Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bugün Antalya'da, Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel ile görüştü.
Mevlüt Çavuşoğlu Twitter'dan yaptığı açıklamada "Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel ile Antalya'da bir araya geldik. Ülkelerimiz arasındaki zorlu konuları ve beklentilerimizi konuştuk" dedi
Almanya Dışişleri Bakanlığı da benzer bir açıklamada bulundu ve görüşmenin gayriresmi olduğunu kaydetti.
Görüşme, kamuoyunda 'Büyükada Davası' olarak bilinen davada 'terör' suçlarından yargılanan ve aralarında Alman vatandaşı Peter Steudtner'in de bulunduğu tutuklu insan hakları savunucularının geçen hafta serbest kalmalarının ardından geldi.
Sigmur Gabriel hafta içi Peter Steudtner ile bir araya gelmiş ve şu notu paylaşmıştı: "Şu anda Peter Steudtner ile Dışişleri Bakanlığı'ndayım. Etkileyici bir kişi. Yeniden özgür olmasına sevindim."
Alman Der Spiegel dergisi, Büyükada davasındaki tahliyelerin, eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki gizli pazarlığın sonucu olduğunu ileri sürmüştü.
Almanya Dışişleri Bakanı Gabriel de, Steudtner'in serbest bırakılması için Almanya eski başbakanı Gerhard Schroeder'in arabuluculuk ettiğini doğrulamıştı.
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Mahir Ünal ise bu iddayı yalanlamıştı.
Gazetecilerin sorusu üzerine açıklama yapan Ünal şöyle konuşmuştu:
"Maalesef Alman Dışişleri Bakanı (Sigmar Gabriel) seçim öncesi sürdürdüğü hoş olmayan tavrını sürdürüyor. Kullandığı ifadeler bu ülkenin hakimlerine, savcılarına, hukuk sistemine, yargısına hakarettir. Bu ülkede müzakereyle, uluslararası görüşmelerle yargı karar vermez. Yargı kendi tarafsızlığı ve bağımsızlığı gereği karar verir. Dışişleri Bakanı'nın kullandığı, (eski Almanya Başbakanı Gerhard) Schröder'in arabuluculuk yaptığı ve bu arabuluculuğun sonucunda da söz konusu tutukluların serbest bırakıldığı ifadesi son derece çirkin bir ifadedir."
AFP'nin haberine göre, Almanya Dışişleri Bakanlığı Cuma günü, başka bir davada yargılanan, ismini belirtmedikleri bir Alman vatandaşının daha serbest bırakıldığını, ancak ülkeden ayrılamadığını açıkladı.
Türkiye'de dokuz Alman vatandaşı cezaevinde bulunuyor.
Bu kişilerden kamuoyunda en çok bilineni, Alman Die Welt gazetesinin Türkiye Muhabiri Deniz Yücel.
Yücel, Şubat ayında 'örgüt propagandası ve halkı kin ve tahrik' suçlamasıyla tutuklanmıştı.
Yücel, Enerji Bakanı Berat Albayrak'ın hacklenen e-postalarına yönelik haberleri nedeniyle 'Terör örgütüne üye olmak, kişisel verileri kötüye kullanmak ve terör propagandası' yapmakla da suçlanıyor.
15 Temmuz darbe girişiminden beri iki ülke arasındaki ilişkiler oldukça gergin. Türkiye Almanya'yı darbe girişiminde bulunan kişileri korumakla suçlarken, Almanya vatandaşlarının Türkiye'de tutuklu bulunması nedeniyle tepkili.
Nisan ayındaki Anayasa değişikliği referandumuna giden süreçte de iki ülke arasındaki gerilim tırmanmıştı.
Almanya'da bazı eyaletler, referandum öncesinde Türk bakanların yapması planlanan toplantıları iptal etmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu kararları "Nazi uygulamalarına" benzetmişti.
Berlin ise Ankara'yı, Almanya sınırları içerisinde yaşayan ve Fethullah Gülen Cemaat ile bağlantılı olduğundan şüphelenilen kişilere karşı casusluk faaliyeti yürütmekle suçlamış ve soruşturma başlatmıştı.
Türkiye'nin Alman milletvekillerine Adana'da bulunan İncirlik Hava Üssü'nü ziyaretine izin vermemesi üzerine, Almanya İncirlik'ten askerlerini Temmuz ayında geri çekmişti.
Son olarak, Avrupa parlamentosu, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in öncülüğündeki liderlerin teklifiyle, Türkiye'ye yapılan katılım öncesi mali yardımlardan 2018 için 80 milyon euro kesme kararı almıştı.
