Diyarbakır'da, 115 Polis İmdat hattına yapılan bir ihbarın ardından gözaltına alındıktan sonra tutuklanan IŞİD terör örgütünün bombacısı olduğu iddia edilen Suriyeli Afra Şaar (28) hakkında 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyde dava açıldı. İfadesinde, İngilizce öğretmeni olduğunu belirten Şaar, imam nihahlı eşinin IŞİD mensubu olduğunu ve savaşırken öldüğünü söyledi.
Diyarbakır'da, 22 Aralık 2017 günü 155 Polis İmdat hattını arayan bir kişi, "4-5 yıl önce Suriye'ye giderek IŞİD terör olaylarına karışan Faysal Selimoğlu, Suriyeli IŞİD'li kadın terörist ile evlenmişti. O kadın terörist kaçak yollarla Suriye'den İstanbul'a, sonra Diyarbakır'a gelmiş. Faysal Selimoğlu'nun kocası olduğunu, Suriye'de 20 gün önce yanındaki 3 şahıs ile birlikte elinde el bombası patlayarak öldüğünü söyleyerek, Faysal'ın ailesine bilgi vermiştir. Bu kişi Faysal'ın ailesinin evinde kalmaktadır. Bu olayı duyanlar ailesine başsağlığına gelmektedir. Bu IŞİD'li kadın teröristtir. Görevi Suriye'de savaşçılara el yapımı bomba imalatı yapmaktır. Bu kadın profesyonel bomba imalatçısıdır. Bu terörist kocası öldükten sonra canlı bomba olacağını söylemiştir. Kadının telefonunda teröristlere ait videolar ve resimler var. Gözü kara bir kadındır. Mutfağa kaçıp kendi boynuna bıçak saplayabilir" diye ihbarda bulundu.
Vasiyet mektupları ve fotoğraflar ele geçirildi
İhbar üzerine harekete geçen Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Suriye'de öldüğü iddia edilen Faysal Selimoğlu'nun ailesinin evine operasyon düzenledi. İhbarda ismi geçen Suriyeli kadın Afra Şaar, operasyonda yakalanırken, evde kapsamlı araştırma yapıldı. Yapılan aramada, 3 cep telefonu, 2 telefon kartı, 2 tablet, dizüstü bilgisayar, 'Vasiyet' başlıklı bir evrak ve bilgisayar ele geçirildi. Ele geçirilen dijital materyallerin içinde, gözaltında bulunan Şaar ve imam nikahlı eşi Faysal Selimoğlu'nun Suriye'deki çatışma bölgelerinde çekildiği tahmin edilen ve ellerinde uzun namlulu silahlar bulunan fotoğrafları tespit edildi. Evde ele geçirilen el yazısı dökümanların ise Faysal Selimoğlu'nun Suriye'deyken yazdığı ve ailesine vasiyet olarak gönderdiği mektuplar olduğu belirlendi. Güvenlik güçlerinin değerlendirmesinde, Selimoğlu'nun 'Cihad' amacıyla Suriye'ye gittiği ve IŞİD içerisinde faaliyet gösterdiği tespit edildi.
"Eşim, örgütün bomba ve silah imalatını yapıyordu"
İfadesinde Halep'teki bir üniversitede İngilizce öğretmenliği bölümünden mezun olduğunu belirten Afra Şaar, "Mezun olduktan sonra Halep'te öğretmen olarak çalışmaya başladım. Suriye'de savaş başladıktan sonra iş hayatım sona erdi. 2014 yılında Suriye'de Arap bir arkadaşım vasıtasıyla tanıştığım 'Ebu Habiba' kod adlı Faysal Selimoğlu ile imam nikahlı olarak evlendim. Evlendikten bir ay sonra Faysal beni ve ailemi Diyarbakır'a getirdi. Diyarbakır'da 5-6 ay kaldıktan sonra ailem İstanbul'a gitti. Biz Faysal ile birlikte tekrar Suriye'nin Tabka şehrine gittik. İllegal olarak iki kez Suriye-Türkiye arasında gidip, geldim. İmam nikahlı eşim Faysal, IŞİD terör örgütü saflarında savaşırken vefat etti. Eşim, IŞİD terör örgütü mensubuydu. Kendisi örgütün bomba, silah imalatını yapıyordu. Bunun yanında savaşa katılıyordu. Ben normal ev hanımı hayatı sürerdim. Çünkü, örgüt bayanların savaşmasına karşıydı. Suriye'de savaş başladıktan sonra eşim ve arkadaşları cihada katılmaları gerektiğini düşündüler. Eşim IŞİD saflarında savaşmayı tercih ettiği için ben de eşim olması sebebiyle gitmek zorunda kaldım. IŞİD'in amacı Suriye ve Irak ülkelerini de içerisine alan İslami bir devlet kurmaktır. Örgütün lideri Bağdadi'dir. Her şehrin yöneticisi bulunuyor. Biz buna 'Emir' diyoruz" dedi.
"Canlı bomla değilim"
Eşinin IŞİD terör örgütünden 80 dolar maaş aldığını söyleyen Afra Şaar, "Bunun 40 doları benim, 40 doları Faysal içindi. Bekar olan savaşçılara 40 dolar verilirdi. Erkek çocuklara şer-i ve savaş eğitimi veriyorlar. Eşim 3 yıl boyunca IŞİD terör örgütü saflarında Esed askerlerine karşı savaştı. Evden ayrılırken kaç gün gelmeyecekse bana söylerdi. Bir ay eve gelmediği zamanlar oldu. Komşularımın arasında iki Türk vardı. IŞİD Tabka'yı kaybettikten sonra Nisan 2017'de biz Deyrizor şehrine çekildik. Burası IŞİD mıntıkasıydı. Buraya geldikten sonra eşim bomba ve havan yapmaya başladı. Bomba imalatını 'Makar' ismini verdikleri bizim kaldığımız eve uzak bir yerde yapıyordu. İhbarda geçen bomba imalatı yaptığım doğru değildir. Ayrıca canlı bomba olmam da söz konusu değil. Çünkü ben canlı bomba olsam Suriye'de Esad askerlerine saldırı yapardım. Eşimi onlar öldürdü. Benim asıl düşmanım Esed askerleridir. Türkiye'de böyle bir eylem yapmam söz konusu olamaz. Zaten bunu yapacak bir düşüncem ya da ideolojim yoktur. Diyarbakır'a gelmemin amacı eşimin ailesi ile aile olmaktır. Fotoğrafları Tabka'da çektirmiştik. Silahlardan biri eşim Faysal'a IŞİD tarafından verilmiş. Diğer silah ise eşimin arkadaşlarından birine aittir. Eşim savaşmak için evden çıktığından, güvenlik amaçlı silahın birini evde bırakırdı"dedi.
15 yıl hapis istemi
İfadesinin ardından çıkarıldığı adli mercilerce tutuklanarak, cezaevine gönderilen Afra Şaar hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, Şaar'ın 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 15 yıla kadar hapis ile cezalandırılması istendi. Şüphelinin cep telefonu içerisinde IŞİD terör örgütüne ait amblemlerin bulunduğu ses dosyaları ve Faysal Selimoğlu ile birlikte elinde uzun namlulu silahla çekilmiş fotoğraflarının ele geçirildiğini belirten savcı, kadının fotoğraf teşhisinde de bazı kişileri teşhis ettiğini kaydetti. Şüphelinin, IŞİD silahlı terör örgütünün gerçekleştirmek istediği nihai amaç doğrultusunda örgütün hiyerarşik yapısı içerisinde bulunma iradesiyle yer aldığını, böylece üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğini belirten savcı, A.Ş.'nin cezalandırılmasını istedi.