Gündem

DHA YURT BÜLTENİ-18

Bursa'da 2 çocuk, serinlemek için girdikleri derede boğuldu BURSA'nın Mustafakemalpaşa ilçesindeki serinlemek için Kirmastı Deresi'ne girem 12 yaşındaki Hakkıcan Şahin ile 14 yaşındaki Murat Güleç, boğularak hayatını kaybetti

07 Haziran 2018 01:10

Bursa\'da 2 çocuk, serinlemek için girdikleri derede boğuldu

BURSA\'nın Mustafakemalpaşa ilçesindeki serinlemek için Kirmastı Deresi\'ne girem 12 yaşındaki Hakkıcan Şahin ile 14 yaşındaki Murat Güleç, boğularak hayatını kaybetti.

Alınan bilgiye göre, Bursa\'nın Mustafakemalpaşa ilçesi Yavelli Mahallesi\'nde bulunan Kirmastı Deresi\'ne serinlemek için igren 14 yaşındki Murat Güleç ile arkadaşı 12 yaşındaki Hakkıcan Şahin, boğularak hayatını kaybetti. Derede cansız beden olduğunu gören ekipler durumu sağlık ve jandarma ekiplerine haber verdi. Dalgıçlar tarafından çıkartılan cesetler Adli Tıp Kurumu Morgu\'na kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: 
Cesetlerin çıkarılması
Yakınlarından görüntüler
Ekiplerden görüntlüer

Hayrettin GÖK/MUSTAFAKEMALPAŞA/BURSA,(DHA)

================================================

Yağmur altında poşetli iftar

SİVAS\'ta Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz\'ında katıldığı iftar programında sağanak, vatandaşlara zor anlar yaşattı. Bazıları yağmura rağmen masadan kalkmayarak yemeğe devam etti.
İl Özel İdaresi tarafından Makine İkmal Müdürlüğü bahçesinde muhtarlar, İl Genel Meclisi üyeleri ve Özel İdare personeli için iftar programı düzenlendi. Programa Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Sivas Valisi Davut Gül, Belediye Başkanı Sami Aydın, ilçe kaymakamlarızda katıldı. Ezanın okunmasıyla birlikte oruçlar açıldı. Bir süre sonra görülen sağanak yağış iftar programına katılanlara zor anlar yaşadı. Bazıları kalkıp çevredeki binalara girerken, bazıları ise naylon ve poşetleri başlarına takarak yemeklerine devam etti. Protokol üyeleri de yağmur nedeniyle alanı terk etti.

Görüntü Dökümü:
-Yemekten görüntüler
-Yağmur yağışı
-Poşetlerle ve naylonlar altında yemek yiyenler

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS, (DHA)

===============================================

Kılıçdaroğlu: Siyaset zenginleşme aracı, malı götürme sanatı değildir
 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, \'CHP yola karşı, köprüye karşı diyorlar\' sözünü eleştirerek, \"Köprüyü kaça yaptın? diye sorunca, \'siz köprüye karşısınız\' diyorlar. Eğer köprüyü kendi cebinden yaptıysan vallahi sormayacağım. Ama milletin parasıyla yaptıysan soracağım. Siyaset zenginleşme aracı değildir, malı götürme sanatı değildir\" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kocaeli\'nin Çayırova ilçesinde bir otelde sanayici, iş adamları ve partililerle bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, yeni bir anlayışla Türkiye\'nin sorunlarının çözülmesi gerektiğini belirterek, \"Ramazan ayındayız, güzel bir aydayız, rahmetin bol olduğu, sevgi, hoşgörünün egemen olduğu bir aydayız. Birbirimizi daha sevmeye ve dinlemeye ihtiyacımız var. Bu topraklarda her birimizin ailesi ağır bedeller ödedi. Çanakkale\'den başlayarak bütün bunları düşündüğümüzde bir yakınımız, bir akrabamız bu topraklarda yaşamını yitirdi. Amacımız hep birlikte barış içersinde yaşamak, huzur içinde yaşamak. Kavgadan, gerginlikten bu ülke bıktı. O onu dedi, bu onu dedi bunlardan da bıktı. Yeni bir anlayışla yola çıkmak ve Türkiye\'nin sorunlarını çözmek zorundayız. Sorunumuz var mı? var. Aklımızla sorunlarımızı çözmeye çalışırız. Aklın değil de önyargının olduğu toplumlarda sorunlar katmerleşir.\" dedi.

\'AĞIR BİR TABLO İLE KARŞI KARŞIYAYIZ\'

Ülkenin ağır bir tablo ile karşı karşıya olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, \"Bugün ağır bir tablo ile karşı karşıyayız. Bu güzel ülkede bir kişi issizlikten ötürü kendisini yakıyorsa topraklarımızın bereketli olduğu ülkede bir çifti banka borçları yüzünden kendini yakıyorsa, bir sanayici borçları nedeniyle intihar ediyorsa sorunumuz var demektir. Bu ülkede 17 milyon yoksulumuz varsa sorunumuz var demektir. Bu ülkede cep telefonuyla konuşurken endişe duyuyorum diyorsa sorunumuz vardır. Bunu akılcı politikalarla aşmak mümkün. Önyargısız politikalarla aşmak mümkün. Kimseyi ötekileştirmeden, kimsenin kimliğini siyasete bulaştırmadan aşmak mümkün. Hepimiz bu veya şu şekilde eğriyi veya doğruyu ayırabiliyoruz. Kocaeli\'ni biliyorum. Kişi başı geliri en yüksek illerden biridir Kocaeli. Ama dramatik olan şu kişi başı ortalama gelirin Türkiye\'de ikinci olduğu Kocaeli pek çok çocuğun yatağa aç girdiği, işsizliğin ve yoksulluğun olduğu bir kenttir. Neden kişi başına gelir dengeli dağılmasın? Neden hepimizin karnı doymasın? Dünyadaki gelişmiş ülkelere baktığınızda kişi başı gelir 50-65 bin dolar, ülkelere baktığınızda tamamında 1. sınıf demokrasi vardır. Demokrasi nedir? Bizde de demokrasi olduğu söyleniyor. Gerçekten bir demokrasi mi var bizde? İnsanlar düşüncelerini özgürce ifade edemiyorsa özgürlük yoktur. Eğer hiçbirimizin can ve mal güvenliği yoksa orada demokrasi yoktur. Türkiye\'de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Bunun garantisi nedir? Garantisi bağımsız yargıdır. Hakim bağımsız ve tarafsız olacak o zaman benim can ve mal güvenliğim güvencede olur. Haklarım elimden alınıyorsa mahkemede hakkımı arayacağım. O hakim başkalarının düşüncesiyle talimata göre karar veriyorsa orada can ve mal güvenliği yoktur.\" dedi.

\'DÜNYA ADALET ÜZERİNE İNŞA EDİLMİŞTİR\'

Dünyanın adalet üzerine inşa edildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

\"Bir tipik örneğini söyleyeyim size. 33 asker 7 kez ömür boyu müebbet hapse mahkum edildi 15 Temmuz darbe girişimine katıldıkları için. Komutanın verdiği talimata herkes uyar. Askerlikte komutanın verdiği talimat tartışılmaz. Hakkınız da yetkiniz de yoktur. Tartışırsanız suç işlemiş olursunuz. Erlere nasıl 7 kez müebbet vereceksiniz, komutana bir şey olmayacak. Talimatı verene bir şey olmayacak. Bunu vicdan ahlak kabul eder mi? Dayısı olan dışarıda olacak gariban içerde olacak. Bank Asya\'nın önünden geçeni içeri atacaksınız, Bank Asya\'nın kuruluşuna izin verene bir şey yapmayacaksınız. Bu adalet değildir. Dünya adalet üzerine inşa edilmiştir. Adaletin olmadığı yerde devlet olmaz. Böyle bakmamız lazım. Can ve mal güvenliğimizi adalet ve hukuk sağlayacak.\"

\'ADALETLİ SANDIĞA GİTMELİYİZ\'

Kılıçdaroğlu sandığa giderken elini vicdanlarına koyup insanların sandığa gitmeleri gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

\"Ramazan ayındayız adalete susamış aydayız. Biz sandığa giderken elimizi vicdana koyarak adaletli sandığa gitmeliyiz. Hepimizin namus borcudur. Adalet konusunda ortak payda oluşturmak zorundayız. Düşünün bir üniversite hocasını düşünün İbrahim Kaboğlu hayatı boyunca eline silah almamış. Elinde tuttuğu şey kalem. Kanun hükmündeki kararname ile kapının önüne konuyor. İş bulamasın diyorlar sivil ölüme mahkum ediyorlar. Ramazan ayındayız. Mübarek ay. Sevgili Peygamberimizin \'Alimin ölümü alemin ölümü gibidir\'. Bir alimin ölümünü bir kainatın ölümüne bağlıyor. Biz o alimi bir kararname ile kapının önüne koyuyoruz. Bilgi insanları, bilim insanları toplumun gelişmesine en büyük katkıyı veren insanlardır. Hayatı bizden daha farklı eleştirirler. Onları bilgin yapan zaten budur. Bizim gidip onlara danışmamız, onların görüşlerini almamızın temelinde yatan budur. Onlar benim gibi düşünmek zorunda değiller. Bizde onun gibi düşünemeyebiliriz. Bilgi ve bilim insanına saygı göstermek insan olmamızın bir gereğidir. Siz bilim insanları hapse atar tutuklarsanız, açlığa mahkum ederseniz demokrasiden, huzurdan, inançtan söz edemezsiniz. 24\'ünde sandığa gideceğiz. Şu partiye bu partiye oy verin demiyorum. Elinizi vicdanınıza koyun ve öyle oy kullanın. Başka bir şey istemiyorum.\"

\'HERKESİN BİRBİRİNİ DENETLEDİĞİ BİR DEMOKRASİYİ SAVUNUYORUZ\'

Demokraside hak ve hukuk olması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

\"Hak, hukuk, adalet olmalıdır. Demokratik parlamenter sistem olmalıdır. Eleştiri yapıyorlar \'Siz eskiye dönmek istiyorsunuz\' hayır efendim. Biz eskiyi eleştiriyorduk. Biz eskiyi değil, çağdaş, uygar, demokratik parlamenter sistem istiyoruz. Gazi meclisi kimsenin vesayetinde olmasın istiyoruz. Yüzde 10 seçim barajını kaldıracağız. Kim getirdi darbeciler getirdi. Biz savunmadık. Kadın erkek eşitliğini savunuyoruz. Kadınların niye önü kesiliyor, niye gençler siyasette yer almıyor onu değiştireceğiz. Bu ülkenin yarısı gençse parlamentoda yüzde 20 genç olsun. Medya özgürlüğü olacak. Medyanın görevi nedir? Medya gücü denetlemektir. İktidarı denetlemektir. Alkışlayan değildir. Gücü halk adına denetler. Bir belediye başkanı yolsuzluk yaptıysa medya onu haber yapar. Haksızlığı, hukuksuzluğu haber yapar. Medya gücün yanında olursa işlevini yapmamış olur. Bizim düşündüğümüz medya sadece medya ile uğraşacak. Patron patronluk yapacak. Gazete çalışanlarının tamamının sendikalı olması lazım. Gazeteci patrona karşı bağımsız olmalı. Öyle bir demokrasi istiyoruz ki herkesin birbirini denetlediği bir demokrasiyi savunuyoruz. Yoksa eski sisteme dönelim. Bakan el kaldırınca herkes el kaldıracak, 19 Mayıs hareketleri gibi biz bunu kabul etmiyoruz. O nedenle ön seçim çok önemlidir. Milletvekili özgür iradesini beyan edemez. Bir ülkenin anayasasının değiştiğini düşünün. O ülkede 50\'nin üzerinde hukuk fakültesi olduğunu düşünün. Anayasa değişecek bir hukuk fakültesi iyidir, kötüdür diye görüş beyan etmeyecek. Bu mudur demokrasi. Bir görüş beyan etmeyecekse bu fakülteler ne işe yarayacak. Yurtdışında 6,5 milyon vatandaşımız var. Bunlar oy kullanıyor, hiçbiri milletvekili olamıyor. Günaha mı girdi bu adamlar. Yurtdışındaki vatandaşın derdi varsa TBBM\'de anlatacak. Derdini biz vekaleten anlatıyoruz. Bakın demokraside ne kadar geride kaldığımızın örnekledir bunlar. Bizim savunduğumuz demokratik parlamenter sistemidir. Çocuk doğduğu andan itibaren vergi verir. Bez alırsınız, biberon alırsınız vergi ödersiniz. Musluğu açınca 5 çeşit vergi ödersiniz. Vergiyi harcayan harcadığı paranın size hesabını veriyor mu? Hiç duydunuz mu? Demokrasilerde hesap vermek namuslu politikacı için şereftir. Para benim param değil milletin parasıdır. Parayı harcayan organ paralar nerelere harcandı hesabını verecek. Hesap verilmediği için demokrasi gelişmiyor arkadaşlar. STK\'lar, odalar hesap sormalı. Şöyle söyleniyor, \'CHP yola karşı, köprüye karşı diyorlar\' hayır efendim. Köprüyü kaça yaptın? diye sorunca siz köprüye karşısınız diyorlar. Eğer köprüyü kendi cebinden yaptıysan vallahi sormayacağım. Ama milletin parasıyla yaptıysan soracağım. Elin oğlu kaça yapıyor, sen kaça yapıyorsun. Bu soruyu niye soruyoruz? Siyaset zenginleşme aracı değildir, malı götürme sanatı değildir.\"

