Sağlık

Doktorlara, ameliyatta hasta yaralama davası

"Bel eğriliği" ameliyatı sırasında beyin hasarı oluşan genç kızla ilgili olarak, 5 doktorun yargılanması gerektiğine karar verildi.

04 Ocak 2009 02:00

Danıştay, "bel eğriliği" ameliyatı sırasında oksijensiz kalan ve beyin hasarı oluşan genç kızla ilgili olarak, operasyona giren 5 doktorun "taksirle yaralamadan" yargılanması gerektiğine karar verdi.

Danıştay 1. Dairesi, "ameliyat sırasında, kalbi duran hastanın oksijensizliğe bağlı hücre ölümü nedeniyle beyin hasarı geçirmesine" neden oldukları iddia edilen doktor ile 4 araştırma görevlisinin, "taksirle yaralama'' suçundan yargılanmalarına karar verdi. Osman Çolak, "bel eğriliği'' hastalığı bulunan 1995 doğumlu kızı Neslihan'ın, ameliyat sırasında kalbinin durması sonucu oksijensizliğe bağlı hücre ölümü nedeniyle beyin hasarı geçirdiğini belirterek, "kızının hayatını başkasının yardımına muhtaç sürdürebilir duruma düşürdükleri" iddiasıyla doktorlar hakkında dava açtı.
 
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Ünsal Domaniç ile araştırma görevlileri Önder İsmet Kılıçoğlu, İsmail Kerem Bilsel, Turgut Akgül, Sevil Baylan ve Ahmet Kemalettin Koltka hakkındaki şikâyeti değerlendiren İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'nce oluşturulan kurul da, 7 Aralık 2007'de bu kişiler hakkında men-i muhakeme (yargılanmama) kararı verdi.

Baba: Tüp çıktı

Ancak baba karara itiraz etti. Bu itirazı değerlendiren Danıştay 1. Dairesi ise, İsmet Kılıçoğlu dışındaki sanıkların Türk Ceza Kanunu'nun 89. maddesi (taksirle yaralama) gereğince yargılanmalarına karar verdi. Daire'nin kararında, Neslihan Çolak'ın ameliyatı sırasında kalbinin durduğu ve baba Çolak'ın "oksijen tüpünün çıktığından şüphelendiğini'' belirttiği kaydedildi. Kararda, şikâyetçi iddiası ve ameliyat hemşiresinin ifadelerinden, "ameliyat sırasında hastanın tüpünün çıkmış olması şüphesinin güçlendiği'' belirtildi. Danıştay, yargılamanın İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılmasına da karar verdi.

'Kanıtlar yeterli'

Danıştay 1. Dairesi kararında "taksirle yaralama" suçundan yargılanmaları gerektiğine işaret ettiği öğretim üyesi Ünsal Domaniç ve araştırma görevlisi hakkında, kamu davası açılmasını gerektirecek yeterlilikte kanıt bulunduğuna hükmetti.