Gündem

DHA YURT BÜLTENİ-18

Kasaplar Odası: Adana'da kemiksiz etin kilosu 40, kemiklinin ise 35 lira ADANA Kasaplar Odası Başkanı Saruhan Yağmur, kasaplarda kemiksiz etin kilosunun 40, kemikli etin kilosunun ise 35 lira olduğunu söyledi

02 Kasım 2017 21:29

Kasaplar Odası: Adana\'da kemiksiz etin kilosu 40, kemiklinin ise 35 lira

ADANA Kasaplar Odası Başkanı Saruhan Yağmur, kasaplarda kemiksiz etin kilosunun 40, kemikli etin kilosunun ise 35 lira olduğunu söyledi.

Adana Kasaplar Odası olarak ithal ete karşı olduklarını söyleyen Yağmur, Adana bölgesinde ağırlıklı olarak kuzu eti tüketildiğini söyledi. Yağmur, \"Biz Adana esnafı olarak ithal ete karşıyız. Canlı koyun istiyoruz. Adana, kuzu eti tüketiyor, dana eti fazla rağbet görmüyor. Saman ve motorine gelen zamdan dolayı et fiyatları yükselişe geçti. Adanalı vatandaşlarımıza elimizden geldiğince ucuz et yedirmeye çalışıyoruz\" dedi. İthal edilecek etin ne şartlarda getirileceğini ve hayvanın kesiminin nasıl yapılacağının bilinmediğini savunan Yağmur şöyle devam etti: \"Tarım Bakanımızın beyanı üzerine ithal et getirileceğini biliyoruz. Ancak getirilecek hayvanın hangi koşullarda kesildiği, etin nasıl saklandığını bilmiyoruz. Vatandaşlarımız hayvanın özellikle kendi gözü önünde kesilmesini ister. Milli servetimiz sakatatlarımız da değerlenir. Şu anda kasaplarımızda hazır kıyma bulunmamaktadır. Bununla ilgili denetim ekiplerimiz gereğini yapıyor. Fakat bu kanun sadece kasaplar değil marketlerde çıktı. Bununla ilgili ticaret odasının da marketleri denetlemesi gerekir. Satılan et, veteriner hekim kontrolü altında satıldığı söyleniyor ama veteriner kontrolünde satılmıyor. Vatandaşlarımız kesinlikle hazır kıyma almamaları gerekir. Kasaplarda kuşbaşı ve kıymanın kilosu 35 lira olarak satılıyor. Fakat marketlerde fiyatlar 70 ve 75 liradan satışa sunuluyor. Fiyatları kasaplar yükseltmiyor. Kemikli etin 25 lira kemiksiz etin 30 lira olması lazım. Böylelikle vatandaş evine et alabilir, esnaf iş yapabilir.\"

Görüntü Dökümü
--------------------------
- Adana kasaplar odası bşk Saruhan Yağmur röp
- Esnaf ve vatandaş röp
- Genel ve detay görüntüler

SÜRE:05\'10\"    BOYUT:315 MB
Kamera-Haber: Eser PAZARBAŞI / ADANA (DHA)

==============================================

Doçent ilanında, \'Kuran ve sünnet rehberliğinde şeytanla mücadele edecek\' şartı

Karaman\'da, Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi\'nin İslami İlimler Fakültesi\'ne alınacak yardımcı doçent için \"Kur\'an ve sünnet rehberliğinde şeytanla mücadele edecek insan eğitimi üzerine çalışmaları olmak\" şartı istendi. Genel Sekreteri Ahmet Tüfekci, \"İlanı Rektörümüz uygun görmediği için iptal etti\" dedi.

Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi\'nin resmi internet sitesinde öğretim üyesi alımı için verilen ilanlarda alınacak öğretim üyeleri için aranan şartlar dikkat çekti. Değişik bölümlere alınacak 11 öğretim üyesi için farklı şartlar aranırken, İslami İlimler Fakültesi\'nde görev yapacak 1 yardımcı doçent için \"Kur\'an ve sünnet rehberliğinde şeytanla mücadele edecek insan eğitimi üzerine çalışmaları olmak\" şartı istendi.

\'BUZ MASAJINDA ÇALIŞMASI OLACAK\'
Üniversitenin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü\'ne alınacak yardımcı doçent için ise \"Pervane Bey Mecmuası, Harputlu Mahmut Bahreddin Divanı, Arapça- Farsça-Türkçe manzum sözlük konularında çalışmaları olma\" şartı arandı. Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu\'na alınacak doçent için de \"Güreşçilerde buz masajının toparlanmaya ilişkin bazı biyokimyasal parametrelere etkisi üzerine çalışmaları olmak\" şartının aranması dikkat çekti.

İLAN İPTAL EDİLDİ
Üniversitenin resmi internet sitesinde, 11 öğretim üyesi alımı için yayımlanan ilan, kaldırıldı. Kaldırılan ilanın yerine, \"Belirtilen kadrolar için bir komisyon kurularak konunun tekrar değerlendirilip, yeniden ilana çıkılacağı\" duyurusu konuldu. Ayrıca, 1 Kasım\'da ulusal bir gazetede yer alan ilanın da iptal edildiği duyuruldu. Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi Genel Sekreteri Ahmet Tüfekci, \"İlanı Rektörümüz uygun görmediği için iptal etti\" dedi.

Görüntü Dökümü 
--------------------
- Karamanoğlu Mehmet Üniversitesi\'nin tanıtım filmi 

Haber: Muammer ŞEN KARAMAN,(DHA)

===========================================

Öz kızına cinsel ismardan hakim karşısında 

BODRUM\'da oturan 43 yaşındaki H.K., şu an 8 yaşında olan kızına 3.5 yaşında iken cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Anne- kız 4 yıldan bu yana psikolojik tedavi gördüğünü söyledi.

Çocuk gelişimi uzmanı ve butik işletmecisi olan 2 çocuk annesi 34 yaşındaki N.P., farklı mesleklerde işçi olarak çalışan eski eşi 43 yaşındaki H.K. hakkında, 2013 yılında, 3.5 yaşındaki kızına cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla polis ve savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ardından açtığı boşanma davasıyla H.K.\'dan boşandı. H.K.\'nın öz kızına cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla ilgili Bodrum 1\'nci Ağır ceza Mahkemesi\'nde dava açıldı. 15 yıl hapsi istenen H.K., bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya anne N.P., avukatı Özge Günay ve Sinem Can ile Aile ve Sosyal İşlerden Sorumlu Bakanlık temsilcisi Avukat Murat Bayağlar, tutuksuz sanık H.K., Avukatı Mehmet Güner ile Bodrum Kadın Dayanışma Derneği \'nin  30\'a yakın kadın üyesi ve Korkmaz ile Polat ailesinin yakınları katıldı.

İDDİALAR KAN DONDURDU
Duruşma başında H.K. ve avukatının duruşmanın kapalı yapılmasına yönelik isteği, red edildi. Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede H.K.\'nin 3.5 yaşındaki kızına yönelik cinsel istismarda bulunduğu, vücudunun özel yerlerini öperek okşadığı, pantolonu ve külotunu indirdiği, erkeklik organını çocuğun vücudunun çeşitli yerlerine sürterek temas ettirdiği belirtildi. Ayrıca iddianamede olayın yaklaşık 2 yıl sürdüğü belirtildi. Bir gün çocuğun teyzesinin yatak odasının kapısını açtığında ise olaya tanık olduğu kaydedildi.

\"KIZIMI KUCAĞIMA ALIP SEVEMEZ MİYİM?\"
Mahkemede konuşan ve iddiaları reddeden H.K., \"Biz evlendikten sonra eşim akrabalarını eve doldurdu. 10 kişi birlikte yaşıyorduk. Ben itiraz edip, evden ayrılmalarını isteyince tartışma çıktı. Ben tabii ki kızımı sevmek için kucağıma alacağım. Bir baba bu anlatılanları çocuğuna nasıl yapar? Aramızda husumet doğunca, benden para istemek ve boşanmak için bu iftiraları atmaya başladılar\" dedi.