\'HARCANAN PARALAR NEREYE GİTTİ\'

Ülkede harcanan paraların nereye gittiğini merak ettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

\"2003-2017\'de 2 trilyon 94 milyar dolar harcandı. Nereye gitti? Keban Barajı mı yapıldı? Yok. Şeker fabrikası için mi yapıldı? Nereye gitti 2 trilyon dolar. Bunun hesabını kimse vermiş değil. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı bu. Nereye gitti bu para. Köprüden geçen paralarını biz ödüyoruz. Bizim torunlarda ödeyecek o paraları. Ne yaptınız bu paralarla. 24\'ünde sandığa gidince düşüneceksiniz. Güçlü bir ülke olmak zorundayız. Türkiye\'yi bölgenin yıldızı yapabiliriz. Ortadoğu\'ya bakın. Müslüman kanı akıyor. Silahları ya ABD veya Rusya veriyor. Ölenlerin tamamı bizim akrabamız. Orada da Kürtler var. Burada da var. Tarihimiz ortak, inançlarımız var. Niye orada kan akıyor. Bunu biz engelleyeceğiz. Ortadoğu Barış ve İş Teşkilatı\'nı kuracağız. Niye çözmüyoruz. Kararlıyız ve çözeceğiz. Türkiye\'ye bu badireyi atlatacağız, bu bizim namus borcumuzdur. Akılcı bir dış politika gütmek zorundayız. Maceracı değil. Gazi Paşa\'nın hayatı savaş meydanlarda geçmiştir. Şunu söylemiştir \'Savaş mecbur olmadıkça cinayettir\' demiştir. Bizim isteğimiz bu ülkede kutuplaşmayı bitirmek. Bizi bölüyorlar, kavga edecek konuma getirmek istiyorlar. Sevgiyi ve hoşgörüyü egemen kılmamız lazım.\"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Kılıçdaroğlu\'nun salona girişi
-Konuşması

HABER:Ergün AYAZ-KAMERA: Alişan KOYUNCU/ÇAYIROVA(Kocaeli), (DHA)

==========================================================

Japon gazeteciler Bodrum\'da

MUĞLA\'nın turizm cenneti ilçesi Bodrum, Japonya\'nın tanınmış dergi ve gazetelerinde görevli 9 gazeteciyi ağırladı. Türk-Japon işbirliği ile 2007 yılında gerçekleştirilen Ertuğrul Firkateyni\'nin kazısını yapan Bodrum Sualtı Arkeoloji Enstitüsü\'nü (İNA) ziyaret eden konuk gazetecilerin, ülkelerine döndüklerinde yazılarıyla Bodrum\'un Japonya\'da tanıtımına katkı sağlayacakları bildirildi.
Bodrum Karya Kültür Sanat Tanıtım Vakfı  (BOSAV) ve Türk Hava Yolları\'nın işbirliğiyle gerçekleştirilen tanıtım çalışmaları kapsamında Japonya\'daki  9 tanınmış dergi ve gazetenin muhabiri İstanbul\'un ardından Bodrum\'a geldi. 
Bodrum\'u tarini ve ören yerlerini gezen konuk gazeteciler, Japonya\'da Ertuğrul Firkateyni kazılarını gerçekleştiren Bodrum Sualtı Arkeoloji Enstitüsü\'nü 
ziyaret etti. Japon gazetecilere, kütüphanede düzenlenen toplantıda, BOSAV Yönetim Kurulu Başkanı ve Ertuğrul Firkateyni kazıların gerçekleştiren Bodrum Sualtı Arkeoloji Enstitüsü\'nün eski Başkanı Tufan Turanlı kazılarla ilgili, Arkeolog Berta Lledo ise çıkarılan eserlerle ilgili yürütülen laboratuvar çalışmaları hakkında bilgi verdi. 
Bodrum Karya Kültür Sanat Tanıtım Vakfı\'nın  (BOSAV) Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Turanlı, \"11 yıldır kazısını yapmakta olduğumuz Ertuğrul Firkateyni kazısıyla ülkemizi Japonya\'da gayet iyi tanıttık. Hedefimiz sadece tanıtmak değil aynı zamanda da Japon turistleri ülkemizde ağırlamak. Bu nedenle Türk Hava Yolları işbirliğiyle Japonya\'nın en seçkin 9 dergisinin temsilcilerini ve gazetecilerini Bodrum\'da ağırlamaktayız. Onlara buradaki güzellikleri, kültürel değerlerimizi de tanıtıyoruz. 9 tanınmış Japon dergisinin temsilcilerinin burada olması bizi çok mutlu ediyor. Onların yazacağı güzel yazılar sonucunda bir çok Japon, yaz ya da kış dönemlerinde ülkemizi ve Bodrum\'u ziyaret edecek\" dedi.
Türk Hava Yolları Tokyo Şubesi Halkla İlişkiler Sorumlusu Miwa Tanimoto, Bodrum Japonya\'da çok bilinmediğini belirtip, \"THY\'de Japon halkını Türkiye\'ye gelmesi için teşvik ediyor\" dedi. 
Serbest gazeteci-yazar Yuki Osaki, kendisinin Ertuğrul Firkateyni\'ni bildiğini ancak ülkesindeki bir çok kişinin bu konuda bilgisi olmadığını belirtip, \"Bu çok üzücü. Ancak, yazacağımız yazılarla Ertuğrul Firkateyni\'nin daha çok kesim tarafından duyulmasını sağlayacağız. Aramızda, farklı dergi ve gazetelerin temsilcileri var. Hepsinin ayrı özel konuları var. Elit magazin dergileri içinde Bodrum\'a da yer vereceğiz\" dedi. 
Japon gazeteciler, 2 gün daha Bodrum\'da kaldıktan sonra tekrar İstanbul\'a geçi, ardından da ülkelerine dönecek. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- Japon gazetecilerin ziyaretinden görüntü
- Bilgilendirme toplantılarından görüntü
- Bodrum Karya Kültür Sanat Tanıtım Vakfı\'nın  (BOSAV) Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Turanlı ile röp, 
- Türk Hava Yolları Tokyo Şubesi Halkla İlişkiler Sorumlusu Miwa Tanimoto ile röp,
- Serbest gazeteci-yazar Yuki Osaki röp.
- Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Nilüfer DEMİR / BODRUM (Muğla), (DHA)

======================================================

Taşköprü\'de araçlar sele kapıldı

Kastamonu\'nun Taşköprü ilçesinde etkili olan sağanak yağış sonrası bazı mahalleleri sel bastı. Sel nedeniyle araçlar su altında kaldı.

Taşköprü\'de özellikle yüksek kesimlere etkili olan sağanak yağış sonrası sel taşkını oluştu. Etkili olan sağanak yağış nedeniyle Taşköprü\'de Üstatlar Mahallesini sel bastı. Mahallede bulunan birçok evin bodrum katını sel sularının basması sonucu vatandaşlar, evlerindeki suyu tahliye etmek için yoğun çaba sarf etti.

Sel nedeniyle araçlar da yolda mahsur kaldı. Bir araç sel sularına altında kaldı. Sel sularının şiddetiyle çöp konteynırları da yıkıldı. Ekili araziler büyük zarar gördü. Dünyaca ünlü Taşköprü Sarımsağının da yetiştiği ekili araziler, sel sularının altında kaldı.

Taşköprü Belediyesine ait ekipler, ilçede teyakkuza geçerken, su basan evlerdeki suyu  tahliye etmek için mücadele edildi. Ayrıca yollarda biriken yabancı maddelerin de temizlenmesi için çalışmalar sürüyor. 
Taşköprü İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri ile Taşköprü İlçe Emniyet Amirliği, ilçede herhangi bir can kaybının yaşanmaması için devriye görevi yapıyor.

Ormanda çalıştığı esnada eşinin aradığını ve eve geldiğini belirten Murat Karaduman, “Bir geldim baktım her taraf su altında kalmış. Evlerimizi, mahallemizi sel basmış. Telefon açtım ama kimse yardımımıza gelmedi. Ne yapacağız bilmiyorum, halimiz perişan. Şu anda bir zararımız yok ama böyle giderse çok fazla zararımız olacak\" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Selden görüntü
vatandaşla röportaj
detaylar

Haber-Kamera: Hüseyin DOĞAN/TAŞKÖPRÜ(Kastamonu),(DHA) 

======================================================

Bursa\'da ani bastıran yağış etkili oldu

BURSA\'DA etkili olan sağanak yağış, su baskınlarına sebep oldu.

Bursa\'da akşam saatlerindeki yoğun sağanak yağış etkili oldu. Özellikle yağmurun iftar saatine denk gelmesi nedeniyle birçok vatandaş mağdur olurken bulundukları yerlerden kapalı alanlara geçtiler. Ayrıca yağışla birlikte şiddetli lodos da görüldü. Yağış bir süre sonra kesildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Yağıştan detaylar, 
lodostan detaylar

Haber-Kamera: BURSA,(DHA)

======================================================

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir