Gündem

Dilipak: Sahi bizim çocuklarımız kime benzemeye; yüzlerini, gözlerini, saçlarını, elbiselerini, yiyip içtiklerini, kimlere benzetmeye çalışıyorlar?

09 Mayıs 2021 13:59

Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, "Sahi bizim çocuklarımız kime benzemeye; yüzlerini, gözlerini, saçlarını, elbiselerini, yiyip içtiklerini, kimlere benzetmeye çalışıyorlar?" diye sordu.

Dilipak yazısında, "Keşke delikanlı gençler Hz. Yusuf’un hayatını okusalar, futbolcuları ya da birtakım starları örnek alacaklarına, onu örnek alsalar.. Kızlarımız Hz. Hacer annemizin hayatını okusalar da hayatlarını onlara benzetmeye çalışsalar.Sahi kızlarımız ne kadar Hz. Meryem’e benziyorlar ya da benzemeye çalışıyorlar, Hz. Ayşe’ye, Hz. Hatice’ye Hz. Fatıma’ya ne kadar benziyorlar. Oğullarımız kime benziyorlar, Hz. Ali’ye, Hz. Ömer’e ya da!? Çevrenizdekilere bakın bakalım, hal, hareket, kıyafet, sözleri ve işleri ile kime benziyorlar." ifadesini kullandı. 

Dilipak şunları kaydetti:

"Aslında hani bir söz var; “bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” diye. “Menteşebbehe” hadisini biliyorsunuz, sahi bizim çocuklarımız kime benzemeye çalışıyorlar, yüzlerini, gözlerini, saçlarını, elbiselerini, yiyip içtiklerini, kimlere benzetmeye, ya da benzemeye çalışıyorlar.. Biz, ailemiz, çocuklarımız, batılıların “Life style” dedikleri, Osmalıların “Tarz-ı hayat” dedikleri, şimdikilerin “Tarz” ya da “Yaşam tarzı” dedikleri şeyler “Mode”, “Marka”, veya batılıların “Cultur” dedikleri şeyler, yediklerimizle, giydiklerimizle, içtiklerimizle daha çok kime, kimlere benziyoruz. Ya da benzemeye çalışıyoruz! Birtakım “nesne”leri, “eşya”ları ikonalaştırmak bizi Allah’a yaklaştırmaz. Aksine Allah’tan uzaklaştırır. “İman ettik” demekle yakamızın bırakılıvermeyeceğini bilmemiz gerek.

İmzaladığımız sözleşmeler bizim aidiyetimizi belgeliyor. İmzaladığınız belgedeki beyanlar kimlik olarak aidiyetinizi belirler. Yanlış bir adres, bizi kaçtığımızı zannettiğimiz adrese yönlendirebilir. Unutmayalım ki, “Cehennemin yolları bazan iyi niyet taşları ile döşenir şeytan eliyle”.. Vahyin dışında bir çıkış yolu arayan akıl, nefsin aldatması ile şeytanın peşine takılır. Bizden aydın, kültürlü insan olmaz, Arif insan, Münevver insan olur. Fakih olur, Müçtehid olur, Alim olur, Hekim/Hikmet sahibi insan olur. Avamdan biri değilseniz Havas’dansınızdır. Üstünlük ise takvadadır. Soy-sop, mal-mülk, makamda değil. Biz o “spor” dedikleri şeyi yapmayız. İdman yaparız, kanımızı, kaslarımızı, eklemlerimizi hareket ettiririz.

Doğduğumuz ana-babayı biz seçmedik, doğduğumuz zamanı, toprağı, derimizin rengini ve cinsiyetimizi de biz seçmedik. Bundan dolayı da üstün ya da geri olamayız.

Aklımızda tutmamız gereken o kadar çok şey var ki, ama dünya gailesi hepsinin önüne geçiyor. O zaman da dünyevileşiyoruz"