacak. Milli gelir artışından pay alacak. Esnafın emekli aylığından kesilen yüzde 10'luk sosyal güvenlik destek primi de kaldırılacaktır.''
''Ruhumuzda devrimcilik var'' diyen Kılıçdaroğlu, ''1968 kuşağından gelip de devrimci olmayan var mıdır? Size inanıyoruz, size güveniyoruz. Devrim halkın desteğiyle olur. Demokrasilerde devrim halkın gücüyle olur. Onun için söyledik. 'Bülent Ecevit'in, Deniz Baykal'ın, İnönü'nün izindeyiz' dedik. 'İnsanca, halkça bir düzen' dedik. Kamuda taşeron düzenini kaldıracağız. Herkes grevli toplu sözleşmeli kadroları olacak. Bu konuyla ilgili kanun teklifi verdim. Kanun teklifi hala parlamentoda duruyor, komisyonlara duruyor. Halkın iktidarında onu hayata geçireceğiz'' diye konuştu.
'YÖK kaldırılacak'
Halen atanmayan ve sözleşmeli öğretmenler olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Sözleşmeli öğretmenler var. Sözleşmeli sağlık çalışanları var. Herkesin alın terine destek vereceğiz. Alın terine değer vereceğiz. Yasalar devleti koruyacak. Yasalar çalışanları koruyacak. Size güveniyoruz. Size güvendiğim için buradayım. Bu yüzden Anadolu'yu geziyorum. Bu ülkenin üniversitelerine de güvenmek isterdim. Anayasa değişikliği var. Konuşan üniversite var mı? İşte yapacağımız işlerden birisi de bu. Her türlü düşüncenin özgürce dile getirildiği üniversiteleri ayağa kaldıracağız. YÖK denilen kabusu da gömeceğiz tarihe. Hepinize en içten selamlarımı, saygılarımı sunuyorum. Yüreğiniz insan sevgisiyle dolsun.''
Kılıçdaroğlu'nun Kırklareli'ndeki mitingine Tekirdağ ve Edirne'den de çok sayıda partili katıldı. Kılıçdaroğlu, Kırklareli'nin Babaeski ve Lüleburgaz ilçelerinde halkı selamlayarak, karayoluyla İstanbul'a gitmek üzere kent merkezinden ayrıldı. Bu arada, Kılıçdaroğlu, mitingden önce, Kırklareli'nde belediye tarafından yaptırılan Anıt Kültür Parkı'nın açılışını yaptı.