Gündem

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 3 

1- TİCARET BAKANI PEKCAN'I DUYGULANDIRAN ANLAR (1) Haber- Kamera: Gökhan ÇELİK-İlkay DİKİCİ-Onur MERİÇ/İSTANBUL,(DHA)  Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, mezunu olduğu İstanbul Üsküdar Lisesi'ni ziyaret etti

23 Kasım 2018 17:26

1- TİCARET BAKANI PEKCAN\'I DUYGULANDIRAN ANLAR (1)

Haber- Kamera: Gökhan ÇELİK-İlkay DİKİCİ-Onur MERİÇ/İSTANBUL,(DHA) 
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, mezunu olduğu İstanbul Üsküdar Lisesi\'ni ziyaret etti. Bakan Pekcan, okuduğu dönemde babası Rıza Kadayıfçı\'nın okul idaresine yazdığı mektubun okunması ve ardından kendisine hediye olarak takdim edilmesi sırasında göz yaşlarına hakim olmadı.
Üsküdar Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek\'in verdiği mektup sonrası kısa bir konuşma yapan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, \"Babam 1998 yılında vefat etti. Vefatından bu yana hiç böyle bir mektup almadım.  Bu mektubu yazdığından yeni haberim oldu ve babamdan yeni mektup almış gibi oldum. Çok teşekkür ederim\" dedi.

Görüntü dökümü
----------------------
-Kaymakamın mektubu okuması
-Bakan Pekcan\'ın duygulanması
-Pekcan\'ın konuşması
-Pekcan\'ın öğrencilerle fotoğraf çektirmesi

==========================

 (yeni ek görüntüyle)  
2- ÇORLU\'DAKİ TREN FACİASININ GÜVENLİK KAMERASI GÖRÜNTÜLERİ

Haber: Özden ATİK - İSTANBUL DHA
Çorlu\'da 8 Temmuz\'da 25 kişinin öldüğü, 340 kişinin yaralandığı tren faciası tren içi ve dışındaki güvenlik kameralarına yansıdı.
Kokpit kamerasının görüntülerine göre ise çukura düşme anında makinist Halil Altınkaya oturduğu koltuktan sıçrayıp kafasının tavana çarpıyor. İkinci makinist Suat Şahin ise düşüyor. Makinistler treni durdurduktan sonra kokpitten çıkarak yardıma gidiyor. Tren durunca sağ kurtulan yolcular yola inerken, tren personeli ve diğer yolcularsa devrilen vagonlardakileri kurtarmaya çalışıyor.

Görüntü Dökümü:
-------
-Güvenlik kamerası görüntüleri
-EK GÖRÜNTÜ
-Trenin raylarda ilerlemesi
-Ön bölümün zıplaması
-Yolcuların uzaklaşması

===========================

3- ECZACIYA VİTAMİN HAPI DAYAĞI KAMERADA

Haber: Erhan TEKTEN-Kamera: İSTANBUL,(DHA) 
Sultanbeyli\'de bir eczaneden ilaç alan K.Ş. ve oğlu G.Ş, eczacı kalfasının kendilerine fazladan 40 liralık vitamin hapı sattığını iddia ederek eczaneyi bastı. Eczanede yaşanan olaylar güvenlik kamerasına işte böyle yansıdı. 
Edinilen bilgiye göre G.Ş. geçtiğimiz Cumartesi günü Sultanbeyli Eczanesi\'ne gelerek ilaç satın aldı. Aykut Dede\'nin sahibi olduğu eczanenin kalfası, kendisine vitamin hapı da almasını tavsiye etti. G.Ş. reçetede yazılı olmayan vitamin hapını da satın aldı. Ancak aynı gün içinden bir tane içtiği vitamin hapını geri getirdi. Bu sırada eczacının babası Soysal Dede ile kalfası Murat Alparslan olduğu eczanede,  G,Ş,\'ye kutusu açılmış ve kullanılmış vitamin hapının geri alınamayacağı belirtildi. Eczaneden ayrılan G.Ş. kısa süre sonra babası K.Ş. ile birlikte geri döndü.  Eczacıların ilacı yine almaması üzerine K.Ş ve G.Ş bunun üzerine Soysal Dede ile Murat Alparslan\'a saldırdı. Eczanenin içinde başlayan tartışma dışarı taştı. K.Ş. ve G.Ş., Soysal Dede ile Murat Alparslan\'ın tekme-tokat dövüp yerlerde sürükledi. Murat Alparslan G.Ş.\'nin başına attığı tekmeyle baygınlık geçirdi.
Soysal Dede ve Murat Alparslan iki kişiden şikayetçi oldu. Görüntüleri de delil olarak savcılığa sundu. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı\'nın başlattığı soruşturma kapsamında poliste ifadeleri alınan K.Ş. ve G.Ş., ilacı reçeteye dahil sandıklarını, darp olayının karşılıklı gerçekleştiğini  söyledi. İki kişi ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

