Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ve 10 yönetim kurulu üyesi hakkında, "Ermeni Soykırımı"nın başladığı gün olarak kabul edilen 24 Nisan 1915’in 2021'deki yıl dönümünde yaptıkları açıklama nedeniyle "Türk Milletini, Devletini, Devletin Kurum ve Organlarını Aşağılama" (TCK 301) suçundan dava açıldı.
Diyarbakır Barosu, 24 Nisan 2021'de "Büyük Felaket’in Acısını Paylaşıyoruz" başlığı altında bir açıklama yaptı. Bu açıklamanın ardından M.T. isimli kişinin suç duyurusu üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir inceleme başlatıldı. İnceleme sonucunda, Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ve yönetim kurulu üyeleri Zuhal Işık, Mehdi Özdemir, Serdar Özer, Seyit Rıza Karakaş, Mehmet Erdem ile eski yöneticiler Ali İsmet Girgin, Diyar Rüknedin Çetedir, Öykü Çakmak, Hatice Demir ve Atilla Berk hakkında soruşturma açılması için Adalet Bakanlığı'ndan izin istendi. Bakanlık, Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesi kapsamında soruşturma açılmasına izin verdi.
"TCK 301. sivil topluma yönelik bir baskı unsuru olarak kullanıyor"
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği'nden Deniz Tekin'in aktardığına göre, Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren 2017 yılından beri Diyarbakır Barosu Yönetim kurullarına yönelik bir yargı tacizi olduğunu belirterek, daha önce kendisinin de yargılandığı TCK 301 davasından beraat ettiğini hatırlattı.
Mahkemelerin verdiği beraat kararlarına rağmen istikrarlı bir şekilde dava ve soruşturmaların açıldığını ifade eden Eren, “Burada asıl mesele mahkemelerin ifade özgürlüğü kapsamında yaptığı değerlendirmeye rağmen Adalet Bakanlığının soruşturma iznini vermesidir. Adalet Bakanlığı her defasında Diyarbakır Barosu hakkında soruşturma izni veriyor. Yaptığımız açılamaların yargılamaya konu edinilmesi ile aslında sivil topluma, meslek örgütlerine, barolar üzerinde bir baskı unsuru oluşturulmak isteniyor. Açılan davaların beraatla sonuçlanmasına bilinmesine rağmen Adalet Bakanlığının soruşturma izni vermesi bunun bir yansımasıdır. Bununla da bu tür açıklamaları bir daha yapmama amacı güdülüyor. Diyarbakır Barosu sorumluluğu gereği geçmişle yüzleşme konusunda sözlerini söylemeye devam edecektir” dedi.
Diyarbakır Barosu’nun TCK 301. Madde nedeniyle hakkında en çok soruşturma açılan baro olduğunu aktaran Eren, Baro başkanı olarak görev yaptığı yaklaşık 3 yıllık sürede kendisi hakkında TCK 301’den 7 soruşturmanın açıldığını aktardı.
"TCK 301, ifade özgürlüğü önünde büyük bir tehdit"
Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı avukat Mehdi Özdemir davayı değerlendirdi. Avukatların ve baroların, insan haklarının savunulması ve geliştirilmesi amacıyla yaptıkları açıklama ve faaliyetlerden dolayı yargı tehdidi altında olduklarını söyledi. Türkiye’de resmi ideoloji dışında düşüncelerini ifade eden, haksızlık ve hukuka aykırılıklara itiraz eden, buna karşı sesini yükselten ve düşüncesini ifade edenlere karşı TCK 301’in sıklıkla kullanıldığını ifade eden Özdemir, bu maddenin ifade özgürlüğünü yönelik büyük tehdit olduğunu belirtti.
Özdemir “1915 Ermeni Soykırımı ile başlayan ve 1925 şey Said ve arkadaşlarının idam edilmesi, 1937-38 Dersim Katliamı, 1990’lı yıllardaki binlerce faili meçhul hale getirilmek istenen cinayetler ile devam eden zorla kaybettirme uygulamalarını, Türkiye’nin yüzleşmesi gereken bir gerçeklik olarak görmekteyiz” dedi.
Yaşanan bu tehdit ve baskılara rağmen hak mücadelesini değerlerine yaraşır şekilde sürdürmeye ve düşüncelerini ifade etmeye devam edeceklerini dile getirdi.
Baro hakkında TCK 301’den 5 dava, 7 soruşturma açıldı
Diyarbakır Barosu’nun 2017 ile 2023 yılları arasında yaptığı 7 ayrı 24 Nisan açıklamasına soruşturma açıldığının bilgisini veren Özdemir, “ Adalet Bakanlığı, Diyarbakır Barosu’nun başkan ve yönetim kurulu üyeleri hakkında bugüne kadar TCK 301. maddeden 6 defa soruşturma izni verdi. Bir dosya da soruşturma izni için Bakanlıkta bekliyor. Bu açıklamalar gerekçe gösterilerek toplam 5 dava açıldı. 4’ü beraatla sonuçlandı. 2022 yılında yaptığımız 24 Nisan açıklamasıyla ilgili kovuşturma süreci devam etmektedir. 2023 yılında yaptığımız 24 Nisan açıklamasını soruşturma izni verilmesi için Adalet Bakanlığına gönderildi” dedi.