Kültür-Sanat

Diyarbakır’dan Yokuş Yol’a çıktı

Turgut Uyar'ın aynı isimli şiirinden esinlenilerek seçilen 'Yokuş Yol' edebiyat dergisi, Kürtçe, Türkçe ile Farsça eserlere yer veriyor

24 Ocak 2014 21:08

İsmini Turgut Uyar’ın aynı adlı şiirinden alan Yokuş Yol’a dergisi Diyarbakır’dan yol’a çıktı.

İlk sayısında yoğunlukla Roboskî’ye dair eserlerin yer aldığı ve Kürtçe, Türkçe ile Farsça eserlere yer veren dergi; Turgut Uyar’ın Yokuş Yol’a şiirinin Kurmancî çevirisi ile başlayıp Ahmed Arif’in Otuz Üç Kurşun şiirinin Zazakî çevirisi ile sona eriyor.

Genel Yayın Yönetmenliği’ni Cihan Ülsen’in üstlendiği derginin yayın kurulunda Yusuf Ekinci, Ömer Köse, Ahmet Aksoy, Bilal Medeni, Hares Yalçi, Feyzi Baran ve Reha Ruhavioğlu yer alıyor.

Dergi isim olarak Yokuş Yol’un seçilmesinin nedenini şöyle tanımlıyor: “Turgut Uyar’ın yokuş yol’a şiirinden mülhem, merhaba demeye karar verdik. Çünkü tam da oradan geliyoruz;  Muş-Tatvan yolunda güllere ve devlete inananların kanadığı o coğrafyadan.”

Derginin ilk sayısında Cahit Koytak başta olmak üzere Abilmuhsin Özsönmez, Banu ÖzbekBetül AydınBilal Can, Bülent Sönmez, Can Küçükoğlu, Cihan Ülsen, Devran Aramgah Dilek Kartal, Enes Faruk Nom, Feyzi Baran, Hacer Akıcı, Muhammed Palewi, Ömer Köse ve Yusuf Ekinci şiirleri ile yer aldı.

İlk sayının öykü ve denemelerini Engin Elman, Esra Aydın, Hares Yalçi, Lezgin Akan, Murat Özyaşar, Rabia Boran, Reha Ruhavioğlu ve Veysi Erdoğan, Yavuz Ekinci, Abdurrahim Ay, Mücahit Bilici, Halil Yakut ve Sabiha Ünlü kaleme alırken. Ednan Ferat, Xalid Sadinî, Zeyneb Güngör ve İbrahim Halil Baran ilk sayının Kurmanc kalemleri oldular.

İlk sayıda Kürd kültürünün çok önemli bir parçası olan dengbêjliğe dair bir yazı kaleme alan Tuba Soylu, yazısında atıfta bulunduğu kadın dengbêjlerden “Dengbêj Gazin” ile bir hayli ilgi çekici ve sıcak bir röportaj gerçekleştirdi.

Bilal Medeni, “gerçek değildir büyük kentler” diyerek Rilke’nin mısralarıyla başladığı yazısında Diyarbakır’ın kendi ülkesinden sürgüne gönderilen bir şehir olduğundan bahsederken, Süveyda Deniz de egemenin elinde bir aygıt oluşundan yola çıkarak Meksika duvarına, kutsalla kurduğu bağla Ağlama duvarına, Paul Sartre’ın kaleminden Kader duvarına, Atilla İlhan’ın duvar şiirine oradan da Baudrillard’ın gerçeklik duvarına değindiği zihin açıcı ve kışkırtıcı bir yazısı ile derginin ilk sayısında yer aldı.