Gündem

DHA YURT BÜLTENİ -3

DHA YURT BÜLTENİ -3 Duvar çalışmasıyla 'çöp dağı' ortaya çıktı Rize'nin Pazar ilçesinde başlatılan yol ve istinat duvarı çalışması sırasında, bir dönem çöp dökülen ve daha sonra üzeri toprak ve betonla kapatılan eski katı atık depolama alanı ortaya çıkt

03 Ocak 2019 13:46

DHA YURT BÜLTENİ -3

Duvar çalışmasıyla \'çöp dağı\' ortaya çıktı

Rize\'nin Pazar ilçesinde başlatılan yol ve istinat duvarı çalışması sırasında, bir dönem çöp dökülen ve daha sonra üzeri toprak ve betonla kapatılan eski katı atık depolama alanı ortaya çıktı. Çöplerin dere kenarında çevreye yayıldığı alanda kirlilik oluştu. Belediye ekipleri, spor kompleksi yapımı planlanan alandaki çöplerin taşınması için çalışma başlattı. Tema Vakfı Temsilcisi Nevzat Özer, \"Karadeniz\'de şehirlerin katı atıklarının önemli bir kısmı dere kenarlarına dökülerek bertaraf ediliyor. Doğa, çöplerin yol açtığı bu kadar kirliliği taşıyamıyor\" dedi. Pazar Belediye Başkanı Ahmet Basa da \"Çöp dökecek başka yerimiz yoktu. 2 ay sonra çöpleri katı atık tesisine göndermeye başlayacağız. O çöpleri de taşıyacağız\" diye konuştu.
Doğu Karadeniz Bölgesi\'nde katı atıkların düzensiz bertaraf edilmesi ve gelişigüzel vahşi depolama yöntemlerinin uygulanması, uzun süreden beri çözülemeyen çevre sorunu olmaya devam ediyor. Soruna çözüm için bir araya gelen Trabzon ve Rize ile ilçe belediyeleri, \'Trabzon ve Rize illeri Yerel Yönetimleri Katı Atık Tesisleri Yapma ve İşletme Birliği\'ni (TRAB-Rİ-KAB) kurdu. İki ilde bazı belediyeler bedel karşılığında birliğe üye oldu, çöpleri taşıdıkları alana depoladı. Ancak maddi imkanları yetersiz kalan belediyeler birliğe üye olamayınca vadiler, dere yatakları ve eski taş ocakları gibi alanlarda vahşi depolama yöntemleri uyguladı. Rize\'nin Pazar Belediyesi de, taşıma ve çöp döküm bedelindeki maliyetler nedeniyle topladığı çöpleri Zafer Mahallesi\'nde dere kenarına döktü. Bir süre önce dolan alandaki çöplerin üzeri toprak ve betonla kapatıldı. Pazar ilçesinde yol ve istinat duvarı yapımı başlatılan alandaki çalışma sırasında eski katı atık depolama alanı ortaya çıktı. Çöplerin dere kenarında çevreye yayıldığı alanda kirlilik oluştu. Belediye ekipleri, yol geçirilecek ve spor kompleksi yapımı planlanan alandaki çöplerin taşınması için çalışma başlattı. Pazar Belediyesi, ilçede toplanan çöplerin Trabzon\'daki katı atık tesisine nakli için ilgili birlikle de anlaşma sağladı. 
TEMA: DOĞA, ÇÖPLERİN YOL AÇTIĞI BU KADAR KİRLİLİĞİ TAŞIYAMIYOR
Tema Vakfı Temsilcisi Nevzat Özer, üzerine toprak dökülerek örtülen çöplerin ciddi bir tehdit oluşturduğunu ve bu durumun Karadeniz\'de sık rastlanan bir olay olduğunu söyledi. Şehirlerin katı atıklarının önemli bir kısmının dere kenarlarında depolandığını ifade eden Özer, \"Bulunduğumuz ortamda uzun yıllar çöp depolanmış. Derenin her taşkınında buradaki çöpler denize gidiyor. Kalanların üzerine bir miktar toprak dökülerek bertaraf edildiği sanılıyor. Oysa bu ciddi bir kirlilik. Su kaynaklarına, toprağa, havaya, insan sağlığına ciddi bir tehdit oluşturuyor. Sürmene\'de uygun bir alan var. Oradaki depolamada da keşke ayrıştırarak, hacmi küçültülerek bir depolama olsaydı. Oranı kapasitesi ömrü uzatılabilirdi. Şuanda yapılabilecek çok şey var. Öncelikle çöp miktarını azaltmamız gerekiyor. Bunu eğitimle, halkı ikna ederek, kampanyalar başlatarak yapacağız. Burada çöp miktarını aşağıya çekmemiz gerekiyor. Çıkan çöpün ayrıştırılması gerekiyor. Ayrıştırılan çöpler yeniden kazanıma gönderilebilir. Biraz kolaycılığa kaçılıyor. Belki de yer bulamama bir fırsata dönüştürülüyor. Deniz doldurularak arsa kazanılabiliyor. Dere kenarlarında bu alanların üzerine toprak dökülerek eğrelti yapılar yapılıyor. Bunların hiçbiri çözüm değil. Doğa, çöplerin yol açtığı bu kadar kirliliği taşıyamıyor\" dedi.
BELEDİYE BAŞKANI: ÇÖPLER KALDIRILACAK 
Pazar Belediye Başkanı Ahmet Basa da, çöp konusunun bölgedeki tüm belediyelerin sorunu olduğunu ve belediyelerin kendi imkanları ile sorunu çözmelerinin imkansız olduğunu söyledi. Basa, \"Toplanan çöpleri Trabzon\'daki çöp depolama tesisine taşıyorduk. Ancak bir anlaşmazlık oldu ve bir süreliğine mecburen vadiye çöp dökmek zorunda kaldık. Çöp dökecek başka yerimiz olmadığından orada çöplerimizi depoluyorduk. 2 ay içinde Ardeşen Belediyesi ile birlikte çöplerimizi Trabzon\'daki katı atık tesisine göndereceğiz. O alanda bulunan çöpleri de aynı şekilde oradan alıp taşıyacağız. Çöp depolama sorununu çözmüş olacağız\" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------
Çöp alanından Drone detayları
Çöplükten detaylar
Tema Vakfı Temsilcisi Nevzat Özer açıklaması
Detaylar

Haber-Kamera: Mehmet Can PEÇE RİZE,(DHA)

====================

1 çocuk annesi kadının ölümünde \'ihmal\' iddiası

Mersin\'de bir süre önce eşinden boşanan 1 çocuk annesi Ayşegül Kara (42), geçirdiği kalp krizi sonrası taksiyle hastaneye götürülürken yolda yaşamını yitirdi. Çağırdıkları ambulanstaki 2 kadın sağlık personelince \'gaz sıkışması\' denilerek kızının hastaneye götürülmediğini iddia eden anne Kadriye Kara (60), olayda ihmal olduğunu ileri sürdü. İl Sağlık Müdürlüğü, görevliler hakkında soruşturma başlattı.
Olay, geçen yıl 27 Kasım\'da meydana geldi. İstanbul\'da eşinden boşandıktan sonra oğlu Ali Ateş (9) ile birlikte Mersin\'in merkez Mezitli ilçesinde yaşayan anne ve babasının yanına yerleşen Ayşegül Kara, göğsünde ve kolunda şiddetli ağrı hissetti. Ailesi, saat 19.30 sıralarında 112 Çağrı Merkezi\'ni arayarak ambulans talep etti. Adrese gelen ambulanstaki 2 kadın sağlık görevlisi, iddiaya göre Ayşegül Kara\'nın \'gaz sıkışması\' yaşadığını söyleyip, ilaç yazarak hastaneye götürülmesine gerek olmadığını belirtti. Ayşegül Kara, ambulans ayrıldıktan sonra saat 20.00 sıralarında yeniden fenalaştı. Yakınları tarafından taksiyle özel bir hastaneye götürülmek istenen Ayşegül Kara, yolda yaşamını yitirdi. Geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdiği belirlenen Ayşegül Kara\'nın cenazesi, işlemlerin ardından Tece Mezarlığı\'nda toprağa verildi.
\'DÜNYA İYİSİ BİR MELEKTİ\'
Anne Kadriye Kara, yaşadığı acı olayı kızının fotoğraflarına sarılarak gözyaşları içinde anlattı. Kızının dünya iyisi bir insan olduğunu söyleyen acılı anne, \"Dünya iyisi bir melekti. Anne-babası için, çocuğu için ölürdü. \'Babama bakıyorsun, yükünü hafifletmek istiyorum anneciğim\' derdi. Büyük bir yükü üstümden aldı. Doktorlara, hastanelere babasını götürüyordu. Alışverişimi her şeyimi çocuğum yapıyordu. Beraber yiyip, beraber içiyorduk. Ben onlara anne oldum, o da bize bir anne oldu. Küçük çocuğu var. Ben çocuğuna bakıyordum, kendisi de emlak işleri yapıyordu. Allah herkese böyle bir evlat nasip etsin. Ben razıyım, Allah da razı olsun. Benim çocuğum aniden öldü. Bir şeyi yoktu. Şeker hastasıydı. Kontrollerine gidiyordu. Ambulans gelince baktılar, yürüyerek götürdüler. İçeriye aldılar, 5 dakika sürmedi. \'Teyze her şey normal. Gaz sıkışması bu. Biz götürmeyeceğiz\' dedi. Tekrar ısrar ettik, \'Götürün\' dedik. \'Bir şey yok. Şeker, tansiyon normal\' dediler\" diye konuştu.
Baba Tayfur Kara (70) ise görevlilerden şikayetçi olduklarını dile getirerek, \"İki kadın sağlık görevlisi bizim söylediklerimize dikkat etmediler. \'Hiçbir şey yok. Gayet sağlıklı. Yarın veya diğer gün tamamen iyileşecek\' dediler. Ama kızımızı kaybettik\" dedi. 
Öte yandan Ayşegül Kara\'yı hastaneye götürmeyi reddettikleri ileri sürülen kadın sağlık görevlileri hakkında İl Sağlık Müdürlüğü\'nce soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü
--------------
- Ayşegül Kara\'nın fotoğrafı
- Anne Kadriye Kara\'nın ağlaması
- Kızının fotoğraflarına sarılması
- Kızının fotoğraflarından detaylar
- Annenin ölüm belgesi ve fotoğraf tutması
- Anne ile röportaj
- Baba Tayfur Kara ile röportaj
- Genel ve detay görüntüler

SÜRE: 04\'21\"     BOYUT: 479 MB

Haber-Kamera: Adnan AÇIKGÖZ/MERSİN, (DHA) 

=======================

Milyonlarca ton atığı ekonomiye kazandırıyorlar

Adana\'da Atık Toplayıcılar ve Geri Dönüşüm İşçileri Derneği Başkanı Mehmet Karaca, kentte sayısı 3 bin olan atık toplayıcılarının her yıl milyonlarca ton atığı ekonomiye kazandırdığını belirterek, \'Sıfır Atık Projesi\' kapsamına atık toplayıcılarının da yer almasını istedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'ın eşi Emine Erdoğan\'ın himayelerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı\'nın başlattığı Sıfır Atık Projesi kapsamında değerlendirmelerde bulunan Atık Toplayıcılar ve Geri Dönüşüm İşçileri Derneği Başkanı Mehmet Karaca, Adana\'da sayısı 3 bin olan atık toplayıcılarının her yıl milyonlarca ton atığı sokaklardan toplayarak ekonomiye kazandırdığını söyledi.
Kentte aylık 9 bin ton, yılda ise 108 bin ton atığın toplayıcılar tarafından ayrıştırıldığını anlatan Karaca, \"3 bin atık toplayıcı Adana\'da 24 saat boyunca, haftanın 7 günü atık topluyor, bu atıkları aracı firmalara götürüyorlar. Firmalar bunun yüzde 10 ila 20\'sini kayıt altına alıyor. Bu veriler de hükümete gidiyor. Atık toplayıcılar bu projeyi zaten 40 yıldır uyguluyor. 40 yıldır çöpe giden atık malzemeleri hammadde olarak ülke ekonomisine kazandırıyor. Ülke ekonomisine can veriyor. Atık toplayıcılar olmadan Sıfır Atık Projesi olmayacağına inanıyoruz. Yönetmelikte atık toplayıcıların da yerinin olması gerektiğini düşünüyoruz\" dedi.
KAYIT DIŞI ATIK, MİLYONLARCA KAYIP
Kayıt dışı atıkların milyonlarca dolar kayıp oluşturduğunu anlatan Karaca, şöyle konuştu:
\"Sadece burada sokaktan toplama sistemi değil; Kayseri, Marmaris, Batman, Hatay ve birçok ilde atık toplayıcılar çöplerde, çöp döküm sahalarında evlerden toplanmayan, yerinde ayrıştırılmayan ambalaj atıklarını ayrıştırıp ekonomiye kazandırıyor. Sadece sokaklarda değil çöplerde de atık toplayıcılar devreye giriyor, hammaddeyi ekonomiye kazandırıyor. Bu kendiliğinden gelişen bir organizasyon. Bu arkadaşlarımız ailecek bu işi yapıyor. Herkes kendi istihdamını sağlıyor. Kendi işini yapıp, evine ekmeğini götürüyor. Sadece bunların erken emeklilik haklarının olması lazım, sosyal güvencesinin olması lazım. Sıfır Atık Projesi ile bu kardeşlerimiz inşallah yönetmeliğe girer ve devletle, belediyelerle, firmalarla ortak çalışırlar.  Sosyal hak, emeklilik hakkı ve geleceği olur.\"
\'MARKETLERE KARTON VERMEYİN..\'
Atık toplayıcısı İsa Çetinkaya (40), 2 çocuğunu okuttuğunu ve kirada oturduğunu belirterek, şunları söyledi:
\"Sıfır Atık Projesi ile bize el atılmasını istiyoruz. Bu sokakları biz topluyoruz, geri dönüşümcüler değil. Bizim sırtımızdan paraları götürüyorlar. Biz ise evimize ekmek götürdüğümüzde bile onu elimizden alıyorlar. Marketler bize karton veriyordu, onları tehdit ediyorlar, \'Verirseniz ceza yazarız\' diye. O bizim hakkımız, bizim rızkımızdır. Geri dönüşümcülerin çocukları lüks okullarda okurken, eğlenirken, biz ise çöpten çıkan ekmeği eve götürüyoruz. Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum, bizim durumumuza el atmasını istiyorum. Bir geri dönüşümcünün oğlu gibi giyinip çocuklarımla gezemiyorum \" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
----------
- Dernek Başkanı Mehmet Karaca ile röp
- Atık toplayıcısı İsa Çetinkaya ile röp
- Genel ve detay görüntüler

SÜRE: 04\'21\"     BOYUT: 479 MB

Haber-Kamera: Nuri PİR-Akif ÖZDEMİR/ADANA,(DHA) 

