DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 2

 

1- GEZİ PARKININ ETRAFI POLİS BARİYERLERİYLE ÇEVRİLİYOR

Haber-Kamera: Zeki GÜNAL/İSTANBUL,(DHA)
2013 yılında yaşanan Gezi Parkı eylemlerinin 5\'inci yıl dönümü nedeniyle Taksim Gezi Parkı çevresine sabah saatlerinde polis bariyerleri getirildi. Bariyerler görevliler tarafından park çevresine kuruluyor.

Görüntü Dökümü
-Taksim Gezi Parkı
-Getirilen polis bariyerleri
-Bariyerlerin park çevresine kurulması
-Genel ve detay görüntüler
-Fotoğraflar

30.05.2018 - 10.59 Haber Kodu : 180530032
===========

(ÖZEL)
2- OTOMOBİL GECEKONDUNUN ÜSTÜNE UÇTU

Haber:Cengiz ÇOBAN- Kamera:Ramazan EĞRİ-İSTANBUL-DHA
Ümraniye\'de   manevra yaptığı sırada sürücüsünün kontrolünden çıkan araç bir gecekondunun üstüne uçtu. Sürücünün yaralandığı kazada gecekonduda bulunanlar büyük panik yaşarken, otomobil bulunduğu yerden itfaiye yardımıyla kaldırıldı. Mahalleli yetkililerin önlem almadığını söyleyerek tepki gösterdi.
Kaza dün 16.00 sıralarında  Dumlupınar Mahallesi Özkoç Sokak\'ta meydana geldi.İddialara göre 34 AD 2796 plakalı aracın sürücüsü manevra yaptığı sırada kontrolü kaybetti. Aniden hızlanan otomobil yoldan çıkarak metrelerce yüksekten gecekondunun üstüne uçtu.

SÜRÜCÜYÜ İTFAİYE KURTARDI
Olayı görenler polis ve itfaiyeye haber verdi. İhbar üzerine olay yerine itfaiye ekipleri kısa sürede  gecekondu üzerindeki araçta sıkışan sürücüyü kurtardı.Şans eseri hafif şekilde yaralanan sürücü ambulansla hastaneye kaldırıldı. 

\"EV BAŞIMA GÖÇTÜ\"
Otomobilin çatısına uçtuğu evin sahibi Ayten Polat çok korktuğunu söyleyerek \"Ben içerdeydim.Ev başıma göçtü, bir ses geldi. Çıktım bir baktım, araba düşmüş evin üzerine\" diye konuştu.

\"BARİYER İSTİYORUZ\"
Mahalle sakinleri bu tarz kazaların çok fazla yaşandığını belirterek yetkililerden yardım istedi. Bir mahalleli \"Ben sadece belediyeden hem çocuklarımız için hem de burada oturanlar için bir bariyer istiyorum. Başka hiçbir şey istemiyoruz. Burada araçlar hızlı gidiyorlar. Biz her akşam korkuyla evimizde titreye titreye oturuyoruz. Korkudan uyuyamıyoruz\" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
-Gecekondunun üzerine düşen aracın görüntü
-İtfaiyenin aracı çıkarmaya çalışması
-Mahalleliden görüntü
-Vatandaşlarla röp
-Ev sahibi röp
-Aracın çıkarılması
-Genel ve detay görüntüler

30.05.2018 - 11.47 Haber Kodu : 180530047
===================

3- SÖZCÜ GAZETESİ DAVASI... 

* Sanıklar hakkındaki adli kontrol kararlarının devamına karar verildi

Haber: Özden ATİK  / İstanbul, DHA
Sözcü Gazetesi sahibi Burak Akbay ile 3 sanığın yargılandığı davada mahkeme 2 sanık hakkındaki adli kontrol kararlarının kaldırılması talebini reddetti. Mahkeme ayrıca sanık Burak Akbay hakkındaki yakalama kararının da devamına karar verdi. 
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi\'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Gökmen Ulu, Mediha Olgun, Yonca Yücekaleli ile hakkında yakalama kararı bulunan sanık Burak Akbay katılmazken sanıkları avukatları temsil etti. 
Mahkeme Başkanı Kadir Alpar, dosyaya gelen evrakları okudu. Söz alan sanık avukatlarından Celal Ülgen, \"Son dönemde yeni kuşak FETÖ\'cüler ortaya çıktı. Bu kişiler FETÖ\'cü olmayan kişileri, FETÖ\'cü olarak göstererek suçlamalar yapmaktadır. Ayrıca tanık beyanları aslında her şeyi ortaya çıkarmıştır. Başta Fehmi Koru olmak üzere diğer gazeteci tanıklar hazırlık aşamasındaki ifadelerinin dışına çıkarak Sözcü Gazetesi ile FETÖ arasında herhangi bir ilişki bulunmadığını açıkça belirtmişlerdir. İddianamede belirtilen bütün savlar çürütülmüştür. Müvekkilimiz Burak Akbay hakkında verilen yakalama kararı usulen hatalı olmuştur. Müvekkil tutuklama baskısı altında yurtdışında bulunmaktadır.Bu nedenle hakkındaki yakalama emrinin kaldırılmasını talep ederim\" dedi. Diğer sanık avukatları da müvekkillleri Mediha Olgun ve Gökmen Ulu hakkındaki yurtdışına çıkış yasağının kaldırılması talebinde bulundu.

DURUŞMA 7 KASIM\'A BIRAKILDI
Sanıklar Mediha Olgun ve Gökmen Ulu hakkındaki yurtdışına çıkış yasağının kaldırılmasını talebini reddeden mahkeme heyeti, sanık Burak Akbay hakkındaki yakalama emrinin infazının da beklenmesine karar verdi. Duruşma 7 Kasım tarihine ertelendi. 

İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu\'nca hazırlanan 73 sayfalık iddianamede, gazetenin sahibi firari şüpheli Burak Akbay\'ın \"Silahlı terör örgütünü yönetme\" ve \"Silahlı terör örgütü propagandası yapmak\" suçlarından 16,5 yıldan 30 yıla kadar hapsi istenirken; gazetenin İzmir muhabiri Gökmen Ulu ile eski İnternet Sorumlu Haber Müdürü Mediha Olgun ve Mali İşler Müdürü Yonca Yücekaleli\'nin ise \"Silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek isteyerek yardım etme\" suçlarından 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisleri talep ediliyor. 
==============

4- IRAKLI İŞ ADAMINI VAHŞİCE ÖLDÜRENLERE 3 MÜEBBET VE 132 YILA KADAR HAPİS İSTENDİ

Haber: Serpil KIRKESER / İSTANBUL DHA
Büyükçekmece\'de  iki yıl önce döviz bürosu açmak için Türkiye\'ye gelen Iraklı iş adamı  Ahmed Mawlood Mohammed Mohammed\'i (39) pompalı tüfekle öldüren ve ardından parçalara ayırdıkları cesedini yol kenarına attıkları iddia edilen 2\'si Irak, biri Fas vatandaşı olan 3 şüpheli hakkında ağırlaştırılmış müebbet ve 44\'er yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı.  İddianamede, şüphelilerin iş adamını  öldürmelerine rağmen ailesinden 10 milyon dolar fidye istemeye devam ettikleri ve cesedin kafasının ise  halen bulunamadığı vurgulandı. Hakim karşısına çıkan şüpheliler, haklarındaki suçlamaları reddederek, cinayetle bir ilgilerinin olmadığını savundu.

İDDİANAMEDE OLAY ANLATILDI
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı\'nca hazırlanan iddianameye göre Büyükçekmece\'de 3 Temmuz 2016\'da meydana gelen olay şöyle oldu:  Irak vatandaşı olan iş adamı Ahmed Mawlood Mohammed Mohammed Türkiye\'de döviz bürosu açmak için arkadaşı Ahmed Mohammed Saleh Saleh\'ten yardım istedi. Saleh de yaptığı araştırmalar sonucunda  Irak vatandaşı Farok Abdullah Hmod Al Dulaimi  ile telefonda görüştü. Dulaimi de \"Türkiye\'de size yardımcı olacağımö diyerek Mohammed  ve Saleh\'i Türkiye\'ye davet etti. 26 Haziran 2016\'da davet üzerine Türkiye\'ye gelen Mohammed ve Saleh, Aksaray\'da Farok Abdullah Hmod Al Dulaimi  ile görüştü. Dulaimi, döviz bürosu açılması konusunda yine Irak vatandaşı olan Mahmood Khalaf Sulaiman Sulaiman\'ın  kendilerine yardımcı olacağını, kendilerini onun yanına götüreceğini söyledi ve ertesi gün için iş insanı Mohammed ve Salah ile randevulaşarak oradan  ayrıldı. 

\"PLAN YAPTILAR\" 
Farok Abdullah Hmod Al Dulaimi, Tarık Moutil ve  Mahmood Khalaf Sulaiman Sulaiman zengin olduğunu bildikleri iş adamını  kaçırıp fidye almak için plan yaptı. 3 şüpheli, Mohammed\'i ellerinde tutabilmek için önce bir villa ve otomobil kiraladı. Bu çalışmalar yapılırken 3 şüpheliye, açık kimlik bilgileri ve adresleri tespit edilemeyen başka şüpheliler de yardım etti. Farok Abdullah Hmod Al Dulaimi, işadamı  Mohammed ve  müşteki Saleh\'e kendilerine yardımcı olacağını belirttiği Mahmood Khalaf Sulaiman Sulaiman\'a  götürmek bahanesiyle Büyükçekmece\'de kiraladıkları villaya kiraladıkları araç ile  götürdü. Kimliği tespit edilemeyen diğer şüpheliler ile Tarık Moutil\'in elinde pompalı tüfek ve Mahmood Khalaf Sulaiman  Sulaiman elinde tabanca ile villada beklemeye başladı.  

\"BUNLAR IŞİDÇİ BİZİ TUZAĞA DÜŞÜRMÜŞLER\"
Şüpheliler, iş adamı Mohammed  ve  müşteki Saleh villlaya girer girmez üzerlerine silahları doğrulttu ve yere yatmalarını istedi.  Müşteki Saleh korkarak yere uzandı ancak  Mohammed yere yatmadı ve Arapça, \"Bunlar IŞİD\'ci bizi tuzağa düşürmüşler\" diyerek bağırdı ve direndi. Müşteki Saleh ve iş insanı ayrı odalara  götürüldü, gözleri bağlandı ve  elleri kelepçelendi.  Müşteki Saleh\'in üzerinde bulunan cep telefonu ve 500 Amerikan dolarını alan  şüpheliler, iş adamının da tespit edilemeyen parasını ve cep telefonunu da aldı. 

\"ÖLDÜRDÜLER ANCAK  10 MİLYON DOLARI İSTEMEYE DEVAM ETTİLER\"
Şüpheliler, iş adamının  Irak\'ta yaşayan ailesinden 10 milyon dolar fidye istedi. Bu sırada şüpheliler iş adamını kasık bölgesinden pompalı tüfekle vurarak öldürdü ancak ailesinden  de fidye istemeye devam etti.  Şüpheliler, öldürdükleri iş adamının cesedinden kurtulmak için  başından, kollarından, dirseklerinden ve dizlerinden kesti.  Cesedin göğüs bölgesini bavula koyan, diğer organlarını poşete koyan şüpheliler, cesedi kiraladıkları villaya fazla uzaklıkta olmayan yol kenarındaki otların içine attı. Olay yerinde cesedin kafası ise bulanamadı. 

\"MÜŞTEKİYE DE ÇARŞAF GİYİDİRİP, KADIN GÖZLÜĞÜ TAKMIŞLAR!\"
Şüpheliler, 3 gün boyunca alıkoydukları müşteki Saleh\'i de başka bir yere götürmeye karar verdi. Şüpheliler,  Saleh\'e siyah kadın  çarşafı  giydirip, güneş gözlüğü takarak yola çıktı. Ancak otomobilin kırmızı ışıkta  durması üzerine müşteki Saleh, bir anlık hamle yaparak şüphelilerin  elinden kaçtı. Saleh\'in polise ifade vermesinin ardından olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

\"TELEFONLARI VİLLAYA YAKIN BAZ İSTASYONUNDAN SİNYAL VERMİŞ\"
Savcılık soruşturma sonunda hazırladığı iddianamede,  şüphelilerin iş adamını  tasarlayarak, canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürdüklerinin altını çizdi. Maktul ve müştekinin silahla hürriyetinden mahrum edildiği vurgulanan iddianamede şüphelilerin telefonlarının olay günü villaya yakın baz istasyonundan uzun  süre sinyal aldığını, birbirleriyle  irtibat halinde olduklarını belirtildi. İddianamede müşteki Saleh\'in, şüpheliler Farok Abdullah Hmod Al Dulaimi ve Tarık Moutil\'i şüpheye yer vermeyecek ölçüde teşhis ettiği de vurgulandı.

3\'ER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTENDİ 
İddianamede Farok Abdullah Hmod Al Dulaimi (42), Mahmood Khalaf Sulaiman Sulaiman (51) ve Tarık Moutil\'in (35) \"Canavarca hisle eziyet çektirerek, tasarlayarak kasten öldürme\" , \"Nitelikli yağma\" ve \"Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma\" suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 24\'er yıldan 44\'er yıla kadar hapis talep edildi.

HAKİM KARŞISINA ÇIKTILAR 
Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi\'nde görülen duruşmada savunmasını yapan Fas vatandaşı Sanık Tarık Moutil,   \"Maktulü hiç görmedim. Maktulün öldürülmesi ve  yağma suçları ile  hiç bir alakam yoktur. Bu olayı polis beni gelip aldığı gün öğrendim. Polis gelene kadar benim  bu işlerden herhangi bir bilgim yoktur\" dedi.

\"CİNAYETLE BİR ALAKAM YOKTUR\"
Irak vatandaşı Mahmood Khalaf Sulaiman Sulaiman da olaylarla yakından uzaktan bir ilgisi olmadığını savunarak \"Polisler beni çarşıda yakaladılar. Maktulü hiç görmedim, tanımıyorum. Şikâyetçi Saleh\'i de tanımıyorum.  Ben bu kişilerin Türkiye\'ye ne maksatla geldiklerini, ne için geldiklerini  ve kimle görüştükleri konusunda bilgim yoktur. Ben söz konusu villaya hiç gitmedim. Villanın kiralanması aşamasında hiç yer almadım.  Villayı kim kiraladı hiç bilmiyorum. Tutukluluğum nedeniyle 2 eşim ve çocuklarım mağdurdur. Benim cinayetle bir alakam yoktur\" ifadelerini kullandı. 

\"MAĞDUR DURUMDAYIM\"
Irak vatandaşı sanık Farok Abdullah Hmod Al Dulaimi da \"Ben Sakarya\'da şirket sahibiyim. İki aileye bakıyorum. Çocuğum var. Benim yüzümden çocuklarım  okuyamıyor. Mağdur durumdayım tahliyemi talep ediyorum\" dedi.  Mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk  halinin devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ertelendi.

Görüntü Dökümü:(arşiv)
-Olayla ilgili görüntüler

30.05.2018 - 10.55 Haber Kodu : 180530031_
==============

5- OYUNCU İLE SUNUCUNUN DARP DAVASI

Haber: Yüksel KOÇ / İSTANBUL DHA
Sunucu Eda Küçük\'ün kendisini darp edip hakaret ettiğini öne sürdüğü oyuncu olan eski sevgilisi Tolga Pancaroğlu ve Pancaroğlu\'nun arkadaşları Adem İlker Durguner ile Deniz Evin\'in yargılanmalarına başlandı. Darp iddiasını kabul etmeyen Tolga Pancaroğlu, \"Kendisi merdivenlerden düştü. Ambulansı arayıp hastaneye ben götürdüm. Hastane görevlisine kimseden şikayetçi olmadığını söyledi\" dedi. Müşteki Eda Küçük ise \"Beni darp etti. Beni duvara fırlattı. Vücudumun çeşitli yerlerini tekmeledi, belimde kayma oldu. Rapor alıp şikayetçi olmaya karar verdim\' dedi. 
İstanbul Anadolu 66. Asliye Ceza Mahkemesi\'nde görülen davanın ilk duruşmasına, \"Tehdit\', \"Hakaret\' ve \"Kasten yaralama\' suçundan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan Tolga Pancaroğlu ile \"Tehdit\' suçundan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan Adem İlker Durguner ve Deniz Evin ile avukatları, Müşteki Eda Küçük ve avukatları katıldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu adına duruşmaya gelen avukatlar da katılma talebinde bulundu. 

MERDİVENLERDEN DÜŞTÜ SAVUNMASI
Sorgusu yapılan Tolga Pancaroğlu, Eda Küçük ile 1 yıl birliktelik yaşadığını, sonradan anlaşarak ayrıldıklarını, ayrıldıktan sonra çeşitli tartışmalar yaşamaya başladıklarını söyledi. Darp iddiasını kabul etmeyen Pancaroğlu, \"Kendisi merdivenlerden düştü. Ambulansı aradım, hastaneye götürdüm, yanında ben kaldım. Hastane görevlisine kimseden şikayetçi olmadığını söyledi\" dedi. Ayrıldıktan sonra gizli numaralardan aranarak tehdit edilmeye başladığını söyleyen Pancaroğlu, \"Müştekinin yönlendirmesi ile tehditler aldım. Sosyal ve psikolojik zarar gördüm. Kariyerimi bitirmeye çalıştılar\" dedi. 
Sorgusu yapılan sanık Deniz Evin de Eda Küçük\'e mesaj attığını kabul ederek, \"Tehdit etmedim. İkisinin arasındaki sorunları çözmeye yönelik hareket ettim. Uzlaşarak sorunları çözmeleri gerektiğini söyledim. Suçlamaları kabul etmiyorum\" dedi. Müştekiyi tehdit etmediğini savunan sanık Adem İlker Durguner de, müştekiye iyi niyetli olarak tavsiyede bulunduğunu söyledi. 

DARP EDİP DUVARA FIRLATTI İDDİASI
Müşteki Eda Küçük ise, sanık Tolga Pancaroğlu\'nun 8 Şubat 2017 tarihinde yaşanan tartışma sırasında kendisini merdivenden iterek darp ettiğini iddia etti. Bunun bir kaza olarak gördüğü için sanıkla ilişkisini sürdürdüğünü söyleyen Eda Küçük, 2017 yılının Mart ayında sanığın kendisini evde telefonu ve çantasına el koyarak saatlerce dövdüğünü ileri sürdü. Arkadaşını aradığını, arkadaşının da polisi aradığını söyleyen Eda Küçük, \"Polis geldi. Durumumu gördüler. Tolga\'dan korktuğum için şikayetçi olmadım. Bunun üzerine gittiler. 26 Nisan tarihinde beni aradı, görüştük. Elinde şişe vardı, şişeyi kırıp beni zorla taksiye bindirdi, evine gittik. İlişkiye devam etmek istemediğimi söyledim, bunu kabul etmeyip beni darp etti. Beni duvara fırlattı. Vücudumun çeşitli yerlerini tekmeledi, belimde kayma oldu. Darp raporunu ise 29 Nisan\'da aldım ve şikayetçi olmaya karar verdim. Kariyerinin bittiğini söylüyor, hayatım bitti\" dedi. Eda Küçük diğer sanıkların da kendisini tehdit ettiğini savunarak onlardan şikayetçi olduğunu söyledi. 
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı\'nın davaya katılma talebini kabul eden mahkeme duruşmayı erteledi.

DURUŞMADAN SONRA BASIN AÇIKLAMASI
İstanbul Kadın Meclisi, duruşma öncesi adliye önünde basın açıklaması yaptı. Grup adına konuşan Dilber Sünnetçioğlu, \"Biz kadınlar olarak öldürülmek istemiyoruz, artık yaşamak istiyoruz. Hayatımız hakkında karar verebilmek istiyoruz. Bunun için birlik olduk, hep beraber mücadele edeceğiz. Sokakları, meydanları, adliyeleri terk etmeyeceğiz. Bizi kimse evlere kapatamayacak. Hakkımızı arayacağız, davalarda kadın kardeşlerimizin yanında olacağız. Bugün Eda Pera Küçük arkadaşımızın davası var. Eda\'nın yanındayız. Dava süresince adliye koridorunda olacağız\" dedi.

İDDİANAMEDEN
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, müşteki Eda Küçük ile şüphelilerden Mustafa Tolga Pancaroğlu\'nun arkadaş oldukları, ayrıldıktan sonra defalarca tartıştıkları, 19 Ekim 2017 tarihinde şüpheli Tolca Pancaroğlu\'nun müşteki Eda Küçük\'ü basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde darp ettiği belirtiliyor. Tolga Pancaroğlu\'nun 2017 yılı içinde müştekiye yolladığı SMS\'lerde hakaret ve tehdit ettiği savunulan iddianamede, şüpheliler İlker Durgunar\'in ve Deniz Evin\'in de müştekiyi tehdit ettiği iddia ediliyor.  İddianamede Tolga Pancaroğlu\'nun, \"Tehdit\", \"Basit yaralama\" ve \"Sesli ve görüntülü ileti ile hakaret\" suçlarından 1 yıl 1 aydan 5 yıla, diğer iki şüpheli için de \"Tehdit\" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Görüntü Dökümü:
-Gurubun adliye önünde toplanması
-Dilber Sünnetçioğlu\'nun açıklamayı okuması
-Açıklamadan genel ve detay görüntü

30.05.2018 - 11.10 Haber Kodu : 180530036
==============