Gündem

'Diyarbakır Cezaevi’nde 33 kadına bir tuvalet düşüyor'

Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde tutuklu BD'li Irmak, CHP heyetine ‘işkence koşullarında’ kaldıklarını söyledi

08 Ocak 2013 19:34

Hülya Karabağlı/ Ankara

Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde tutuklu Şırnak Milletvekili Selma Irmak, CHP heyetine ‘işkence koşullarında’ kaldıklarını söyledi. Irmak, "22 kişilik koğuşta 33 kişinin kaldığını bazılarının yerde ya da mutfakta yattıyor. 33 kadına ise bir tuvalet düşüyor.  8 kişilik yerde 20’nin üzerinde mahkûm kalıyor” dedi.

CHP Milletvekilleri Veli Ağbaba, Nurettin Demir, Malik Ejder ÖzdemirÖzgür Özel’in geçtiğimiz hafta, BDP’li tutuklu milletvekillerinin de kaldıkları Mardin ve Diyarbakır Cezaevi ‘ndeki incelemeleri rapor haline dönüştürüldü.  Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde tutuklu Şırnak Milletvekili Selma Irmak, CHP heyetine ‘işkence koşullarında’ kaldıklarını söyledi. Irmak’ın heyete verdiği bilgilere göre,  22 kişilik koğuşta 33 kadın kalıyor.  Yerde ve mutfakta yatanlar var.  Bir tuvalet ve banyo var.  Yemekler kötü.  Besin değeri düşük olduğu için herkeste ‘anemi’ başladı.

 

8 kişilik koğuşta 20’nin üzerinde mahkûm

 

CHP’nin raporunda,  “Diyarbakır E Tipi’nde67’si siyasi, 22’si adli, 72’si çocuk bin30 kişinin kaldığı cezaevinde, 8 kişilik yerde yirminin üzerinde insan kalmaktadır” dendi.  Tutuklu Şırnak Milletvekili  Selma Irmak raporda şöyle yer aldı:

 

‘Ziyaretçinin gömleğindeki metal düğmeler söküldü’

 

Cezaevinde aile hekimi olduğunu ve hekimden memnun olduklarını ifade eden Irmak, E Tipi cezaevinde ziyaretçilere yönelik rencide edici, onur kırıcı, ince arama yapılmakta olduğunu, bayanların ise iç çamaşırına kadar aranmakta olduğunu söylemiştir. Kendisine gelen bir ziyaretçinin gömleğindeki metal düğmeler x-ray aracında öttüğü için düğmelerinin söküldüğünü ve ziyaretçisinin gömleğinin önü açık şekilde ziyaretine alındığını söyleyen Irmak, cezaevinde çıplak arama olduğunu ifade etti.

 

‘Çıplak arama var’

 

Tedavi amaçlı başka cezaevlerinden gelen mahkûmlara çıplak aramanın dayatılmakta olduğunu, etkinlik ve kursların olmadığını, sporun ise sadece 1 saat olduğunu belirtti.

 

Çiçek’ten tek bir tebrik kartı

 

Irmak, milletvekilli seçildiğimden beri sadece geçtiğimiz yıl bayramda meclis başkanlığından tebrik kartı geldi, bunun dışında hiçbir iletişimimiz olmadı, dedi.  Kendi konumunu değerlendiren Irmak, seçilmiş insanların içerde olmasının, AKP Hükümetinin demokrasiye bakış açısını göstermek açısından önemli olduğunu, İmralı ile yapılan görüşmelerin ise kendilerini heyecanlandırdığını belirtti.

CHP heyeti,  Mardin  E  Tipi Cezaevi ziyaretini de rapor yaptı.220 personelin görev yaptığı hapishanede 44’ü kadın, 28’i çocuk olmak üzere toplam 606 kişi kalıyor.

 

 ‘Aldığım 54 bin oyun karşılıksız kalmasına üzülüyorum’

 

Tutuklu Mardin  Milletvekili Gülser Yıldırım, CHP heyetine, “İmralı ile yapılan görüşmede samimi olunmalı, deneme için yapılmamalı. Biz çözümden, barıştan yanayız. Tutukluluğumuzdan dolayı, milletvekilliğimi yapamıyorum, halka hizmet veremiyorum.  Aldığım oyların hakkını veremiyorum. 54.000 oy aldım. İçerde olmama değil, aldığım oyların karşılıksız kalmasına üzülüyorum” dedi.

 

‘Milletvekili olduğum için cezaevindeyim’

 

Yıldırım, “Kötülükler o kadar çok ki, herkes kendi cephesinden bakar, önemli olan karşıkinin cephesinden bakmaktır.13.02. 2010’dan beri cezaevinde tutuklu bulunuyorum. Gizli tanık bir yıl sonra ifade verdi. BDP’nin çalışmalarını KCK çalışmaları olarak gösteriyorlar. Avukatım diyor ki: “Dosyanda bir şey yok, sen milletvekili olmasaydın, içerde olmazdın.” Ben de cezaevinde kalmamın milletvekili olduğumdan kaynaklı olduğunu düşünüyorum”.

 

Mahkûmlar Karadeniz’e sürgüne gönderiliyor

 

Cezaevinde birlikte kaldığımız Hanım Onur, Cizre Belediye Başkan yardımcısıdır,  çocukları Selin Onur; 5 yaşında ve kan kanseri, Mirhan, Epilepsi hastası.

Koşullar, insan hakları komisyonunun incelemesinden sonra düzeldi. Cezaevinde 32 kişi kalıyoruz. Sadece 2 wc ve 2 banyo var.  2006’da 4,5 ay cezaevinde kaldım, o zaman su problemi yoktu.

Cezaevindeki sürgün ve sevklerde mahkûmlar genellikle Karadeniz Bölgesine gönderilmektedir. Aileleri bu bölgede olan mahkûmların, aileleriyle görüşmeleri büyük bir sorun haline gelmektedir.” demiştir. Şimdiye kadar TBMM Başkanıyla hiçbir iletişim olmamıştır.

Diyarbakır E Tipi  Cezaevi’nde kalan  BDP’nin tutuklu milletvekilleri ile hükümlü Hatip Dicle’nin  değerlendirmeleri şöyle:

 

‘12 Eylül’den daha ağır koşullar var’

 

Kemal Aktaş (Van Milletvekili):  İsnat edilen suç unsurlarına Barış Çadırı kurulmasını da örnek veren Aktaş, 12 Eylül’den daha ağır koşullar olduğu, daha fazla hukuksuzluk yaşandığını ve bu durumu bütün siyasi davalar için geçerli olduğunu belirtmiştir. Aktaş, Kürt meselesinin çözümüne dair ise: “Bu mesele ölmekle, öldürmekle çözülmez, herkesin samimi olması gerektiğini belitti. 

 

‘Kalp kapakçığında sorun var’

 

Aktaş, Kalp kapakçığında sorun, bel fıtığı ve ileri derecede siyatik hastalığı olduğunu söyledi. Milletvekili olduğu halde muayeneye, hastaneye ve duruşmaya kelepçe ile götürülmesini onursuz olduğunu söyledi.

 

‘İmralı taktikseldir’

 

Hatip Dicle: İmralı ile görüşmeler, taktikseldir. AKP 2013’ü savaşsız geçirmenin planını yapmaktadır. Samimiyeti kuşkuludur. 1 yıl 8 ay ceza aldım. 09.06.2011’de cezamın onaylandığını öğrendim. Oysa seçim için başvurum sırasında beni veto etmediler, veto etseydiler yerime başka bir arkadaş milletvekili olacaktı. 86.000 oy iptal edilmiş oldu. Abdullah Öcalan, “Hatip’e selam söyleyin!” demiş bu da iddiada yer alıyor.

Faysal Sarıyıldız (Şırnak  Milletvekili):  Nusaybin belediye başkanı Ayşe Gökkan beni aradı. “Dersime gittik, şoförde Cizreli dediler. Çanta otobüste kalmış” bakar mısın dedi. Bende baktım tekrar aradım. Çantamı, paket mi diye sordum, bulamadım. Çantamı, paket mi sorusu iddianameye girdi. Bize çok politik yaklaşıyorlar. Esasa ilişkin hiçbir şey yoktur.