==================

Anadolu\'dan topladığı kilimleri, dünyaya satıyor 

Aksaray\'da yaşayan Cem Elibol, köylerden topladığı Anadolu motifleriyle süslü eski kilimlerin, bakım ve onarımını yapıp, çeşitli ebatlarda dekoratif ürün haline dönüştürüyor. Ardından da internet ve ihracatçı firmalar aracılığıyla dünyaya pazarlıyor. Başta Amerika Birleşik Devleti olmak üzere çok sayıda Avrupa ülkesine ürünlerini pazarladığını belirten Elibol, \"Biz yalnızca ticari bakımdan değil, kültürümüzün yaşamasına vesile oluyoruz.\" dedi. 
2 yıldır eski kilimlerin bakım ve onarımını yapıp satan Cem Elibol, köylerden topladığı eski kilimlerin 10 yıl öncesine kadar çöpe atıldığı, şu an ise bunun geri dönüşümünü de sağlamış olduklarını belirtti. Topladıkları kilimleri farklı modellerde yeniden kullanılmasını sağladığını ifade eden Elibol, şöyle konuştu:
\" Topladığımız kilimlerden çeşitli ebatlarda ve formlarda dekoratif ürün üretiyoruz. Özellikle Avrupa ülkelerine bunları gönderiyoruz. Yurt dışından yoğun bir ilgi var. Biz işletme olarak ilgiden dolayı mutlu oluyoruz. Biz yalnızca ticari bakımdan değil, kültürümüzün yaşamasına vesile oluyoruz. Eski kilimleri ya  çöpe atıyoruz, ya sandığa koyuyor. Kestiğimiz kilim son kilim olabilir, son motif olabilir. Çünkü her desenin ayrı bir anlamı ve mesajı var. Bu kilimlerde sevgi, heyecan, hasret var. Bunların yaşaması lazım. Genç nesillerin bunları görmesi ve tanıması lazım. Biz  Avrupa\'da gösterilen ilginin Anadolu da gösterilmesini istiyoruz. Yerel yönetimler tarafından tanıtım aracı olarak kullanılması ve çocuklarımıza tanıtılması lazım.ö 
Atölyelerinde 5 bin adet ürün olduğunu ifade eden Elibol, \"Genel olarak yurt dışına ihraç yapan büyük firmalara ürün üretiyoruz. En çok gönderdiğimiz ülkelerden birisi Amerika Birleşik Devletleri daha sonra Avustralya ve batı Avrupa ülkeleri ile uzak doğu ülkeleri geliyor. Ama bu işin başını ABD çekiyor.ö dedi. 
Topladıkları kilimleri önce yıkayıp temizlediklerini belirten kilim ustası Ali Akar da, \"Üzerindeki lekeler ve güveler tamamen temizlendikten sonra sağlam yerleri alıp, istenilen ölçülere göre; yastık yüzü,  kırlent, minder, puf veya kırk yama tekniğiyle birleştirip kilim haline getiriyoruz.  Bu kilimlerin en yenisi 30 ile 40 yaşında artık Türkiye\'de kilim ve halı dokunması azalmış durumda. Yeni dokunan kilimlerde bizim elimize ulaşmadan tamamen yurt dışına gidiyor. Biz deforme olmuş yerlerini atıp daha sonra en ufak parçasına kadar birbirine ekleyip bunları yeniden kullanılabilir hale getiriyoruz.\" diye konuştu. 
Akar, ürettikleri ürünleri ebat ve kalitesine göre farklılık olmakla birlikte ihracatçı firmalar tarafından 30 ila 35 doları satıldığını kaydetti.  

Görüntü Dökümü 
-----------------
- Kilimlerden detay 
- Cem Elibol\'un kilimleri kesmesi, dikmesi 
- Çalışmasından detay
- Röportajlar 

Haber-Kamera: Erkan ALTUNTAŞ/AKSARAY,(DHA)- 

==================

Ev kadınları su kabaklarını sanata çeviriyor

Adıyaman\'da, Belediye ve Halk Eğitim Merkezi\'nin ortaklaşa hazırladığı proje kapsamında, Kadın ve Gençlik Merkezi\'nde 5 yıldır usta öğretici olarak görev yapan Derya Turgut, kursa katılan ev kadınlarıyla birlikte, kurutulan su kabaklarını sanata dönüştürüyor.
Kentte kültürel değere sahip olan su kabakları, toplandıktan sonra kurutuluyor. İşlemeye hazır hale gelen kabaklar, Halk Eğitim Merkezleri\'nde açılan kurslara katılan ev kadınları tarafından oyularak sanata dönüştürülüyor. Kabaklarla birbirinden güzel abajurlar yapılıyor. Merkezde usta öğretici olarak görev yapan Derya Turgut, kurslara ilginin yoğun olduğunu söyledi. Turgut, \"Şu anda burada su kabakları üzerine eğitim veriyoruz. 12 öğrencimiz var. Hafta içi ve sonu kurslarımız var. 5 yıldır bu şekilde devam ediyorum. Adıyaman\'da su kabağı, halk oyunlarında folklor ekipleri tarafından kullanılır. Birçok yörede omuza testi konulur, bizde ise su kabağı. Kentte çok fazla su kabağı olduğunu duydum, o yüzden buna yöneldim. Su kabağı kuruyunca sertleşir. Sertleştiği zaman, matkaplarla delerek, boncuklar takıp, boyayarak çok güzel abajur haline getiriyoruz. Çeşitleri var, tavana asma var, üst değişik modeller, masa üstü var\" dedi.
SATILAN ÜRÜNLERİN KAZANCI KURSİYERLERİN
Kadınların, yaptıkları eserlerle gurur duyduğunu belirten Derya Turgut, şunları dedi:
\"İlk başta kadınlar görünce çok beğeniyor. Böyle bir aktivite istiyorlar. Mesala hasta olan öğrencilerim vardı, gecen yıl o hastalıkları hep geçti. Beyninde tümör olan bir öğrencim vardı, başını sallıyordu, ellerini sallıyordu ve kursun sonlarına doğru o istemsiz baş sallamaları gitti. Çünkü psikolojik olarak burada zaman geçirip bir ürün çıkarttığı zaman, ona terapi gibi geliyordu. Destek amaçlı yaptıkları ürünleri satıyorlar. Ben onlara müşteri bulmaya çalışıyorum, belediyemiz de bize yardımcı oluyor. Fuarlara katılıyoruz, öğrencilerin yaptıkları ürünleri satıyoruz.\"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------
- Kadın ve Gençlik Merkezi
- Kadınların su kabağı işlemesi
- Su kabaklarını abajura çevirmeleri
- Derya Turgut ile röp.
- Kadınların çalışması
- Bitmiş olan su kabakları
- Genel ve detay görüntüler 

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 150 MB

Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN-DHA)

==============

Bilinçsiz kullanılan tarım ilaçları, yabani hayvanları tehdit ediyor

VAN Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, bilinçli kullanılmayan tarım ilaçlarının nesli tükenmekte olan yaban hayvanları için de risk oluşturulduğunu söyledi.
Arı ölümlerinin ardından Tarım ve Orman Bakanlığı, geçen ay, 81 il müdürlüğüne \'çok acil\' başlığı ile bir yazı göndererek tarımda kullanılan tehlikeli üç kimyasal maddeyi yasakladığını duyurdu. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan da tarım ilaçlarının yaban hayatı da olumsuz etkilediğini söyledi. Türkiye\'de tarım ilaçlarının aslında çok fazla kullanılmadığını fakat bilinçsiz kullanıldığına dikkat çeken Aslan, \"Tarımda verimi artırmak için yıllardan beri tarım ilaçları kullanılıyor. Aslında ülkemizde tarım ilacı kullanımı çok yüksek miktarda değil. İlacı düzgün ve doğru kullanmadığımızdan kaynaklı sorunlar yaşıyoruz. Bu ilaçları bahçenizde kullanıyorsanız ve aynı bahçede arıcılık yapıyorsanız arıların ölümüne neden oluyor\" dedi.
Bilinçsizce kullanılan tarım ilaçlarının yaban hayatı da etkilediğini belirten Prof. Dr. Lokman Aslan, \"Bu kalıntıların olduğu her yerde zehirlenme vakaları vardır. Tıbbi atıkların bulunduğu çöpler nedeniyle yaban hayvanlarının, ayıların, kuşların, hatta akbabaların nesli tehlikeye giriyor. Bize Van Gölü havzası, Muş ve Van\'ın kırsal kesimlerinde yaşayan yırtıcı kuşlardan zehirlenme vakaları geldi. Muş bölgesinde tarım ilacının suya karışması sonucu nesli tükenmekte olan toy kuşu ve Van\'ın kırsal kesimlerinden de yine tarım ilaçları nedeniyle zehirlenmiş 5 şahin ve 2 puhu bize getirildi\" dedi. 
EKOLOJİK DENGEYİ BOZMADAN, KİMYASALA BULAŞMADAN
Ekolojik dengeye dikkat çeken Prof. Dr. Lokman Aslan, \"Aslında biyolojik mücadele ile bu iş yapılsa daha iyi olur. Mesela her yıl bize Bahçesaray tarafından çekirge ile ilgili şikayet gelir. Bin tane sığırcık sürüsünün 10 ton çekirgeyi yediğini biliyoruz. Eğer biz doğalını bozmadan biyolojik mücedeleye yönelirsek hem bu tehlikelerden kurtulmuş olacağız hem de daha sağlıklı üretimi sağlayacağız. Biz sadece ekolojik dengeyi bozduğumuz için çekirge, fare ile mücadele etmek zorundayız. Siz eğer kurtları yok ederseniz, domuzlarla uğraşmak zorunda kalırsınız. Eğer siz tilkileri yok ederseniz, tavşanlarla uğraşmak zorunda kalırsınız. Dolayısıyla ekolojik dengeyi bozmadan, kimyasala bulaşmadan verimi artırmanın yollarına gitmeliyiz\" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------
-Zehirlenme sonucu ölen ve doldurulmuş olan toy kuşu
-Prof. Dr. Lokman aslan\'ın açıklamaları
-Detaylar

Haber-Kamera: Gülay KUYUCU- Orhan AŞAN/VAN, (DHA) - 

================

Afyonkarahisar\'da kadınlar okuma yazma öğreniyor

AFYONKARAHİSAR Halk Eğitim Merkezi (HEM) ve Akşam Sanat Okulu okuma ve yazma bilmeyenlere yönelik kurslarına devam ediyor. Özellikle kadınların ilgi gösterdiği kurslarda yabancılara da Türkçe öğretiliyor. Yaklaşık 3 ay süren kurslarda iki etabı bitirenler ilkokul diplomasına denk belge alabiliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'ın eşi Emine Erdoğan tarafından başlatılan \'Okuma- Yazma Seferberliği\' kapsamında Afyonkarahisar Halk Eğitim Merkezi\'nde başlatılan okuma- yazma kursları sürüyor. Yüzlerce kişinin okuma- yazma öğrendiği kurslarda yabancı kadınlar da Türkçe yazmayı ve okumayı öğrenmeye çalışıyor. Kadınların daha çok ilgi gösterdiği kurslar iki etapta yapılıyor. Birinci etabı tamamlayan kursiyerler isterlerse ikinci etaba devam edip ilkokul diploması alabiliyor.
KURSLAR İKİ KADEMEDE YAPILIYOR
Kursla ilgili bilgi veren öğretmen Hasan Akalın, 2014 yılından beri Halk Eğitim Merkezi\'nde açılan kurslarda eğitim verdiğini söyledi. Kursiyerlere iki kademede okuma- yazma öğrettiklerini aktaran Akalın, \"Okuma- yazma bilmeyen vatandaşlarımıza iki kademede bunu öğretiyoruz. Birinci kademede tamamen okuma ve yazma öğreniyorlar. İkinci kademe de ilkokulun 3 ve 4\'üncü sınıflarına denk gelen düzeyde verdiğimiz eğitim. İkinci kademeyi bitiren kursiyerlerimiz ilkokul diplomasına denk olarak belge alıyor\" dedi.
3 AYDIR EĞİTİMLER DEVAM EDİYOR
Eğitimlerin 3 aydır devam ettiğini belirten Akalın, \"2 ay temel eğitim dediğimiz birinci kademeye devam ettiler. Yaklaşık 1 aydır da ikinci kademeye devam ediyorlar. Şubat ayının ilk haftası gibi bunu da bitirmeyi düşünüyoruz. Afyonkarahisar\'da bu işe rağbet çok fazla. Cumhurbaşkanımızın eşlerinin başlattığı okuma- yazma seferberliğinin de bunda büyük etkisi var. Diğer sosyal medyadan, televizyonlardan etkilenip, geldiğini söyleyenler de var. Kursumuzda yabancı öğrenciler de var. Suriye, Çeçenistan, Afganistan ve Somali\'den ülkemize gelen öğrencilerimiz var\" diye konuştu. 
\'ORTAOKUL VE LİSEYİ DE OKUMAK İSTİYORUM\'
Kursiyerlerden Şaziye Beber (55), 2 ay önce okuma- yazma öğrenmek için geldiğini belirtirken, \"Kurs sayesinde okumam gelişti ve yazmam da düzeldi. Matematiği çok severim ve devam etmek istiyorum. Allah izin verirse seneye burada olursam ortaokul ve liseyi de okumak istiyorum\" dedi.  
\'ÇOCUKLARIM DUYMUŞ VE GİTMEMİ İSTEDİ\'
Kursiyerlerden Selma Saltık (46), okuma ve yazmayı az da olsa bildiğini fakat geliştirmek için kurslara katıldığını ifade etti. Saltık, \"Yazmaya ve okumaya çalışıyorum. Çocuklarımın bana öğrettiği kadarıyla biliyordum. Çok memnunum kurstan. Çocuklar evlenince evde boş duruyordum. Okuma- yazma seferberliğini çocuklarım duymuş ve gitmemi istedi. Ben de geldim. Çok memnunum\" diye konuştu.
\'CAHİL KALMAK İSTEMİYORUM\'
Suriye\'deki iç savaştan kaçarak 5 yıl önce Afyonkarahisar\'a gelen Emine Muhammed (20), güvenli bir yere geldiğini söyledi. İlk defa okuma yazma öğrenmek için bir kursa geldiğini vurgulayan Emine Muhammed, şöyle dedi:
\"Cahil kalmak istemiyorum. Bana faydası olsun istiyorum. Mesela hastaneye gideceğim, arabaya bineceğim okuyamadığım için binemiyorum. Hastanede adımı soyadımı yazamadığım için bu yaşta utanıyorum. Benden küçük herkes yazıyor. Ama ben yazamıyorum. Yabancı olduğum için yazıp, okuyamıyorum ve çaresiz kaldım. O yüzden buraya geldim. Çok şükür öğrendim.\"
\'KURSLARIMIZ 2 YILDIR DEVAM EDİYOR\'
Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürü Murat Diktaş da okuma- yazma kurslarına ilginin oldukça yüksek olduğunu kaydetti. Diktaş, \"Okuma- yazma kurslarımız temel okuma- yazma ve ilkokul tamamlama olmak üzere iki kademeden oluşuyor. Birinci kademeyi tamamlayan kursiyerlerimiz dilerlerse ikinci kademeye devam ediyor. İkinci kademede de normal fen bilgisi, matematik, Türkçe gibi okullarda gördüğümüz dersleri görüyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve eşlerinin başlattığı okuma- yazma seferberliği kapsamında 2 yıldır bu kurslarımız devam ediyor. Kursumuza ilgi gittikçe artıyor. Her yaş grubuna kurs veriyoruz. Talep gelmesi halinde evlere de eğitime gidiyoruz. Buraya gelemeyecek özürlü veya farklı durumda yaşlı olanlar olduğunda da öğretmenlerimizi evlere gönderiyoruz. Kurslarımız başarılı şekilde gidiyor talep de aynı şekilde aynı hızda devam ediyor\" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Öğretmen kursiyerlere ders anlatırken
- Kursiyerden detaylar
- Öğretmen Hasan Akalın ile röportaj
- Kursiyerlerle röportaj
- HEM Müdürü Murat Diktaş ile röportaj
- Genel detaylar

HABER- KAMERA: Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR, (DHA)-  

================

Düziçi\'nde otomobil takla attı: 4\'ü çocuk 6 yaralı

Osmaniye\'nin Düziçi İlçesinde, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıkarak takla atan otomobildeki, aynı aileden  4\'ü çocuk 6 kişi yaralandı.
Kaza önceki gün ilçeye bağlı Karagedik Köyü Karanlıkdere mevkiinde meydana geldi.  A.Y. (36) idaresindeki otomobil, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yolun sağında bulunan toprak zemine çarpıp takla attı. Kaza sonrası otomobil ters dönerken, araçta bulunan sürücü A.Y. ile birlikte eşi B.Y. (33), çocukları R.Y. (11), E.Y. (9), B.Y. (6) ve A.Y. (5) yaralandı. Yaralılara olay yerine sevk edilen sağlık ekiplerince ilk müdahaleleri yapıldıktan sonra, Osmaniye Devlet Hastanesi\'ne kaldırıldı. Jandarma, kazayla ilgili soruşturma başlattı.

DÜZİÇİ (Osmaniye), (DHA) - 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir