28 Mart 2018 12:40
Anadolu Farm kurucusu isa kandemir yakalandı
Kayseri\'de Çiftlik Bank gibi bir yapıya sahip olduğu iddia edilerek hakkında soruşturma başlatılan Ekolium A.Ş. Anadolu Farm\'ın kurucusu İsa Karademir,yurt dışına kaçmak isterken Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadale Müdürlüğü ekiplerince yakalandı. Karademir,bir hafta önce operasyonlar başladığında \" Biz buradayız, bir yere kaçmıyoruz\" diye medya mensuplarına açıklama yapmıştı
GENİŞ HABER GEÇİLECEK
Görüntü Dökümü
-----------------(ARŞİV)
-İsa Kandemir in açıklamaları
Haber:Oktay ENSARİ/KAYSERİ, (DHA)
==================================================
Darbeci generale bir dava da astsubayın ölümünden açıldı
İzmir\'in Çiğli ilçesindeki 2\'nci Ana Jet Üs Komutanlığı\'nda 3 yıl önce, eğitim uçaklarına sabotaj iddiaları üzerine hangarlara kamera takmakla görevlendirilen Astsubay Üstçavuş Gökhan Yıldırım\'ın 4 metre yükseklikten düşerek şehit olmasının ardından, acılı ailenin, sorumluların yargılanması için yaptığı başvuru reddedildi. Askeri yargının kaldırılmasından sonra yeniden başlatılan soruşturma kapsamında, 15 Temmuz darbe girişiminin etkin isimlerinden olan ve tutuklanan, dönemin üs komutanı hava tümgeneral Kubilay Selçuk ile tutuksuz olan eski tabur komutanı Aytuğ Denk hakkında, \'taksirle ölüme neden olmak\' suçundan dava açıldı.
Çiğli 2\'nci Ana Jet Üs Komutanlığı\'nda, eğitimde kullanılan uçaklara yönelik sabotaj olduğu iddiaları üzerine hangarlara kamera sistemi kurulmasına karar verildi. Bu sistemin kurulumu için, uzmanlardan yararlanmak yerine, o sırada muhabere bölümünde görev yapan Astsubay Üstçavuş Gökhan Yıldırım (25) görevlendirildi. Astsubay Üstçavuş Gökhan Yıldırım, 27 Şubat 2015 tarihinde uçak paraşütlerinin konulduğu hangarda güvenlik kamerası sistemini kurduğu sırada, 4 metre yükseklikten düşüp, ağır yaralandı, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Şehit astsubay, memleketi Manisa\'nın Soma ilçesinde toprağa verildi.
ASKERİ SAVCILIK SORUŞTURMAYI KAPATTI
Acı olaydan sonra şehit astsubayın ailesi, çocuklarının ihmal kurbanı olduğu gerekçesiyle soruşturma talebinde bulundu. Ancak ailenin soruşturma istekleri, her seferinde hem askeri savcılık, hem de 15 Temmuz darbe teşebbüsünün etkili isimlerinden, dönemin Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse tarafından reddedildi. Askeri yargının kaldırılmasından sonra aile bir kez daha çocuklarının ölümünde sorumluluğu bulunan kişilerin yargılanması için soruşturma talebinde bulundu.
FETÖ\'CÜ GENERALE UZANDI
Konuyu araştıran Cumhuriyet savcısının elde ettiği deliller ve bilirkişi raporu, olayın olduğu tarihte üs komutanı, 15 Temmuz darbe girişiminin etkin isimlerinden olan tutuklu eski hava tümgeneral Kubilay Selçuk ile tabur komutanı tutuksuz Aytuğ Denk\'e uzandı. Olayda eski tümgeneral Kubilay Selçuk asli kusurlu, Aytuğ Denk ise tali kusurlu bulundu. Kusurlu bulunan her iki sanık hakkında, \'Taksirle ölüme neden olmak\' suçundan dava açıldı. Sanıkların önümüzde günlerde hakim karısına çıkacağı belirtildi. Aile adına verdiği mücadele ile dava açılmasını sağlayan Avukat Mehmet Erkan Akkuş, \"Askeri yargının kapatılması için 20 yılı aşkın uzun soluklu bir mücadele verdik. Bu uğurda mazlum astsubaylar, uzman çavuşlar kimi zaman mesleklerinden atılarak, kimi zaman da bizim gibi askeri cezaevinde özgürlüğünden mahrum bırakılarak çok ağır bedeller ödedi. Askeri yargının kapatılmasından sonra Türk Milleti adına karar veren hakimler ve savcılar, şehit Gökhan Yıldırım\'ın vefatının sorumlusu FETÖ\'cü generalden hesap soracak. Bizim ısrarlı başvurularımızı, dönemin Genelkurmay Adli müşaviri Muharrem Köse ve ekibi ısrarla reddediyordu\" dedi.
Haber:Taylan YILDIRIM/İZMİR (DHA)
==================================================
Göle düşen aracının başından ayrılmadı
Adana\'da Seyhan Baraj Gölü\'ne düşen cipinin ardından buz gibi göle giren Furkan Ç., aracı kaymasın diye tavanına çıkıp bekledi. Havanın ve suyun soğukluğuna rağmen gölün içindeki aracının üzerinde bekleyen Furkan Ç., arkadaşlarının uyarılarına rağmen araç çekilmeden sudan çıkmadı. Kaza, saat 03.00 sıralarında merkez Çukurova ilçesi Karslılar Mahallesi Seyhan Baraj Gölü kıyısında meydana geldi. İddiaya göre, üniversite öğrencisi Furkan Ç.\'nin kullandığı 01 BEJ 98 plakalı cip, gölün kıyısında yolun bitimini fark etmemesi üzerine Seyhan Baraj Gölü\'ne kaydı. Suyun içinde sürüklenmeye başlayan aracın içindeki Furkan Ç. ve 3 arkadaşı, kendi imkanlarıyla çıkmayı başardı. Aracın, kıyıdan 20 metre açılması ve yaklaşık 2 metre derinliğine sürüklenmesi üzerine Furkan Ç., soğuğa aldırmadan göle girdi. Akıntıyla birlikte aracın daha ileri sürüklenmemesi için tavanına çıkan Furkan Ç., arkadaşlarından yardım çağırmalarını istedi. İhbar üzerine olay yerine polis ve ambulans sevk edildi. Polisler ve arkadaşlarının kıyıya gelmesi için seslendiği Furkan Ç., araç çekilmeden sudan çıkmayacağını söyledi. Bir saatten fazla suda bekleyen Furkan Ç., kurtarıcı vincin gelmesinin ardından gölden çıktı.
Görüntü Dökümü
------------------------
- Olay yerindeki polisler ve ambulanstan görüntü
- Suyun içindeki Furkan Ç.\'den görüntü
- Furkan Ç.\'nin \"Niye ben\" diye bağırması
- Suyun içindeki Furkan Ç\'nin arkadaşlarından çekici çağırmalarını istemesi
- Furkan Ç.\'nin arkadaşlarının sudan çıkması için kendisine seslenmesi
- Furkan Ç.\'nin arkadaşlarından görüntü
- Furkan Ç.\'nin suya girerken kıyıya bıraktığı ayakkabılarından görüntü
- Genel ve detay görüntüler
Süre: 01\'37\" Boyut: 98,8 MB
Haber - Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA, (DHA)
==================================================
Tecavüz iddiasıyla oğlu öldürülünce hastalığı ilerledi
Adana\'da 15 yaşındaki F.N.B.\'ye tecavüz ettiği iddasıyla küçük kızın babası tarafından öldürülen Muhammet Reşit Yıldırım\'ın (17) annesi Fatma Yıldırım\'ın (38) halk arasında beyin küçülmesi olarak bilinen demans hastalığı ilerledi.
Olay, 14 Ağustos 2017\'de merkez Yüreğir ilçesi Yavuzlar Mahallesi Kışla Caddesi\'nde meydana geldi. Bir elektronik firmasında çalışan Muhammet Reşit Yıldırım, iş yerinin kamyonetine bindiği sırada, Emrah B.\'nin tabancalı saldırısına uğradı. Yıldırım\'a 4 el ateş ederek yaralayan Emrah B., kaçmaya çalışırken polisler tarafından suç aleti tabanca ile yakalandı. Olay anı ise güvenlik kamerası tarafından görüntülendi. Kanlar içinde kalan Muhammet Reşit Yıldırım, kaldırıldığı hastanede yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Gözaltına alınan Emrah B., sağlık kontrolüne getirildiği sırada, \"Öldürdüğüm kişi 13 yaşındaki kızıma tecavüz etti. Ben bu cinayeti, başka kızların başına gelmesin diye işledim. Sayın Cumhurbaşkanım size yalvarıyorum, bir kanun çıkarın bu tecavüzcülerin gereken cezasını verin\" dedi. Emrah B., mahkemece tutuklandı. Mağdur F.N.B. ise psikolojisi bozulduğu için Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi\'nde tedavi gördü.
RAPOR ÇIKTI
Olayla ilgili davada, F.N.B. mahkemede, Yıldırım ile bir yıl boyunca sosyal medya üzerinden görüştüklerini söyledi. F.N.B., Muhammet Reşit Yıldırım\'ın kendisini teyzesiyle tanıştıracağını söyleyerek bir eve götürdüğünü, burada cinsel saldırıya uğradığını ve hamile kalmasının ardından durumu annesinin fark ettiğini, kürtaj olduğunu anlattı. Mahkeme heyeti, öldürülen Yıldırım ile ceninden alınan örneklerin karşılaştırılarak bebeğin babası olup olmadığının belirlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi. Alınan örnekler, Adana Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü\'ne gönderildi. Yapılan incelemenin ardından raporda, \'Maktul Muhammet Reşit Yıldırım\'dan alınan örnekler ve F.N.B.\'ye ait olan cenindeki doku örneklerinde baba-çocuk ilişkisi bakımından uyum bulunmamaktadır\' denildi.
İTİRAF ETTİ, TUTUKLANDI
Adana 1\'inci Ağır Ceza Mahkemesi\'nde devam eden duruşmasının en son yapılan celsesinde F.N.B., kürtajla alınan bebeğin babasının Muhammet Reşit Yıldırım olmadığını söyledi. Babasının yengesinin yeğeni M.Ç. tarafından hamile bırakıldığını ileri süren F.N.B., \"Öldürülen Muhammet ile cinsel ilişkiye de girmedim\" dedi. Mahkeme başkanının, \"Daha önce bunları neden söylemedin?\" sorusu üzerine F.N.B, \"Babamdan korktuğumdan dolayı söylemedim. M.Ç.\'ye bir şey olur, babam bir şey yapar diye korktum. O yüzden Muhammet Reşit\'in ismini vermek zorunda kaldım. Onunla 3 ay arkadaşlığımız oldu. Özür dilerim, pişmanım\" dedi. Tekrar söz verilen sanık da \"Bir insanın kızı ve eşi bunu yaparsa ben ne yapayım? Yaptığımdan pişmanım, özür dilerim. Kızıma 10 defa sordum. Bana her defasında Muhammet Reşit\'in ismini verdi. Ben neden suçsuz bir insana bunu yapayım?\" dedi. Mahkeme heyeti, duruşmayı karar için erteledi. F.N.B.\'nin itirafının ardından konuyla ilgili Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında Hatay’da bulunan şüpheli F.N.B. \'iftira\' suçundan gözaltına alındıktan sonra tutuklandı.
ANNENİN HASTALIĞI İLERLEDİ
Demans hastası anne Fatma Yıldırım ise oğlunu kaybettikten sonra durumunun daha da kötüye gittiğini belirterek, \"Suçsuz günahsız yere oğluma kıydılar. Ondan ne istediler, masum ve günahsızdı. Evladımı toprağa verdikten sonra hastalığım hızla ilerledi. Beynimde küçülme vardı, hastalık acımın etkisiyle dahada ilerledi\" dedi. Oğlu öldürülen baba Ali Yıldırım ise çocuğumun cenazesini, beddualar içinde defnettiğini söyleyip ,\" Oğlumuz öldürüldükten sonra, tedavi gören eşimin hastalığı hızla arttı. Kendisinin beyninde küçülme vardı, stresin etkisiyle hastalığı ilerledi. Diğer çocuklarıma bakmak ve eşimin tedavisini takip edebilmek için işten ayrıldım. Eşimin eli ayağı tutmuyor, konuşmakta güçlük çekiyor\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
--------------------------
- Öldürülen çocuğun babası Ali Yıldırım ile röp
- Öldürülen çocuğun annesi annesi Fatma Yıldırım\'ın ile röp
- Öldürülen Muhammet Reşit Yıldırım\'ın fotoğrafları
SÜRE:04\'46\" BOYUT: 291 MB
Haber:Çağlar ÖZTÜRK-Kamera:Eser PAZARBAŞI/ADANA,(DHA)
==================================================
Karakolda yasak aşk işkencesine 10 yıl hapis cezası
Mardin\'in Mazıdağı ilçesinde, geçmişte bir polisin eşi ile yasak aşk yaşayan işadamı H.B.\'ye işkence ettikleri iddia edilen 4 polisin ve polise mukavemet ettiği iddia edilen işadamının yargılaması tamamlandı. Mahkeme, işkence sırasında polis memuruna küfür ettiği iddiasıyla hakkında \'Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret\' suçundan 2 yıl hapis cezası istenen işadamı H.B.\'nin beraatine karar verdi. Polis memuru İ.D.\'yi \'Ağırlaşmış işkence\' suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptıran mahkeme, polis memuru A.S.\'ye ise \'işkenceye yardım etme\' suçundan 8 yıl 4 ay hapis cezası verdi. İşkence suçundan yargılanırken FETÖ/PDY terör örgütü üyeliği iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan, daha sonra yurt dışına kaçtığı öğrenilen ve firari olduğu için hakkında yakalama kararı çıkarılan komiser E.T.\'nin dosyasının ise ayrılmasına karar verildi.
Mersin\'de, yasak aşk yaşadığı polis memuru İ.D.\'nin eşi T.D.\'den cinsel içerikli görüntülerini ve ev alması için verdiği parayı almak üzere 5 Eylül 2016 günü Mardin\'in Mazıdağı ilçesine giden ve burada polislerden işkence gördüğünü iddia eden, daha sonra kafa travması, 3 kaburga kemiği kırığı ve akciğer yaralanması nedeniyle yoğun bakıma kaldırılan İşadamı H.B.\'nin davasına, Mardin 1\'inci Ağır Ceza Mahkemesi\'nde devam edildi. Duruşmaya \'İşkence\' suçundan 12 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılanan polisler İ.D., ve A.S. ile firari olan komiser E.T. katılmazken, \'Hakaret\' suçundan 2 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan işadamı H.B., sanık polis G.D. ve taraf avukatları katıldı.
SAVCI:İŞKENCE DEĞİL, YARALAMA
Duruşmada söz hakkı verilen savcı, önceki celse açıkladığı esas hakkındaki görüşünü tekrarlayarak, işadamı H.B.\'nin polis ekibine karşı bir direnişi veya tehdit içerikli hareketi olmadığını, ancak sanık İ.D.\'ye küfür ettiğini belirtti. İşadamı H.B.\'nin,\'Görevi yaptırmamak için direnme\' suçunu işlediğine dair somut delil olmadığını belirten savcı, H.B.\'nin \'Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret\' suçundan cezalandırılmasını istedi. Mütalaada,polisler İ.D. ve A.S.\'nin, işadamını olay yeri ve emniyet binasında, silahtan sayılacak sopa, süpürge sapı ve tüfek dipçiği ile darp ederek, hayati tehlike geçirecek ve vücudunda ağır kemik kırıklarına sebebiyet verecek şekilde yaraladıkları ifade edildi. Sanıklar hakkında \'işkence\' suçundan dava açıldığı belirtilen mütalaada, sürekli ve sistematik eylemden söz edilemeyeceği, sanıkların eyleminin \'ağırlaşmış kasten yaralama\' suçu kapsamında kaldığı kaydedildi. Mütalaada, \'İşkence\' suçundan yargılanan polisler İ.D. ve A.S.\'ye, \'kasten yaralama\' suçundan ceza verilmesi istendi. Firari sanık E.T.\'nin dosyasının ayrılmasını talep eden savcı, diğer sanık G.D.\'nin beraatine karar verilmesini istedi.
İŞADAMININ AVUKATLARI:SANIKLAR TUTUKLANSIN
Mütalaaya karşı savunma yapan işadamı H.B.\'nin avukatları Serhat Ölmez, Uğurcan Tozlu, Önder Kılınç ve Erdal Baltalı olayın ilk anından itibaren zalimane davranışın devam ettiğini ifade ederek, \"Tüm deliller sanıkların işkence suçunu işlediklerini gösteriyor. Sanıklar adil yargılamayı etkilemeye çalışmıştır. Müvekkilin karakolda işkence edilirken,sanık polisin eşine tehdit mesajı göndermesi mümkün değildir. Müvekkilimiz 102 dakika boyunca karakolda işkence görmüştür. Vücudundaki yaralanmalar işkencenin karakteristik özellikleridir.Bu olay kişisel intikamdır. Basit bir yaralama olayı olarak değerlendirmek mümkün değildir. Sanıklar adli makamları yanıltmak için delilleri değiştirmişler. Savcıyı delilleri toplamaya zorladık. Adil soruşturma yapılmadığını düşünüyoruz. Soruşturma sekteye uğratıldı. Sanıklar ceza alırsa, müvekkilimize yönelik ciddi bir eylem olabilir. Sanıkların cezalandırılıp, tutuklanmasını talep ediyoruz.\"dediler
HASTANEDE BİLE İŞKENCE GÖRDÜM
İşadamı H.B. ise sanıklara ceza verilmesini istediğini belirterek, \"Sanık polis İ.D., sırf kendini suçtan kurtarmak için yalan söylüyor. Olay yerinde, emniyette ve hastanede bile işkence gördüm. Saatlerce sopalarla dövüldüm, ağzımın içine tükürüldü, zorla ifade imzalatıldı ve işkence kameraya çekildi. Bunların hepsi işkence suçudur.\" dedi. Mahkeme, işkence sırasında polis memuru İ.D.\'ye küfür ettiği gerekçesiyle 2 yıl hapis cezası istenen İşadamı H.B. ve sanık polislerden G.D.\'nin beraatine hükmetti. Polis memuru İ.D.\'yi \'ağırlaşmış işkence\' suçundan 10 yıl, A.S.\'yi ise \'İşkenceye yardım etme\' suçundan 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme, firari olan komiser E.T.\'nin dosyasının ayrılmasına karar verdi.
HAYATİ TEHLİKE KAYDIYLA YOĞUN BAKIMA ALINDI
Mersin\'de yasak aşk yaşadığı polis memuru İ.D.\'nin eşi T.D.\'den cinsel içerikli görüntülerini ve ev alması için verdiği parayı almak üzere 5 Eylül 2016 günü Mardin\'in Mazıdağı ilçesine giden, burada gözaltına alınan ve karakolda gördüğü işkence sonucu kafa travması, 3 kaburga olmak üzere 7 kemik kırığı ve akciğer yaralanması nedeniyle yoğun bakıma alınan İşadamı H.B.\'nin avukatı Serhat Ölmez, polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. 7 ay sonra hazırlanan iddianame ile Komiser E.T., polis memurları A.S., G.D. ve İ.D. hakkında \'İşkence\' suçundan, işadamı H.B. hakkında ise \'Görevi yaptırmamak için direnme\' ve \'Hakaret\' suçundan dava açıldı. Yargılama sırasında, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı\'ndan Prof. Sermet Koç ile Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi\'nden Prof. Yener Ünver\'in hazırldığı bilimsel mütalaada, olayın ağırlaşmış işkence olduğu belirtildi. Güvenlik kamerası görüntülerinde, kelepçe takılmadan ve yürüyerek karakola giren H.B.\'nin daha sonra polisin yardımı ile ayakta duramayacak şekilde çıkarılrdığı görüldü. Duruşmada tanık olarak dinlenen bazı kişiler, polislerin nasıl ifade vereceklerine dair kendilerini yönlendirdiğini belirtip, mesajları mahkemeye sundu. Yargılama sırasında işkence ile ilgili soruşturmanın, davanın tarafı olan polise yaptırıldığı ortaya çıktı. Duruşmada dinlenen bazı polisler de işadamı H.B.\'nin olay yerinde kendilerine direnmediğini söyledi. İşkence davası mağduru işadamı H.B., daha önce sanıklar hakkında soruşturma izni vermeyen Mazıdağı Kaymakamı Halit Benek hakkında da Mardin Cumhuriyet Başsavcılığa suç duyurusunda bulundu.
Görüntü Dökümü:
---------------------------
- Güvenlik kamerasından işadamının emniyete girişi
- Emniyetten çıkarılması
Haber:Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR,(DHA)
===================================================
Takla atıp dereye uçan otomobilden yürüyerek çıktı
Bursa\'da kontrolden çıkan otomobil takla atıp dereye uçtu. Sürücü Adnan P. (35) otomobilden kendi imkanlarıyla çıkıp gelen ambulansa bindi. Kaza, Bursa\'nın merkez Osmangazi İlçesi Acemler Köprülüğü Kavşağında gece 01.00 saatlerinde meydana geldi. İddiaya göre Bursa-İzmir Yolu, İzmir istikametinde 16 SCK 42 plakalı otomobiliyle en sol şeritten seyreden Adnan P. bilinmeyen bir nedenle kontrolünü kaybetti. Önce orta refüjdeki bariyerlere çarpan otomobil savrularak yolun sağ tarafındaki demir korkulukları da yıkarak dereye uçtu. Kazanın etkisiyle rakla atıp dereye ters şekilde uçan sürücüsü kazanın şokunu atlattıktan sonra deredeki otomobilinden yürüyerek çıktı. O esnada kazayı gören vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen 112 Acil Sağlık ekipleri Adnan P.\'ye yaptıkları ilk müdahalenin ardından yaralı sürücüyü Çekirge Devlet Hastanesine kaldırdı. Polis, kazayla ilgili soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü
----------------------
-Kaza yerinden detaylar
-Kaza yapan aracın görüntüleri
SÜRE: 1 dk 29 sn,BOYUT:168 MB
Haber:Enver Fatih TIKIR/BURSA, (DHA)
=================================================
Adana\'da uyuşturucu operasyonu: 9 gözaltı
Adana\'da uyuşturucu satıcılarına yönelik düzenlenen operasyonda biri kadın 9 kişi gözaltına alındı.
Adana\'nın kırsal mahallelerinde uyuşturucu satıcılığı yaptığı öne sürülen kişileri, teknik ve fiziki takibe alan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, şüphelilerin kent merkezindeki evlerine sabahın ilk saatlerinde baskın yaptı. Çok sayıda eve eş zamanlı giren ekipler, biri kadın 9 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan şüpheliler, sağlık kontrolünün ardından İl Jandarma Komutanlığı\'na götürüldü.
Görüntü Dökümü:
--------------------------
- Adli Tıp Birimi\'nın önündeki Jandarma
- Zanlıların Adli Tıp Birimi\'ne götürülmesi
- Zanlıların çıkarılmaları
- Araca bindirilmeleri
SÜRE:01\'07\" BOYUT:68,5MB
Haber-Kamera:Gökhan KESKİNCİ/ADANA, (DHA)
==================================================
Rahatsızlığı projesine ilham oldu
Manisa Bilim ve Sanat Merkezi Kimya Bölümü\'nde eğitim gören 8. sınıf öğrencisi Sude Nur Kalyoncu (14), yaşadığı ayak terlemesi probleminden yola çıkarak hem bu soruna yönelik hem de ayak kokmasını engelleyen 4 ayrı antibakteriyel ayakkabı tabanı üretti. Doğaya atık olarak bırakılan \'zeytin çekirdeği\', \'kestane kabuğu\', \'siyah çay\' ile \'fıstık çamı\' malzemeleri işleyerek her birinden ayrı ayrı taban üreten Kalyoncu, kendisiyle birlikte denettiği 3 farklı arkadaşının ürünlerden olumlu sonuç aldığını ifade etti.
Geleceğin bilim insanlarını ve sanatçılarını yetiştirmek için gayret gösteren, sınavda başarılı olan özel ve yetenekli çocukları kabul eden, Milli Eğitim Bakanlığı\'na bağlı merkezlerden Manisa Bilim Sanat Merkezi\'nin kimya bölümünde öğrenim gören Şehitler Ortaokulu 8. sınıf öğrencisi Sude Nur Kalyoncu, kendi yaşadığı ayak terlemesi problemine çözüm bulmak amacıyla \'Ayağıma Sağlık\' projesini hazırladı. Merkezin Kimya Bölümü öğretmeni Nazan Cebeci yardımı ile yaklaşık 5 aydır çalışan Kalyoncu, \'zeytin çekirdeği\', \'kestane kabuğu\', \'siyah çay\' ile \'fıstık çamı\' malzemelerini kullanarak 4 farklı ayakkabı tabanlığı üretti. Projesi hakkında bilgi veren Kalyoncu, yıllardır kendi ayağında terleme problemi yaşadığını dile getirerek, \"Merkezimizde her zaman bize proje üretmemiz konusunda öğretmenlerimiz destek oluyor. Ben de hem kendime hem de çevreme yararlı bir proje üretmek istedim. Yıllardır ayaklarımın terlemesinden dolayı problem yaşıyordum. Çevremde yaptığım araştırmada da birçok insanın bu konudan sıkıntı yaşadığını öğrendim. Ardından bu probleme çözüm olacak bir proje hayata geçirmek istedim. Yaklaşık 5 ay boyunca hem antibakteriyel olan, hem insanın ayak sağlığına zarar vermeyecek, koku ile terlemeyi önleyecek materyaller üzerinde çalıştık\" diye konuştu.
DÖRT FARKLI TABAN ORTAYA ÇIKTI
5 aylık çalışmada 4 farklı ürün üstünde durduklarını belirten Kalyoncu, \"Zeytin çekirdeği, kestane kabuğu, siyah çay ile fıstık çamını doğaya atık olarak bırakılıyor. Ayrıca bu ürünlerin sağlık açısından zararını olmadığını da öğrendik. İlk olarak zeytin çekirdeği, kestane kabuğu, siyah çay ve fıstık çamını aktif karbona çevirmesini sağladık. Amacım antibakteriyel, antifungal ve hoş kokulu bir ayakkabı tabanı oluşturmaktı. Daha sonra 4 farklı üründen 4 farklı antibakteriyel özelliği olan terletmeyen ve bakteri oluşumunu engelleyen ayak sağlığına uygun ayakkabı tabanı ortaya çıkardım\" dedi.
HEM KENDİSİ HEM 3 ARKADAŞI DENEDİ
Bilim ve Sanat Merkezi öğrencisi Kalyoncu, 4 farklı ayakkabı tabanını hem kendinin hem de 3 arkadaşının denediğini ifade ederek, \"Ayakkabı tabanlarını ürettikten sonra, ilk olarak ben kendim denedim. Her birinden de olumlu sonuç aldım. Sonra ayak terlemesi problemi yaşayan 3 arkadaşım da beni kırmayarak ayakkabı tabanlarını denedi. Onların da olumlu sonuç alması beni çok sevindirdi. Ürettiğim bu ayakkabı tabanlıklarının birçok insan için sıkıntılı bir durum olan ayak kokusu problemine etkili, pratik ve ucuz bir çözüm olacağına inanıyorum\" dedi.
DESTEK BEKLİYOR
Kalyoncu projesini önümüzdeki yıl geliştireceğinin de işaretini vererek, \"Projem sadece bununla kalmayacak. Önümüzdeki yıl farklı ayak mantarı türlerine çözüm getirecek antibakteriyel ayakkabı tabanı üzerinde çalışmalar yapacağım. Bu konuda bir hastanemiz ile koordineli çalışarak ayak mantarları çeşitlerini belirleyip, bunlara çözüm bulunması konusunda kapsamlı bir çalışma yapmayı hedefliyorum. Bu konunda hem yeni yaptığım çalışmam için hem de önümüzdeki yıl yapacağım kapsamlı çalışma için destek bekliyorum\" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------
- Bilim ve Sanat Merkezi Öğrencisi Sude Nur Kalyoncu\'nun çalışma yaparken görüntü
- Sude Nur Kalyoncu\'nun açıklaması
Haber- Kamera: İlker KILIÇASLAN / MANİSA, (DHA)
=================================================
Mahallenin, \"Kebapçı bacısı\" Hediye Baran, erkek ustalara rakip oldu
Diyarbakır merkez Sur ilçesindeki evleri hendek-barikat operasyonları sırasında yıkıldığı için Kayapınar ilçesinde kiraladıkları evde kalan 42 yaşandaki 2 çocuk annesi Hediye Baran, aile bütçesine katkıda bulunmak için kebapçılık işini yapmaya başladı. Kiraladıkları bir işyerinde kilo işi kebap pişirip satan ve mahalle tarafından, \"Kebapçı bacı\" olarak bilinen Baran, şiddet mağduru kadınlar için de iş planı hazırlayacağını ve işini büyütmek istediğini söyledi.
Merkez Sur ilçesinde 2016 yılında yaşanan çatışmalardan dolayı göç eden binlerce aileden biri olan 42 yaşındaki ikiz çocuk annesi Hediye Baran, Kayapınar ilçesinde açtığı kebapçı dükkanıyla ailesinin geçimine destek sağlıyor. Yaklaşık bir ay önce iş yeri açmaya karar veren Baran, oturduğu evin karşısındaki bir dükkanı kiraladı. Mahallenin kebapçı \'Bacısı\' olarak bilinen Baran, tek başına çıktığı yolda ailesinin ve komşularının desteğiyle artık aldığı siparişlere yetişmeye çalışıyor. Akşam ev işleri, çocukları ve eşiyle ilgilenen Baran, sabah ise açtığı iş yerinde tek başına aldığı siparişlerine yetişmeye çalışıyor. Baran\'ın tek hayali ise ileriki zamanlarda bütün çalışanlarının kadın olduğu bir iş yeri açıp, aynı zamanda şiddet mağduru kadınları da istihdam etmek.
\'HAYALİM ŞİDDET GÖREN KADINLARA İŞ İMKANI SAĞLAMAK\'
Kebap ustası Hediye Baran, gurur duyarak ve mutlulukla işini yaptığını ve bu semte Sur ilçesinden geldiğini ayrıca buradaki koşullar da bu şartlarda çalışmanın da iyi olduğunu söyledi. Başarılı olmanın güzel bir duygu olduğunu dile getiren Baran,\"Ayaklarının üzerinde durmak ve daha güzel işler yapmak isterdim ama imkanlar elverişli değil. Hiç boş durmayı sevmiyorum. Sürekli bir şeyler üretmek istiyorum. Kadınlar da iş yapsın. Kendi çabalarıyla bir işyeri açsınlar ya da farklı işler yapsınlar korkmasınlar. Aile ve eşleri izin vermese bile bunu aşsınlar uğraşsınlar. Daha büyük bir yer isterim. Çalışanların hepsi kadın olsa ve ayrıca şiddet gören kadınları da bulup iş imkanı sağlamak isterim. Bunlar güzel şeyler ama gücüm yetmiyor. Ama hayalim bu, onu da yapacağım. Günlük kazancım değişiyor. Bazen hiç iş yapmıyorum bazen de bir müşterim gelince fazla alınca o gün ki yövmiyem çıkıyor. Mahalledeki erkekler ve müşterilerim sahipleniyor sanki kardeşleriyim. Bazen fazla bile veriyorlar moral olsun diye tepkileri çok güzel\" dedi.
\'KADINLARIN ÖNÜ AÇILSIN EN İYİSİNİ YAPARLAR\'
Mahalleliden Hüseyin Andıç ise, kadının kebap yapımının farklı olduğunu ve sürekli burada yemek yemeyi tercih ettiklerini ifade etti. Andıç,“Daha lezzetli oluyor. Kadınların yaptığı yemek kötü olmaz. Bu işi sadece erkekler yapmaz. Kadınlar daha iyi yapıyor, hatta en iyisini onlar yapar. Yeter ki kadınların önü açılsın\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-İş yerinden görüntüler
-Hediye Baran\'ın çalışmasından görüntü
-Izgara hazırlamasından görüntü
-Mangalı yakmasından görüntü
-Kebap yapmasından görüntüler
-Hediye Baran ile röportaj
-Mahalleliden Hüseyin Andıç ile röportaj
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Burak EMEK/DİYARBAKIR,(DHA)
© Tüm hakları saklıdır.