Gündem

DHA YURT BÜLTENİ-4

1)KUŞLAR GÖÇTÜ, CENNET SESSİZLİĞE BÜRÜNDÜ AVRUPA Konseyi tarafından ‘A’ Sınıfı Diploma verilen Manyas Kuş Cenneti'nde göç sonrası yuvalar boş kaldı, kuluçka zamanındaki  kuşların cıvıl cıvıl  sesleri yerini derin bir sessizliğe bıraktı

07 Ekim 2018 14:11

1)KUŞLAR GÖÇTÜ, CENNET SESSİZLİĞE BÜRÜNDÜ

AVRUPA Konseyi tarafından ‘A’ Sınıfı Diploma verilen Manyas Kuş Cenneti\'nde göç sonrası yuvalar boş kaldı, kuluçka zamanındaki  kuşların cıvıl cıvıl  sesleri yerini derin bir sessizliğe bıraktı. Her yıl, Şubat, Mart ve Nisan aylarında Afrika ve Güney Asya ülkelerinden Balıkesir’in Bandırma ilçesine 18 kilometre mesafede bulunan  Manyas Kuş Cenneti\'ne gelen göçmen kuşlar, yuva yapıp kuluçkaya yattıktan sonra yavrularını büyüttü ve göç zamanı gelince  geldikleri sıcak ülkelere döndüler. Milli Park görevlileri tarafından yaptırılan 50 yapay yuvada  kuluçkaya yatan  tepeli pelikanlar ise göç etmeyip Kuş Cenneti’nde kaldı. Kuş Cenneti’nin en büyük kuşu olan tepeli pelikanlar, yavruları büyüttükten sonra yuvalarını terk ettiler. Ancak suların da doğal olarak çekilmesi nedeniyle karada kalan 50 yuva boş kaldı. Göl suları önümüzdeki yıl kuşlar gelmeden önce doğal olarak yükselecek ve yuva bulunan ağaçlar ile yapay pelikan yuvaları sular altında kaldığı için kuşlar rahatça kuluçkaya yatabilecekler.
3 MİLYON KUŞ
Her yıl Avrupa\'dan ve Afrika\'dan göç eden 266 türden 3 milyon kuşa ev sahipliği yapan Manyas Kuş Cenneti,  tepeli ve ak pelikanlar, karabataklar, kaşıkçı, çeltikçi, küçük balaban, gece balıkçısı, tepeli dalgıç, sakar meke, su tavuğu, yaban ördek, alaca balıkçıl, erguvani balıkçıl ve saz bülbülü gibi kuşları ağırlıyor.
Göçün ekim hatta kasım ayı sonuna kadar devam edeceği belirtildi. Baharın ilk günlerinde Afrika\'dan gelen 178 kuş türü burada kuluçkaya yatıyor. Sonbaharla birlikte Kuzey Afrika ve özellikle Nil nehri kıyılarına göç geçiyor. Sadece pek az sayıda kalan kuşların yanında koruma altında bulunan tepeli pelikanların kalacağı 64 hektar alana sahip olan Manyas Kuş Cenneti Milli Parkı\'nda 266 kuş türü, 118 bitki bulunurken, gölde ise 23 balık türü ve çeşitli sürüngenler yaşıyor. 
Bandırma’da her yıl, bu yıl 29’uncusu kutlanan ‘Bandırma Uluslararası  Kuş Cenneti Kültür ve Turizm Festivali’ adıyla festival düzenleniyor.

Görüntü Dökümü
-----------------
-Tabela
-Pelikanların su içindeki yuvalarında (arşiv)
-Yapay yuvaların bugünkü sular çekildiği için boş görüntüleri
-Pelikanlar yuvaların dışında göl içinde

(Haber-Kamera: Erdem ÖZCAN BANDIRMA(Balıkesir), (DHA) 

===============================================

2)DEVECİ ARMUDUNDA VERİM DÜŞÜK, FİYAT YÜKSEK

BURSA Ovası\'nda yetişen ve büyük bir bölümü yurt dışına ihraç edilen deveci armudunun hasadı başladı. Önceki senelere göre daha az verim alınan deveci armudunun fiyatı ise üreticiyi memnun etti. Türkiye\'de armut üretiminde akla ilk gelen kenti olan Bursa\'da deveci armudunun hasadına başlandı. Tanesi 1 kiloya yakın gelen deveci armudunda bu sene, önceki senelere göre verimin düşük olduğu belirtildi. Ancak üründe yüzde 30 dolayında kayıp olsa da fiyatların önceki yıllara göre daha iyi olması üreticileri memnun etti. Deveci armudu üretiminde Gürsu ilçesiyle birlikte önemli bir yere sahip olan İnegöl\'e bağlı kırsal İsaören Mahallesi\'nde üreticiler hasat çalışmalarını sürdürüyor.
Üreticilerden Tacettin Bal, verimin geçen seneye göre az olduğunu belirtti. Geçen sene 1,5 liradan armut sattığını belirten Bal, \"Fiyatlar bu yıl biraz daha tatmin ediyor. Şu an 2,5 liradan veriyorum deveci armudunu. Masraflarımız var, ama yine de memnunuz. İlaç, gübre, mazot, işçilik fiyatlarımız arttı. Tabii ürün fiyatları geçen yıllara göre iyi. Ama bu yıl da önceki yıllara göre ürün daha az çıktı\" dedi.
Deveci armudu yetiştirmenin zahmetli olduğunu belirten Tacettin Bal, \"Deveci armudu yetiştirirken bir bebek gibi ilgileniyoruz. Bu armut, diğer armutlara göre daha meşakkatli bir armut. Manavlarda, marketlerde yüksek fiyatlarda satılıyor belki ama üretim maliyeti çok. Bir anne bebeği ile nasıl ilgileniyorsa, biz de öyle ilgileniyoruz. Gecemizi gündüzümüze katıyoruz\" diye konuştu.
YURT DIŞINA İHRAÇ EDİLİYOR
Deveci armudunu diğer armutlarla kıyaslandığında, tane bazı olarak gramajının yüksek olduğunu söyleyen İnegöl İsaören Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Erhan Ulu, normal bir armudun gramı 200- 300 gram gelirken, deveci armudunun tanesinin 1 kiloya kadar ulaştığını belirtti.
Deveci armudunda bu yıl verimin düşük olduğunu kaydeden Erhan Ulu, \"Geçen yıllarda normalde bir bahçede 10 ton çıkarken, bu yıl 7- 7,5 ton civarında bir hasat oluyor. Yani bu sene yüzde 30\'a yakın bir tonaj kaybımız var. Fakat geçen seneye göre bu sene fiyatlar biraz daha makul. Geçen sene 1,5 liraya verdiğimiz deveci armudunu bu sene 2,5 lira civarında piyasaya veriyoruz. Hasadını yaptığımız deveci armudu, genelde yurt dışına gönderiliyor. Ağırlıklı olarak Arap ülkelerine gönderiliyor\" dedi.

Görüntü Dökümü
------------------
-Armut bahçelerinden drone görüntüsü
-Deveci armudu detayları
-Deveci armudu toplayan işçiler çalışırken
-Deveci armutlerının kasalara konulması
-Kasaların traktöre bindirilmesi
-Detaylar

(Haber-Kamera Mehmet İNAN- Berktuğ ÖNCÜ-BURSA, (DHA)