Görüntü dökümü:
--------------------
-Güvenlik kamerası görüntüleri

=============================

4- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: BÜYÜKLE KÜÇÜĞÜ AYNI TERAZİDE TARTAMAZSINIZ

\" Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi\'nde 53\'ü AK Partili olmak üzere  kadın milletvekili bulunuyor. İspat ortada. Meclis\'in yüzde 17,5\'ini oluşturan bu sayı yeterli olmamakla birlikte tarihi bir rekorun seviyesi ve ifadesidir\" 

\"Adalet herkese hakkını vermektir. Dikkat ederseniz herkese hakkını vermek demek, bir şeyi herkese eşit şekilde dağıtmak veya herkese aynı şekilde davranmak anlamına gelmiyor. Burada da yanlış hareket etmeyelim. Büyükle küçüğü aynı terazide tartamazsınız. Güçlüyle zayıfı aynı yarışa sokamazsınız. Bazıları eşit, eşit diyor da şimdi yani biz 100 metreyi kadın-erkek aynı şekilde mi koşturacağız?\"

\"Yaradılıştan gelen fiziki özelliklerini, duygusal farklılıklarını, becerilerini gözetmeden erkeği ve kadını aynı kefeye koyarak adil davranmış olamayız, olamazsınız. Dikkat ediniz burada kadının eksikliğinden değil, fıtri farklılığından kaynaklanan bir ayrışma söz konusudur\"

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA / İstanbul, (DHA) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile birlikte, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından düzenlenen \"Kadın ve Adalet Zirvesi\" ne katıldı. 
Zirveye Erdoğan\'ın yanı sıra, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, KADEM Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu, KADEM Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar da katıldı. 
Zirvede bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, \"Bizim medeniyetimizde eşlerin birbirine Rabbimizin emri üzerine rahmet, sevgi, saygı nazarıyla bakma mecburiyeti vardır. Bu yaklaşım iki taraflı bir ilişki biçimini tarif eder. Yunus Emre\'nin \'Yaratılanı severiz yaradan ötürü\' sözü hayatın her alanında bizim rehberimizdir. İnsan olarak cinsiyetimizden bağımsız sorumluluklarımız vardır. Bunun yanında erkek ve kadın olarak sahip olduğumuz özelliklere göre de ayrıca mesuliyetlerimiz bulunuyor. Yaradılıştan beri var olan bu hakikatlere rağmen kadını ve erkeği ısrarla insan sıfatının üstünde ve ötesinde haklara, yükümlülüklere tabi tutma gayretleri sonradan ortaya çıkmıştır. Her insanı cinsiyetinden rengine kadar tüm farklılıklarının ötesinde Allah\'ın yarattığı bir varlık olarak gören bir inancın mensupları olarak kadına ayrımcılık yapmamız zaten mümkün değildir. Çünkü fıtratın gereği tüm yaratılanlara aynı gözle bakmaktır. Bizim kültür köklerimizde de cinsiyet ayrımcılığı yoktur\" dedi.

\"BUGÜN KADINI YİNE META ANLAYIŞIYLA AMA BU DEFA EŞİTLİK AMBALAJI İÇİNDE KULLANIYOR\"
Erdoğan, \"Batı ülkelerindeki insan hakları, kadın hakları, çocuk hakları ve hayvan hakları konusundaki büyük tartışmaların gerisinde yaşamış çok büyük acılar, ihlaller, istismarlar bulunuyor. Kırılma keskin olunca, tartışmalar ve bu doğrultuda atılan adımlar da aynı şekilde büyük oluyor. Bizim tarihimizde hamdolsun böyle acı kırılmalar bulamazsınız. İnancımız da kültürümüz de zaten buna izin vermez. Buna rağmen eksiklerimizi, hatta varsa yanlışlarımızı konuşmamız, tartışmamız gayet tabiidir. Bunları telafi etmek için neler yapabileceğimiz hususunda görüş alışverişinde bulunmamız hayatın akışının da bir gereğidir. Fakat bunu yaparken hareket noktamız kendi tarihimiz, kendi kültürümüz değil de bizden çok farklı tecrübelerin yaşandığı Batı dünyası olursa doğru yere varamayız. Dün kadını en bayağısından bir meta olarak kullanan zihniyetin bugün kadını yine meta anlayışıyla ama bu defa eşitlik ambalajı içinde kullanıyor olması bizim için şaşırtıcı değildir. Türkiye\'nin son 200 yılında her konuda olduğu gibi kadın hakları meselesinde de sürekli savrulmalar yaşadık. Asırlar boyunca insanları boyunlarına, ayaklarına, kollarına zincir vurarak kitleler halinde mal gibi satan ve çalıştıran, bunlar için de kadınları ve çocukları daha da aşağılayan bir dünyanın kodları bize ait değildir. Cenneti annelerin ayakları altına seren, kadına \'sultan\' benzetmesi yapan, onlara güler yüz göstermeyi, şakalaşmayı, yumuşak olmayı, iyi davranmayı tavsiye eden bir medeniyetin böyle bir referansı olamaz. Biz kendi meselelerimizi, kendi eksiklerimizi, kendi hatalarımızı, kendi gerçeklerimiz içinde tartışarak doğruyu bulacağız. Ülkemizdeki kadın hareketlerinin pek çoğunun toplumumuzda makes bulmamasının gerisinde hareket noktalarının yanlış olması yatar\" şeklinde konuştu. 

KADINLARIN İSTİHDAM ORANI
Erdoğan, \"Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi\'nde 53\'ü AK Partili olmak üzere 104 kadın milletvekili bulunuyor. İspat ortada. Meclis\'in yüzde 17,5\'ini oluşturan bu sayı yeterli olmamakla birlikte tarihi bir rekorun seviyesi ve ifadesidir. Ülkemizdeki üniversitelerde görev yapan öğretim elemanlarının yarıya yakını, yüzde 44\'ten fazlası kadındır. Mimarlarımızın ve avukatlarımızın da yine yaklaşık yüzde 44\'ü kadınlardan oluşuyor. Hakim ve savcılarımızın yüzde 31\'inden, diplomatlarımızın yüzde 20\'den fazlası kadındır. Kadın oranı öğretmenlerde yüzde 56\'yı, bankacılarda ise yüzde 51\'i buluyor. Nereden nereye. Toplam kamu istihdamında kadın oranı yüzde 38\'e yaklaşıyor. Bizim dönemimizde kadınların istihdama katılma oranı yüzde 28\'den yüzde 38\'e, istihdamdaki kadın oranı da yüzde 21\'den yüzde 30\'a yükselmiştir. Çalışma hayatındaki 9 milyon 122 bin kadınımız ülkemizin gücüne güç katmış, üretimleriyle, başarılarıyla yüzümüzü ağartmışlardır\" diye konuştu. 

\"BATIDA BUGÜN BİZİM YAŞLILARIMIZA VERDİĞİMİZ ÖNEMİ VEREN BİR BAŞKA ÜLKE YOKTUR\"
Erdoğan, \"Vatandaşlarımıza sağladığımız sosyal desteklerin önemli bir bölümü aynı zamanda aile bütünlüğünü sağlamaya yöneliktir. Yaşlıların ve engellilerin evde bakımlarını teşvik ederek, öğrencilerimizin eğitime katkı sağlayarak daha pek çok uygulamamızla ailelerimizin bir arada hayatlarını huzur içinde sürdürmelerini amaçlıyoruz. Araştırın, inceleyin, bakın. Batıda bugün bizim yaşlılarımıza verdiğimiz önemi veren bir başka ülke yoktur. Biz bir numarayız. Yani evdeki bakımına varıncaya kadar biz bunu yapıyoruz. Başta Amerika olmak üzere daha sağlık reformunu bile geçiremediler. Biz bunu da hallettik. Şu anda bizim yaşlılarımızla ilgili uygulamalarımız hiçbir yerde yok. Dünyada en az gelişmiş ülkelere destek noktasında milli gelire oranla bir numaralı ülke Türkiye\'dir. Biliyoruz ki imkansızlık veya sair sebeplerle ailede yaşanacak huzursuzluktan en çok ve en önce kadınlarımız etkilenecektir. Bu bakımdan aileye verilen her desteği kadına verilen destek olarak görmenin yanlış olmayacağını düşünüyorum\" dedi. 

\"ADALET HERKESE HAKKINI VERMEKTİR\"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, \"Adalet herkese hakkını vermektir. Dikkat ederseniz herkese hakkını vermek demek, bir şeyi herkese eşit şekilde dağıtmak veya herkese aynı şekilde davranmak anlamına gelmiyor. Burada da yanlış hareket etmeyelim. Büyükle küçüğü aynı terazide tartamazsınız. Güçlüyle zayıfı aynı yarışa sokamazsınız. Bazıları eşit, eşit diyor da şimdi yani biz 100 metreyi kadın-erkek aynı şekilde mi koşturacağız? Böyle bir şey olabilir mi? Hadi eşitiz erkekle, bayan 100 metreyi koşsunlar. Bu adalet olur mu? Olmaz. Olması gereken nedir? Kadın kadın ile koşar, erkek erkekle koşar. Olması gereken budur. Çünkü yaradılışa, fıtrata uygun olan da budur. Onun için de dünyanın hiçbir yerinde zaten böyle bir uygulama da yok. Zalimle mazlumu aynı dairede tutamazsınız. Bunun için Mevlana Hazretlerinin, \'Adalet, bir şeyi yerli yerine koymak, zulüm ise bir şeyi olmaması gereken yere yerleştirmektir\' tanımını önemli gördük. Şayet her şeyi yerli yerine koymazsak zulüm yoluna girmiş oluruz. Cinsiyet konusunda da aynı durum geçerlidir. Yaradılıştan gelen fiziki özelliklerini, duygusal farklılıklarını, becerilerini gözetmeden erkeği ve kadını aynı kefeye koyarak adil davranmış olamayız, olamazsınız. Dikkat ediniz burada kadının eksikliğinden değil, fıtri farklılığından kaynaklanan bir ayrışma söz konusudurö diye konuştu. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, \"Kadını ve erkeği aynı çizgiden yarışa başlamaya zorlayarak zaten ilk adımıyla adaletsizliğe açılan bir anlayıştan insanlığın hayrına sonuçlar üretmesini beklemek mümkün gözükmüyor\" dedi. 

\"BU TARTIŞMALAR TÜRKİYE\'YE ÇOK FAZLA ENERJİ VE ZAMAN KAYBETTİRMİŞTİR\"
Erdoğan, \"Gerçeklikten kopuk akımların peşinden gitmek yerine, hak merkezli bir yaklaşımla kadın, adalet, aile meselelerini konuşmanın, tartışmanın daha doğru olduğuna inanıyorum. Ülkemizde de geçmişte bu yönde yapılmış yanlışlar var. Uzun yıllar ülkemizi esir alan ideolojik tartışmalarla kadının hep bir sembol olarak kullanılması doğrusu bizi çok rahatsız etmiştir. Milletimizin değerlerine, kültürüne, tarihine düşmanlıklarını alenen ifade edemeyenler, husumetlerini genç kızlarımızın, eşlerimizin, başörtüleri üzerinden sahaya yansıtmaya çalışmışlardır. Tek parti devrinde başlayıp yakın zamanlara kadar süren bu tartışmalar Türkiye\'ye çok fazla enerji ve zaman kaybettirmiştir. Kızlarımızı okula, aile, iş, sosyal ve siyasi hayata kazandırmaya çalışmak yerine, başörtülerini bahane ederek kamudan dışlamaya yönelenler milletimizden hak ettikleri cevabı hep almışlardır. Hamdolsun bugün Türkiye o günleri geride bırakmanın verdiği güçle, her alanda olduğu gibi kadınlarımızın siyasi, sosyal, ekonomik hakları konusunda da çok ileri bir seviyeye ulaşmıştır. İnşallah önümüzdeki dönemde kadınlarımızın adalet taleplerine hep birlikte daha güçlü cevaplar üreteceğizö şeklinde konuştu. 

ERDOĞAN\'A YOĞUN İLGİ
Konuşmanın ardında, Cumhurbaşkanı Erdoğan\'a, KADEM Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu, derneğin \"sığınmacı kadınların gözüyle İstanbul\" isimli fotoğraf albümünü, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da Erdoğan\'a tablo hediye etti. Ardından sahnede fotoğraf çekildi. Erdoğan ve Emine Erdoğan sahnede bulunanlar bir süre sohbet etti. İş insanı Ayşe Cevahir\'in kızını kucağına aldı. Program bitiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan kendisine gösterilen yoğun ilgiden dolayı yaklaşık 20 dakika salondan ayrılamadı.  

Görüntü Dökümü:
--------------------
- Erdoğan\'ın konuşması
- Fotoğraf çekimi
- Erdoğan\'ın küçük kızı kucağına alması
- Erdoğan\'a gösterilen ilgi
- Detaylar 
=============================

5- TİCARET BAKANI PEKCAN\'I DUYGULANDIRAN ANLAR (1)

Haber- Kamera: Gökhan ÇELİK-İlkay DİKİCİ-Onur MERİÇ/İSTANBUL,(DHA) 
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, mezunu olduğu İstanbul Üsküdar Lisesi\'ni ziyaret etti. Bakan Pekcan, okuduğu dönemde babası Rıza Kadayıfçı\'nın okul idaresine yazdığı mektubun okunması ve ardından kendisine hediye olarak takdim edilmesi sırasında göz yaşlarına hakim olmadı.
Üsküdar Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek\'in verdiği mektup sonrası kısa bir konuşma yapan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, \"Babam 1998 yılında vefat etti. Vefatından bu yana hiç böyle bir mektup almadım.  Bu mektubu yazdığından yeni haberim oldu ve babamdan yeni mektup almış gibi oldum. Çok teşekkür ederim\" dedi.

Görüntü dökümü
----------------------
-Kaymakamın mektubu okuması
-Bakan Pekcan\'ın duygulanması
-Pekcan\'ın konuşması
-Pekcan\'ın öğrencilerle fotoğraf çektirmesi

=========================

6- İTFAİYENİN ÇELİK KEPENK İLE MÜCADELESİ

Haber-Kamera: Zeki GÜNAL/İSTANBUL,(DHA)
Beyoğlu\'nda yangın çıkan işyerinin çelik kepengi itfaiye ekiplerine zor anlar yaşattı.
Tarlabaşı Bulvarı üzerinde bulunan bir telefon bayiinde yangın çıktı. Kapalı olan işyerinden duman yükseldiğini gören çevre esnafı,  kepenk altından yangın tüpü sıkarak müdahalede bulundu. Daha sonra haber verilmesi üzerine gelen itfaiye ekipleri, kepengi açmak için uzun süre çaba gösterdi. Yaklaşık yarım saat süren çabalar sonuç vermedi. Bir türlü açılmayan çelik kepenk son çare olarak itfaiye ekipleri tarafından kesildi. Açılan dükkan içindeki klimanın yandığı görüldü. İtfaiye ekipleri soğutma çalışmalarını tamamladıktan sonra kapıların açık kalması nedeniyle işyeri sahibi gelene kadar olay yerini polis ekiplerine teslim etti.

Görüntü dökümü
----------------
-Duman çıkan işyeri
-İtfaiye ekiplerinin gelişi
-Çelik kepengi açma çabaları
-Kepengin kesilmesi
-itfaiye ekiplerinin içeri girmesi
-Yanan klima
-Vatandaşların itfaiye gelmeden önce sıktığı yangın tüpleri
-Genel ve detay görüntüler

==========================

7- CEM ÖZER: SAĞLIK DURUMUM İYİ (2)

Haber-Kamera: Tansu Edip GÖKBUDAK - Harun UYANIK - İSTANBUL DHA
Afyonkarahisar\'daki film çekimleri sırasında geçirdiği kaza sonrası yoğun bakıma kaldırılan ve 42 boyunca yoğun bakım tedavisi devam eden Cem Özer, iyileşmesinin ardından basın toplantısı düzenledi. Özer yoğun bakım sürecinden, hastalığının durumuna kadar açıklamalarda bulundu. Özer hastalığı süresince eşi Pınar Dura ile kızı Cemre Özer\'in yanından ayrılmadığını söyledi.
 
\"EŞİMLE KIZIMI YANIMDA HİSSETTİM\"
Yoğun bakıma  kaldırıldığını birçok duyguyu hissettiğini ve etrafındakileri algıladığını belirten Cem Özer, eşiyle kızını sürekli yanında hissettiğini söyledi. Özer,  \"O an \'Oh be kurtuldum\' dedim. Zihin böyle düşünüyor. Sonra eşimle kızımı başımın ucunda bana doğru eğilmiş beni severken algıladım. Benimle konuşurken algıladım. Gözümü kapatıyorum, açıyorum sürekli orada hatırladım. Sonra \'Ne yapıyorsun Cem. Sen gidip kurtulacaksın da Pınar ile Cemre ne olacak?\' dedim\" diye konuştu.
 
KIRIK BACAKLA 3 GÜN ROL ALMIŞ
Kazanın film setinde rol gereği atladığı bir çukurda bacağının kırılmasıyla meydana geldiğini kaydeden Cem Özer, bacağının kırılmasına rağmen 2-3 gün boyunca çekimlere devam ettiğini söyledi. Özer, \"Ben yönetmen Sinan Çetin\'e gerekli önlemlerin alınması karşılığında çukura atlayabileceğimi söyledim. Sinan Çetin öyle çekeceğini söylediler. Çukurdaki çalı çırpıyı kaldırmadılar. Ben de göremeyip çukurun karşı duvarına çarptım\" dedi. Cem Özer farkına varmadan çalışmaya devam ettiğini ancak sonunda dolaşım bozukluğu nedeniyle yoğun bakıma kaldırıldığını belirtti. Özer şu an sağlık durumunun iyi olduğunu ve evinde ailesiyle birlikte vakit geçirebileceğini kaydetti.  Öte yandan Özer, evinde düşerek yaralanan sanatçı Mehmet Ali Erbil\'in de bir an önce iyileşmesi için dua ettiğini söyledi.
 
Görüntü Dökümü:
------
-Basın toplantısından görüntü
                
======================================

8- BÜYÜK TAŞINMA YAKLAŞTI, İSTANBUL HAVALİMANI İÇİN İŞ İLANLARI ARTTI

Haber: Gökhan Artan/İSTANBUL,(DHA)
29 Ekim\'de resmi açılışı yapılan İstanbul Havalimanı\'nda başta havacılık sektörü olmak üzere birçok iş kolunda faaliyette bulunacak büyük ve küçük ölçekli işletmeler de büyük taşınma yaklaşırken personel alımlarına hız verdi. İş başvuru ilanlarının yayınlandığı web sitelerinde İstanbul Havalimanı için iş ilanlarında büyük artışlar dikkat çekiyor.
Türk Hava Yolları\'nın 31 Ekim\'de 5 noktaya seferlere başladığı İstanbul Havalimanı\'na büyük taşınma 30 Aralık saat 03:00\'de başlayacak. Taşınma süreci 45 saat sürecek ve Atatürk Havalimanı 31 Aralık saat 00:00\'dan itibaren ticari yolcu taşımacılığına kapatılacak. Büyük taşınmaya artık 37 gün kala havacılık sektörü  başta olmak üzere İstanbul Havalimanı\'nda  yer alacak işletmeler de hazırlıklarına hız verdi.Yolcu sayıları daha da artacak havayolu şirketleri ile bu şirketlere hizmet verecek işletmeler personel alımlarını İstanbul Havalimanı\'na göre güncelledi. Şirketler yeni istihdamlar için ilanlara çıkarken özellikle iş başvurularının yapıldığı web sitelerinde İstanbul Havalimanı için aranan personel ilanlarındaki artış dikkat çekiyor.

EN ÇOK ARANANLARIN BAŞINDA MAĞAZA ÇALIŞANLARI
İş başvurularının yapıldığı web sitelerinde, havalimanının yapımını ve 25 yıllığına işletmesini üstlenen İGA\'nın ve havalimanına iş yapan taşeron şirketlerin yanı sıra terminalde yer kiralayan büyük ve küçük şirketlerin personel arama ilanları yer alıyor. Mağaza müdürleri,satış temsilcileri,teknisyenler o ilanlardan sadece birkaçı.En çok arananların başında ise mağazalarda görev yapacak satış temsilcileri yer alıyor.

İLK ETAP DA 100 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLAYACAK
lk etabı 29 Ekim\'de açılan İstanbul Havalimanı başlangıçta 100 bin kişiye, tüm etapları tamamlandığında ise 225 bin kişiye istihdam sağlayacak.Sadece İGA Güvenlik Hizmetleri A.Ş. bünyesinde 3 bin 500 özel güvenlik personeli görev yapacak.İstanbul Havalimanı ile beraber daha da büyüyecek olan Türk Hava Yolları\'na yeni uçuş ekipleri katılacak. THY kokpit ekibi ihtiyacı için 16 ilana çıkarken zaman zaman da kabin ekibi alımlarıyla ilgili ilan yayınlıyor.THY\'nin DO & CO ile ortak kurululuşu olan ikram şirketi THY DO&CO İkram Hizmetleri A.Ş\'nin de personel ilanları dikkat çekti. Şirket aralarında uçan aşçı,gıda teknikeri,aşçı, makine mühendisi de dahil 31 iş ilanına çıktı. 


===================

9- İSTANBUL\'DA TERÖR OPERASYON: 11 GÖZALTI 

Haber: Çağatay KENARLI/İSTANBUL,(DHA)
İstanbul\'da MKP\'ye yönelik düzenlenen terör operasyonunda 11 şüpheli gözaltına alındı. 
İstanbul Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü ekipleri, terör örgütü MKP\'ye yönelik yaptığı çalışmalarda örgüt tarafından yapılan korsan gösteri, basın açıklamalarına katılan ve ölü olarak ele geçirilen örgüt mensuplarının cenazelerine katılan kişileri belirledi. 
TEM Özel TİM ekipleri gece saatlerinde önceden belirlenen 15 adrese eş zamanlı baskın düzenledi. Yapılan operasyonda B.G., C.K., İ.Y., İ.S.A., M.Y., Ö.H., S.Y., S.Ş., U.A., Y.Y. ve I.K. yakalanarak gözaltına alındı. TEM ekipleri adreslerde yaptığı aramalarda çok sayıda dijital malzeme ve örgütsel doküman ele geçirdi.
 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir