Sözcü gazetesi yazarı Uğur Dündar, Doğru Parti Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Meriç Köyatası'nın enflasyona ilişkin olarak kendisine verdiği demeci köşesinde paylaştı. Köyatası, TÜİK'in aylık yüzde 10,11 , ENAG'ın ise yüzde 15,52 olarak açıkladığı enflasyon hesaplarının gerçeği yansıtmadığını ifade ederek "Ben detaylarını açıklayacağım yeni bir sepet oluşturdum ve dar gelirli bir aile için ocak ayı enflasyonunu yüzde 29.5 buldum" dedi.
Köyatası, verdiği demeçte şunları söyledi:
"Gelin, tek kişi bile değil, iki asgari ücretlinin çalıştığı, aylık geliri 8.500 lira olan bir ailenin tüketim sepetine bir bakalım, enflasyon ne kadar gerçekçi hesaplanıyor bir görelim.
TÜİK'in kullandığı sepette, elektrik fiyatının enflasyon ağırlığı yüzde 2.31… Ocak ayında 220 lira ödeyen bir ailenin elektrik faturası 475 liraya çıktı. TÜİK'e göre sizin harcamalarınızın yüzde 2.31'i elektriğe gidiyor. Bu durumda sizin ödemeniz gereken elektrik faturası 196 lira olmalıydı. Oysa 475 lira!.. Yani 8.500 liralık gelirinizin yüzde 5,5'i elektrik faturasına gitti. 475 liralık elektrik faturası gerçekten toplam giderinizin yüzde 2.31'i olsaydı, gelirinizin de 20 bin 500 lirayı bulması gerekirdi. TÜİK'e göre elektrik fiyatı ocak ayında yüzde 69, Ena gruba göre yüzde 74, oysa 240 kwa ortalama elektrik kullanan bir aile için artış oranı; yüzde 114
Sert iklimli bir kentten söz etmiyorum. İzmir'de 80 metrekarelik bir konutun doğal gaz faturası 135 liradan 420 liraya çıktı. TÜİK'e göre bir ailenin doğal gaz gideri, tüketim sepetinde sadece yüzde 1.55 paya sahip. 8.500 liranın yüzde 1.55'i, yani ödeyeceği doğal gaz parası, 131 lira olmalıydı. Ya da o ailenin aylık geliri 27 bin lira olmalıydı.
"TÜİK'in kullandığı tüketim sepeti bundan 20 yıl önceki Türkiye için geçerli"
Gıda fiyatları ağırlığına gelirsek… TÜİK, yüzde 25 hesaplamış, ben yüzde 32 buldum. Mesela TÜİK, gıda harcamaları sepetine aylık yüzde 54 fiyat artışı olan patlıcan, dolmalık biber, salatalık gibi mevsim dışı ürünler koymuş. Ben harcama sepetinde hiçbir şekilde yaz sebzesi kullanmadım. Kış aylarında karnabahar, pırasa gibi sebzeleri aldım. Ancak ocak ayındaki peynir, süt, süt ürünleri, yumurta ve tavuk fiyatları çok dehşet arttı. Benim gıda sepetimdeki ürünler tamamen kış sebzeleri ağırlıklı olmasına rağmen yüzde 30 artarken, TÜİK'te yüzde 11, ENA gurupta yüzde 17 olmuş!..
TÜİK'in kullandığı tüketim sepeti, bundan 10 sene önceki Türkiye için, hatta 20 sene önceki Türkiye ortalama gelir seviyesi için doğru olabilir. Çünkü halkımız, her sene daha da yoksullaşıyor. Orta sınıf yok edilmiş durumda. Her geçen yıl gelir dağılımı daha da bozuluyor. 4 kişilik bir aile için yoksulluk sınırının 14 bin lirayı bulduğu ülkemizde yoksul insan sayısının 60 milyon civarında olduğu düşünülürse, bu tüketim sepeti ile ölçtüğümüz enflasyon gerçeği yansıtmaz. Kaldı ki, 14 bin liralık aylık gelir kaç aile için geçerlidir, bilemem
Ben bu gelir seviyesine göre yeni bir sepet oluşturup Ocak ayı enflasyonunu ölçtüm ve yüzde 29.5 buldum. Üstelik sepetimde sağlık, ev eşyası, eğitim, giyim harcamalarının ağırlığında TÜİK'ten bile insafsız ve gaddar davrandım. Bu harcamaların toplam ağırlığının yüzde 6'sını aldım. Bu üç gelir grubu için TÜİK'in ayırdığı pay yüzde 18"
Yazının tamamı için tıklayın