Haber Vakti yazarı Abdurrahman Dilipak, "Onların işi, rüşvet, torpil, yolsuzluktur. Onlardan uzaklaşın ve onları yanınızdan uzaklaştırın, onlara oy vermeyin. Yoksa onları yakacak ateş size de dokunur." çağrısını yaptı.
Dilipak yazısında, "Son günlerde bir çok ülkede yangınlar, patlamalar yaşanıyor, farkında mısınız? 5G-6G ve Starlinkler üzerinden akıllı evler, iş yerlerinde, trafolarda RF ve Lazer ile istedikleri noktada yangın da çıkartabilirler, patlama da gerçekleştirebilirler. Herkes depremin tetiklenmesinden söz ediyor da daha dehşet verici senaryolar var. Bulutlar, rüzgar, vahşi hayvanlar, çekirgeler hepsi bu yöntemle provoke edilebilir. Cebimizdeki telefonlar sadece istihbarat ajanı değil, bunlar katiliniz de olabilir. O akıllı arabalarınız sizin katiliniz de olabilir. Yoksa siz katiline aşık olanlardan mısınız. Yecüc Mecüc kavmi gibi, yeraltından çıkmaya hazırlanan insanımsı robotlar işaret bekliyor. BioHackerler kendileri için siber siperler kazıyorlar. Göreceksiniz yakında bankacılık sistemini altüst edecek gelişmeler yaşanacak. Paranın yapısı değişecek. Bu şimdiye kadar sanıldığı gibi kripto paradan ibaret bir şey değil. Hem Kaimenin hem de Kripto paranın ipini çekecekler. Bunun için kontrol altına almaları gerek. Bankacılık sistemi tepeden tırnağa yenilenecek. Bu kadar bankaya da gerek kalmayacak. Bunun arkası gelecek." ifadesini kullandı.
Dilipak şunları kaydetti:
"Paradan sonra yargı büyük ölçüde yapay zekanın kontrolüne geçecek. Eş zamanlı olarak global savunma sistemi yapay zekaya bağlanacak. İstihbarat da aynı şekilde tekleşecek. Gıda, sağlık, güvenlik, iklim, eğitim büyük ölçüde siber sisteme dönüştürülecek. Hele NeuraLink uygulamalarında sıra insanlara gelsin gerisi kolay. Birileri yabancı askerlerin ülkeyi işgali ile korkutuyorlar, ama işgal gerçekleşeli çok oldu. 5G ve StarLinkle, mRNA ile, gıdalar üzerinden, Medya ve eğitim yolu ile aslında aklımız, kalbimiz, midemiz, damarlarımız işgal edildi. Siyaset, ekonomi, STK’lar, akademi büyük ölçüde dışa bağımlı hale getirdi. Bu senaryonun içimizdeki işbirlikçilerine oy vermeyelim. Bunların kim olduğunu Pandemi komplosunda, İstanbul sözleşmesinde, Lanzorete’de gördük, biliyoruz. Bunları üsluplarından da tanırsınız. Hani bizi köpek gibi aşılayacaklardı ya, onları tanıyorsunuz artık. Onların mizacı bellidir. Kaba ve sert davranırlar, küstahtırlar, cahil, korkak, fasık, müstekbir, mürtefin, münafık, münkirdirler, abus, asık suratlıdırlar, çabuk sinirlenir, öfkelenince saçmalarlar. Yalancıdırlar, kınama ve eleştiride aşırıya giderler, öfkelendikleri kişilerin meziyetini ve hakkını görmezler, bir topluluğa olan öfkeleri, onları ötekiler konusunda adaletsizliğe sevk eder. Başkaları ile alay eder ve onları kötü lakaplarla ananlar, Gıybet ve dedikodu yaparlar, kendilerinden olmayanları, kendileri hakkında susmaları için ya da beraber olmaları konusunda tehdit ve şantaj yapanlara oy yok. DSÖ ve Chabadçılara, her türlü fahişe ve türevlerine, fuhşiyat lobisine, uyuşturucu ve kumar, terör lobisine de.. Onların işi, rüşvet, torpil, yolsuzluktur. Onlardan uzaklaşın ve onları yanınızdan uzaklaştırın, onlara oy vermeyin. Yoksa onları yakacak ateş size de dokunur."