Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, CHP’nin ‘Sosyal bozulmalar raporuna’ tepki göstererek, “Gay ve lezbiyenlerin fahri avukatlığına soyunan CHP bile ahlakçı kesiliyor başımıza” dedi. Kadıköy Belediyesi’nin 8 Mart’taki afişlerini de hedef gösteren Dilipak, şu ifadeleri kullandı: “Ya hu daha dün kurban keserek (!) genelev açılışı yapan, ilkokul çocuklarına bira içiren, 19 Mayıs’ı dekolte kıyafetlerle dans gösterisine dönüştüren siz değil misiniz. Sigarayı da bu milletin başına bela eden siz değil misiniz?
Dilipak’ın Yeni Akit’te “Porno, taciz, zina vesaire…” başlığıyla bugün (19.04.2016) yayımlanan yazısı şöyle:
Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, geçmiş dönemde zinayı AK Parti hükümetinin suç olmaktan çıkardığını iddia etti. Aynı şekilde TBMM Genel Kurulu’nda CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce de başörtülü vekilleri eleştirirken aynı ifadeleri kullanmıştı.
Geçen gün bir arkadaş konu ile ilgili olarak şu e-maili gönderdi: Zina yapan kadına suçu düzenleyen TCK’nın 440. maddesi, Anayasa Mahkemesi tarafından 1999 yılında iptal edilmesine karşın, Erkeğe zinayı suç sayan 441. madde, daha önce iptal edilmişti. Bu kararla mevcut zina davaları düşmüş, tutuklu sanıklar beraat etmişti. Buradaki Anayasa Mahkemesi kararlarının altında Haşim Kılıç ile dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer imzası bulunmaktadır. 1999 dönemi hükümeti Mesut Yımaz, Devlet Bahçeli ile Ecevit’in yapmış olduğu koalisyon hükümeti. Anayasa Mahkemesi’nin erkeğin zinasından sonra, kadının zinasını da suç olmaktan çıkaran gerekçeli iptal kararı, 13 Mart 1999 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmesiyle zina sadece Medeni Kanun çerçevesinde boşanma gerekçesi olarak sayılıyor. AK Parti iktidara gelmesinin ardından hükümet yetkilileri başta Cemil Çiçek olmak üzere zinanın tekrar suç sayılması için girişimlerde bulundu fakat, CHP’nin farklı şartlar sunmasından dolayı önerge meclise gelememişti. Hasılı zinanın suç sayılamayacağı kararının verildiği tarihlerde 56. hükümet yani 4. Ecevit hükümeti iktidarda bulunuyordu. Ortakları ise Mesut Yılmaz ile Devlet Bahçeli’ydi.”
Bazan gerçek hakikati boğmaya kalkabiliyor. Bu işin sorumluluğunun AK Parti’ye yıkılması ise biraz da SP’nin eli ile oldu. “Domuz kesimini serbest bıraktılar”, “faizi serbest bıraktılar“ falan filan. Aslında Hıristiyanlar için kesilen domuz kesimi takibe alınarak, takip zinciri oluşturuldu. Erdoğan’ın faiz konusundaki mücadelesi de ortada. Sanki daha önce faiz yasaktı da, AK Parti serbest bıraktı. Genelevler vergi rekortmeni olmuyor mu idi. Sanki zina-fuhuş daha önce yasaktı da AK Parti serbest bıraktı. Zina kadın-erkek arasında değil mi. Ya hu genelevde ne oluyor. Daha önce kamu davası açılıyordu. 2 evli olanlar için de bir ihbarla dava açılıyor, çocuklar Çocuk Esirgeme Kurumu’na, kadın; sığınma evine, adama hapis, nafaka, tazminat. Fuhuş serbest ama. Şimdi şikayete bağlı suç olunca bari bu istismar önleniyor.
Yıllarca BOP eş başkanlığı istismarı yapıldı. Oysa BOP’u frenlemek için eş başkanlık bir fırsattı, imkândı, ama kime anlatacaksın. Birileri cahil cesareti ile ağzına geleni söyledi. Hâlâ birileri söylemeye de devam ediyor. Bindiği dalı kestiğinin farkında değil hem de. Bunu yaparken de İran ve Suriye rejimi ile kucaklaşıyor.
“AKP AKP” diye söze başlayanlar, sanki bütün kötülüklerin anası AK Parti imiş gibi saldırıyorlar. “Suriye’de ne işimiz var”mış. “Mısır’ı bu hale biz getirmişiz” Tabii, Sisi ve Esed’in ne günahı var. İran akıllı davranıyor, Esed’le işbirliği yapıyor. Suriyelilere kapımızı açmamız da yanlıştı değil mi! Erdoğan düşmanlığı yapmadan önce bu konularda yeniden düşünmesi gerek birilerinin.
CHP’lilere göre de “Dört karı almak için zina suç olmaktan çıkarıldı”.
CHP’lilerle aynı çizgide AK Parti düşmanlığı yapan, sağ, sol, liberal, İslamcı, paralellere ne demeli? Söyledikleri muhtelif olsa da hepsinin hedefi bir. AK Parti ve Erdoğan.
Baksanıza gay ve lezbiyenlerin fahri avukatlığına soyunan CHP bile ahlakçı kesiliyor başımıza.. Ya hu daha dün kurban keserek (!) genelev açılışı yapan sizin adamlarınız değil mi idi.. İlkokul çocuklarına bira içiren, 19 Mayıs’ı dekolte kıyafetlerle dans gösterisine dönüştüren siz değil misiniz.. Sizin aydınlarınız değil mi, erkekler sünnet edilirken kızların da bir operasyonla bekaret zarlarının alınmasını teklif eden. Sizin aydınlarınız değil mi orduda, devlet yurtlarında, resmi dairelerin lokantalarında domuz eti yedirmenin zorunlu tutulmasını savunan, devlet üretme çiftliklerinde domuz üretim çiftliği kurulmasını savunan. Mustafa Ekmekçi’yi tanır mısınız. Kartvizitini bile kızıl domuz şeklinde bastıran Cumhuriyet gazetesi yazarı kimdi. İstanbul’da 3 ayrı eroin fabrikası vardı. Reklamla şarap yetmez eroin pazarlaması yapılıyordu sizinkiler tarafından ya hu. Sigarayı da bu milletin başına bela eden siz değil misiniz.
“Genel ahlaka aykırılık” uluslararası sözleşmelerde suç olarak tanımlanmıştır. Ahlakın kaynağında din ve gelenek en ön sıralarda yer alır.. Bu kriter kimin umurunda.
Kadıköy Belediyesi’nin Dünya Kadınlar Günü’nde billboardlara çıktığı afişi nereye koyacaksınız şimdi.
En son, Kadıköy’de, Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi adı altında toplanan grup, hedefine dini koymuş ve İmam Hatiplerin kapatılması, zorunlu din derslerinin kaldırılması ve nüfus cüzdanlarındaki din hanesinin kütüklerden de silinmesini istemiş. Toplantıya Kemal Okuyan, Enver Aysever ve Sevinç Erbulak da konuşmacı olarak katılmış ve bu yönde mücadele edeceklerini açıklamışlar. Öyle ya, oğlunuz - kızınız kim olduğunu bilmeden evlenmeli birisi ile mesela, caminizin imamı Hıristiyan olabilmeli mesela. Müezzin ateist. Hatta cinsel kimliği de önemli değil.
Biz bunları biliyoruz. Yeni değil bunların bu fikirleri. İlk kez dillendiren de bunlar değil. Tek Parti döneminden, 27 Mayıs’tan, 12 Mart’tan, 12 Eylül’den, 28 Şubat’tan tanırız biz bunları.
Durup dururken şimdi niye yeniden çıktılar ki ortaya. Hem de CHP’li bir belediyenin bölgesinde. Demek ki, birileri yine iş üzerinde. Selâm ve dua ile.