Gündem

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 6

 (ek görüntü ve bilgiyle) 1- ATAŞEHİR'DE FECİ KAZA KAMERADA: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİLERİN ARASINA DALDI  Haber: Ramazan EĞRİ - İSTANBUL DHA Ataşehir Cengiz Hasbal Orta Okulu önünde bir araç, öğrencilere çarptı

18 Ekim 2018 19:35

 (ek görüntü ve bilgiyle)
1- ATAŞEHİR\'DE FECİ KAZA KAMERADA: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİLERİN ARASINA DALDI 

Haber: Ramazan EĞRİ - İSTANBUL DHA
Ataşehir Cengiz Hasbal Orta Okulu önünde bir araç, öğrencilere çarptı. Feci kaza anı güvenlik kamerasına yansıdı. 
Edinilen bilgiye göre kaza dün akşam saatlerinde yaşandı. Ataşehir Cengiz Hasbal Orta Okulu önünde  kadın öğretmen aracıyla okuldan ayrılırken fren yerine gaza bastı. Bu sırada otomobil yol kenarında ilerleyen 4 öğrencinin arasına daldı. Öğrencilerden 2\'si duvar ile araç arasında sıkıştı. Feci kazada 2 öğrenci yaralandı. Yaralı öğrencilerin hastanede tedavisi devam ettiği öğrenildi. İngilizce öğretmeni ise gözaltına alındı. Polis merkezine götürülen öğretmenin ifadesinin ardından serbest bırakıldığı belirtildi. Çocukların sağlık durumunun iyi olduğu kaydedildi

Görüntü Dökümü:
----------
-Kaza anı ve sonrası yaşananlar

DHA FEED


====================

2- BAŞSAVCILIKTAN CEMAL KAŞIKÇI AÇIKLAMASI...

Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA
Kayıp Gazeteci Cemal Kaşıkçı ile ilgili soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı\'ndan yapılan açıklamada \"Adli soruşturma, uluslararası hukuk/teamül, anlaşma ve sözleşme hükümlerine riayet edilerek titizlikle ve tüm boyutlarıyla yürütülmektedir\" denildi.  

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı\'ndan yapılan yazılı açıklama şu şekilde:
\"- Olayın adli mercilere (Levent Polis Karakolu) Hatice Cengiz tarafından bildirilmesi üzerine (2 Ekim 2018, saat 16.40) cumhuriyet başsavcılığımızca derhal soruşturmaya başlanmıştır.
-Olay mahallinin diplomatik misyon temsilciliği olması sebebiyle Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Suudi Arabistan Krallığı yetkili temsilcilikleriyle gereken yazışmalar yapılmış ve olay mahallinde yapılacak arama ve kriminal incelemeler için izin verilmesi talebinde bulunulmuştur.
-Bu talebimizin 15 Ekim 2018 tarihi itibariyle Suudi Arabistan Kralliği yetkili makamlarınca kabul edildiğinin bildirilmesi üzerine aynı gün İstanbul Sulh Ceza Hakimliği\'nden arama, el koyma ve inceleme kararları alınmış. Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından görevlendirilen bir Cumhuriyet Başsavcı vekili ve bir Cumhuriyet Savcısı başkanlığındaki olay yeri inceleme ekibi ile birlikte konsolosluk binası/konutu ve konsolosluk araçlarında gerekli adli işlemlere başlanmıştır.
-İnceleme ve soruşturmaya ilişkin diğer adli işlemler ayrıca devam etmekte olup adli soruşturma, uluslararası hukuk/teamül, anlaşma ve sözleşme hükümlerine riayet edilerek titizlikle ve tüm boyutlarıyla yürütülmektedir. Soruşturma sürecinde ilerleyen aşamalarda gerektiği takdirde kamuoyunu bilgilendirici açıklamalar Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından yapılacaktır. 


Görüntü Dökümü:
---------
-Kaşıkçı ile ilgili arşiv görüntüler


=============================

 (özel görüntüyle)
3- BAHÇELİEVLER\'DE DEHŞET EVİNDE YAŞANANLARIN DETAYLARI

Haber-Kamera : Alper KORKMAZ- Müslim SARIYAR /İSTANBUL, (DHA) 
Bahçelievler\'de bir evde kız çocuğu silahla vuruldu. Evde yüklü miktarda uyuşturucu ve silahın bulunduğu evdeki 5 çocuk durumu polise ve sağlık ekiplerine haber vermeyince 14 yaşındaki kız hayatını kaybetti. Polis olayla ilgili 8 kişiyi gözaltına aldı. 
Olay önceki gün öğle saatlerinde Kocasinan Mahallesi Aydoğdu sokak üzerinden bulunan bir binada meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 17 yaşındaki B.Ç. isimli genç kız önceki 14 yaşındaki kız kardeşi  Fatima Ç.\'yi de yanına alarak o sırada dışarıda olan arkadaşı Y.A.\'nın evine gitti. Evde Y.A\'nın kardeşi  B.A. (16) ile birlikte arkadaşları E.T. (15) ve A.A. (16)  bulunuyordu. Bir süre  sonra evde ateşlenen silahla Fatima Ç. karnından yaralandı. Paniğe kapılan abla B.Ç. ve diğer çocuklar evde uyuşturucu madde ve silah bulunduğu için durumu sağlık ve polis ekiplerine haber vermedi. 

UYUŞTURUCU VE SİLAHLARI TAŞIMIŞLAR 
Fatima Ç. kanlar içinde yatarken evde bulunan E.T. ile abla B.A. dairede bulunan silah ve uyuşturucu maddeleri başka eve taşıdı. Evde ve silah üzerinde temizlik yapan çocuklar cep telefonlarındaki delil olabilecek her şeyi sildi. Hala hayatta olan ve yaralı halde bekleyen Fatima  için temizlik ve taşıma işlerini bitiren çocuklar ambulans çağırdı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri genç kızı tüm müdahalelerine rağmen kurtaramadı. Çok kan kaybeden genç kızın zamanında haber verilmesi durumunda kurtarılabileceği öğrenildi.  

ÇELİŞKİLİ İFADELER VERDİLER
Bahçelievler İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro ekipleri olayla ilgili çalışma başlattı. Olaya karışan çocuklar gözaltına alındı. Çocuklar ifadelerinde çelişkili ifadeler verince polis ekipleri araştırmalarını derinleştirdi. Çocuklar ilk ifadelerinde 14 yaşındaki Fatima\'nın boş arsada intihar ettiğini sonra eve taşıdıklarını söylerken, polis ekipleri evde temizlik yapıldığını belirledi. Daha sonra ifadelerini değiştiren ve polise olay anlatamaya başlayan çocuklar. Evi temizlediklerini  silah ve uyuşturucuyu başka eve sakladıklarını itiraf etti. ilk olarak başka silah gösteren çocuklar, daha sonra gerçek silahın yerini söyledi. 

EVE BASKIN DÜZENLENDİ 
Çocuklar sorgularında olay yaşanınca anne Aysun K. \'yı aradıklarını onun da evin sahibi Sevgi Ü.\'yü arayıp durumu anlattığını belirtti. Bunun üzerine polis ekipleri B.A.\'nın annesi Aysun K. ile erkek kardeşini gözaltına aldıktan sonra uyuşturucu ve silahların götürüldüğü eve baskın düzenledi. Yapılan baskında 1,5 kilogram skunk, 22 adet taş kokain, 3 adet tüfek ve mermi ile birlikte iki adet tabanca ele geçirildi.  Sevgi Ü. de gözaltına alındı.

İFADELERİ ORTAYA ÇIKTI 
Cumhuriyet savcılığı ifadesinde E.T, \"Fatima Ç. silahı buldu. Ablası Büşra Ç. \'sıkamazsın, sıkamazsın\' dedi. Bunun üzerine Fatima silahı karnına dayayarak ateşledi\" dedi.  Abla B.Ç. ise savcılık ifadesinde ,\"Y.E. adliyedeydi. E.T.  \'Y.E. tutuklanacak, bitik, mahvolduk\' diyerek tuvalete gitti. Jiletle kollarını kesmek istedi fakat engelledik, bu sırada silahı aldı. Silahı da elinden aldım yastığın altına koydum. Sakinleştirdik. Sonra kardeşim Fatima koltuğa uzandı. Üzerine battaniyeyi örttü. \'Dur silah ateşlenecek\' diye elinden aldım. Sonra sehpa üzerine koydum diyor. Sonra ben uyudum. Silah sesine uyandım. Kardeşim vurulmuştu. Ne yapacağımızı bilemedik .O sırada evi ve silahı temizledik. Koltuk üzerindeki boş kovanı alıp evimizin oradaki boş arsaya attık. Cesedi de başka odaya taşıdık. Evdeki silahı ve uyuşturucuları başka eve taşıdık\" diye konuştu. 

ADLİYE SEVK EDİLDİ 
Emniyetteki işlemleri tamamlanan abla B.Ç. ile birlikte E.T., A.A. ve B.A. adliyeye sevk edildi. Hakim karşısına çıkan dört kişi de tutuklandı. Gözaltına alınan Aysun K., kardeşi ve  Sevgi Ü.  ise emniyetteki işlemlerinin ardından öğle saatlerinde adliyeye sevk edildi. Abla B.Ç ile hayatını kaybeden Fatima Ç.\'nin sabıka kaydı olmadığı öğrenilirken tutuklananların \'uyuşturucu satışı\' ve \'üretimi\'nden sabıka kaydı olduğu öğrenildi.

Görüntü Dökümü
-----------
Olay yerinden görüntü
Gözaltına alınmalarına ait güvenlik kamera görüntüsü
Vatandaş ile röportaj 
Şüphelilerin adliyeye sevki
Diğer detaylar
 
18.10.2018 - 13.02 Haber Kodu : 181018096

================================

4- YILDIRIM: BU YIL SONUNA KADAR DEVLETTE BÜTÜN İŞLER ELEKTRONİK ORTAMDA YAPILACAK 

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Harun UYANIK / İstanbul (DHA) - 
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, \"Bu yıl sonuna kadar devlette bütün işler, artık ıslak kağıt kalkıyor, e-imzayla elektronik ortamda yapılacak. Bu değimi toplumda da yapmamız lazım. Bilgi toplumunun dışında kalan bir nüfusumuz var. Şu anda yüzde 65\'iz. 70 yaşından yukarıdaki vatandaşlarımız birkaç sene içerisinde ticaretle, devletle, seyahatle olan işlerini kendi kendine yapamayacak\" dedi.
Yıldırım, Marmara Üniversitesi 2018-2019 Eğitim Öğretim yılı akademik açılışına katıldı. Üniversite\'nin Sultanahmet\'teki rektörlük yerleşkesindeki törende Binali Yıldırım\'a  fahri doktora da verildi. Üniversitenin rektörü Prof. Dr. Erol Özver tarafından Yıldırım\'a siyaset bilimi ve kamu yönetimi ana bilim dalında verilen fahri doktoranın ardından Binali Yıldırım bir konuşma yaptı. 
TBMM Başkanı Yıldırım, \"Marmara Üniversitesi Türkiye\'nin tarihi birikiminin bir özeti. Sultan Abdülhamit, Osmanlı\'nın en zor zamanlarında, son dönemlerinde tarihe mührünü vuran bir sultandı. En zor zamanlarda, en zor işleri başaran bir hükümdardı. Bugün etrafımıza eğitim, bayındırlık, sağlık, kamu binaları adına şöyle bir baktığımızda sadece Türkiye\'de değil Türkiye\'yi kuşatan 25 ülkede Sultan Abdülhamit\'in eserlerini, mühürlerini görmemiz mümkün. Değişen dünyada Osmanlı\'nın değişimi ıskalamaması için başlattığı büyük değişim programı için Avrupa\'ya gönderdiği Türk gençlerin, orada değişimi okusun, anlasın ve Osmanlı 600 yıllık tarihinden sonra yarışta geri kalmasın istedi. Ancak o gençlerimiz ne yazık ki Abdülhamit\'in sağladığı bu imkanlarla, bu hedefleri gerçekleştirmek yerine o büyük sultanın tahttan indirilmesi için müstevlilerle işbirliği yapmaktan geri kalmadı\" dedi.

\"ÇALIŞAN NÜFUSUN YÜZDE 50\'Sİ İŞSİZ KALACAK\"
Binali Yıldırım, \"Biz iktidara geldiğimizde Türkiye\'de 76 üniversite vardı. Bugün 206 üniversite var. Üniversite olmayan şehrimiz yok, hatta birçok şehrimizde birden çok üniversite var. İstanbul\'da faal olan 63, toplam 69 üniversite var\" diye konuştu. Yıldırım, üniversitelerin insana ve hayata dair her şeyle ilgilenmek mecburiyetinde olduğuna dikkat çekerek, \"Türkiye, bugün dünyanın ilk 20 ekonomisi arasına girdiyse, bu üniversitelerimizin yetiştirdiği nitelikli insanlarımız sayesindedir. Bizim petrolümüz, doğalgazımız yok ama hiç tükenmeyen kaynağımız, insanımız var. Bugünlere nasıl geldiysek, yarınlara da bu genç ve dinamik insan kaynağımızla erişeceğiz. Tarihin akışına ve gelişimine paralel olarak toplumlar arasındaki rekabet gittikçe kızışıyor. Üretim ve tüketim biçimi giderek değişiyor. Yeni teknolojilerin hayatımıza girmesiyle çok değil, 15 yıl içerisinde mevcut mesleklerin bir kısmı tedavülden kalkacak çalışan nüfusun yüzde 50\'si işsiz kalacak. Çünkü bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişme artık hayatımızı da yönetir hale geliyor. Daha şimdiden bizim yok olan mesleklerin, istihdam alanlarının yerine ikame edecek işsiz kalan bu insanlarımıza yönelik projeler üzerinde kafa yormamız lazım, üniversitelerin bunu yapması lazım. Aksi halde teknoloji bize mutluluk getirmez, bizim hayatımızı çekilmez hale getiren bir unsura dönüşebilir. Eskiden toprağa sahip olanlar hayata hükmediyordu. Sonra toprağın yerini sanayi aldı. Artık bilgiyi üreten, bilgiyi kullananların dünyaya hükmettiğini görüyoruz\" dedi.

\"HER İŞİ YAPARIM AĞABEY\"
Binali Yıldırım, \"Günümüzün en yüksek ciro yapan, en minimum istihdamla dünyanın en büyük cirosunu yapan şirketlerinin geçmişi 100-150 yıl değil, 50 yıl bile değil, topu topu 20 yıllık şirketler. Bugün anlı şanlı 1800\'lerden beri iftiharla var olduğunu söyleyen şirketlerin 10-20 katı ciroya ulaştılar. Bilgiyi üretip mamul hale getirdikleri için konvansiyonel şirketleri geride bırakıp 21. yüzyılın başından itibaren en fazla büyüyen ve gelir elde eden şirketler bilişim ve teknoloji şirketleri olmuştur. Türkiye\'de yetişmiş nitelikte insan gücüne daha fazla ihtiyacımız var çünkü emek yoğun üretim yerini bilgi yoğun üretime bırakıyor, iş kolları nitelik değiştiriyor. \'Her işi yaparım ağabey\' tipinden bir işi en iyi şekilde yapan insan profiline geçiş sürecini yaşıyoruz. Üniversitelerimizde gençleri yetiştirirken, eğitirken yetiştirirken lütfen bu hususlara özen gösterelim. Nesnelerin internetini geliştirmek, büyük veri havuzunda yer almak, yapay zeka ve robot teknolojilerinden uzak kalmamak için bilgiyi işleyip endüstriyel ürün haline getirecek insanlara ihtiyacımız var. Geleneksel aygıtlarla, klasik yöntemlerle yaptığımız öğretim artık yeterli değil. Her alanda dijitalleşme, sayısallaşma mevcut\" şeklinde konuştu. 

\"İNSAN, ÜNİVERSİTEDE FİKRE TAHAMMÜL ETMEYİ ÖĞRENMELİDİR\"
TBMM Başkanı Yıldırım, \"Artık eskiyi bilmek kadar yarını da öngörmek mecburiyetindeyiz. Dünün meseleleriyle oyalanmak yerine yarının meselelerini öngörüp çözüm arayışına girmek mecburiyetindeyiz. Üniversitelerimizi farklı ilgi ve algılara sahip, gençlerimizin kabiliyetlerini geliştirmek için fırsat sunulan merkezler haline getirmemiz lazım. Üniversiteler esasında farklılıkların uyum içinde, bir arada olduğu merkezlerdir. Üniversitelerde o, şu, bu fikir ya da zihniyet değil, bilgi hakim olmalıdır çünkü dünyada zihniyetler değil, bilgi yarışır. İnsan, üniversitede fikre tahammül etmeyi öğrenmelidir. Düşünce ve ifade hürriyetinin olmadığı bir yerin adı üniversite olamaz çünkü üniversite düşünceye ket vurulan yer değil, düşüncenin evrensel hudutlara taşındığı merkezlerdir. Ülkemizde üniversitelerimize yöneltilen en temel eleştiri, içe dönük oldukları yönündedir. Bu eleştiride benim de katıldığım yanlar var. Öğretim üyelerimizi, düşünce hayatımızın, kültür dünyamızın her kademesinde daha aktif bir şekilde görmeyi arzu ediyoruz. Öğretim üyelerimiz sadece toplum içinde düzenlenen etkinliklere çok daha aktif katılım göstermeli\" diye konuştu.

\"ZİHNİYET DEVİRİMİ YAPIP HER DÜŞÜNCEYE ALAN AÇMAMIZ GEREKMEKTEDİR\"
Binali Yıldırım, \"Gerek sosyal bilimler gerek mühendislik gerekse tıp alanında altyapı ve yetişmiş insan gücü artıyor. Eksik nedir? Dogmatik düşüncelerden artık kurtulma vakti gelmiştir. Zihniyet devrimi yapıp her düşünceye alan açmamız gerekmektedir. Organize bir şekilde sistematik bir çalışma içine girmemiz lazım. Bu durum bizi bilginin üreticisi değil, kullanıcısı yapıyor maalesef. Madem iddiası olan bir medeniyetin sahibiyiz, o halde her sahada iddia sahibi olmamız lazım\" dedi.

TERÖRLE MÜCADELE
Yıldırım, \"Çevre, küresel ısınma, iklim değişikliği, işsizlik, yoksulluk, terör  gibi sorunlarla uğraşmamız ancak bilgiyle güçlenmekle mümkün. Millet olarak 2023, 2053, 2071 hedef ve vizyonlarımız var. Bunlara başka türlü ulaşma şansımız yok. Genç nüfusumuzu, meraklı, araştırmacı, hale getirip, beyin gücümüzü mutlaka harekete geçirmeliyiz. Küresel terör baronlarının hedefi gençlerimizdir. Bunu bilelim. Gençlerimiz bizim geleceğimi, bugünümüz, Türkiye\'nin aydınlık yarınlarıdır. Bunu bildikleri için gençlerimiz üzerinde terör örgütleri marifetiyle büyük oyun oynamaya çalışıyorlar. Ancak son 2 yılda terörle yaptığımız mücadele sayesinde umutları kırıldı, bir yılda 600 civarında dağa genç çıkarabilirken, bir iki tane bile çıkaramıyorlar. Bu güzel bir gelişme. Ama bu burada kalmamalı. Bu sosyal politikaları, bayındırlık politikaları, eğitim politikaları, geleceğe hazırlama felsefeleriyle desteklenmesi lazım. Güvenlik esaslı terör mücadelesi olmaz. Esas olan özgürlüktür. Güvenlik, özgürlükler, özgürlükler güvenliğe heba edilmemelidir. Şimdi artık güvenlik yüzde 100 Türkiye\'nin her köşesinde devletindir. Bunda hiç tereddüt yok. Bundan sonra yapılması gereken insanların gelecek umudunun yeşertilmesi için saha çalışmasını, altyapı, üstyapı çalışmasını geliştirmek mecburiyetindeyiz\" şeklinde konuştu. 
 
DEVLETTE KAĞIT KALKIYOR
Yıldırım, \"Bu yıl sonuna kadar devlette bütün işler, artık ıslak kağıt kalkıyor, e-imzayla elektronik ortamda yapılacak. Bu değimi toplumda da yapmamız lazım. Bilgi toplumunun dışında kalan bir nüfusumuz var. Şu anda yüzde 65\'iz. 70 yaşından yukarıdaki vatandaşlarımız birkaç sene içerisinde ticaretle, devletle, seyahatle olan işlerini kendi kendine yapamayacak. İnternet, sosyal medya kullanımını onlara öğretmezsek, alfabe eğitiminden daha önemli şimdi bilgi toplumunun üyesi olmalı. Şu anda konuşulan bu. Avrupa Birliği belirli yaşın üstündekilere özel bilgisayar geliştiriyor. Daha büyük harflerle yazılmış, daha basit düzenlemelere sahip temel iş ve işlemleri yapacak\" dedi. 

\"BAŞIMA GELEN PİŞMİŞ TAVUĞUN BAŞINA GELMEDİ\"
Binali Yıldırım konuşmasının sonunda, \"2 yıl başbakanlık yaptım, başıma gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi. Darbeler, anayasa değişikliği, referandum, Fırat Kalkanı, Zeytindalı, ekonomik krizler, sıkıntılar. Ama milletimizin desteğiyle hepsinin üstesinden geldik. Sağ salim yolumuza devam ediyoruz\" diye konuştu. 

Görüntü Dökümü:
---------------
- Yıldırım\'ın özgeçmişinin okunması
- Yıldırım\'a fahri doktora verilmesi
- Yıldırım\'ın konuşması
- Detaylar

========================

5- SUUDİ ARABİSTAN BAŞKONSOLOSLUĞU VE KONUTUNDA BEKLEYİŞ SÜRÜYOR
 
Haber-Kamera: Erhan TEKTEN- Gamze ŞİMŞEK/İSTANBUL, (DHA) 2 Ekim\'de Suudi Arabistan Başkonsolosluğu\'na girişinin ardından haber alınamayan Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı için Suudi Arabistan Başkonsolosluğu ve konsolosluk konutunun önünde yerli ve yabancı basın mensuplarının bekleyişi sürüyor.
Kaşıkçı\'nın kaybolmasının ardından başlatılan çalışmalar kapsamında  Suudi ve Türk heyetleri tarafından başkonsolosluk ve konsolosluk konutunda aramalar yapılmıştı. Konutun önünde bekleyen yerli ve yabancı basın mensuplarının sayısının azaldığı, başkonsolosluk binası önünde bekleyenlerin ise daha fazla olduğu gözlendi.

Görüntü Dökümü:
--------------
-Başkonsolosluk binası
-Gazetecilerden detaylar
-Basın mensuplarının bekleyişi
-Bariyerler
-Konsolosluğa giren çıkanlar
-Konsolosluk araçları
-Konuttan detaylar
-Suudi Arabistan bayrağı 
-Basın mensupları
-Kameralar
-Genel ve detaylar
 


 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir