Gündem
Deutsche Welle

Die Zeit: Birleşme Doğu Almanlar için çelişkili bir tarih

Doğu ile Batı Almanya'nın 1990 yılında birleşmesinin üzerinden tam 28 yıl geçti. Alman gazeteleri iki Almanya'nın birleşmesinin 28. yıldönümüyle ilgili yorumlara yer veriyor.

03 Ekim 2018 12:35

Die Zeit gazetesi iki Almanya'nın birleşmesinin yıldönümüyle ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:

"Tekrar tekrar söylenebilir ama yine de bastırılıyor: Birleşme bunca uzun süreden sonra birçok Doğu Alman için çelişkili bir tarih; sevinçle hatırlanıyor ama aynı zamanda da acıyla... Seyahat, düşünce ve basın özgürlüğünü kimse kaybetmek istemez, kimse Demokratik Almanya Cumhuriyeti'ni geri istemiyor. Zaten konu da bu değil. Ancak birleşmeden sonraki yıllarda Doğu Almanya, eski doğu bloku ülkelerindeki hiçbir ülkenin yaşamadığı kadar hızlı ve korkunç bir çöküş yaşadı. Birçok kişi bu kırılmanın etkilerini günümüzde bile yaşıyor, toplum olarak bunu yaşıyoruz. Pegida ve Almanya için Alternatif (AfD) şoklarından sonra ürkek ama nihayet ölçülü bir biçimde konuyu konuşmaya başladık."

Aachener Zeitung iki Almanya'nın birleşmesinin 28. yıldönümünün kutlandığı 3 Ekim'le ilgili yorumunda şu görüşleri dile getiriyor:

"Öfkeli vatandaşlara ve Chemnitz’de yaşanan olaylara bakıldığında, neden Almanya'nın doğusundaki açıklık, hoşgörü, çok ulusluluk ve Batı'nın özgürlük prensibi konularında bu kadar çok insanın olduğu sorusu ön plana çıkıyor. Bu durum idealle gerçeklik arasındaki tutarsızlıkta, iç çekişmeler ve tartışmalarda kendini gösteriyor. Almanya'nın batısındaki anlayışın doğuda bu denli yaygın olmaması muhtemelen Almanya'nın birleşmesinin temenni olarak kalmasının da en önemli sebebi."

Rheinpfalz gazetesindeki yorum şöyle:

"İki Almanya'nın birleştiği günün resmi bayram olması siyasi bir proje ancak bu tarihin seçilmesi tam bir pragmatizm örneği. Bu tarih Alman hatırlama kültürünü simgeliyor. Halk etkiye sahip ve insanların istekleri büyük bir rol oynuyor. Kimse birbirine benzer, aynı olmadığı için birleşme, Almanya'daki çeşitliliği kabul etmek anlamına geliyor. Kültürel çeşitlilik orta Avrupa bölgesini asırlardır zenginleştiriyor. Buna bir örnek vermek gerekirse; 600 yıl önce Hintli aileler Almanca konuşulan bölgeye yerleşti. Bunlar Sintiler'di. Orta çağ sonlarındaki toplumunun bir kısmı tıpkı günümüzdeki gibi yabancılardan korkuyor, Sintileri engere etmek istemiyordu. Yabancılara duyulan nefret, Nasyonal Sosyalizm döneminde doruk noktasına ulaştı. Uzun bir yol olsa da Sinti ve Romanlar, Frizler, Sorblar ve Danimarkalılar artık ulusal azınlık olarak tanınıyorlar. Tarihe bakış öncelikle şunu gösteriyor: Çeşitli göçler asırlardır var ve Almanya'nın birleşmesini de engellemiyor. İkinci önemli nokta ise şu: Tehlikeli olan korku, öfke ya da nefret hissedenler değil, tam tersine başkalarına baktıklarında insan görmek istemeyenlerdir."

Nürnberger Nachrichten'in Almanya'nın birleşmesinin yıldönümüyle ilgili yorumu ise şöyle:

"Duygular çoğu zaman olgulardan daha güçlüdür. Siyasi partiler oy kapma ruh haliyle gittiklerinde, heyecanlı, sarsılmış Doğu Almanya'da Batı'dan daha fazla yankı buluyorlar. Peki, buna karşı ne yapılabilir? Kaygılar ciddiye alınabilir ve kaygılara karşı sağlam ve güçlü bir politika izlenebilir. İki Almanya'nın birleşmesinde ulaşılan hedefler övülebilir, çöküş konusundaki garip isteğe karşı olunabilir. Cumhurbaşkanı Frank-Walter Stenmeir'in yakındığı gibi, 'Demokrasi hastalanabilir ve depresyona girebilir.' Aynen böyle. Bu nedenle birleşme günü kutlanabilir, kutlanmalıdır."

dpa / HT, BÖ

© Deutsche Welle Türkçe

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle