DİSK/Genel-İş Araştırma Dairesi "Türkiye'de Kadın Emeği" raporunu açıkladı. Rapora göre, 1,2 milyondan fazla kadın hem yarı zamanlı hem de kayıt dışı çalıştırılıyor; erkekler kadınlardan yüzde 27,4 daha fazla kazanıyor. 13,3 milyon kadın ise ücretsiz bakım yaptığı için çalışma hayatına dahi katılamıyor.
DİSK/Genel-İş Araştırma Dairesi’nin paylaştığı Türkiye’de kadın emeği raporuna göre, OECD ülkeleri ortalamasında istihdamda cinsiyet açığı yüzde 14,5; AB ülkeleri ortalamasında yüzde 10 iken, Türkiye’de yüzde 39,1.
Rapora göre, Türkiye’de kadınların istihdama katılım düzeyi, erkeklerin istihdama katılım düzeyinin yarısından da az. Erkeklerin istihdama katılım oranı yüzde 63,5 iken, kadınlarda bu oran sadece yüzde 29.
İşsiz kadın sayısının her geçen gün arttığı belirtilen raporda, 2020 yılında geniş tanımlı kadın işsiz oranının yüzde 36,6 olduğu kaydedildi.
Raporda, geniş tanımlı genç kadın işsizlik oranının yüzde 42,7 olduğu belirtildi.
13,3 milyon kadının ücretsiz bakım emeği verdiği için çalışma hayatına katılamadığı belirtilen raporda, her 10 kadından 3’ünün de kayıt dışı çalıştırıldığı kaydedildi.
Tam zamanlı çalışan kadınların yüzde 28,4’ü kayıt dışı çalıştırıldığı kaydedilen rapora göre, 1,2 milyondan fazla kadın ise hem yarı zamanlı hem de kayıt dışı çalıştırılıyor.
Kadın ve erkekler arasındaki ücret farkının azımsanmayacak kadar yüksek olduğu belirtilen raporda erkeklerin, kadınlara göre yüzde 27 oranında daha fazla kazanmakta.
Kadın ile erkek arasında en fazla ücret eşitsizliği yevmiyeli işlerde yaşanıyor. Yevmiyeli çalışan erkekler, kadınlara göre yüzde 83,8 daha fazla kazanıyor.
Yükseköğrenim gören kadınların da erkeklerden daha az kazanıyor. Yükseköğrenim gören kadınlar, ücret düzeyi, erkeklere göre yüzde 39 daha az.
Rapora göre, istihdama katılan kadınların sendikalaşma oranı da erkeklerden düşük; çalışan her 10 kadın işçiden sadece biri sendikalı. Genel işler işkolunda erkeklerin yüzde 22 iken kadınlarda bu oran sadece yüzde 8.
Kamu görevlileri sendikalarında kadınların sendikalaşma oranı yüzde 56,6 iken erkeklerde bu oran 2021 Temmuz ayında yüzde 71,2.
Genel-İş’in raporunda kadınlar için yer alan talepler şöyle:
- Kadınların toplumsal hayata ve dolayısıyla istihdama katılımını engelleyen başta toplumsal önyargılar ve muhafazakâr politikalara karşı toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayan politikalar savunulmalı ve hayata geçirilmelidir. 2. Hükümet politikalarında ve yerel yönetimlerde kadın haklarının geliştirilmesi için bütçe ayrılmalıdır.
- Kadınlara yönelik her türlü şiddet ve taciz engellenmeli, özellikle işyerlerinde karşılaşılan şiddete karşı disiplin mekanizmaları işletilerek cezai yaptırımlar hayata geçirilmelidir.
- ILO’nun 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi bir an önce Türkiye tarafından imzalanmalıdır. İstanbul Sözleşmesi’nden fiilen çekilme kararından vazgeçilmelidir. 5. Kadın istihdamını artırmak için önerilen esnek çalışma biçimlerine karşı tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılmalıdır.
- Kadınların işe alım ve yükselmelerinde cinsiyetçi politikalardan vazgeçilmelidir.
- Kadın ve erkek arasında yaşanan ücret eşitsizliği giderilmelidir.
- Ebeveyn izni ücretli bir hak olarak hem kadın hem erkeklere devredilemez bir hak olarak tanınmalıdır.
- Tüm yasal düzenlemeler toplumsal rollere göre değil, toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde yeniden düzenlenmelidir.
- Sendikaların olduğu işyerlerinde toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı toplu sözleşmeler yapılmalıdır. Kadınların sendikalara katılımı önünde engeller kaldırılmalıdır.
- Ücretsiz bakım emeği görünür olmalıdır. Evde çocuk, yaşlı ve engelli bakımı nedeniyle çalışma hayatına katılamayan kadınlar sosyal güvence kapsamına alınmalı ve gelir güvencesi sağlanmalıdır.
- Kadınlara özgü görülen ev içi sorumlulukların çözümü için kamu politikaları hayata geçirilmelidir. Özellikle kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri gibi merkezler açılarak tüm kadın ve erkeklerin ücretsiz yararlanabileceği bir hak olarak tanımlanmalıdır.
- Kayıt dışı işlerde çalışan kadınların kayıt altına alınması yönünde Hükümet politikaları hayata geçirilmelidir. Başta ev işçisi kadınlar olmak üzere güvencesiz çalışan kadın ve erkeklerin sosyal güvence ve iş güvencesine sahip olması için gerçekçi ve uygulanabilir politikalar hayata geçirilmelidir.
- Eğitim politikaları toplumsal yapının dayattığı ataerkilliğin ötesine geçerek eşitlik temelinde yeniden düzenlenmeli ve eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalıdır.
DİSK/Genel-İş Araştırma Dairesi'nin "Türkiye'de kadın emeği" raporuna ulaşmak için tıklayın