Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, "Ateist, Müslüman, laik, solcu-sağcı kimliklerden hangisini sahiplenirsek sahiplenelim hepimiz aynı delikteki yılan tarafından sokuluyoruz" dedi. "Hangi olayın ardındaki perdeyi kaldırmaya çalışırsak çalışalım her zaman 'dokunulmaz', 'korunan', 'kozmik ve derin' birçok kurumun kapısından geçmemiz gerekiyor" ifadesini kullanan Dilipak, "Bu kurumların kapısında her zaman yanıltıcı işaretler var. Bu sebeple, darbelerin, siyasi cinayetlerin failleri hiç bulunamıyor" ifadesini kullandı.
Dilipak, "Endişelenecekler tabi, çünkü ucu kendilerine dokunuyor" başlığıyla (1 Mart 2019) yayımlanan yazısında "Eşref Bitlis’i araştıramazsınız, Uğur Mumcu’yu da, Hablemitoğlu’nu da, Cem Ersever’i de, Hrant Dink’i de, Muhsin Yazıcıoğlu’nu da, Bahriye Üçok’u da, Sabancı’yı da. Çünkü 3 adım sonra ucu 'kendilerine' dokunur " diye yazdı. Dilipak yazısında şunları kaydetti:
Suçlulardan hesap sorulamadığı ve asıl suçluları cezalandırılamadığı için mazlumların ahının dinmediğini vurgulayan Dilipak, "Medya, mafya, sermaye, siyaset, bürokrasi, STK, aklınıza gelen her yerde varlar. 'Şeytan tüyü' var bunlarda. İnsanlara duymak istedikleri şeyleri söylerler. İnsan hakları, demokrasi, özgürlük, barış, adalet, çevre. Biz ıslah edicileriz derler" diye yazdı.
Dilipak'ın yazısının tamamı için tıklayın