Gündem

DHA YURT BÜLTENİ-7

1)KAR, BAŞKALE'DE, YOLLARI KAPATTI  VAN'ın Başkale ilçesinde yoğun kar yağışı etkili oldu

20 Kasım 2017 15:39

1)KAR, BAŞKALE\'DE, YOLLARI KAPATTI

 VAN\'ın Başkale ilçesinde yoğun kar yağışı etkili oldu. Kar yağışı ardından 34 mahalle yolu ulaşıma kapanırken, yüksek kesimlerindeki kar kalınlığı 30 santimetreye ulaştı.
Başkale ve çevresinde açık ve güneşli hava dün akşam saatlerinden itibaren yerini kar yağışına bıraktı. Dün akşam saatlerinden itibaren etkili olan yoğun kar yağışı nedeniyle ilçeye bağlı 34 mahallenin yolu ulaşıma kapındı. İlçe merkezinde  5, yüksek kesimlerde ise 30 santimeyreyi bulan kar yağışı sürücüleri zor durumda bıraktı. Yetkililer, sürücülerin kar yağışına karşı hazırlıklı olmalarını isterken, bölgedeki kar yağışının bugün sürmesinin beklendiğini söyledi. 
 
GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK

Engin ERTÜRK/BAŞKALE (Van), (DHA)-

=====================================================

2)DİCLE NEHRİ\'NDE 3 SU SAMURU GÖRÜNTÜLENDİ

DİYARBAKIR\'ın tarihi surların bitişiğinden, UNESCO\'nun Dünya Kültür Mirası Listesi\'nde yer alan Hevsel Bahçeleri\'nden geçen Dicle Nehri\'nde yaşayan 3 su samuru, kamışların arasından çıkıp, yüzdükleri sırada görüntülendi. \'Güneydoğu\'nun kuş cenneti\' olarak bilinen Hevsel Bahçeleri\'nin içinden, Dicle Vadisi ile Kırklar Dağı arasından geçen Dicle Nehri\'nde yaşayan, 2\'si anne ve yavrusu olmak üzere 3 su samuru, görüntülendi. İnsan boyunu aşan kamışların arasından, gün batımı sırasında ortaya çıkan 3 su samuru, bir süre suda yüzdü. Yavru su samurunun annesinin yüzmesini izleyip, taklit ettiği görüldü. Anne su samuru sırtüstü yüzdüğü sırada yavru su samuru karnına çıkıp süt emdi. Daha sonra su samurları kamışların arasına girip, gözlerden kayboldu.

