Gündem

DHA YURT BÜLTENİ-16

Talabani'nin cenazesi Süleymaniye'ye getirildi CENAZE, 3 SAATTE CAMİYE GETİRİLEBİLDİ ALMANYA'da tedavi görürken 3 Ekim'de yaşamını yitiren Irak eski Cumhurbaşkanı ve Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (IKYB) Genel Sekreteri Celal Talabani'nin cenazesi I

06 Ekim 2017 20:24

Talabani\'nin cenazesi Süleymaniye\'ye getirildi
CENAZE, 3 SAATTE CAMİYE GETİRİLEBİLDİ

ALMANYA\'da tedavi görürken 3 Ekim\'de yaşamını yitiren Irak eski Cumhurbaşkanı ve Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (IKYB) Genel Sekreteri Celal Talabani\'nin cenazesi Irak Hava Yolları\'na ait uçak ile Süleymaniye Havalimanı\'na getirildi. Havaalimanında resmi tören için hazırlıklar tamamlanırken, törenden sonra cenazenin buradan camiye götürüleceği belirtildi. Süleymaniye Havalimanı\'nda Talabani\'nin cenaze töreninde top atışı da yapılacağı belirtilirken, cenazeye Irak\'ın Kürt Cumhurbaşkanı Fuat Masum dahil dünyanın birçok ülkesinden çok sayıda lider ve yetkilinin katıldığı belirtildi.

CELAL TALABANİ KİMDİR?
Celal Talabani, 1933 yılında Kosret dağı civarındaki Kelkan köyünde dünyaya geldi. Talabani, 14 yaşında Irak Kürdistan Demokratik Partisi’ne (IKDP) katıldı. Hitabet kabiliyetiyle ön plana çıkan Talabani, siyasi kariyerine 1950’lerin başında IKDP’nin öğrenci birliği lideri olarak başladı. Kısa zamanda parti kademelerinde yükselen Celal Talabani, hukuk eğitimi almasına rağmen, siyasi olarak aktif olması sebebiyle cezalandırıldığı için mezun olamadı. Talabani, Irak merkezi yönetimine karşı mücadelede aktif bir şekilde yer aldı. 1949 yılında IKDP’nin Koye ilçesindeki konsey üyeliğine seçilen Talabani, 1951 yılında IKDP merkez kongre üyeliğine seçildi. Eğitimini tamamlamak üzere Kerkük’e geçen Talabani, burada IKDP teşkilatını kurup yöneticiliğini yaptı. 1952 yılında Bağdat Üniversitesi Hukuk Fakültesi\'ne başladı. 1953 yılında Irak Kürdistan Demokrat Partisi kongresinde merkez komite üyeliğine seçildi. 1954 yılında merkez yürütme kurulu üyesi oldu. Hukuk fakültesini 4\'üncü sınıfta terk etmek zorunda kalan Talabani, 1957 yılda Suriye ve Rusya’ya gitti. Buralardaki öğrenci örgütleriyle ilişkiler geliştirmenin yanı sıra gittiği yerlerdeki Kürtlerle de siyasi ilişkiler kurdu. Talabani, 1960 yılında IKDP Politbüro üyesi ve Süleymaniye sorumlusu oldu. 1961 Abdulkerim Kasım hükümetine karşı Iraklı Kürtlerin başkaldırısında Süleymaniye sorumlusu olarak aktif görev aldı. 1963 yılında sırasıyla Iraklı Kürtler ile Irak hükümeti arasındaki görüşmelere destek olunması amacıyla Mısır, Cezayir, Fransa, Avusturya, Almanya ve Rusya’ya gitti. 1963’te Kasım’ı deviren darbeden sonra kurulan Abdülselim Arif’in hükümetiyle yapılan görüşmelerde Kürt delegasyonuna liderlik etti, Talabani, 1975’te Mola Mustafa Barzani ile arasındaki görüş ayrılıkları netleşmeye başlayınca parti ideologu İbrahim Ahmet önderliğindeki IKDP içindeki bölünmelerden birine katıldı. 1966’da bu grup, merkezi hükümet ile anlaşıp IKDP’ye karşı askeri bir darbe düzenledi. Mart 1970’de bu sefer IKDP ve hükümet anlaşınca, grup dağıldı.
1975\'TE IKYB\'Yİ KURDU
1975 yılında Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği’ni (IKYB) kuran Talabani, IKYB’nin sosyalist bir parti olacağını söyledi. IKYB, 1976 yılında Bağdat hükümetine karşı silahlı mücadeleye başladı. 1988 yılında Irak hükümetinin Kürtlere karşı kimyasal silah kullanmasıyla IKYB ağır bir yenilgi aldı. 1975 yılının Haziran ayında bir grup arkadaşıyla birlikte Suriye’nin başkenti Şam’da Kürdistan Yurtseverler Birliğini kurdu. 1 Haziran 1976’da IKYB Genel Sekreterliğine seçildi. 2003 yılında Saddam Hüseyin’in devrilmesinin ardında Irak siyasetinin en aktif isimlerinden biri olan Talabani, 2005 yılında Irak Cumhurbaşkanlığına seçildi. Mart 2012’de Amerika’dayken beyin kanaması teşhisiyle hastaneye kaldırılan Talabani, oradan Almanya’daki bir hastaneye sevk edildi, tedavisinin ardından Süleymaniye’ye döndü. 2005 - 2014 yılları arasında Irak Cumhurbaşkanlığı yapan Talabani Kürt siyasetinin en önemli isimlerinden biriydi.
TÖRENE İRAN DIŞİŞLERİ BAKANI ZARİFİ DE KATILDI
Irak eski Cumhurbaşkanı Celal Talabani için Süleymaniye Havalimanı\'nda düzenlenen tören, üzerinde Irak Bölgesel Kürt Yönetimi bayrağı olan Talabani\'nin tabutunun askerlerin omzundan uçaktan indirilmesi ile başladı. Kürtlerin ulusal marş olarak kabul ettikleri Ey Rakip\'in okunması ile devam eden törende, Talabani\'nin tabutu merasim alanındaki katafalka konuldu. Daha sonra törene katılan protokol üyeleri katafalka çelenk koydu. İlk çelengi Irak Cumhurbaşkanı Fuat Masum bırakırken, onu Mesut Barzani ve İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarifi takip etti. Irak Parlamentosu Başkanı Selim Cuburi\'de çelenk bırakırken, daha sonra sırasıyla ülkeler adına katılanlar çelenklerini katafalka koydu. HDP adına cenazede hazır bulunan HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay ve Osman Baydemir ile Irak Bölgesel Kürt yönetiminde bulunan yabancı ülkelerin diplomatları da cenazeye çelenk bıraktı. Türkiye\'nin Erbil Konsolosunun törene katılmadığı belirtildi. Havalimanındaki törenden sonra Celal Talabani\'nin cenazesi bir araca konularak Süleymeniye\'deki Büyük Cami\'ye götürüldü.
CENAZE, 3 SAATTE CAMİYE GETİRİLEBİLDİ
Süleymaniye Havalimanı\'ndaki törenden sonra bir araca konulan Irak eski Cumhurbaşkanı Celal Talabani\'nin cenazesi kalabalık nedeniyle yaklaşık 3 saat sonra Süleymaniye\'deki Büyük Cami\'ye getirilebildi. Başta Süleymaniye halkı olmak üzere onbinlerce kişi cenaze kortejinin geçtiği yollarda ellerindeki siyah flamalar ve Talabani\'nin posterleri ile cenazeyi karşıladı. Cenazeye katınların büyük kısmının siyah kıyafetler giydikleri görülürken, cenazeyi taşıyan aracın cami önüne geldiği sırasında izdiham yaşandı. İzdiham nedeniyle cenaze aracı caminin girişine uzun süre yanaşamazken, bir ara cenaze aranının yanına gelen Celal Talabani\'nin oğlu Bafel Talabani, halktan koridor açmalarını istedi. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı cenaze töreninde, cenaze güçlükle camiye alındı. Camide kılınan cenaze namazından sonra Talabani\'nin cenazesi toprağa verilmek üzere evinin yakınlarında bulunan Dabeşan mezarlığına götürüldü.

GÖRÜNTÜLER CANLI VERİLDİ
 
Haber: DİYARBAKIR, (DHA)

=================================================

Demirtaş\'tan Besime Konca\'nın vekilliğinin düşürülmesi ile ilgili açıklama
 
DİYARBAKIR\'da hakkında yürütülen soruşturma ve ardından açılan dava nedeniyle 4 Kasım 2016 tarihinden beri tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Siirt Milletvekili Besime Konca\'nın milletkvekilliğinin düşürülmesi ile ilgili yaptığı açıklamada, \"Hukuk ve siyasi etikle uzaktan yakından alakası olmayan zorbalık uygulamalarının son örneğidir\" dedi.

HDP Genel Merkezi, Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi\'nde tutuklu Selahattin Demirtaş\'ın, milletvekilliği düşürülen Besime Konca ile ilgili mesajını paylaştı. Demirtaş, avukatları aracılığıyla gönderdiği mesajında, daha önce Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve 3 milletvekilinin vekilliğinin düşürüldüğünü hatırlatarak, şunları kaydetti: \"Sayın Besime Konca\'nın vekilliğinin düşürülmüş olması, hukuk ve siyasi etikle uzaktan yakından alakası olmayan zorbalık uygulamalarının son örneğidir. Seksenden fazla belediyeye el konularak kayyum atanmış olması, halk iradesine yönelik gasp ve saldırının bir başka vahim örneğidir. Sözde \'terörle\' bağlantısı adı altında partimize yönelen bu tasfiye operasyonlarını direnerek boşa çıkardık, bu doğrultuda direnmeye de devam edeceğiz. AKP terörle bağlantı arıyorsa kendi Meclis grubuna, belediye başkanlarına ve parti yönetimine baksın. Bazı Cumhuriyet başsavcılıkları, ByLock listelerinde bulunan AKP milletvekillerini, hatta bakanları ve üst düzey AKP yöneticilerini gizliyor ve koruyorlarsa, bilmeliler ki kendileri de bu suça ortak oluyorlar ve ileride bundan dolayı kesinlikle yargıya hesap vereceklerdir. Bazı yargı organlarının, HDP\'ye gelince şahin kesilip AKP\'ye gelince tavşana dönmelerini halkımız da tarih de unutmayacaktır. Sayın Besime Konca\'nın duruşu ve mücadelesi hepimize güç ve onur vermektedir. Onun şahsında, özelde kadın iradesine genelde de halk iradesine yönelik bu hukuksuz saldırıyı kınıyor, Besime Hanım\'a ve tüm arkadaşlarımıza dayanışma dileklerimizi, selam ve sevgilerimizi iletiyoruz.\"

Haber: DİYARBAKIR,(DHA)

==================================================

Adana\'da korkutan fabrika yangını /EK (Görüntü Ekiyle Yeniden) 

Görüntü Dökümü
------------------------
- Yangının uzaktan görüntüsü
- İtfaiye araçlarının görüntüsü
- İtfaiye erlerinin yangına müdahale etmesi
- Helikopterle havadan söndürme çalışması
- Kepçelerle yangına toprak atılması
- Yanan fabrikanın görüntüsü
- Bir kadının yangını izlerken telefonda konuşması

Haber:Çağlar ÖZTÜRK-Kamera:Eser PAZARBAŞI/ADANA,(DHA)

===============================================

\'Kanepeden düştü\' denildi, kendine gelip \'Eşim dövdü\' dedikten sonra öldü

DİYARBAKIR\'da, evde kanepeden düştü iddiasıyla hastaneye kaldırılarak yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan 69 yaşındaki Aydın Uluk, kendine gelince polise, kanepeden düşmediğini eşinin kendisini dövdüğünü söyledi. Daha sonra tekrar durumu ağırlaşıp kaybeden Uluk\'un yakınları, ölümünden sorumlu tuttukları yengeleri Y.U. hakkında suç duyurusunda bulundu. Polis, ölmeden önce verilen ifade ve yakınlarının şikayeti üzerine Uluk\'un şüpheli ölümünü araştırıyor.

Merkez Sur İlçesi Ali Paşa Mahallesi\'nde oturan 2 çocuk babası Aydın Uluk\'un eşi Y.U., 27 Haziran tarihinde eşinin yakınlarını arayarak eşinin kanepeden düştüğünü söyledi. Eve gelen Aydın Uluk\'un kız kardeşleri, vücudunun çeşitli yerlerinde yaralar bulunan Aydın Uluk\'u Ambulansla ile hastaneye kaldırdı. Aynı zamanda Hepatit B hastası olan Aydın Uluk, Dicle Üniversitesi Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedavisi sürerken, doktorlar Uluk\'un vücudunun çeşitli yerlerinde dayak izleri  tespit ederek, kız kardeşi S.U.\'yu yanına çağırarak, Aydın Uluk\'un vücudundaki dayak izlerinden haberi olup- olmadığını sordu. Uluk\'un kız kardeşi S.U. ise ağabeyinin eşi tarafından aranarak kanepeden düştüğünü söyleyince onu hastaneye götürdüklerini ve dayak izlerinden haberleri olmadığını öne sürdü.

KONUŞUNCA \'EŞİM BENİ DÖVDÜ\' DEDİ
Hastanede tedavisi devam eden Aydın Uluk, 10 gün sonra kendine gelip konuşmaya başlayınca, eşinin kendisini dövdüğünü ve kanepeden düşmediğini söyledi, doktorlar da durumu hastane polisine bildirdi.  Hastane polisi ile Sur İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri 7 Temmuz 2017 tarihinde, Aydın Uluk\'un doktorlar eşliğinde ifadesini aldı. Uluk verdiği ifadede, şöyle dedi: \"Yaklaşık 13-14 gün önce yukarıda belirtmiş olduğum adresimde bulunduğum esnada resmi nikahlı eşim olan Y.U., ben yatağımda yatarken küçük kızım Sultan Ulak\'a bağırdığını fark ettim. Ne olduğunu sordum eşim bir odada bana saldırdı ve vücudumun çeşitli yerlerine vurmaya başladı. Yataktan yere düştüm, yerde de bana vurmaya devam etti. Ayak tırnaklarımdan baş parmak tırnağımı kırdı. Ben yaşlıyım ve Hepatit B hastalığım var. Bu yüzden de günün büyük çoğunluğu halsizimdir. Eşim bana vururken de kendimi koruyamadım. Kız kardeşim ambulansla beraber gelerek beni hastaneye kaldırmamı sağlamış. Beni darp eden eşimden davacı ve şikayetçiyim.\"

DURUMU AĞIRLAŞTI VE HAYATINI KAYBETTİ
Hastanede polise verdiği ifadeden sonra darp raporu verilen Aydın Uluk\'un durumunun kötüleşmesi sonucu yoğun bakım servisine alındı ve yapılan tüm müdahalelere geçtiğimiz Çarşamba günü yaşamını yitirdi. Uluk\'un yakınları, kardeşlerinin ölümünden eşi Y.U.\'nün sorumlu olduğunu iddia ederek, kardeşlerinin ölmeden önce çektikleri video ve ifadesi ile birlikte suç duyurusunda bulundu. Polis Aydın Uluk\'un ölümüyle ilgili kapsamlı araştırma başlatırken, Uluk\'un ölmeden önce çekilen son videosunda, eşi Y.U.\'nun kendisine vahşet uyguladığını söylediği ve vücudundaki darp izleri görüldü. Geçtiğimiz yıl eşi Y.U. tarafından  Aydın Uluk\'a boşanma davası açıldığı daha sonra davadan vazgeçildiği belirtildi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Uluk\'un ölmeden önce çekilen videosu
-Eşinin kendisine vahşet uyguladığını söylemesi
-Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
Haber-Kamera:Canan ALTINTAŞ/DİYARBAKIR,(DHA)

==================================================

Cinayet zanlısı, saklandığı iş yerinde yakalandı
 
KAYSERİ\'de tartıştığı 41 yaşındaki Çetin Edgü\'yü otomobil içinde vurarak öldürdükten sonra kaçtığı iddiasıyla aranan 47 yaşındaki Mehmet Erzurumlu, saklandığı iş yerinde yakalanarak gözaltına alındı.

1 Ekim\'de Merkez Kocasinan İlçesi\'ne bağlı Fatih Mahallesi Oğuz Caddesi\'nde meydana gelen olayda, tamirci Mehmet Erzurumlu iddiaya göre uyuşturucu anlaşmazlığı nedeniyle Çetin Edgü ile telefonda tartıştı. Çıkan tartışma sonrası Çetin Edgü, 66 AK 529 plakalı otomobili ile Mehmet Erzurumlu\'nun yaşadığı eve gitti. Burada bina önünde çıkan tartışmada Mehmet Erzurumlu av tüfeği ile otomobil içindeki Çetin Edgü\'yü vurarak öldürdü. Olay sonrası kaçan Erzurumlu, Cinayet Büro Amirliği polislerinin yaptığı çalışma sonucunda merkez Melikgazi İlçesine bağlı Orta Sanayi\'deki bir işyerinde yakalandı. Sorgusunun ardından cinayet zanlısı tamirci, mahkemeye çıkarılmak üzere adliyeye getirildi.


Görüntü Dökümü
--------------------------
- Cinayet zanlısının adliyeye getirilişi
- Diğer detaylar

 DV 1 DOSYA, 40 saniye /22 MB
Haber - Kamera: Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ,(DHA)

===============================================

Çocuk parkına trafoya mahalleliden tepki

DENİZLİ\'nin Merkezefendi İlçesi\'ndeki bir çocuk parkına trafo konulmak istenmesi, mahallenin tepkisini topladı. 10 gündür parkta nöbet tutarak trafoya karşı direnen halk, kazılan temeli ise suyla doldurdu. Trafoyu yerleştirmek üzere gelen ekipler, mahallelinin tepkisi üzerine bölgeden ayrıldı.

Akkonak Mahallesi 1672 Sokak\'ta 300 metrekare alanda yer alan, içinde salıncak ve kaydırak bulunan çocuk parkının içine elektirik dağıtım şirketi AYDEM tarafından elektrik trafosu yerleştirilmek istenmesine mahalle halkı tepki gösterdi. Yaklaşık 10 gündür, geceli gündüzlü parkta nöbet tutan mahalleli, elektrik trafosunu parka koymak isteyen ekiplere karşı adeta direniş başlattı. İlk olarak trafo için parka kazılan temel, trafonun yerleştirilmesini engellemek için her gün suyla dolduruldu. Bugün ise parka iş makineleri vinç ve kamyon kasasında dev elektrik trafosuyla gelen AYDEM ekiplerine tepki gösterildi. Bunun üzerine olay yerine başta asayiş ve çevik kuvvet ekipleri sevk edildi. Parkın çevresinde oturan vatandaşlar, trafoyu parka koydurmamak için direniş başlattıklarını söyledi. Parkın içinde trafo için kazılan temeli suyla doldurduklarını belirten vatandaşlar, \"Biz trafoya karşı değiliz ama çocuk parkına yapılmasın. Trafoyu yapacaklarsa, çocuk parkını kaldırsınlar. Mahalle arasında tek nefes aldığımız yer burası. Çocuklarımız burada oynuyor, eğleniyor. 10 gündür parkta nöbet tutuyoruz. Amacımız trafonun bu parka yapılmasını engellemek. Trafo için başka yer de bulunabilir\" dedi.

MÜDÜR YARDIMCISI İKNA ETTİ
Parka gelen İl Emniyet Müdür Yardımcısı Ahmet Özçelik, parkta toplanan vatandaşlarla bir süre görüştü. Trafonun Merkezefendi Belediyesi\'yle yapılacak görüşmeler sonrası yapılıp yapılmayacağını karar verileceğini mahalle halkına söyleyen Özçelik, vatandaşları ikna edip dağılmalarını sağladı. Yapılan görüşmeler sonrası AYDEM ekipleri de parktan ayrıldı. CHP Merkezefendi İlçe Başkanı Sedat Demirci de parka gelerek vatandaşlara destek verdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
----------------------------------
- Vatandaşlar ve polislerden görüntü
- Parktan ve suyla doldurulan temelden görüntü
- Vatandaşların konuşmaları
- Müdür yardımcısının ikna etmeye çalışması
- Ekiplerin parktan ayrılması

Haber- Kamera: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ, (DHA)

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir