Gündem

DİSK Basın-İş: Hepimiz Charlie’yiz

Fransa'da öldürülen gazetecilerin adları, çeşitli ülkelerde, failleri belli olan ama yargılanmayan cinayetlere kurban giden onurlu gazetecilerin arasına yazılacaktır

07 Ocak 2015 19:34

DİSK Basın-İş, Fransa’nın başkenti Paris’te Charlie Hebdo binasına düzenlenen ve 10 dergi çalışanı ile 2 polisin hayatını kaybettiği, 5’i ağır 10 kişinin yaralandığı silahlı saldırıyla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Fransa'daki meslektaşlarımıza yapılan bu kanlı saldırıyı kınıyor, saldırganların, başta Türkiye olmak üzere çeşitli ülkelerde savunulmasını ve maddi ve manevi olarak desteklenmesini, Türkçe basında, kimileri tarafından utangaç biçimde kimileri tarafından açıkça benimsenmesini endişeyle izliyoruz” denildi.

DİSK Basın-İş’in açıklamasında “Basın ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına yol açan hükümet/devlet uygulamalarının karşısında yer aldığımız gibi bu temel hakların kısıtlanmasına yol açan siyasal/ideolojik hareket ve eylemlerin de aynı şekilde kabul edilemez olduğuna inanıyoruz” ifadelerine yer verildi.

DİSK Basın-İş’ten yapılan, Fransızca, İngilizce ve Türkçe başlıklı açıklama şöyle:

 

Je suis Charlie / I am Charlie
/ Hepimiz Charlie'yiz

 

Bugün Paris'te Charlie Hebdo adlı mizah dergisine yapılan saldırıda on dergi çalışanı, iki polis öldürüldü, beşi ağır olmak üzere on kişi yaralandı. Saldırganların kaçarken "Peygamberin intikamını aldık," diye bağırmasından anlaşıldığı üzere, bu kanlı saldırının bahanesi derginin Muhammed Peygamber'in bir karikatürünü çizmiş olması.  Biz Türkiyeliler, bu bakış açısını, bu siyaseti 1990'ların, insanları domuz bağıyla diri diri betona gömerek işlenen cinayetlerinden, Sivas katliamından tanıyoruz. Dünyanın pek çok yerinde gazeteciler, devletlerden gelen kısıtlama, baskı ve saldırılarla yüz yüze. Bu saldırı ilk bakışta bunlardan farklı gibi görünse de aslında, yine saldırının gerçekleştiği ülkeninkinden farklı devletlerin desteğiyle güçlenen politik gruplar tarafından gerçekleşmiştir ve hedefi sadece dergi çalışanlarından intikam almak değil, dünyanın her yerinde İslam'ı eleştirmek isteyenlere yönelik bir gözdağıdır. Ve basın ve ifade özgürlüğünü sınırlama açısından diğerlerinden farklı değildir.  Fransa'da öldürülen gazetecilerin adları, çeşitli ülkelerde,  failleri belli olan ama yargılanmayan cinayetlere kurban giden onurlu gazetecilerin arasına yazılacaktır. Okurların, gazeteyi eleştirme, almama, protesto etme hakkı vardır. Ama gazetecileri katletmek sivil ve demokratik bir tepki değil, örgütlü şiddettir.

 Charlie Hebdo, sadece İslam'ı değil, bütün din ve tabuları karşısına alan bir yayın organı; nitekim İsa Peygamber ile ilgili bir karikatür yakın zamanda derginin kapağında yer aldı. Bu sebeple, derginin İslam'la ilgili eleştirilerini İslamofobi olarak nitelemek mümkün değil ama bu saldırının Avrupa'da İslamofobi de dahil olmak üzere Müslümanlara yönelik tepki ve endişeleri arttıracağı muhakkak.

DİSK Basın-İş olarak, Fransa'daki meslektaşlarımıza yapılan bu kanlı saldırıyı kınıyor, saldırganların, başta Türkiye olmak üzere çeşitli ülkelerde savunulmasını ve maddi ve manevi olarak desteklenmesini, Türkçe basında, kimileri tarafından utangaç biçimde kimileri tarafından açıkça benimsenmesini endişeyle izliyoruz. Basın ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına yol açan hükümet/devlet uygulamalarının karşısında yer aldığımız gibi bu temel hakların kısıtlanmasına yol açan siyasal/ideolojik hareket ve eylemlerin de aynı şekilde kabul edilemez olduğuna inanıyoruz.