Vakit yazarı Abdurrahman Dilipak 'Dekolte gelseydiniz bir kumaşla üstünüzü örterdim.Bayanla aynı odada yalnız kalmam.'dedi.Helin Avşar' ın Habertürk için yaptığı röportajın devamında Dilipak, eşinin de hiçbir erkeğe dokunamayacağını, keyfi olarak bir kadına dokunmanın günah olduğunu söyledi.
EŞİMİN BENİ KISKANMASI AFRİKA’DA PENGUEN TEDAVİ MERKEZİ AÇILMASI GİBİ BİR ŞEY
Hiç flört ettiniz mi?
Hayır.
Flört etmek günah mı?
Böyle bir şey yok. Bu sorunun sorulmasını da beklemiyordum. Ben kimseye dokunmuyorum bile söyledim. Biz görücü usulüyle evlendik.
Eşinize çiçek alır mısınız?
Bana hediye edilen çiçekleri eve götürüyorum. Eşim de hep şikayet eder. ‘’Sen al da gel’’ der. Eşim kendisi bir çiçek zaten ama çiçekleri çok sever. Çok sevdiğim bir komşum, “Rabbim şudur senden dileğim yaşadıkça kitap dolu bir ev, çiçek dolu bir bahçe ver’’ demişti, bu cümleyi çok severim. Ayaklı bir kütüphane gibiyim. Evimdeki kitap sayısı eşyalarımdan daha çoktur.
Aşka inanıyor musunuz?
Mevlana’nın anlattığı aşksa evet inanıyorum. Bazıları cinsel tutkuyu aşk zannediyor. Yaratılanda yaratanı görmektir aşk.
Bir erkek birkaç kadınla evlenebilir mi?
Modern hukuka göre tek evlilik esastır ama pratikte poligami var. Bu tuzak bir soru. Peygamber, zamanında dört eşle sınırlandırdı ama genel tercih olarak tek eşliliği tavsiye etti. Mesela eşim bana üç-dört çocuk verdikten sonra yatalak hasta oldu. Ben ne yapacağım? Çocuklarıma, hasta eşime kim bakacak? Kadın nüfusunun fazla olduğu Afrika gibi, Kazakistan gibi yerlerde bu durumun kadınların lehine olduğunu düşünüyorum.
Eşiniz sizi kıskanır mı?
“Arabistan’da penguen tedavi merkezi açmışlar” demek gibi bir şey bu. Bir kadına dokunmayan birisi için nasıl böyle bir şüphe söz konusu olabilir.
KIŞ GELİNCE PARKA, PARA OLUNCA MARKA GİYİLİR
Muhafazakar kesim değişti mi?
Hayat devam ediyor. İnsanlar sürekli değişiyor. Kış gelince parka giyerler, paraları olunca marka.
AKP Hükümeti, Türkiye’yi nereye götürüyor?
AKP Hükümeti veya bir başka hükümet, bir toplumu ne ileriye ne de geriye götürebilir. Toplumlar, layık olduğu şekilde yaşar.
Çarşamba’da açık kadınlara mahalle baskısı var mı?
Mahalle baskısı normaldir, birlikte yaşamaktan kaynaklanır.
Metafizikle ilgileniyor musunuz?
Yaklaşık iki yıl hipnozla ilgilendim. Sizi hipnotize edebilirim.
Son dönemde cennetle ilgili bir sürü şey söylendi...
Bunları doğru bulmuyorum. Farklı bir yerdir, oradan geldik oraya gideceğiz. Her nefis ölümü tadacaktır. Ölümden korkulmaz, ölüm bir bahar ülkesidir, dünya acıların dünyasıdır. Cenneti açıklamak, elması çakıl taşıyla açıklamak gibidir.
Kadın sanatçılardan kimi dinlersiniz?
Müzeyyen Senar’ın şarkılarını dinlerim.
Cemil ipekçi “Muhafazakar eşcinselim” dedi ne diyorsunuz?
Bunu ona sorun.
İslam’da eşcinsellik var mıdır?
İslam’da bırakın eşcinselliği her türlü gayrimeşru cinsel temas haramdır. Tekrar söylüyorum; kadına dokunmayan birine soruyorsunuz bunları, kavga çıkacak birazdan aramızda.
İNSAN BAZEN HAYVANDAN BİLE AŞAĞI OLABİLİR
Ayşe Arman’la program yapmak için teklif almışsınız. Yapar mısınız?
Habertürk’ten böyle bir program yapmak için teklif geldi. Mesela sizinle de aynı şekilde televizyonda bir program teklifi gelse, dekolte giyerseniz kabul etmem. Erkek olsun kadın olsun insan bedenini ortaya çıkaracak bir yaklaşımı hem dinen hem ahlaken hem sosyolojik açıdan doğru bulmuyorum. İnsan bedeni kendine özeldir. Mesela siz bu röportaja da dekolte gelmiş olsaydınız, bir kumaş getirtip üzerinizi örterdim. Ayrıca öyle bir mekanda bile olmak istemem. Beni argo konuşurken bile göremezsiniz.
Gerçekten kadınlardan rahatsız oluyor musunuz?
Yok canım, annem de kadın.
ALLAH’IN YASAK KILDIĞI ŞEYİ KABUL EDEMEM
Açık giyinen kadınlardan rahatsız oluyor musunuz peki?
Kesinlikle... Allah’ın yasak kıldığı bir şeyi kabul edemem. Şeytana tapanların haklarını savunabilirim ama şeytana tapmayı asla kabul edemem. Hoşgörülü de değilim. Bir kadınla asla bir odada yalnız kalmam. Siz buradayken şu kapıyı asla kimse kapatamaz. Beni bu konuda test de ettiler. Kanal D’de çalışırken bütün ekibim bayandı. Kış da olsa asla kapıyı kapatmam, kapatırlarsa gider açarım veya dışarı çıkarım. Mesela Tansu Çiller, başbakan olduğunda elini sıkmadım. Eşim de erkeğe dokunmaz. Keyfi olarak bir kadına parmağımın ucuyla bile dokunmam. Ama yardıma ihtiyacı olursa o zaman durum farklı. Hasta olur, hastaneye gitmesi gerekir o zaman tabii ki yardım ederim. Allah 10 tane emir veriyor. Bir tanesi zina etmeyeceksin, zina etmek adam öldürmekle birlikte zikrediliyor. Çünkü insan bedenini öldürmekle, ruhunu öldürmek aynı şey.
Kadınların çalışması konusunda ne düşünüyorsunuz?
Bir kadının analık vasfı olduğu için ağır işlerde çalışamaz. Fiziki olarak uygun
değildir. Yaradılışına uymaz. Kadının inşaat mühendisi olmasından çok mimar
olmasını tercih ederim. Doğu felsefesinde Ying Yang’a bakarsak tam bütünlük
yoktur. Bir taraf her zaman daha üstündür.
Kadınla erkek eşit midir?
Asla. Kadın kadına eşit mi ki? Bin kadına eşit erkek ya da bin erkeğe eşit kadın vardır. Böyle tartışmalar gereksiz. İnsan vasıflarına göre ayrılır. Bazen hayvandan bile aşağı olabilir.
Nazlı Ilıcak hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kendi yazılarımda olduğu gibi beğendiğim yazıları da oluyor beğenmediklerim de. Beni ilk televizyona çıkaran Nazlı Ilıcak’tır.
Eşinizle nasıl tanıştınız?
Şule Yüksel Şenler, o dönemde başörtüleri yüzünden okuyamayan kızlar için kurs açmıştı. Kız kardeşim ve eşim de o kurstaydı. O vesileyle tanıştık. Allah’tan iyi bir eş diledim, gönderdi. O da bana güzel çocuklar verdi.
Müjde Ar’a neden “Pornocu” dediniz? Niye gönderdiği tekzibi yayınlamadınız?
Şimdi bir bayan sanatçı, Japonya’da profesörüyle duygusal ilişki içinde. Aradan uzun zaman geçiyor, profesörün Avrupa’daki oğlu geliyor. Profesörün oğlu, bayan sanatçının hoşuna gidiyor, onunla birlikte olmaya başlıyor. Kadın bunu anlatıyor, o sırada herkes kinayeli sorular soruyor, ‘’Babayı ne yaptın’’ falan diye... Bana göre çok rahatsız edici bir diyalog. Ben de bu olayı anlatıyorum, medyayı pornoculukla ve teşhircilikle suçluyorum. Gerçi artık bunlar pornoyu da ayıp görmüyor. “Pornocu, homoseksüel, lezbiyen, Lolita takımı” diye devam eden, toplumu ahlaki olarak çözülmeye götüren olayları anlatıyorum. Ve buna benzer şeylerin toplumun zihninde meşrulaştırıldığını söylüyorum. Bunu kendi üzerine alması fiilen mümkün değil. Bu olayı magazin dünyasını anlatmak, genel anlamda değerlendirmek amacıyla kullandım yazımda. Bunu tekzip ediyor, mahkeme reddediyor. Ağır cezaya gidiyor, orası da reddediyor. İnternete bakarsanız bu konuda çok daha ağır yazıların olduğunu görürsünüz.
Hiç Müjde Ar’ın bir filmini seyrettiniz mi?
TRT’de yayınlanan bir dizisini (Aşk-ı Memnu) seyrettim. Ondan başka bir şey
seyretmedim.