Gündem

Dilipak: Paralelcilerin alındığı görevleri kapmak için yarışan 'cemaatler' var

"Vatikan, İngiltere, Fransa, Almanya da kendi içine bakmalı.. Ve tabii İsrail"

27 Temmuz 2016 14:53

Darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında yakalama kararı çıkartılan gazeteci Nazlı Ilıcak’a gözaltı öncesinde teslim olma çağrısı yapan Mehmet Ali Ilıcak'ın 'güzel bir örnek' olduğunu söyleyen Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, "Damat, yeğen, kardeş, kayınbirader bakmayacaksın arkadaş.. Sonra sıra size de gelir. Bunlar bilinmiyor değil" dedi. Dilipak, yazısında "Diğer cemaat denen grublara sızan kriptolar, örgüt/tarikat milliyetçiliği yapanlar sahipleniliyor.. Şeyhlerinin hatasız olduğunu ve onun gizli olanı bildiğini düşünüyorlar sanki.. Paralel yapının en büyük gücü de buydu.. Bu yapıların içinde Paralelciler de var, uluslararası sistemin adamları da, BÇG kafalılar da.. Ne zaman akıllanacağız, olanlardan ders alacağız. Paralelcilerin alındığı görevleri kapmak için yarışan 'cemaatler' de var hâlâ!" ifadelerine yer verdi.

Abdurrahman Dilipak'ın Akit gazetesinin bugünkü (27 Temmuz 2016) nüshasında yayımlanan yazısı şöyle:

Suçlusun, suçüstü oldun.. Sen CIA ve NATO.. 

Biliyordunuz. 

“Biliyordunuz” ne demek, işin içindeydiniz.. “İşin içinde olmak” ne demek. “Patron” sizdiniz.. “Gülen” dediğiniz “ağlayan adam”, “zavallı bir piyon.”

Gelişmeleri Ankara’dan, İstanbul’dan, Adana’dan izliyordunuz. Irak’taki, Afganistan’daki, Almanya’daki Afrika’daki izleme merkezleriniz aktifti..

İşin başındaydınız. Sadece siz değil, NATO, AB ülkeleri herkes her şeyi biliyordu.. Sahi Henry Berkey tatil için mi gelmişti.. O GPS sistemi sökülen, Yunanistan’a kaçırılan helikopterde sizden kim vardı. Helikopter teslim olmadan önce Yunanistan’a geçer geçmez niye indi..

Bakın, bu saldırı Türkiye’ye değil, İslam dünyasına karşı idi. Türkiye Paralel dinin  merkez üssü olacaktı.. İlk etapta 22 ülkenin rejim, sınır ve iktidar yapıları yeniden dizayn edilecekti..

Yunanistan şimdi hemen, bu kirli oyunun parçası olmak istemiyorsa bu kişileri iade etmeli. Bu kaçan askerlerin aileleri, bu kişileri ülkelerine çağırmalı. Yoksa bu kişileri yaşatmazlar. Dünyalarını da ahiretlerini de kaybederler, şerefsiz bir şekilde, alçakça, ihanetle anılırlar..

NATO, bu süreçte kötü bir şekilde kullanıldı. BM bu işi soruşturmalı ve bu “savaş ilanı” UCM’ye taşınmalı ve sorumlular yargılanarak cezalandırılmalıdır. NATO bu işi soruşturmalı ve bir müttefik ülkenin, bir başka müttefike karşı bu “savaş ilanı”nın sorumluları bulunmalı ve cezalandırılmalıdır.

ABD açısından bu iş “Watergate”, ya da “İrangate”den daha vahim bir durumdur.. Bu mızrak çuvala sığmaz. Beyazsaray, Kongre, Temsilciler meclisi, CIA, FBI derhal bu işi soruşturmalıdır. Fuller ve Berkey’in ifadesi alınmalıdır. Bu iki isim yeni Oliver North’dur.

Ankara, İncirlik’te bu işe bulaşan subayların ifadesini almalıdır ve yurtdışına çıkışına izin vermemelidir.. İncirlik, Afganistan, Bağdat, Nijerya ve Almanya’daki üst yetkililerinin ifadesini almalıdır.. Bir süre önce, Der Spiegel dergisi, Amerikan gizli servisi NSA’nın küresel dijital casusluk faaliyetlerinde kullandığı Almanya›daki gizli üslerinin listesini açıklamıştı. NSA eski çalışanı Edward Snowden’ın sızdırdığı belgelerde, NSA’nın Avrupa’daki operasyon merkezinin Almanya’nın Hessen eyaletindeki Griesheim kentinde olduğu öne sürülmüştü. NSA’nın da işin içinde olduğu anlaşılıyor. Amerika’daki savcılar bakalım bu süreçte ne yapacaklar?..

Bana kalırsa bu olay İkiz Kulelerin vurulmasından daha vahim sonuçları olacak bir gelişme.. Eğer Demokratlar bu işin üzerine gitmezlerse seçim de gider. Cumhuriyetçiler gelir ve bu da ABD için sonun başlangıcı olur..

Vatikan, İngiltere, Fransa, Almanya da kendi içine bakmalı.. Ve tabii İsrail. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.. Bu olay Türkiye ve bölge için bir milad olacak..

Almanya kendinden ibaret bir ülke değil. İşgal altında bir ülke. Orada ABD, İngiltere ve Fransa derin devletinin üsleri bulunuyor. NSA’nın Almanya’da en az 6 önemli gizli üssü, bulunuyor. NSA’nın Almanya’daki üslerinin merkezi, Stuttgart kenti yakınlarındaki Vaihingen’de bulunuyor. Gizli servisin operasyon ve istihbarat Avrupa Kriptoloji Merkezi (ECC) ve Tehlike Operasyonları Merkezi Darmstadt yakınlarındaki Griesheim’de. Burada Amerikan askeri ve sivil istihbarat birimleri mensupları ve diğer uzmanların da arasında bulunduğu yaklaşık 400’e yakın analistin görev yaptığı ileri sürülüyor. 

AB ve AB ülkeleri kendi içine bakmalı bir. Sahi, Fehriye Erdal’ın iadesini engelleyenler kimlerdi!.. Vatikan için Gülen olayı P2’den daha vahimdir.. Mason locaları, Amnesty İnt. Human Right Watch, Islam ve Democracy Fondation, Rant Corp. Türkiye’deki Alman, İngiliz, Fransız, İsveç, İsviçre vakıfları ve diğerleri de bu olayla ilişkili olarak kendi içlerine bakmalı.

Ankara’nın da aynı şekilde bu işin medya, sermaye, siyaset, bürokrasi, oda, TSK, tarikat bağlantıları ile çok yönlü soruşturması gerek.. AK Parti kendi içine de bir bakmalı. Bakanlık, milletvekilleri, il başkanları, belediye başkanları, üst yöneticiler..

Nazlı Ilıcak’ın oğlu güzel örnek oldu. Annesini uyardı, çağırdı. Hâlâ, anakentlerde orta ölçekli bir işletmede görevden alınması gereken kişi kadar bile görevden almayanlar var. Damat, yeğen, kardeş, kayınbirader bakmayacaksın arkadaş.. Sonra sıra size de gelir. Bunlar bilinmiyor değil. Diğer cemaat denen grublara sızan kriptolar, örgüt/tarikat milliyetçiliği yapanlar sahipleniliyor.. Şeyhlerinin hatasız olduğunu ve onun gizli olanı bildiğini düşünüyorlar sanki.. Paralel yapının en büyük gücü de buydu.. Bu yapıların içinde Paralelciler de var, uluslararası sistemin adamları da, BÇG kafalılar da.. Ne zaman akıllanacağız, olanlardan ders alacağız. Paralelcilerin alındığı görevleri kapmak için yarışan “cemaatler” de var hâlâ!

Bunlar her yeri, en hassas kurumları bile işgal edecekler ama sizin aranızda olmayacaklar. Kandırmayın kendinizi. Gözünüzü açın! Celladınıza sahip çıkmayın. Yoksa biri gider, öteki gelir.

Yahu şeyhlerinizin manevi koruması altındaki Beştepe’de 4 yaverden dördü de kripto idi.. Paralel yapı da bu anlayışla gizlenip büyütülmedi mi. Aynı yolda yürüyenler, aynı sonuca ulaşırlar.. Birileri Paralel yapının akıbetine bakıp kendine çekidüzen vermelidir.

Bildiğim kadarı ile Ankara, bu anlamda birçok kişi, kurum, cemiyet, cemaati izliyor.. Paralelden boşalan yeri kapmaya çalışan benzer yapılar izleniyor. Belediyelerde kim ayak sürçüyor, kim çalışıyormuş gibi yapıp savsaklıyor, kim birilerini himaye ediyor, kim görevden alması gerekeni istifaya ikna etmeye çalışıyor, kim o gün neredeydi ve ne yapıyordu. Mesela o gün kim döviz alıyordu, kim yurtdışına çıkıyordu, kim darbe girişimi öncesi, darbe sonrası Türkiye’ye dönüş için hazırlık yapıyordu. Paralel yapıdan daha önce tutuklananlar ve aileleri, darbe sonrası serbest kalacaklarından emindi mesela...

Daha anlatacak çok şey var. Selâm ve dua ile.

 

İlgili Haberler