Dışişleri Bakanlığı, Lübnan'da 2 Türk vatandaşının kaçırılmasının ardından bu ülke için seyahat etmeme uyarısı yaptı.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı duyuruda, 15 Ağustos 2012 tarihinde Lübnan'da aralarında bir Türk vatandaşının da bulunduğu çok sayıda yabancı uyruklu kişinin kaçırılması ile birlikte, bu ülkedeki gelişmelerin vatandaşların güvenliğini olumsuz etkileyen bir mecraya girdiğinin görüldüğü belirtildi.
Duyuruda, dün de Lübnan'da bir başka vatandaşın kaçırıldığı bildirilerek, şunlar kaydedildi:
"Vatandaşlarımızın biran evvel serbest bırakılmaları için çok yönlü temas ve girişimlerimiz sürdürülmektedir.
Diğer taraftan, söz konusu gelişmeler ışığında, vatandaşlarımızın zorunlu kalmadıkça Lübnan'a seyahat etmekten kaçınmalarında fayda görülmektedir."
Halen Lübnan'da bulunan Türk vatandaşlarının ise, şahsi güvenlikleri açısından her türlü tedbiri almaları ve her koşulda müteyakkız bulunmalarının önem arz ettiği vurgulanan açıklamada, vatandaşların ayrıca, Dışişleri Bakanlığı'nca ve Beyrut Büyükelçiliği'nce yapılabilecek uyarı ve duyuruları takip etmeleri tavsiye edildi.
'Herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli'
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius ile yaptığı bir görüşme sonrası düzenlediği basın toplantısında kaçırılma olayıyla ilgili değerlendirme yaptı.
Olayı yakından takip ettiklerini söyleyen Davutoğlu, Lübnanlı yetkililerden olaya müdahil olmalarını istediklerini ve herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini söyledi.
Lübnanlıların Suriye'de kaçırılmasından Türkiye'nin sorumlu tutulamayacağını ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Olay olduğunda Cumhurbaşkanımız ile birlikte Mekke'deydik. Konuyu Lübnan Başbakanı Najib Azmi Mikati ve meslekdaşımla konuyu değerlendirdik. Onlardan da süratle konuya müdahil olmasını istedik. Lübnan bizim için kardeş ülkedir ve Lübnan halkının bütünü de din ve etnik fark gözetmeden Türkiye'nin dostudur. Biz Lübnan'da hiç bir zaman belirli bir grubun yanında olmadık.
Suriye'de kaçırılan Lübnanlı kardeşlerimiz için de en fazla çabayı Türkiye sarf etmiştir. Bu çabalarımız hala sürmektedir. İnsani durum söz konusu olduğunda, başka gündem gözetmeksizin her türlü katkıyı yaparız. Ama şunun bilinmesini isteriz. Suriye'deki olaylarla Türkiye'nin ve Türk vatandaşlarının herhangi bir alakası yoktur. Bu ilişkiyi kurmak büyük bir hesap hatasıdır.
Lübnanlılar Suriye topraklarında kaçırılmıştır ve bu konuda Türkiye'nin bir sorumluluğu yoktur. Ancak Türk vatandaşları Lübnan topraklarında ve Lübnan vatandaşları tarafından kaçırılmıştır. Bu konuda herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekir. Lübnan hükümetinden ve güvenlik makamlarından gerekli her türlü önlemin alınmasını bekliyoruz. Vatandaşlarımıza Lübnan'a yapılacak seyahatlerde dikkatli olunması konusunda bugün bir uyarıda bulunduk.
Fakat bu iki olayı birbiriyle ilişkilendirmemek gerekir. Böyle bir ilişkilendirme çok yanlış sonuçlar doğurur."