\"4 YILDIR PSİKOLOJİK TEDAVİ GÖRÜYOR\"
Yaklaşık 4 saat süren duruşmanın bazı bölümlerinde sinir krizi geçiren ve ağlayan anne N.P. ise şöyle konuştu: \"Kızım 3 yaşını geçince hareketlerinde dengesizlik, sık ağlamalar, altına kaçırma, bayılmalar, saçında dökülmeler, geceleri uykusundan kabusla uyanmalar yaşamaya başladı. Bunun üzerine kızımla konuşmaya başladım. Garip hareketler yapınca, babası eve geldiğinde saklanıp yanına gitmemeye başlayınca babasının yaptıklarını anlattı. Ardından kardeşim bir gün odaya girip, babasının kızına uygun olmayan hareketler yaptığını görüp, bana söyleyince şok oldum. Çocuk gelişim uzmanı olduğum için zaten şüphelerim vardı. Bir yandan boşanma davası açtım. Bir yandan da kızımı İzmir Ege Üniversitesi\'ne ardından Muğla Araştırma Enstitüsü\'ne götürdüm. Psikologlar, pedagoglar denetiminde videoya kaydedilerek yaşadıklarını anlatması istendi. Bunları duyunca şok oldum. Kızımın uzun zamandır cinsel istismara maruz kaldığı ortaya çıktı. Ayrıca bize anlatmamasının nedeni de kızımı \'kimseye söylersen, seni keserim öldürürüm\' diye tehdit etmiş. Kızım tam 4 yıldır psikolojik tedavi görüyor, hala kendine gelemedi. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum.\"

TEYZE TANIK OLARAK DİNLENDİ
Mahkemede tanık olarak dinlenen teyze S.P. ise, bir gün eve girdiğinde yeğeninin içeriden \"Yapma baba, yapma baba\" diye bağırarak ağladığını duyduğunu anlattı. S.P., şöyle devam etti: \"Yatak odasına gittiğimde H.K. yere yatmış çocuğu kucağına almış, indirip indirip kaldırıyordu. Yarı beline kadar çıplaktı. Şok oldum. Hemen yeğenimi aldım ve uzaklaştırdım. Sonra durumu kardeşime anlattım. Tedavi süresince ise yeğenim bize bunlardan daha fazlasını anlattı. Yeğenimin psikolojik dengesi bozulmuş, sık sık yatağın altına girip saklanıyordu. Babasının cinsel organını öpüp, okşadığını söyledi. Şikayetçiyiz ve en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz.\" Mahkemede ayrıca komşulardan N.K., A.S. ve B.P.\'yi tanık olarak dinlendi. H.K. ve avukatı, tüm tanık ifadelerini ve annenin iddialarının asılsız ve iftiradan ibaret olduğunu belirterek red etti. Duruşma çocuğun tedavi gördüğü hastanelerden raporlarının istenmesine karar verildi. Dava, 9 Ocak 2018\'e ertelendi. Ayrıca Aile ve Sosyal İşler Bakanlığı\'nın davaya müdahil olması kabul edildi. Duruşma çıkışında DHA muhabirine açıklama yapan H.K., şöyle dedi: \"Bu boşanma davası aşamasında bana atılan bir iftiradır. Bu arkadaşları önce Allah\'a sonra mahkemeye havale ettim zaten. Mahkemenin takdiridir, bana atılan iftirada inşallah mahkemede kanıtlanacaktır. Bu arkadaşlarla beraat aldıktan sonra görüşeceğim şu anda değil.\" Adliye önünde açıklama yapan Bodrum Kadın Dayanışma Derneği üyesi Figan Erozan ve üyelerine ise H.K.\'nın yakınları sert tepki gösterdi. Gerginliği araya giren adliye polisi ve güvenlik görevlileri önledi. Erozan, \"Çocukla ilgili alınan iki önemli rapor var. birisi Çocuk İzleme Merkezi tarafından verildi, diğeri Muğla Adli Tıp Kurumu tarafından verildi. Yani bu kişilerin verdiği ifadelerden çok, Savcılık buralardan gelen raporlara dayanarak bu davaya başladı. Bu nedenle dernek olarak suça maruz kalan çocuğun yanındayız. Bu nedenle bu davaya müdahil olduk takipçisi olacağız\" dedi.Açıklamalar sonrasında guruplar, polis kontrolünde adliyeden ayrıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------

- Kadın Dayanışma Derneği üyeleri ve açıklama adliye önünde yaşanan gerginlik
- Suçlanan babanın görüntüsü ve açıklamaları

Haber: Yaşar ANTER- Kamera: Nilüfer DEMİR / BODRUM (Muğla), (DHA)

===========================================

Başkan Vekili Atilla: Eski yönetimlerin 6 yılda yaptığı hizmeti, 1 yılda yaptık
 
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi\'ne kayyum olarak atanan Belediye Başkan Vekili Cumali Atilla, \"Eski yönetimlerin 6 yılda yapmış oldukları hizmeti biz bir yılda tamamladık\" dedi.

Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Belediye Başkanı Gültan Kışanak\'ın yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanması ve görevden alınmasının ardından bu göreve atanan Belediye Başkan Vekili Cumali Atilla\'yı 1 yılını doldurması nedeniyle ziyaret etti. Atilla\'ya yaptığı hizmetler nedeniyle teşekkür eden Vali Güzeloğlu, \"Her alanda hissedilen Diyarbakır\'ın tarihi, kimliği, kültürüne ve büyükşehire yakışan hizmetler gerçekleştirildi. Kaynakları millet için kullanmak, terör örgütü ve bütün bu diğer bağlantıların dışında, insanımıza hizmet noktasında bir yaklaşımla belediyeciliği buluşturmak, her türlü taktirin üzerinde bir başlarıdır\" diye konuştu. Belediye Başkan Vekili Cumali Atilla ise, 2 Kasım 2016\'da Belediyeye başladığında hazin bir tabloyla karşılaştığını, bir belediyenin yapması gereken asgari hizmetlerin bile yerine getirilemediğini gördüklerini ifade ederek, şöyle konuştu: \"Temizlik hizmeti ve ulaşım hizmeti 10 gün kesintiye uğramıştı. Allah\'a çok şükür göreve başladığım ilk günden itibaren belediyenin yapması gereken bütün hizmetlerin en iyisini vatandaşların hizmetine sunduk. Belediyemizin çalışmaları devam ediyor. Ve bu bir yıllık süre içerisinde, bir yıllık süreyle geçmiş yönetimlerin yapmış oldukları işlerle karşılaştırdığımızda, eski yönetimlerin 6 yılda yapmış oldukları hizmeti, biz bir yılda tamamladık. Hemşerilerimiz 17 yıl ideolojik belediyecilik yapan bir belediyenin hizmetlerinden yeterince faydalanamamıştı. Biz göreve başladığımızda vatandaş odaklı çalıştık, bunun yanında vatandaşlarımızın gönlüne girmek için çalışıyoruz. Kırık kalpleri onarıyoruz, tabiri caizse insanların kalbine giden yolu imar etmeye çalışıyoruz. Biz bunu daha anlamlı görüyoruz. Vatandaşlarımızı hiç kimseyi ötekileştirmeden, hizmetlerimizde adil ve mesafede herkese eşit olacak şekilde davranmak zorundayız\" dedi.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Vali\'nin ziyaretinden detaylar
-Vali\'nin konuşması
-Belediye Başkan Vekilinin konuşması
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Canan ALTINTAŞ-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR,(DHA)

===========================================

Zongludak\'ta maden işçisinden torba yasa tasarısına tepki

ZONGULDAK\'ta Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS), Türkiye Taşkömürü Kurumu\'nun (TTK) özelleştirilmesinin önünü açan torba yasa tasarısına, yaklaşık 4 bin maden işçisiyle basın açıklaması yaparak tepki gösterdi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen torba yasa tasarısının \'TTK ile Türkiye Kömür İşletmeleri, uhdelerinde bulunan maden ruhsat sahalarını işletmeye, işlettirmeye, bunları bölerek yeni ruhsat talep etmeye ve bu ruhsatları ihale etmeye yetkilidir\' şeklindeki 58\'inci maddesi, kurumun özelleştirilmesinin önünü açtığı gerekçesiyle Zonguldak\'ta tepki çekti. GMİS, Madeni Anıtı önüde düzenlediği basın açıklamasıyla tasarıyı protesto etti. Basın açıklamasına yaklaşık 4 bin maden işçisi ile birlikte CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpçu, CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, siyasi parti temsilcileri, sendika ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri de katıldı.
Polis, basın açıklamasının yapılacağı alanda geniş güvenlik önlemi aldı. Alana gelenler, üstleri aranarak içeriye alındı. Polis, maden işçileriyle yürüyerek gelen CHP milletvekilleri Turpçu, Yalçınkaya ve Pekşen\'in de üzerlerini aramak istedi. Buna tepki gösteren Milletvekili Turpçu, \"Hayret bir şey. Bunun ne işi var burada?\" diyerek tepki gösterdi. Milletvekilleri aranmadan alana girerek basın açıklamasına destek verdi.
İşçiler, \'Madenci feneri sönmeyecek\', \'Madenler bizimdir satılamaz\', \'İşçiyiz haklıyız kazanacağız\' sloganlarıyla tepkilerini gösterdi. GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, 58\'inci maddenin meclisten geçmemesi için ellerinden gelen mücadeleyi yapacaklarını söyledi. Maden işçisinin ekmeğine sahip çıktığını ifade eden Demirci, şöyle dedi: \"2004 yılında taşeron uygulamasına karşı çıktık. \'Madencilik tarihinde görülmedik kazalara neden olabilir\' dedik, eylemler yaptık. Bizi dinlemediler ve zorladılar. İnşaat şirketine madende iş verdiler. 2010 yılında Karadon’da 30, 2013 yılında Kozlu’da 8 arkadaşımızı kaybettik. Yazık, günah değil mi. Hiç olmayacak yerlerde kazalar yaşandı. Sonra Zonguldak’ta büyük bir miting yaptık. \'Emeğe saygı, taşerona hayır\' dedik. Hükümeti uyardık. Biz, TTK’da taşeron faciasından kurtulduk ama Soma’da 301 arkadaşımızı koruyamadık. Çünkü bizi dinlemediler ve madencilik sektörü kâr hırsına yenildi. Buradan hükümete, siyasi iktidara sesleniyoruz. 58’inci maddeyi tasarıdan çıkartınız. Buradan 550 milletvekiline sesleniyoruz. Lütfen meclis genel kurulunda 58’inci maddeyi kabul etmeyiniz. Biz üretmek istiyoruz, insanca çalışıp insanca yaşamak istiyoruz.\" Maden ocağından çıkarak kömür karası yüzü ve iş elbiseleriyle eyleme katılan 9 yıllık maden işçisi 37 yaşındaki Ayhan Saraç, \"Biz üretmek istiyoruz. Ekmeğimize sahip çıkıyoruz. Biz 58\'inci maddenin geri çekilmesini istiyoruz. Ocaktan çıkıp eyleme geldim. Bütün arkadaşlarım özelleştirme istemiyoruz. Soma ve Ermenek\'teki özel sektör facialarını biliyoruz. Özelleştirme olursa iş kazaları artar\" diye konuştu. CHP\'li Haluk Pekşen de hükümetin Zonguldak\'taki maden işçilerine kulak vermesi gerektiğini söyledi. İktidarın Anadolu işçisinin, köylüsünün, çiftçisinin ve üretenin yanında olmadığını ifade eden Pekşen, \"Rusya\'ya 4 milyar dolar kömür parası ödeyip de burada kendi işçisini yoksulluğa, el kapılarına mahkum eden siyasal anlayışın çözüm üretmesini beklemek mümkün değil. Hükümet işçiyi ciddiye alsın.  Zonguldak\'ı ciddiye alsınlar. Zonguldak maden işçisi helal kazançlarının hesabını sormaya başladığı gün emin olun başka bir dünya kurmayı başarırlar\" dedi. İşçiler, açıklamaların ardından olaysız dağıldı.

Görüntü Dökümü:
---------------------------
-İşçilerin alanda toplanması
-Açıklamalar
-Madencilerle röportajlar

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Cüneyt ÖZFİDAN/ZONGULDAK,(DHA)
 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir