06 Aralık 2017 18:22
1)ANNENİN KIZINA SON VEDASI YÜREK BURKTU
TEKİRDAĞ\'ın Muratlı ilçesinde aynı fabrikada çalıştığı Alparslan İşcan\'ın sokak ortasında başına tek kurşun sıkarak öldürdüğü 19 yaşındaki Ayşe Öztürk, gözyaşları arasında toprağa verildi. Yazmalı tabutta kızının yüzüne son kez bakan anne Sevim Öztürk, \"Ay benim güzel yavrum. Kalk be Ayşem annem, sana kıyan o eller kırılsın. Sen benim meleğimdin\" diyerek gözyaşlarına boğuldu. Muratlı ilçesindeki bir tekstil fabrikasında çalışan Ayşe Öztürk, dün sabah Kazımdirik Mahallesi\'nde oturduğu evinden işyerine gitmek için çıktı. Saat 08.30 sıralarında yanına gelen aynı fabrikadan arkadaşı Alparslan İşcan, genç kızın başına tek el ateş ederek olay yerinden babası Hamza İşcan ile birlikte kaçtı. Hayatını kaybeden Ayşe Öztürk\'ün cenazesi İstanbul Adli Tıp Kurumu\'ndaki otopsi incelemesinin ardından ailesi tarafından alınarak Muratlı ilçesine getirildi. En sevdiği yazması tabutuna konulan genç kız, helallik için baba evine götürüldü.. Ayşe Öztürk’ün tabutunun cenaze aracından indirildiği sırada feryatlar yükseldi.
SON KEZ YÜZÜNÜ GÖRDÜLER
Baba Raşit, anne Sevim Öztürk kızlarının son kez yüzünü görmek için tabutun açılmasını istedi. Kızının yüzünü gören anne Sevim Öztürk, \"Ay benim güzel yavrum. Kalk be Ayşem annem. Sana kıyan o eller kırılsın. Sen benim meleğimdin. Güzel yavrumdun\" diyerek gözyaşlarına boğuldu. Acılı baba Raşit Öztürk da kızının tabutuna sarılarak, \"Babam benim ah güzel nasıl kıydılar sana?\" diyerek gözyaşı döktü. Evde okunan duanın ardından genç kızın cenazesi Kazımdirik Camii\'ne getirildi. Genç kızın cenaze namazına Muratlı Kaymakam Vekili Hayrabolu Kaymakamı İsmail Bayata, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Muratlı Belediye Başkanı Nebi Tepe ailenin yakınları genç kızın arkadaşları katıldı. Sokak ortasında öldürülen Ayşe Öztürk, daha sonra gözyaşlarıyla toprağa verildi.
ZANLI SUSMA HAKKINI KULLANDI
Ayşe Öztürk\'ün toprağa verildiği saatlerde, olaydan sonra ormanlık alanda babası Hamza İşcan ile birlikte yakalanan katil zanlısı Alpaslan İşcan, çelik yelek giydiren polis ekiplerince, geniş güvenlik önlemleriyle adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden Alpaslan İşcan\'ın ifadesi için götürüldüğü Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü\'nde susma hakkını kullandığı, babası Hamza İşcan\'ın ise psikolojik tedavi gördüğünü ifade ederek, \"Kullandığım ilaçlar nedeniyle hiç bir şey hatırlamıyorum\" dediği öğrenildi.
AŞKINA KARŞILIK VERMEYİNCE ÖLDÜRDÜ
Muratlı ilçesinde Ayşe Öztürk ile aynı fabrikada işçiyken tanışan Alpaslan İşcan\'ın genç kıza karşı platonik aşk beslediği, dönem dönem bu konuda rahatsız ettiği ve karşılık vermediği içinde öldürdüğü iddia edildi. Şüphelilerin adliyedeki sorgusu sürüyor.
Görüntü Dökümü:
--------------------------
-Morg önünde cenaze aracı ve polis aracının beklemesi
-Cenazesinin eve getirilmesi
-Anne ve babanın kızlarına son kez bakmaları
-Evin önünden görüntü
-Cenazenin camiye getirilmesi
-Camiden görüntü
-Tabuttan görüntü
-Tabut üzerindeki en sevdiği yazması
-Kardeşinin tabut başında beklemesi
Haber–Kamera: Mehmet YİRUN-Emre BAŞTUHAN/MURATLI(Tekirdağ)-
====================================================
2)VAN\'IN KURUBAŞ GEÇİDİ\'NDE KAR ÇİLESİ
VAN ve çevresinde etkili olan kar yağışı, hayatı olumsuz yönde etkiledi. Kar, özellikle Van\'ın 2 bin 225 rakımlı Kurubaş Geçidi\'nde çileye dönüştü.Yağışla birlikte etkili olan fırtına ve sis nedeneniyle yola hazırlıksız çıkan sürücüüler zor anlar yaşadı.
Van\'da bir haftadır etkili olan açık ve güneşli hava, bugün öğlen saatlerinden itibaren yerini kar yağışına bıraktı. Rüzgarlı havanın ardından etkili olan yoğun kar yağışı yaşamı olumsuz yönde etkiledi. En büyük sıkıntı ise Van-Hakkari karayolu üzerinde bulunan 2 bin 225 rakımlı Kurubaş Geçidi\'nde yaşandı. Bölgede yağışla birlikte etkili olan fırtına ve sis, sürücülere zor anlar yaşattı. Yolda kalan birçok sürücü, araçlarına zincir taktıktan sonra ilerleyebilirken, Karayolları 111\'inci Bölge Müdürlüğü\'ne bağlı karla mücadele ekipleri, karayolunun kapanmaması için sürekli çalışma yaptı. Sürücüler ise her kış mevsiminde Kurubaş Geçidi\'nde bu tür sıkıntıların yaşandığını belirterek, bölgenin sürekli denetim altında bulundurulmasını ve tuzlama çalışması yapılmasını istediler.
Görüntü Dökümü
------------------------------
-Kurubaş Geçidi\'ndeki yoğun kar yağışı ve sis
-Güçlükle ilerleyen araçlar
-Muhabir anonsu
-Yolda kalıp zincir bağlayan araç sahipleri
-Sürücülerle röportaj
-Karla mücadele çalışması yapan araçlar
-Çevreden detaylar
Behçet DALMAZ-Orhan AŞAN/VAN,(DHA)
======================================================
3)PROF. DR. LEVENT SAYDAM: UYKU SADECE UYKU DEĞİLDİR
ULUSAL Uyku Tıbbı ve Teknologları Kongresi Başkanı Prof. Dr. Levent Saydam, uykuyla ilişkilendirilemeyecek bir vücut fonksiyonu olmadığını belirterek, \"Uyku sadece uyku değil diyebilirim. Çok daha ciddiyetle üzerinde durulması gereken bir vücut fonksiyonudur\" dedi.
Antalya\'nın Manavgat ilçesindeki bir otelde Türkiye Uyku Tıbbı ve Teknologları Derneği tarafından düzenlenen 12\'nci Ulusal Uyku Tıbbı ve Teknologları Kongresi başladı. Türkiye\'nin çeşitli illerinden 160 uzmanın katıldığı kongrede, uyku, uyku rahatsızlıkları, çocuklar ve yetişkinlerde uyku problemleri, horlama gibi konularda güncel bilgiler paylaşılacak.
\"GENİŞ KATILIMLI TOPLANTI OLMASI HEDEFLENİYORDU\"
Kongre Başkanı Prof. Dr. Levent Saydam, kongrenin ana konusunun uyku tıbbı ve uyku hastalıkları olduğunu belirterek, \"Kongrede aklınıza gelebilecek tüm detaylar, konuyla ilgili farklı branşlar tarafından irdelenerek gerek tecrübe aktarımı gerekse paylaşımı anlamında gündeme getiriliyor. Bu toplantı, ülkemizde yapılan toplantılardan en geniş katılımlı toplantı olması hedefleniyordu, buna ulaştığımızı düşünüyoruz\" dedi.
\"ÖNEMLİ BİR FONKSİYON\"
Uyku hastalıklarının durağan olmadığını ve sadece uyumak ve uyanmaktan ibaret olan periyotta çok farklı detayların ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Levent Saydam, \"Uyku; aslında hayatımızın çok da üzerinde durmadığımız bir kısmı. Yani uyku, \'Uyursunuz geçer\', \'Bir gün uykusuz kaldınız nedir, ertesi gün uyursunuz\' ya da \'arada esniyorsun ama problem değil\' ile özetlenemeyecek kadar önemli bir fonksiyon. Uykuyla ilişkilendirilemeyecek bir vücut fonksiyonu mevcut değil diyebilirim. Bunun içine uykuyla bağlantılı endokrin rahatsızlıklarından tutun da psikiyatrik rahatsızlıklara; uykuyla bağlantılı nörolojik problemlere, uykuyla bağlantılı kulak burun boğaz problemlerine varana kadar tüm alanları neredeyse sokmak mümkün. Dolayısıyla uyku sadece uyku değil diyebilirim. Çok daha ciddiyetle üzerinde durulması gereken bir vücut fonksiyonudur\" diye konuştu.
\"BU KONGRE BİR PLATFORM OLACAK\"
Uyku ve uyku rahatsızlıklarının Türkiye\'de son 30 yıl içerisinde gündeme gelmeye başladığını aktaran Prof. Dr. Saydam, sözlerini şöyle sürdürdü:
\"Ülkemizde konunun yeni olması nedeniyle nispeten daha hızlı olarak karşılaştığımız detaylar uyku ile ilgili karşılaştığımız detayların legal kanuni düzenlemelere giderek daha fazla konu edilmesi ve uykuyla ilgili hastalıklara giderek daha fazla branşın müdahil olması anlamında bu kongre bir platform olacak. Şu anda biz kendi datalarımızı toparlama ve neticeler çıkarma aşamasındayız. Bunu hekimlerimiz ve teknologlarımız gerek kendi bulundukları kurumlar vasıtasıyla gerekse de uykuyla ilgili derneklerin bu verileri bir araya getirip oluşturdukları toplantı organizasyonları ve yayın organizasyonları vasıtasıyla yapıyoruz. Bu dataların da mutlaka kanun yapıcıların önüne gitmesini temin etmeye çalışıyoruz.\"
Kongre 9 Aralık\'ta sona erecek.
Görüntü Dökümü
-------------
- Kongrenin açılışından görüntüler
- RÖP: Prof. Dr. Levent Saydam
- Detay görüntüler
73 MB /// 02.18\"
( HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya), (DHA)
=========================================================
4)İZMİT\'TE, KUDÜS PROTESTOSU
İZMİT\'te, Anadolu Gençlik Derneği, Amerika Birleşik Devletleri\'nin Kudüs\'ün İsrail\'in başkenti olarak tanıyacağı yönündeki açıklamalarına tepki göstererek, protestoda bulundu.
Anadolu Gençlik Derneği Kocaeli Şubesi, ABD\'nin Kudüs\'ü İsrail\'in başkenti olarak tanıyacağı yönündeki kararına tepki gösterdi. İzmit Sabri Yalım Parkı\'nda toplanan yaklaşık 200 kişi \"Kahrolsun İsrail, işbirlikçi ABD\" diye slogan atarak, tekbirler getirdi. Anadolu Gençlik Derneği Kocaeli Şubesi Başkanı Kemal Halıcı, ABD\'nin İsrail\'i kanatları altına aldığını ifade ederek, \"Siyonizmin yeni kuklası Trump, Kudüs\'ü, İsrail\'in başkenti olarak tanıyacaklarını ve Amerikan Büyükelçiliğini Kudüs\'e taşıyacaklarına dair açıklamalarda bulunuyor. Kudüs\'le ilgili böyle hadsiz ve hukuksuz bir tasarruf ABD\'yi de İsrail\'i de hiç ummadıkları bir neticeyle karşı karşıya bırakacaktır. ABD, Afganistan\'dan Irak\'a, Suriye\'den Libya\'ya İslam coğrafyasını kana bulayan bir seri katildir. Aynı ABD\'nin siyonist işgali ilk günlerinden beri terör şebekesi İsrail\'i kanatları altına aldığını herkes görüyor. Elindeki kirli propaganda gücü ile İslam\'ı ve Müslümanları terörle özdeşleştirmeye çalışan ABD\'nin gerçekte kendisi tüm dünyadaki terör olaylarının müsebbibidir\" dedi.
Kudüs\'ün kadim bir İslam şehri olduğunu ve ilk kıblenin de Kudüs olduğunu belirten Kemal Halıcı, \"Kudüs\'ü İsrail\'in başkenti olarak nitelendirmek ABD\'nin bu coğrafyada ki tüm varlığını ve ilişkilerinin ciddi bir biçimde sorgulanacağı yeni bir süreci başlatacaktır. Biz bu coğrafyada Amerikan üssü görmek istemiyoruz, Amerikan askeri görmek istemiyoruz, Amerikan bayrağı görmek istemiyoruz. Siyonist kukla Trump kısa sürede nasıl bir yanlışın içinde olduğunun farkına varacaktır. Kudüs bizim onurumuzdur, iffetimizdir\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
------------------------
Protestodan görüntüler
Basın açıklaması
Alişan KOYUNCU-Uğur AYDIN/İZMİT(Kocaeli), (DHA) -
===============================================
5)GAZİANTEP\'TE 33 STK\'DAN \'KUDÜS\' PROTESTOSU
GAZİANTEP\'te, 33 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelmesiyle oluşturulan Gönüllü Kuruluşlar Sivil Toplum Örgütü, Kudüs\'ün, İsrail\'in başkenti olarak ilan edilmesine tepki gösterdi.
Türkiye Gençlik Vakfı öncülüğünde öğle namazı sonrası Ulu Cami bahçesinde toplanan 33 sivil toplum kuruluşun temsilcileri ve üyeleri, ABD Başkanı Donald Trump\'ın, Kudüs\'ü İsrail\'in başkenti olarak tanıyarak Büyükelçilik binasını buraya taşımak istemesini protesto etti. Ellerinde dövizlerle tekbir getirip İsrail aleyhine slogan atan kalabalık adına basın açıklamasını okuyan Abdullah İnce, şunları söyledi:
\"Bir yandan gönül coğrafyamıza ölümler yağdırılırken, bir yandan da kutsallarımız çiğnenip topraklarımıza el uzatılmaktadır. Hadsizliğin, saldırganlığın ve hukuksuzluğun geldiği son nokta olarak Siyonizmin bu devirdeki kullanışlı piyonu Trump aracılığıyla ilk kıblemiz Kudüs\'ümüzün işgalci İsraillilerin Siyonist emelleri doğrultusunda başkent ilan etme cüretinde bulunmuşlardır. İlk kıblemizin bulunduğu Filistin, 1948 yılından beri yüzlerce yıllık Büyük İsrail Projesi çerçevesinde adım adım işgal altına alınmıştır. Televizyonlarda naklen Müslüman semtleri bombalanırken, masum kadınları, erkekleri, çocukları dünyanın gözü önünde cami avlusunda katledilirken bunu yapan işgalci güruhu şımarıklıkla nitelendirip şirin göstermeyi alçaklık olarak nitelendiriyoruz.\"
Kalabalık, bir süre slogan attıktan sonra dağıldı.
Görüntü Dökümü
------------------------
- Sloganların atılması
- Abdullah İnce\'nin konuşması
- Genel ve detay görüntüler
( Haber: Mücahit YOLCU-Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 90 MB
=========================================================
6)İSKENDERUN\'DA İNGİLİZ VE FRANSIZ SAVAŞ GEMİLERİNİN BATIĞINA ULAŞILDI
HATAY\'ın İskenderun ilçesinde, körfez açıklarında İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) öğretim üyeleri ve öğrencilerinin dalış eğitimleri sırasında iki ayrı noktada 1\'inci Dünya Savaşı\'nda batırıldığı belirlenen biri İngiliz, diğeri Fransız askeri istihbarat gemilerinin batığına ulaşıldı.
İSTE Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi\'nin araştırma gemisi İSTE-1\'le Denizcilik Meslek Yüksekokulu\'nun körfezde yaptığı eğitim ve araştırma çalışmaları esnasında batık savaş gemileri tespit edildi. Batıklarla ilgili görüntüleme ve araştırma çalışmaları sürüyor. ISTE Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Denizcilik Meslek Yüksekokulu öğretim üyesi Necdet Uygur, Batık gemilerin İngilizlerin gözlem ve istihbarat amacıyla kullandığı HMY Zaida isimli yat ve Fransız mayın tarama gemisi Pavot olduğunun tahmin edildiğini söyledi.
ORTADOĞU\'YA GEÇİŞ KAPISI
1\'inci Dünya Savaşı\'nda İskenderun Körfezi\'nin stratejik öneminin büyük olduğuna işaret eden Uygur, \"Çanakkale\'ye İngiliz ve Fransız gemileriyle düzenlenen harekat esnasında bizzat İngiliz Deniz Bakanı Churchill tarafından İskenderun Körfezi\'ne de eşzamanlı bir çıkarma harekatı planlanmış ancak Çanakkale\'de Türk askerinin destansı direnişi İngiliz ve Fransızları her türlü hazırlığı yapılmış olan İskenderun\'a çıkarma planından vazgeçirmişti. İskenderun İngiltere ve Fransa için olduğu kadar rakip Almanya için de stratejik bir yer olarak görüldüğünden körfezde Alman gemileri de faaliyet göstermekteydi\" dedi.
KÖRFEZ\'DE BAŞKA LAWRENCE\'LAR
O dönemde Ortadoğu\'da casusluk faaliyetlerini yürüten isimlerin en tanınmışı İngiliz İstihbarat subayı Lawrence olduğunu hatırlatan Necdet Uygur şunları kaydetti:
\"Ama başka istihbarat görevlileri de faaliyet gösteriyordu. Bölge hakkında bilgi toplamak için kullanılan bir gözlem ve istihbarat yatı olan Zaida da onlardan biriydi. İngiltere için bilgi toplama göreviyle bölgeye gönderilen Zaida, 17 Ağustos 1916\'da körfezde batırıldı. Bazı kaynaklar Zaida yatını bir Alman denizaltısının batırdığını öne sürse de karadaki Osmanlı bataryaları tarafından batırıldığı ihtimali ağır basmaktadır. Bir başka kaynak Zaida\'nın mayına çarparak battığına işaret ediyor. Gemide 12 kişi olduğuna, mürettebattan hayatta kalanların bir dönem Türkler tarafından misafir edildiğine dair bilgiler var. 350 GRT Buhar İstimli direkli yat, 50 metre boyunda 8 metre genişliğindeydi ve Kraliyet yat filosuna aitti. Batık 22 metrede, yöre balıkçıları tarafından da direkleri kesilmiş bir biçimde dipte yatmaktadır.\"
FRANSIZ MAYIN TARAMA GEMİSİ
Körfezde varlığı saptanan ikinci batığın ise bir Fransız mayın tarama gemisi olduğunun düşünüldüğünü aktaran Necdet Uygur, \"Kaynaklar, buhar istimli Pavot\'un, 1918 yılında İskenderun Körfezi\'nde bir mayına çarparak battığını belirtiyor. Olay sırasında mayın tarama gemisinin 4 mürettebatı kaybolduğu vurgulanıyor. Batık, 30 metre derinlikte tek parça halinde arka kısmı kuma gömülü ama tek parça olarak durmaktadır. Boyu 34 metre eni ise 6.5 metredir. Varlığı saptanan bu iki batık üzerinde İSTE olarak su altında ve arşivlerde yapılacak ayrıntılı çalışmalarla veriler toplamaya devam edeceğiz\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
----------------------
- İSTE Öğretim Üyesi Necdet Uygur’un açıklamaları
- İSTE araştırma gemisinden görüntü
- Araştırma gemisi denizde ilerlerken
- Deniz altındaki batık gemilerin görüntüleri
SÜRE:3\'25\" BOYUT:154 MB
Haber-Kamera: Ufuk AKTUĞ/İSKENDERUN(Hatay),(DHA)
===========================================================
© Tüm hakları saklıdır.