Gündem

Doğu Perinçek neden Akit gazetesine söyleşi verdiğini açıkladı

Doğu Perinçek: Benim için Akit gazetesinin okuyucusuyla CNN Türk'ün izleyicisi, Hürriyet'in okuru arasında bir fark yok. Hepsi benim ülkemin vatandaşları

08 Nisan 2014 23:12

Yaklaşık altı yıl tutuklu olarak yargılandığı Ergenekon davasında iki kez müebbet hapis cezasına çarptırılan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, tartışmalara neden olan Yeni Akit gazetesine neden söyleşi verdiğini açıkladı. 

Hükümeti destekleyen İslamcı bir yayın olarak bilinen Akit'e "Cemaati bitirmede Erdoğan'ın yanındayız" sözleriyle tartışılan Perinçek, CN Türk'te yayınlanan 5N1K programında Cüneyt Özdemir'in sorularını yanıtladı. Perinçek'in, Özdemir'in "Neden Akit gazetesine demeç verdiniz" sorusuna verdiği cevap ve diğer açıklamaları özetle şöyle:

"Siz beni çağırdınız da ben size demeç vermedim mi? Veya Habertürk veya Hürriyet gazetesi veya Cumhuriyet çağırdı da gitmedim mi? Bir arkadaş çağırdı, mahçup etmemek için söylemeyeyim, yukarıdan talimat geldi, bu seçim sürecinde Doğu Perinçek'i çıkarmanız doğru olmaz, demişler. Benim görüşlerimi almaktan vazgeçtiler."

 

'Akit'in okuruyla Hürriyet'inki arasında fark yok'

 

"Benim için Akit gazetesinin okuyucusuyla CNN Türk'ün izleyicisi, Hürriyet'in okuru arasında bir fark yok. Hepsi benim ülkemin vatandaşları. Benim ilkem, kim fikirlerimi dinlemek istiyorsa konuşurum. Benim önyargım yok."

 

'F örgütüyle Erdoğan'ı yıkan herkesin yanındayız'

 

"F örgütüne karşı çıkan herkesin yanındayız, Tayyip Erdoğan'ı yıkan herkesin yanındayız. Bunlar arasında bir fark yok. Bunlar bir Amerikan operasyonuyla Türkiye'nin başına getirildiler. Tayyip Erdoğan da, Fethullah Gülen de, göreceksiniz, bu ülkenin tepesinden gidecek. Burada önemli olan F örgütünün Türkiye'nin devletinin, ordusunun, yargısının içinden temizlenmesidir. Gladyo ile bu kadar mücadele ettikten sonra gelip 'Tayyip Erdoğan'lar F örgütüyle savaşmasın' demenin bir mantığı yok." 

"İster F örgütüyle olan, ister Erdoğan'la olan mücadele, kim yapıyorsa, kim vuruyorsa biz bunu olumlu karşılarız. Tasfiye olmalarını isteriz. Cemaat başka, F örgütü başka. Türkiye'de cemaatler var, bir de Fethullah cemaati var, onu da kastetmiyorum. F örgütü farklı. Türkiye'de Balyoz davasını, bu davalar, Amerika'nın Türkiye içine kaydırdığı bir gladyo örgütüyle oldu. Bu polisin şunun bunun içindeki bir cihaz. Bu, Erdoğan'ın bir süre birlikte hareket ettiği F örgütüdür."

"F örgütüyle mücadeleye karşı çıkmak, hukuk devleti, özgürlük ihtiyacımıza karşı çıkmak olur. F örgütüyle mücadele, göreceksiniz kaçınılmaz olarak Erdoğan'ları da hedef alacaktır."

"Bütün milletimize açıklıyorum, Atlantik ötesi dünya da duysun, Tayyip Erdoğan'ı yıkacağız, hukuksal yollarla yıkacağız. Mustafa Kemal nasıl yıktıysa padişahlığı biz de Erdoğan'ı öyle yıkacağız."

"İşçi Partisi'nin aldığı oyla ilgili değil bu. Hazreti Muhammed Mekke'den Medine'ye giderken kaç oy almıştı? Mustafa Kemal Bandırma Vapuru'na binerken kaç oy almıştı? İşçi Partisi 105 bin oy aldı, ne yapacak, bu hesap çok yanlış."

 

‘Orduyu hiçbir zaman göreve çağırmadık’

 

"Bizim hiçbir zaman orduyu göreve çağırmamız söz konusu olmadı. O Türk Solu diye bizim içimizden atılan, MİT'le bağlantılı bir grubun işiydi. Bunu da açıkladık."

 

Barış sürecine nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Perinçek Barış süreci ile ilgili olarak, “bu bir barış süreci değil. Bu kanlı sonuçlara götürecek bir süreç ve bu sürecin arkasında Amerika var. Sürecin amacı PKK’yı siyasallaştırmak ve PKK’yı sistemin ikinci partisi yapmak. Abdullah Öcalan kendi ağzıyla söyledi; 'benim patronum Tayyip Erdoğan’dır' dedi. Öcalan, Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün ardından sistemin üçüncü adamı yapılmak isteniyor. Türkiye’de iki silahlı güç var biri TSK diğeri PKK. Bir ülkede iki silahlı güç olmaz bu durum ülkeyi kaçınılmaz olarak kanlı bir sürece götürür" dedi.  

 

İlgili Haberler