\'TİMSAH\' İDDİASI YAYILMIŞTI

Kedi gibi bıyığı, testere gibi keskin ön dişleri ve suda dümen vazifesi gören uzun kuyruğuyla hem karada hem de suda yaşayan bir memeli olan su samurunu, 1990\'lı yıllarda gören bölgedeki çiftçiler, bunları timsah sandığı için Dicle Nehri\'nde timsah olduğu iddiası yayılmıştı. O yıllarda bu dedikodunun sık gündeme gelmesi üzerine 2004\'te bazı kişiler sazlıklarda timsah avına bile çıkınca \'Dicle Nehri\'nde timsah paniği\' başlığıyla haberler çıkmıştı.
Akademisyenler, bunun üzerine bölgede timsah olmadığını açıklarken nehirde \'Fırat Kaplumbağası\' olabileceğini söylemişti. Ancak daha sonra \'timsah\' ya da \'canavar\' olarak lanse edilen yaratığın su samuru olduğu ortaya çıkmıştı.
\'CİDDİ BİR ÇALIŞMA YOK\'
Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Yüksel Coşkun, şimdiye dek Dicle Nehri ve Türkiye\'de su samurlarıyla ilgili ciddi bir çalışmanın olmadığını vurguladı. Dicle Nehri\'nde su samurlarının görüntülenmiş olmasından son derece memnuniyet duyduğunu anlatan Coşkun, su samurlarıyla ilgili şu bilgileri verdi:
\"Su samuru koyu kahverenginden kestane rengine kadar değişen kürke sahiptirler. Baş kısımları daha koyudur. Karın kısımları daha açık renklidir. Boyun bölgesi beyazımsıdır. Kafaları düz ve geniştir. İyi gelişmiş bıyıkları vardır. Bıyıklarını duyu organı gibi kullanırlar. Kalın ve kasımsı kuyruğa sahiptirler. Bacaklar kısa, ayaklar geniş ve perdeli, tırnakları güçlüdür. Gözler ve kulaklar küçüktür. Kuvvetli işitme ve koku alma duyusunda sahiptir. Diş formülleri 3.1.4.1./3.1.3.2. şeklindedir. Baş ve beden uzunluğu 55-95 santimetre, kuyrukları ise 30-55 santimetre kadardır. Ağırlıkları 5-12 kilogram kadardır.\"
Prof. Dr. Coşkun, su samurlarının nehirler, göller, su birikintileri, tatlı su kenarları, mağaralar ve su ortamlarında veya kıyısal bölgelerde, kıyıya yakın çalılar ve otların arasındaki doğal korunaklarda ya da kendisinin açtığı oyuklarda yaşadıklarını da belirtirek, \"Alacakaranlıkta ve gece aktiftirler. Tek başına yaşarlar, ancak anne yavrularıyla birlikte kalır. Eşler arasında sıkı bir aile bağı bulunmaz. Anne, yavruların avlanmayı daha iyi öğrenmelerini sağlamak için su içerisinde onlarla oyun oynar. Erkekler, dişilerini ve yavrularını iki yanına alarak yüzerler. Bu sırada sadece başlarının bir kısmını burun ve gözlerini suyun dışında tutarlar. Su altında 4- 10 dakika kalabilirler. Karada dinlenir, su içinde besin ararlar. Günde birkaç kez beslenir ve bir kilograma yakın besin tüketirler. Besin olarak daha çok böcek, yengeç, salyangoz, balık, kurbağa, sukuşları ve yumurtaları ile küçük memeli ve sebzeleri tercih ederler. Balık ağlarına ve balık üretim tesislerine zarar verdikleri gerekçesiyle balıkçılar tarafından hoş karşılanmazlar. Susamurları doğada hasta ve zayıf olan organizmaları tüketerek, doğal dengenin korunmasında önemli katkı sağlarlar\" dedi.
Nesli tükenme noktasına gelmiş olan su samurların avlanılması yasaklanarak, Uluslararası Doğayı Koruma Derneği (IUCN) tarafından nesli tükenen ve koruma altına alınması gereken türler kategorisine alındığını da söyleyen Prof. Dr. Yüksel Coşkun, \"Samurlar su sağlığı ve kıyı çevresi sağlığı için gösterge türlerdir. Çevrenin kirletilmesi ve bozulması ile karasal habitatlarının daraltılmasına duyarlı hayvanlardır. Nehir kıyılarının ıslahı, nehirlerin yoğun kullanımı, kirlenme ve aşırı avlanma samur popülasyonunun azalmasına sebep olmaktadır. Değerli ve kaliteli kürkleri için insanlar tarafından avlanmaları nedeniyle dünyada olduğu gibi Türkiye\'de de soyları tehlike içine girmiştir\" diye konuştu.
 
FOTOĞRAF

Selim KAYA/DİYARBAKIR, (DHA)

=====================================================

3)ERZURUM, \'HUZUR\' İÇİN DİDİK DİKİK ARANDI

ERZURUM Emniyet Müdürlüğü\'nün sokakları suçlulardan temizlemek amacıyla başlattığı \'huzur\' operasyonları sürüyor. Merkez Palandöken, Yakutiye ve Aziziye ilçelerindeki operasyonlara katılan 300 polis, her yeri didik didik aradı.
Şehrin dört bir tarafını kuşatan polis, şüpheli görülen araç ve yayaları durdu. Araçları kontrol edip, sürücü ve yolcuları GBT (Genel Bilgi Toplama) kontrolünden geçirdi. Asayiş, narkotik, TEM ve Trafik Müdürlüğü ekipleri özellikle okul önlerinde şüpheli şahıslar ve okul çevrelerindeki bazı iş yerlerinde denetimler yaptı. Ekipler, hırsızlık şebekeleri ile uyuşturucu satıcılarının kullandığı parklarda arama yapıp, kahvehanelerde arananlara yönelik kimlik kontrolü yaptı. Okul önlerinde görev alan polisler, öğrenci servislerini de tek tek durdurup kontrol etti. Çocuklardan emniyet kemeri takmaları isteyen polis kemeri takmasını bilmeyenlere de öğretti. Gün boyu operasyonlarını sürdüren polis park ve bahçeler, metruk binalar, alkol ve tütün mamulleri satışı yapılan yerler, iddia ve ganyan bayileri, kahvehaneler, internet, oyun salonları ve bunun gibi yerleri de denetledi.
Polisin yaptığı son bir aylık operasyonlarda 362 kişi yakalandı, 46 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi. 7 ruhsatsız tabanca, 2 kuru sıkıdan bozma tabanca, 2 pompalı tüfek, 11 kuru sıkı tabanca, 167 bıçak, 10 muşta, 68 fişek, 564 gram esrar 6,7 gram bonzai ele geçirildi. Bir kişiye maksat dışı bıçak, 1 kişiye de elektro şok cihazı taşımam suçundan 227 lira para cezası kesildi.

Görüntü Dökümü (ÖZEL)
---------------------------------
-Öğrencilerin okula girişi
-Polisin okul önünde gezenlere kimlik sorması ve üst araması yapması
-Öğrenci sevrislerinin demetimi
-Emniyet kemerini takamayan öğrencilere polisin yardım etmesi
-Park, bahçe ve metruk binaların araması
-Polisin gece işyerlerini denetimesi

Haber-Kamera: Turgay İPEK / ERZURUM, (DHA)
 (Süre: 415 MB / 655 Dk)
===============================

4)YUVADA YETİŞTİ, ÖĞRETMEN OLUP KENDİNİ YUVA ÇOCUKLARINA ADADI
 
ADANA\'da Çocuk Esirgeme Kurumu\'nda büyüyen müzik öğretmeni 24 yaşındaki Ayşe Atam, Erzurum\'daki Nenehatun Çocuk Evleri\'nde kalan çocuklara ışık saçıyor. Sevgi evlerinde kalan çocuklara müzik dersi veren Ayşe öğretmen, \"Yurdun bize verdiği olanaklar, çok güzeldi. Bize dokunuldu, elimizden tutuldu. Ben de onları kendi ellerimle yetiştirmek istiyorum\" dedi.
Çocuk Esirgeme Kurumu\'nda yetişen Ayşe Atam, 2013 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Müzik Öğremenliği Bölümü\'nü kazandı. Üniversiteden bu yıl başarıyla mezun olan Ayşe öğretmen, 0-18 yaş grubu 60 çocuğun barındığı Nenehatun Çocuk Evleri\'ndekilere müzik dersi vermeye başladı. Haftada 35 saat yuva çocuklarına müzik eğitimi veren Ayşe Atam, yetenekli öğrencilere umut kaynağı oldu. Müzik eğitiminin yanı sıra çocukların sorunlarıyla da yakından ilgilenen Ayşe Atam, ulusal bir kanalda yayınlanan yarışmada da güzel sesiyle jürileri kendisine hayran bıraktı. Yarışmada bir üst tura çıkan Ayşe Atam, Çocuk Esirgeme Kurumu\'nda aldığı eğitimle bu noktalara geldiğini söyledi. 15 yıl yetiştirme yurdunda kalan Atam, şunları söyledi:
\"Halk Eğitim bünyesinde sözleşmeli olarak burada çalışıyorum. Adana Çocuk Esirgeme Yurdu\'nda yetiştim. Eğitim anlamında ve geleceğim için orada olmak çok güzeldi. Şu an yetişmiş olduğum yerdeyim. Çok güzel bir eğitim aldık, arkadaşlarımla iyi yerlerde geldik. Yurdun bize verdiği olanaklar,çok güzeldi. Değerlendirmek elimizde. Devlet sonuna kadar arkamızda. Çok mutluyum iyi ki böyle bir şey oldu. Öğrenciler ilgili, istekli, azimliler. Onları doğru yönlendirirsek başarı elde ederiz. Haftada 35 saat ders görüyoruz. 10.00-17.00 saatleri arasında etkinlik yapıyoruz. Konserimiz olacak. 23 Nisan\'a dair çalışma var. Halk müziği konseri vereceğiz. Gerçekten yetenekli olan isteyen çocukların yanında olacağım. Onları kendi ellerimle yetiştirmek isterim. Bize dokunuldu, elimizden tutuldu. Bunu biz de yapabiliriz. Onlar için bir örnek bir model böyle olmalı. Benimle aynı ortamda kalan bir yerlere gelen arkadaşlar var. Onlar da bir örnek. Çok mutlu, gururluyum güzel şeyler yapacağımız inanıyorum. Çocuklarımızın burada çok güzel ev ortamı ve imkanlar var. Gerçekten yediğimiz önümüzde, yemediğimiz arkamızda.\"
Katıldığı ses yarışmasındaki başarısı en çok da Ayşe öğretmenin Çocuk Evleri\'nde kalan öğrencilerini mutlu etti. Ses yarışmasında arkadaşlarının yönlendirmesi ile başvurduğunu belirten Ayşe Atam, şöyle konuştu:
\"Arkadaşlar destek çıktı müracaat ettik. İstanbul\'da ilk elemeyi geçtim. Röportajda yetiştirme yurdunda büyüdüğümü söylemedim. Arkadaşlarım niçin söylemediğimi sordular. Ben kendi emeğimle, sanatımla, hislerimle gündeme gelmek istedim. Her zaman istediğim bir şeydi, hayalimdi. Katıldım, döndüler. Yarışmacıyım, yapmam gereken şeyler var. Hayalim var, olur mu sonu mu gelir bilmiyorum ama şansımı denedim. Sanat anlamında bize sahip çıkılsın istiyorum. Çocuklarımıza örnek olmak istiyorum. Gördükçe onlarda bir şeylerin farkına varacak. Yetiştirme yurdunda büyüdüğüm için memurluk hakkımız var. Ama ben düz memur olmak istemiyorum. Kendi bölümümden, mesleğimden öğretmen kadrosu açılsın. Çocuk Esirgeme\'de kadrolu öğretmen olmak istiyorum. Benim durumumda olan yurtta kalanlar kendi mesleğini yapabilsin. Yetkililerden en büyük isteğimiz bu.\"

Görüntü Dökümü (ÖZEL)
---------------------------------
-Nenehatun Çocuk evi tabelası 
-Ayşe öğretmenin öğrencileriyle ders çalışması 
-Tahtaya müzik notası yazarak 23 nisan şarkısı hazırlığı yapması 
-Öğrencilerden detay 
-Ayşe Atam ile röp.
-Ayşe Atam\'ın şarkı söylemesi

Haber: Hümeyra PARDELİ - Kamera: Zafer KUMRU / ERZURUM,(DHA)
(SÜRE: 10.00 BOYUT: 622 MB)

===============================================================

5)ÖĞRENCİ KORUSU, ÖĞRETMENLERİ İÇİN ŞARKI SÖYLEDİ

TOKAT\'ta 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinlikleri kapsamında 15 okuldan 20\'şer öğrencinin katılım sağlayarak oluşturduğu 300 kişilik müzik korusu \'Öğretmen Marşı\'nı seslendirdi. 
Kent merkezinde 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinlikleri kapsamında kortej yürüyüşü yapıldı.   Vakıf Bank Namık Kemal İlköğretim Okulunda başlayan yürüyüşe İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, okul müdürleri ve öğretmenler katıldı.  Yürüyüş esnasında kaldırımlarda bulunan öğrenciler öğretmenlerini alkışlayarak, \'Öğretmen geçmişin öğreticisi, geleceğin mimarıdır\' yazılı döviz açtı. Cumhuriyet Meydanında son bulan kortej yürüyüşünde, 15 ilköğretim okulundan 20\'şer öğrencinin katılımıyla 300 kişiden oluşturulan müzik korosu \'Öğretmen Marşı\'nı ve \'Öğretmenim, Canım Benim\' şarkısını seslendirdi. Programa katılan öğretmenler ise öğrencilerin söyledikleri şarkıya eşlik etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla devam eden programda İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı tarafından Atatürk Anıtına çelenk sunuldu. Yazıcı, \"Geleceğin mesleklerini kuran, geleceğin çocukları yetiştiren, çok değerli meslektaşlarımızın gurur günlerinden bir tanesi. Haftamız her birimiz için hayırlı olsun. Mesleğimizin kutsiyeti içerisinde görevlerini en iyi şekilde yürüten çok kıymetli meslektaşlarımın bu güzel günlerini kutluyorum\" dedi. Programa daha sonra Tokat Valisi Ömer Toraman da katılarak  öğrenci ve öğretmelerle fotoğraf çektirdi.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Kortej yürüyüşü görüntüleri
-Anıta çelenk sunulması
-Öğrencilerin öğretmenleri için şarkı seslendirmesi
-Müdürün konuşmaları
(268 mb)

=================================================
 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir