1)KARBONMONOKSİT ZEHİRLENMELERİNDE ÜZÜCÜ BİLANÇO
MAKİNE Mühendisleri Odası Balıkesir İl Temsilciliği Yürütme Kurulu Başkanı Ömür Boyuer, soba ve kombilere ihtiyacın arttığı bu dönemde, karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı uyarılarda bulundu. Karbonmonoksit zehirlenmelerini, \'sessiz ölüm\' diye nitelediklerini kaydeden Boyuer, 2017 yılında 1135 kişinin soba, şofben, kombi ve benzeri ısınma araçlarından sızan karbonmonoksitle zehirlendiğini, 195 kişinin de yaşamını yetirdiğini açıkladı.
Makine Mühendisleri Odası Balıkesir İl Temsilciliği Yürütme Kurulu Başkanı Ömür Boyuer, sessiz gelen ölümden korunmak için neler yapılması gerektiğini ayrıntılarıyla anlattı. Lodosun, yakma ve baca sistemindeki olumsuzlukların ölüme davetiye çıkardığını hatırlatan Boyuer, şöyle dedi: \"2015 yılında 1131 kişi karbonmonoksitten zehirlenmiş, 193’ü hayatını kaybetmiştir. 2016’da 1271 kişi zehirlenmiş, 163’ü sessiz ölüm tarafından hayattan alınmıştır. Geçtiğimiz 3 yıllık süreçte, zehirlenme ve ölümlerden pek ders çıkarılmamış ve önlem alınmadığını görüyoruz. Zehirlenme ve ölümün nedeni mangaldan, sobadan, bacadan ya da şofbenden sızan karbonmonoksit gazıdır. Her yıl benzer zehirlenme ve buna bağlı ölümler meydana gelmektedir. Balıkesir’de ve yurdumuzda, özellikle şiddetli lodos havalarda, pek çok yurttaşımızın hastanelere kaldırıldığını biliyoruz. Bu durumun kabul edilebilir olmadığını, ülkemize ve kentimize yakışmadığını vurguluyoruz. Makina Mühendisleri Odası olarak, bilgisizlik, ihmal ve denetimsizlik yüzünden yaşanan karbonmonoksit zehirlenmeleri konusundaki öneri ve uyarılarımızı her yıl yineliyoruz. Karbonmonoksit kokusuz, renksiz, tatsız bir gazdır. Özellikle uykudayken fark edilmesi oldukça güçtür. Vatandaşlarımızın mutlaka gaz sensörü kullanmaları gerekmektedir.\"
Boyuer, halkın alacağı önlemlerin yanı sıra konuyla ilgili denetimlerin aksatılmaması ve düzenli aralıklarla tekrarlanması, zehirlenmelerin önüne geçebilecek en önemli unsur olduğunu söyledi. Boyuer, şöyle devam etti:
\"Soba, şofben, kombilerin yanlış kurulumu ve yakılması, baca temizliğinin yaptırılmaması, kalitesiz ve standartlara uygun olmayan yakıt kullanılması, soba-baca ve şofben-baca bağlantılarının yanlış yapılması, bacalar ile soba ve şofben cihazlarının standartlara uygun olmaması, yanlış montaj, zehirlenmeleri arttırmaktadır. Bacalar standartlara uygun yaptırılmalı, baca çekişini arttırmak için baca yalıtımı yaptırılmalıdır. Bu anlamda bacaların iç yüzeyi sıvanmış olmalı, yanmış partiküllerin yapışmasını sağlayacak pürüzlerin bulunmaması gerekir.\"
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Ömür Boyuer ile röp.
-Vatandaşlar ile röp.
-Sobaya kömür atılırken görüntü.
-Tüten bir soba borusundan görüntü.
Haber-Kamera: Hilmi DUYAR-Hüseyin EMCAN / BALIKESİR, (DHA)
========================================================
2)10 YAŞINDAKİ OMURİLİK ERİMESİ HASTASI YUNUS EMRE, YARDIM BEKLİYOR
SAMSUN’un Çarşamba ilçesinde omurilik erimesi ve epilepsi hastası 10 yaşındaki Yunus Emre Akdağ\'ın annesi Hafize Baydenk, “Oğlum bugüne kadar 5 kez ameliyat oldu. 5 sene önce eşimden ayrıldım. Çocuğumun tedavisi yurt dışında mümkünmüş. Ancak bu masrafları karşılayacak durumum yok\" dedi. 3 çocuk annesi Hafize Baydenk (31), omurilik erimesi ve epilepsi hastası oğlu Yunus Emre Akdağ’ın sağlığına kavuşması için yardım bekliyor. Eşinden 5 yıl önce ayrıldığını ve çocuğunun masraflarını karşılayamadığını söyleyen anne Hafize Baydenk, şunları söyledi: \"Çocuğum 13 günlükken rahatsızlanınca hastaneye gittik ve hastalığını öğrendim. Ondokuz Mayıs Tıp Fakültesi Hastanesi’ne çocuğumun tedavisi için sürekli gitmeye başladım. Oğlum bugüne kadar 5 kez ameliyat oldu. Tedavisinin gerçekleşmesi ve daha iyi bakımının yapılabilmesi için maddi imkanım yok. Çocuğumun tedavi masraflarını karşılayamıyorum.\"
Çocuğuna baktığı için çalışamadığını anlatan Hafize Baydenk, “Ayrıca 12 yaşında Abdullah Gül ve 7 yaşında Hazal Su adında iki çocuğum daha var. Onlara da bakıyorum. 7 sene önce eski kocam maddi imkansızlıklar nedeni ile çocuğuma bakamadığımızı ve çocuğu yurda vermemiz gerektiğini söyledi. Çocuğumdan vazgeçemeyeceğimi belirttim ve ardından 5 sene önce eşimden ayrıldım. Yunus Emre benim canım ve ondan vazgeçemem. Bakımı için devletten bakım ve engelli desteği alıyoru. Bunun yarısı çocuğumun bakımı için medikal malzemelerine harcanıyor. Ev sahibimiz evi sattı ve burayı boşaltmamızı istiyor. Bu soğukta nereden ev bulacağım? Zor şartlarda çocuklarıma bakmaya çalışıyorum. Maddi anlamda çok zorlanıyorum. Çok sıkıştığım anlarda annem, babam destek oluyor. Onların da maddi sıkıntıları olduğu için ellerinden pek fazla bir şey gelmiyor. Yunus Emre’nin de oyunlar oynadığını görmeyi çok istiyorum. Benim çocuğumun MMR Epilepsi Pnömoni hastalığının yanı sıra omurilik erimesi de var. Tedavisi yurt dışında mümkünmüş. Bu masrafları karşılayacak durumum yok. Yetkililerden çocuğumun tedavisinde bana yardımcı olmalarını ve çocuğumun sağlığına kavuşmasını istiyorum.\"
Görüntü dökümü
----------------------------
-Detaylar
- Anne Hafize Baydenk’in açıklamaları
(Süre: 03.06 dk) – (Boyut: 348 MB)
Haber-Kamera:Sait KUZU/ÇARŞAMBA(Samsun), (DHA)
============================================================
3)VAŞAK, PUHU KUŞU VE KARA AKBABA TEDAVİ ALTINA ALINDI
IĞDIR ve Erzurum\'da yaralı halde bulunan vaşak, puhu kuşu ve kara akbaba, Kars Kafkas Üniversitesi Yaban Hayvanı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi\'nde tedavi altına alındı.Kafkas Üniversitesi Yaban Hayvanı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi yaban hayata desteğini aralıksız sürdürüyor. Iğdır\'da arazide bulunan puhu kuşu Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Yaralı puhu kuşu Iğdır’da yapılan ilk müdahale ardından Kars\'taki Kafkas Yaban Hayvanı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezine sevk edildi. Kars’a getirilen ve tedavi altına alınan puhu kuşu kanadındaki düşme nedeniyle ameliyata alınacak. Puhu kuşu tedavisinin ardından doğaya bırakılacak. Erzurum\'un Aşkale ilçesinde yaralı olarak bulunan kara akbabanın kanat tüylerine Kafkas Yaban Hayvanı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezinde bakım yapıldı. Erzurum- Erzincan karayolunda yol kenarında yaralı bulunan vaşak burada tedavi edilederek doğaya bırakıldı. Puhu kuşu ve kara akbaba da tedavilerinin tamamlanması ardından doğal ortamlarına salınacak.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Rehabilitasyon merkezi ve tabela görüntüsü
-Tedavisi tamamlanan vaşak
-Kanadı kırılan puhu kuşu
-Kara akbaba detay görüntüleri
(Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK / KARS, (DHA)
(Süre: 157 MB - 2 DK 11 SN)
=================================================
4)YAVRU KÖPEKLERİNİ ÇALANI BULANA ARABASINI HEDİYE EDECEK
BURSA’nın İnegöl ilçesinde çiftlikte yaşayan Hakan Biçer, yılbaşı gecesi çalınan 2 adet Sivas Kangalı yavru köpeklerini bulup getirene bin lira, çalan hırsızı bulana ise 10 bin lira değerindeki arabasını ödül olarak verecek. Hakan Biçer \"Onlar benim çocuklarım\" dediği 3.5 aylık yavru köpeklerin bulunması için İnegöl’ün her yerine fotoğraflarını astı. Doğdukları andan itibaren İnegöl’ün Çeltikçi kırsal mahallesi girişindeki çiftliğinde yavru köpeklerini çocuklarına bakar gibi besleyen 47 yaşındaki Hakan Biçer’in yılbaşı gecesi çiftlikte olmadığı sırada iki yavru Kangal cinsi köpekleri kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce çalındı. Sabah çiftliğine gelen Biçer, kulübe kapısının kırılarak açıldığını, yavru köpeklerin de kulübede olmadığını fark etti. Çevrede arama yapan Biçer köpeklerine ulaşamadı. Çaresiz kalan Biçer yavru köpeklerin fotoğraflarının bulunduğu el broşürlerini çevreye dağıtmaya başladı. 3 günden bu yana sokak sokak köpeklerini arayan Biçer, köpeklerinin izine rastlamadı. Yavru köpekleri çocukları gibi sevdiğini söyleyen Biçer, çareyi yıllardan bu yana kullandığı 10 bin lira değerindeki aracını ödül olarak vermekte buldu.
\"HAYVANIM DEĞİL, CANIMDI\"
Olayı anlatan 47 yaşındaki Hakan Biçer, “Çiftlikteki 3,5 aylık Kangal yavru köpeklerimi çaldılar. Yılbaşı akşamı gece geç saatte duvardan atlayarak samanlığa girip köpeklerimi çalmışlar. Bunlar benim hayvanım değildi, canımdı. Biz bunları köpek olarak görmedik. Bize geldikleri günden beri kendi evimizden birileri gibi gördük. Bir gece rahatsızlandılar, gece 22.00\'den sonra 2 defa veterinere götürdüm. Dişi olan kurtuldu ama erkek olan aşıları yapılmazsa ölebilir. Bu köpekler bana hediye verildi. Bu köpeklerin anası babası hakiki Kangal, fabrikada bakılıyorlar. 2 sene de geçse kan testi yaptırır bulurum ama o zamana kadar yaşayacak mı önemli olan o. Değer vermesem koyarım kapıya gider ama benim için sadece köpek değil onlar. Köpeklerimi bulana, yerini bildirene bin lira ödül vereceğim, ama hırsızı bulana 1992 model arabamı vereceğim. Beni arıyorlar, ‘Arabanı satma biz sana köpek verelim’ diyorlar. Benim derdim köpek değil ki, benim kendi çocuklarım gibi köpeklerim gitti ben onları arıyorum. Onların hastalığından, çalındı üzüntüsünden 10 günde 5-6 kilo verdim. Hırsıza da sesleniyorum, burası gece nasıl alıp gittiğinde boşsa hala boş. Gece Allah rızası için getir bırak hiç arkasını aramayacağım. İçerde onlardan daha kıymetli 2 tane atım var, 10 bin TL değeri var. Artık buraya gelmeyi canım istemiyor. Ben yavru köpeklerimi istiyorumö dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------
Sahibi ile röportaj
Köpeklerin görüntüleri
Aracın görüntüsü
Detaylar
Yavuz YILMAZ/ İNEGÖL (Bursa), (DHA)