T24 - Çevre gününün ne yazık ki insan ile doğa arasındaki ilişkiyi biraz daha zayıflatmaktan öte bir anlam taşımadığını belirten Doğa Derneği Başkanı Güven Eken, “Bizim için insanın, yediği her lokmayı, aldığı her nefesi ve içtiği her damla suyu doğadan aldığını hatırladığı her gün doğa için önemlidir. Bu nedenle çevrecilik de çevre günü de bizler için bir anlam ifade etmemektedir” dedi.
Dünyamızı paylaştığımız birçok canlı türünün büyük bir hızla yok olduğunu anlatan Güven Eken, her gün 100 milyon ton sera gazının atmosfere salındığı, 60 bin hektar yağmur ormanın yok edildiği, 2 milyon ton zehirli atığın deniz ve nehirlere bırakıldığı günümüzde her 13 dakikada 1 türün yok olduğuna dikkat çekti.
Bu yok oluş hızının dinozorların yok olduğu zamanın 1000 katı hızında olduğunun altını çizen Eken, “Bütün bu gerçekler göz önüne alındığında ‘çevre günü’ iyi niyetli ve duyarlı insanların enerjisini emerek doğayı yok eden anlayışın devamının sağlanması amacından öte bir anlam taşımamaktadır. Doğanın korunması bir günün anlam ve önemi ve kutlanması ile değil yaşam biçimimizdeki köklü değişimle mümkün olacaktır” diye konuştu.
Eken şunları söyledi:
“Doğanın sorunlarını çözmek için sorunlara bütüncül bakmak zorundayız. Bunun için de bu dünyanın tek sahibinin insan olduğu anlayışını bir kenara bırakarak insanın da canlı yaşamının tümünü oluşturan biyoçeşitliliğin bir parçası olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Kaldı ki, çevrecilik, sürdürülebilirlik, koruma kullanma gibi kavramlar doğada bugün yaşanan yıkımın sevimli gösterilmesinden öte bir anlam taşımamaktadır. Ne yazık ki, en çevreci şirketimizin Hasankeyf’i yok ettiği, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın doğadaki yıkımı organize ettiği bir dönemde yaşıyoruz. İnsanı merkezine alan ve geri kalan tüm varlıkları çevre olarak niteleyen bir anlayış doğadaki yıkımı durduramayacaktır.