====================================================

3)İŞİ İLE İLGİLİ SANDI, ŞİMDİ TOPRAKSIZ MARUL ÜRETİYOR

KARABÜK\'te, hidrolik işi ile uğraşan Hulisi Saylar(55), internet ortamında işini araştırırken dikkatini çeken \'hydroponic\' i araştırdı. Hydroponic\'in topraksız tarım olduğunu öğrenen Saylar, \"Belki yüzlerce video izledim, makaleler okudum. Okudukça, ilgilendikçe içine çekti beni. Sonuçta bu işi yapabileceğimin kanaatine vardım\" dedi.
Kentte hidrolik işiyle uğraşan evli ve 2 çocuk babası Hulisi Saylar, işiyle ilgili internet ortamında araştırma yaparken \'hydroponic\' dikkatini çekti. Tıklayıp incelediğinde hydroponic\'in topraksız tarım olduğunu öğrenen Saylar, şimdi Bayır Mahalle\'de oturan bacanağı Bilal Er\'in evinin önündeki 30 metrekarelik sera içinde topraksız marul üretmeye başladı. Saylar, \"İnternet üzerinden hidrolik ile ilgili bilgiler konusunda araştırma yaparken hydroponic diye bir şeye rastladım. Bu benim ilgimi çekti. Topraksız tarımdan bahsediyor. Çok ilginç bir şeydi. Araştırmalarıma devam ettim. Belki yüzlerce video izledim, makaleler okudum. Okudukça, ilgilendikçe içine çekti beni. Sonuçta bu işi yapabileceğimin kanaatine vardım. Bu konu ile ilgili araştırmalarımı bitirdikten sonra çalışmalara başladım\" dedi.
Bacanağı Bilal Er\'in Bayır Mahalle\'deki evinin önündeki atıl vaziyetteki serayı kendisine tahsis ettiğini ifade eden Saylar, \"Buraya kurulacak sistemle alakalı arkadaşlarım bana yardım etti, sağ olsunlar. Az çok sanayici olduğumuz için de kaynaktan anlıyoruz. Malzemeleri tedarik ettik ve burayı kurduk. 1,5 ay bunun konstrüksiyonu ile uğraştım. Bir ay önce de fideleri ektik. Bugüne kadarda çocuğumuz gibi bakıyoruz. Altını değiştirip mamasını verir gibi bitkinin gerekli olan hazırlıklarını tamamlamamız gerekiyor. Bitkinin gerekli olan besini alabilmesi için sürekli kontrol etmeniz gerekiyor. Yoksa kendi başına bitkinin büyümesi söz konusu değil. Elimizden geldiği kadar uğraşıyoruz.\" diye konuştu.

\'HOBİ OLARAK BAŞLADIM ARTIK TİCARİ DÜŞÜNÜYORUM\'
Tarımla hiç uğraşmadığını, bilgisinin de bulunmadığına dikkat çeken Saylar, \"Deneme yanılma metoduyla yapıyoruz. Tarım İl Müdürümüz gelip beni ziyaret etti. Her türlü destek vereceklerini söylediler, sağ olsunlar. Benim hedefim aslında suda bitkiyi yetiştirdikten sonra bu işi yapabileceğime inandıktan sonra bunu daha büyük ölçekli yapmak. Bu hydroponic tarımın farklı metotları var. Bu metotlarla ilgili daha bilim alanda, daha fazla ekim yaparak, daha fazla üretim imkanı var. Bu imkanları da değerlendirmek istiyorum. Ticari düşünüyorum. Önce hobi gibi başladım ama artık ticari düşünüyorum. Başarabilirsem, devletimizin bu konuyla ilgili desteği varsa ve bana bu destek verilirse daha büyük ölçekli bunu yapmayı düşünüyorum. 30 metrekare bu alana 1280 tane marul ekebiliyordum ama ben 1150 tane ektim. Bu 1150 marulun sonucunda benim hedefim ilk etapta 500 metrekare bir serada en az 5 bin, 8 bin marul üretebilmek\" dedi. 

Görüntü Dökümü
---------------------
-Marullardan detay
-Hulisi Saylar’ın açıklaması

(04.26) Boyutu:(492 MB.)
Haber-Kamera:Bülent DİKTEPE/KARABÜK,(DHA)

======================================================

4)SİVAS\'TA KPSS HEYECANI

SİVAS\'ta kamu kurumlarında işe girmek isteyen ortaöğretim mezunu adaylar Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) heyecanı yaşadı. Adaylar sınavda ter dökerken, aileler dışarıda çocuklarının başarısı için dua etti.
2018 yılı KPSS Ortaöğretim genel kültür ve genel yetenek sınavı Sivas\'ta da  yapıldı. Erken saatlerde sınavın yapılacağı merkezlere gelen adayların heyecanlı olduğu görüldü. Güvenlik taramasından geçirilen adaylar salonlara alındı. Saat 10.15\'te başlayan sınava 10.00’dan sonra gelenler alınmadı. Kapıların kapanmasının ardından geç kalan adaylar kapı önlerinde bekleyerek sınav görevlilerine tepki gösterdi. 
‘2 SENEM BOŞA GİTTİ’
2 yıldır sınava hazırlanan adaylardan Hamdi Dora giriş belgesi ile beraber kimlik yerine sürücü belgesi getirdiği için sınava alınmadı. Üniversite sınavına sürücü belgesi ile girdiği halde KPSS sınavı için salona alınmadığını belirten Dora, \"Aynı şey ama burada kabul etmiyorlar. Sınava çok hazırlanmıştım. 2 senem boşa gittiö dedi. Sınava girenlerin aileleri ise okul bahçelerinde Kuran okuyarak sınavdaki yakınlarının başarısı için dua etti.

Görüntü Dökümü:
--------------------------
-Sınav salonu girişlerindeki aramalar
-Sınava yetişmeye çalışanlar
-İçeri alınmayan adayın tepkisi
-Dışarda dua eden yakınları
Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS, (DHA)

======================================================

5)DATÇA\'DA ALMANLAR EKİM FESTİVALİ\'NDE BULUŞTU 

MUĞLA\'nın Datça ilçesinde, Almanların geleneksel Ekim Festivali (OktoberFest) yapıldı. Datça\'ya 5 kilometre mesafede, Kargı Koyu\'ndaki bir otelin bahçesinde bu yıl 3\'üncüsü gerçekleştirilen festivale, Datça\'da yerleşik olarak yaşamlarını sürdüren Almanlar\'ın yanı sıra, çok sayıda Türk misafir de katıldı.
Almanya\'nın Münih kentinde her yıl ekim ayında düzenlenen Oktober Festivali\'ni, ülkelerinden binlerce kilometre uzakta yaşatan Almanlar, geleneksel kıyafetleriyle dikkat çekti. Festivalin açılışını, Datça Belediye Başkanı CHP\'li Gürsel Uçar yaptı. Üzerinde ağzı açık ters yerleştirilmiş bira şişesi bulunan fıçıya, elindeki çekiçle vurup, misafirlerin bardaklarına bira dolduran Gürsel, festivalin gelecek yıllarda da tekrarlanması dileğinde bulundu. Datça\'da farklı kültürlerin, geleneklerini yaşatabilmelerinin önemli olduğunu belirten Gürsel, \"Hepimiz insanız. Onlar da bu ilçenin insanları ve huzur içinde, barış içinde yaşamak istiyorlar. Bizimde isteğimiz aynı. Kimse kimsenin hakkına tecavüz etmeden mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşayıp eğlenmeye herkesin hakkı var. Bu festival dilerim uzun ömürlü olur, sonsuza dek yaşar\" dedi. Festival sorumlusu Özge Atalay, Almanlar\'ın her yılın ekim ayında düzenlediği OktoberFest\'i bambaşka bir coğrafyada yaşatmaya çalışıyoruz. Bu yıl 3\'üncüsünü gerçekleştiriyoruz. Festivale olan ilgi her geçen yıl artıyor. Çevre il ve ilçelerden de büyük bir coşkuyla katılımlar oluyor. Bu durum bizi gelecek adına umutlandırıyor\" diye konuştu.
6-7 Ekim tarihleri arasında iki gün süren festival boyunca, çeşitli müzik dinletileri, halka atma ve top atma yarışmaları düzenlendi.

Görüntü Dökümü
----------------------
-CHP\'li Datça Belediye Başkanı Gürsel Uçar\'ın elindeki çekici bira fıçısına vurup, festivali başlatmasındang örüntü
-Datça Belediye Başkanı Gürsel Uçar\'ın konuşması
-Festival yetkilisi Özge Atalay\'ın konuşması
-Festivalden görüntü
-Halka ve top atma yarışmalarından görüntü
(Haber - Kamera: Mehmet ÇİL / DATÇA (Muğla), (DHA)


 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir