1)BAYRAM ZİYARETİNE GİDEN 22 BİN 700 SURİYELİ DÖNDÜ
Ramazan Bayramı\'nı ülkelerinde geçiren Suriyelilerin, Kilis\'in Öncüpınar Sınır Kapısı üzerinden Türkiye\'ye dönüşleri sürüyor. Kilis Valiliği\'nin izniyle Ramazan Bayramı için 18 Mayıs ile 13 Haziran tarihleri arasında ülkelerine giden 52 bin 114 Suriyelinin Türkiye\'ye dönüşleri sürüyor. Ülkelerinden dönen Suriyeliler, Öncüpınar Sınır Kapısı\'nda işlemleri yapılıp eşyaları arandıktan sonra Türkiye\'ye alındı. Şu ana kadar 22 bin 700 Suriyelinin geri döndüğü öğrenilirken, bayram için ülkesine gidenlerin tamamının 31 Temmuz\'a kadar Türkiye\'ye geleceği bildirildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
- Öncüpınar Sınır Kapısı
- Gelen Suriyeliler
- Suriyelilerin işlemlerinin yapılması
- Suriyeliler ile yapılan röp.
- Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU-KİLİS-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 339 MB
==============================================
2) ADANA’DA KURAKLIK RİSKİ KAPIDA
KİLİS 7 Aralık Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fiziki Coğrafya Ana Bilim Dalı\'nda Araştırma Görevlisi Dr. Mehmet Ali Çelik yapılan araştırmalara göre büyük risk altındaki Akdeniz Bölgesinde kuraklık oranının arttığını belirterek, \"Araştırmalar, 2000’li yıllardan sonra ciddi kuraklık riskinin her 5 yılda bir yaşanılır hale geldiğini göstermektedir. Adana\'da, Mersin\'de hatta ilçe bazında kuraklık izleme merkezleri kurulmalıdır\" dedi.
Bitki İndeks Modelleri Kullanılarak Akdeniz Bölgesinde Kuraklık Analizi başlıklı doktora tezinde, bölgedeki kuraklığı işleyen Dr. Mehmet Ali Çelik, Adana’nın ülkenin en önemli su ve tarım merkezleri arasında olduğuna vurgu yaptı. Kuraklığın yağış ve nem eksikliği anlamına geldiğini belirten Çelik, \"Bu bağlamda Adana’da kuraklığın tahmini konusunda önceden yapılan analizler tarımsal verimlilik, tarımsal üretim, gıda arzı ve sulak alanların yönetimi konusunda çok büyük önem arz ediyor\" diye konuştu.
\'KURAKLIKTAN KAÇIŞ YOK\'
Kuraklığın diğer doğal afetlerle bir tutulamayacağını belirten Çelik, \"Kuraklıkla diğer afetler arasında önemli farklar bulunmaktadır. Mesela deprem. Fay hattı geçen bir yerin çevresine yerleşim yeri kurmayarak deprem riskini azaltabilirsiniz. Ama kuraklıktan kaçış yoktur. Kuraklığı önlemek adına önceden tahminin önemi büyüktür. Böylece kuraklık afetinin yaratacağı hasar azaltılabilir\" dedi.
KURAKLIK MERKEZİ KURULMALI
Mehmet Ali Çelik, kuraklığı önlemek amacıyla birçok ülkenin büyük çalışmalar yaptığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
\"Dünyada bilimin en gelişmiş kabul edildiği yerlerden birisi ABD’dir. ABD’nin kuraklık konusunda çok ciddi çalışmalar yaptığını görmekteyiz. ABD\'de Nebraska Üniversitesi bünyesinde \'National Drought Mitigation Center (NDMC) adında, \'Drought monitoring\' denilen uzman akademisyenlerin çalıştığı kuraklık izleme merkezleri bulunmaktadır. Gelişen teknolojik yöntemler kuraklığı önleme konusunda etkin rol oynuyor. Küresel iklim değişikliği olayıyla birlikte artık Akdeniz Bölgesinde her 10 yılda 1 değil her 5 yılda 1 kuraklık oluşma riski var. Uzaktan algılama, uydu gibi gelişkin teknolojileri meteorolojik veriler kullanılarak yapılan kuraklık analizleriyle birleştirerek kuraklığı önceden tahmin etmekte ve kuraklığın yaratacağı hasarları önlemede Amerika çok gelişkin yöntemler uygulamaktadır. Türkiye’nin de bu yöntemleri iyi analiz edip özellikle Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine uygulamaları gerekiyor. Adana’da Mersin’de hatta ilçe bazında kuraklık izleme merkezleri kurulmalıdır. Uzman akademisyenler bu kurulun içerisinde yer almalıdır.\"
Görüntü Dökümü
---------------------------
- Parktaki Adana yazısı ve Seyhan Nehri\'nden drone görüntüsü
-Güneşten detay görüntü
- Dr. Mehmet Ali Çelik\'in açıklamaları
- Su verilmeyen Seyhan Nehri\'nden genel ve detay
- Seyhan Nehri\'nden drone görüntüleri
SÜRE:04\'13\" BOYUT:257 MB
Haber-Kamera: Nuri PİR - Can ÇELİK/ADANA, (DHA)
=========================================================
(ÖZEL HABER)
3)EVDEN 1500 KİLOMETRE UZAKTA, ZOR HAYATLAR
DOĞU ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi\'nde yaşayan aileler ekmek paralarını kazanmak için 1500-1750 kilometre uzaklıktan çocukları ile birlikte Bursa\'ya gelip kurdukları çadırlarda hem hem tarlalarda çalışıyorlar hemde yaşamlarını sürdürüyorlar. Çocuklar ve kadınların 20\'şer TL, yetişkin erkeklerin ise 55 tl yevmiye ile çalıştığı işciler, \"Yazın kazanıyoruz, kışın ise yiyoruz. Bunuda yapmaya mecburuz\" diyorlar.
Geçimlerini sürdürebilmek için ekim ve hasat zamanı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi\'nden, aileleri ile Bursa\'ya çalışmaya gelen ailelerin çadırlardaki yaşamları DHA tarafından görüntülendi. Şırnak\'ın Cizre ve İdil, Mardin ve Şanlıurfa\'dan kamyonlarla nisan ayında Bursa\'ya okullarını bırakan çocuklarıyla gelen aileler, Karacabey, Musatfakemalpaşa ve Yenişehir İlçeleleri\'nde kurdukları çadır kentlere yerleşiyorlar. Burada yaşayan aileler günün ilk ışıkları ile birlikte kendilerin almaya gelen traktörlerin arkasına minip çalışmak için tarlalara gidiyorlar. Kadınların ve çocukların 20 TL yetişkin erkeklerin ise günde 55 TL Yevmiye ile güneşin altında çalışan aileler akşam saatlerinde yine traktörlerine binerek çadırlarına dönüyorlar. Tuvalet ve banyo ihtiyaçlarını sağlıksız yerde karşılayan ailelerin çocukları havalar ısınınca serinlemek için mikroplu su birikinlerine giriyorlar. Tarlada 20 TL günlük yevmiye aldığını söyleyen Vatan Sarkın isimli kadın, \"Tarlada çalışıyorum. Çadıra dönünce yemek yapıyorum çocu Bursa\'da havaların soğmuya başlayacğı ekim ve kasım ayına kadar çalışı geri döneceklerini söyleyen Osman Sarkın, \"Burada kazandığımız parayı kışın harcayacağız. Mecburen çalışacağız.\" şeklinde konuştu.
SAĞLIKSIZ ORTAMDA YAŞIYORLAR
Çadırlarda 2000-2017 yılları arasında her sene araştırma ve inceleme yapıp bunları rapor haline getiren Bursa Tabipler Odası eski Bakanı Prof.Dr. Kaypan Pala, \"Geçen yıla kadar bu insanların yaşadıkları çadırların büyük bölümünde elektrik yoktu. Suları sağlıklı değildi. Çoğunda tuvalet ve banyo yoktu. Hiç birinde doğru dürüst mutfak bulunmuyodu. Çadırları sağlıklı değil. Bir çoğunun altı toprak zemin. Sürüngen hayvanlar ve böceklere karşı önlem almamışlardı. Atıklar toplanmıyord. Özellikle çocuklar hastalanıyor. İshal vakalarında büük artışlar oluyordu. Tedavilerinde problemler yaşıyorlardı. \" dedi.
Çocukların aileleri ile birlikte eğitimlerini yarıda bırakarak Bursa\'ya geldiklerinide söyleyen Prof.Dr. Kayhan Pala,hazırladıkları raporları Valilik ve Büyükşehir Belediye Başkanlığına verdiklerini sözlerine ekledi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Mevsimlik işçilerinin tarlada çalışmaları, ev işi yapmaları, çocuklar, detaylar
Berktuğ ÖNCÜ/Mehmet İNAN/Yasin KESKİN/BURSA,(DHA)-
==========================================
4)DİYALİZ HASTASI KADIN, ÜRETEREK HAYATA BAĞLANIYOR
NİĞDE’de diyaliz hastası 42 yaşındaki Ayşe İlhan, evinin ihtiyaçlarını ve 14 yaşındaki oğlunun eğitimini evinde yaptığı el işlerini pazarlarda satarak karşıladığını söyledi.
Ayşe İlhan, 12 yıldır diyaliz hastası olduğunu belirterek, \"12 yıldır periton yapıyorum. Eşimle 2008 yılında ayrıldık. Eşim benim böbrek hastası olduğumu biliyordu ama evliliğimizin 4 yılında diyalize girmeye başlamamla birlikte eşim beni terk etti. 10 yıldır eşimden ayrı çocuğumla birlikte yaşıyorum. Evde ev işlerinden arta kalan zamanlarımda el işleri yapıyorum. Bu yaptığım el işlerini pazarlara götürüp satarak evimin ve oğlumun eğitim ihtiyaçlarını karşılıyorum. Diyaliz hastası olmam nedeniyle pazarlarda enfeksiyon kaptım. Şuanda pazarlara çıkıp evde yaptığım el işlerimi de satamıyorumö dedi.
Görüntü dökümü
--------------------------
- Diyaliz hastası kadının yaptığı el işlerinden görüntü
- Diyaliz hastası kadın Ayşe İlhan ile röportaj
- Niğde Sakatlar Dernek Başkanı Songül Çalışkan ile röportaj
- Evin içinden detay görüntü
- Yapılan el işlerinden görüntü
Boyut: 455 MB Süre: 4 dk 4 sn
Haber-Kamera: Adnan ÇELEBİ/NİĞDE,(DHA)