DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

1- SOYLU: BİZ UYUŞTURUCUNUN, TERÖRÜN VE GÖÇÜN TAMPONU DEĞİLİZ

* İçişleri Bakanı Süleyman Soylu,

\"Biz uyuşturucunun, terörün ve göçün tamponu değiliz, biz bunu kabul etmiyoruz. Batı bizi böyle görüyorsa, yanılıyor\"

\" Eğer bu vekalet savaşlarına, bir taraftan belirsizliği, bir taraftan terörizmi başka sahalara yükleme aklına devam edilecekse bu göç baskısı devam edecektir\"

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Harun UYANIK / İstanbul DHA 
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu \"Biz uyuşturucunun, terörün ve göçün tamponu değiliz, biz bunu kabul etmiyoruz. Batı bizi böyle görüyorsa yanılıyor\" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, \"Geçici Koruma Altındaki Suriyelilerin İş Gücü Piyasasına Uyumu: Zorluklar Ve Fırsatlar\" konferansına katıldı. 
Bakan Soylu, \"Dünya ile özellikle batı medeniyeti ile aramızda Suriyeliler meselesine bakış noktasında çok büyük farklar var. Aslında Ortadoğu\'ya bakışımız noktasında bir fark var. Batı, kriz ortaya çıktığı ilk andan itibaren konuya güvenlikçi bir anlayışla ve tepkisellikle yaklaştı. Aramızdaki batılı misafirlerimiz beni bağışlasınlar ama bu meselede Türkiye göçü yönetmeyi, batı ise göçü önlemeyi tercih etti. Olayı sadece bir güvenlik sorunu olarak, ekonomilerine ve gündelik yaşamlarına tehdit olarak gördü. Buradan hareketle sadece \'göçmenlerin kendi sınırlarına ulaşmasını engelleyecek çalışmalara\' ilgi ve destek verdi. Mesela geri kabul anlaşmasını büyük bir şevkle imzaladı ama Türk vatandaşları için vize serbestisini hayata geçirmedi. Sahil güvenlik komutanlığımıza bağlı gemiler haftada bin saat kapasite ile çalışması lazım gelirken bugün 4 bin saat kapasiteyle çalışıyorlar. Sadece batıya biraz daha az düzensiz göçmen gitsin diye. Sayfayı bir öteki tarafa çevirelim de bakalım. Şu soruları hep beraber birbirimize soralım. Biz göç açısında batının tampon ülkesi miyiz? Biz uyuşturucu açısından batının tampon ülkesi miyiz? Biz terör açısından batının tampon ülkesi miyiz? Türkiye tarihsel bir haksızlıkla karşı karşıyadır ve bunu en iyi anlayanlar göç ile iç içe olan batılı dostlarımızdır\" dedi. 

\"BİZ UYUŞTURUCUNUN, TERÖRÜN VE GÖÇÜN TAMPONU DEĞİLİZ\"
Süleyman Soylu, \"Başarısız ilişki sebebiyle, Yunanistan üzerinden Avrupa\'ya gidişlerin olabileceğinin belirlenmesiyle birlikte ciddi bir şekilde göç baskısı özellikle Ege kıyılarımızda ve Türkiye\'nin doğusundan ve güneyinden gelen göç baskısı Türkiye\'nin hemen hemen her noktasında daha fazla belirmektedir. Bu Avrupa\'nın ortaya koymuş olduğu başarısız bir yaklaşımla bugün belirmektedir. 40 binin üzerinde Afgan Türkiye\'ye geldi. Geçen sene bu rakam 6-7 bin civarındaydı. Biz yapıyoruz oluyor da, batı neden yapamıyor? Biz bugüne kadar 10 bin 178 Afgan\'ı kendi memleketine gönderdik. 10 güne kadar da bu rakamı 15 bine çıkaracağız. Karşılıklı iki ülke arasında, batılı dostlarımızın burun kıvırarak baktıkları Afganistan. Bütün bunları gerçekleştirebilme imkanına biz sahibiz de batı neden elini taşın altına koymuyor? Bunu sadece bir göç meselesi, bir istihdam meselesi olarak görmeyin. Batıda çalışan insanlar var da, Türkiye\'de çalışan insanlar yok mu? Biz bir istihdam baskısıyla karşı karşı karşıya değil miyiz? Uluslararası denetimle karşı karşıya değil miyiz? Biz uyuşturucunun, terörün ve göçün tamponu değiliz, biz bunu kabul etmiyoruz. Batı bizi böyle görüyorsa yanılıyor\" şeklinde konuştu. 

\"AFGANİSTAN\'DAKİ UYUŞTURUCU TRAFİĞİNİ KİM YÖNETİYOR?\"
Uyuşturucuyla ilgili mücadeleye değinen Bakan Soylu, \"Eğer bu gelir eşitsizliğine seyirci kalınacak ise bu devam edecektir. Eğer bu vekalet savaşlarına, bir taraftan belirsizliği, bir taraftan terörizmi başka sahalara yükleme aklına devam edilecekse bu göç baskısı devam edecektir. Uyuşturucu konusunda sadece güzel, cilveli sözlerin dışında net bir irade ortaya konulmayacaksa bu meseleler aynı şekilde devam edecektir. Afganistan\'daki uyuşturucu trafiğini kim yönetiyor? Biz mi yönetiyoruz? Afganistan\'a kim hakimse, her santimetrekaresini kim karıştırıyorsa uyuşturucu trafiğini de o yönetiyor.  Bunları konuşmadan, Türkiye\'deki uyum meselesinde biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Hem de tarihimizin ve medeniyetimizin bize bıraktığı emanete, mirasa sahip çıkıyoruz\" dedi.

\"BATININ BİZE BİR MİNNET BORCU VAR\"
Soylu, göç konusunda Türkiye\'nin yatıklarına dikkat çekerek şöyle konuştu: Ödülümüz geçmişimize sahip çıkmak, insanlığa ve vicdana sahip çıkmak, geleceğe ait bu coğrafyada insanlığın nasıl yeşerebildiğini tüm gelecek nesillere aktarabilmektir. Batının bize bir minnet borcu var. O da şudur; insanlığa nasıl sahip çıkılabileceğini kendi nesillerine, demokrasi ve hukuk, kamu düzenini bozmadan anlatabilecekleri yegane ülke Türkiye\'dir. Biz bunu inşallah devam ettirmeye çalışacağız. 

Görüntü Dökümü:
--------------------
- Soylu\'nun konuşması
- Detaylar 

====================================
(geniş haber)
2-  2 FETÖ SORUŞTURMASINDA 300 ASKERE GÖZALTI KARARI 

Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA
FETÖ\'nün Türk Silahlı Kuvvetleri\'ndeki (TSK) yapılanmasına yönelik 2 ayrı soruşturmada, 211\'i muvazzaf 300 asker hakkında gözaltı kararı verildi. 150 asker gözaltına alındı. 200 şüphelinin ankesörlü telefon üzerinden abi-imam adı verilen örgüt yöneticileriyle görüştüğü 100 şüphelinin ise gözaltına alınanlarının ifade ve teşhisleriyle ortaya çıkarıldığı öğrenildi. 
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu\'nca yürütülen soruşturma kapsamında, TSK\'ya sızdığı belirtilen 211\'i muvazzaf 300 asker hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Bunun üzerine yapılan operasyonda 150 asker gözaltına alındı. Şüphelilerin işlemleri İstanbul Emniyet Müdürlü Terörle Mücadele Şubesi\'nde devam ediyor. 

İLK SORUŞTURMADA 200 YAKALAMA KARARI
Soruşturma kapsamında Üsküdar Bulgurlu\'da bulunan bir kuruyemişçideki sabit hattı kullanan abi-imam olarak tabir edilen yönetici düzeyindeki örgüt üyelerinin aynı kuvvet ve rütbeye mensup 353 askerle irtibat kurduğu tespit edildi. 128 askerin 15 Temmuz darbe girişiminden veya örgüt mensubiyet nedeniyle ülke genelinde başka soruşturmalar kapsamında tutuklu olduğu, 24\'ünün itirafçı olduğu, 1\'inin ölüm kaydı bulunduğu kaydedildi. Geriye kalan 200 asker hakkında da bugün yakalama kararı çıkartıldı.

İKİNCİ SORUŞTURMADA 100 YAKALAMA KARARI 
TSK Yapılanmasına yönelik ikinci soruşturmada ise, sivil unsurların ifade ve teşhislerinde örgüt mensubu olarak kod adı alan TSK\'ya sızmış 100 askerin tespit edildiği, bunlardan 90\'ının abi-imamlarlar market, büfe,lokanta gibi işletmelerde kurulu olan 470\'i İstanbul\'da, 3 bin 421\'inin ise diğer illerdeki sabit hatlarla irtibat kurdukları kaydedildi. Bu 100 askerden 82\'sinin muvazzaf 7\'si ihraç, 7\'si TSK\'dan ayrılmış, 4\'ünün ise darbe girişimi sonrasında kapatılan askeri okul öğrencisi olduğu belirtildi. 

Görüntü Dökümü:(arşiv)
-FETÖ\'den gözaltına alınanlar
-Sağlık kontrolünden geçirilmesi

===================

3- İBB BAŞKANI UYSAL, ARAP GAZETECİLERE TÜRKİYE\'DEKİ SURİYELİLERİ ANLATTI
 
Haber-Kamera: Özgür Deniz KAYA / İSTANBUL (DHA) 
İSTANBUL Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Mevlüt Uysal, 18 ülkeden gelen 60 gazeteciyle Sultanahmet\'te  kahvaltıda buluştu. Uysal, Suriyelilerin suç oranının İstanbul\'da yaşayan 15 milyon kişiyle kıyaslandığında daha yüksek olmadığını söyledi.
İBB tarafından 7-12 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen \"Arap Gazeteciler İstanbul Buluşması\" programı kapsamında 18 ülkeden gelen 60 gazeteci Sultanahmet\'te bir araya geldi. Suriye, Irak, Moritanya, Fas, Cezayir, Tunus, Libya, Mısır, Sudan, Somali, Filistin, Lübnan, Ürdün, Katar, Bahreyn, Umman, Yemen ve Kuveyt\'ten gelen gazeteciler  İBB Başkanı Mevlüt Uysal ile kahvaltıda buluştu.
Türkiye\'deki Suriyelilerle ilgili bir soru üzerine Uysal,  \"3-4 senede 1 milyona yakın bir nüfus gelip de böyle problem yaşamayan başka bir şehir yok, diye düşünüyorum. Hiç problem yok mu? Muhakkak problem var ama ben şuna inanıyorum: Bizim İstanbul\'da yaşayan 15 milyon. Türk halkımızda ne kadar problem var ise, ne kadar suç gerçekleşiyorsa oranladığımız zaman Suriye\'den gelenlerin, onlardan daha fazla böyle bir suç işlemediğini düşünüyorum. Yani oranı İstanbul halkıyla kıyaslarsak onlardan daha yüksek değil\" dedi.

SURİYELİLERİN NE TÜR PROBLEM ÇIKARDIĞI MERAK EDİLİYOR
İstanbul\'da yaşayan yabancı uyruklular ile ilgili büyükelçilerle toplantılar yaptıklarını belirten Uysal, \"O toplantılarda en fazla merak edilen konu İstanbul\'da bulunan Suriyelilerin ne tür problem çıkardığı. Aslında onu sorarken bilinç altlarından şunu söylemeye çalıştıklarını da biliyorum. \' İstanbul\'da bu kadar Suriyeli varken daha büyük problem çıkmalı. Niye onlar çıkmıyor?\' diye asıl onu merak ediyorlar\" ifadelerini kullandı.

\"İSTANBUL\'DA 1 MİLYON SURİYELİ VAR\"
Uysal, \"İstanbul\'da 1 milyon Suriyeli var ise, 600-700 bin resmi rakamlarla Suriyeli var ise, \'Suriyeliler şu mahallede oturuyor\' diye bir ayrım yok. Her tarafa dağılmış vaziyette. İnsanlarımız Suriyeli mültecileri kabullendi. Aynı binada oturduğu zaman tedirgin olmuyor. Tam tersine kapısını çalıp ihtiyacı var mı, onu sorabiliyor. Bu biz idareciler için çok büyük bir avantaj, çok büyük bir rahatlık. Öyle olmasaydı İstanbul\'da böyle bir mülteciyi ne ağırlama ne de onların problemini çözebilme imkanımız yoktu. Ben o manada halkımıza teşekkür ediyorum.\" dedi

\"TÜRKİYE\'DE 4 MİLYON SURİYELİ VAR\"
Türkiye\'de 4 milyon Suriyeli olduğunu söyleyen Uysal, şöyle konuştu:
 \"Bunun 800 bin civarında, belki de 1 milyona yakını İstanbul\'dadır veya İstanbul ile bağlantılıdır. Üzerinde elbisesiyle memleketlerinden kaçmış, başka bir yere mülteci olarak gelmiş insanın yaşadıkları zorlukları hepimiz kabul ederiz. Yaşadıkları sıkıntıları kabul ederiz. Ancak ben şuna inanıyorum ki dünyada bu şekilde bir dramı en iyi şekilde atlatabilen Türkiye veya İstanbul gibi başka bir örnek olmadığını düşünüyorum. Biz kamu idarecilerinden ziyade halkımızın o konuda gelen insanları sahiplenmesinden ben bu işin bu kadar kolay atlatılabildiğini düşünüyorum.
Aslında İstanbul sadece Suriye olarak değil, Ermenistan var. Ermenistan ile Türkiye\'nin yaşadığı problemleri bütün dünya da siz de biliyorsunuz. Bizim Ermenistan ile devlet olarak resmi bir bağımız olmasa bile İstanbul\'da 100 bin Ermeni vatandaşımız kaçak olarak, işçi olarak duruyor. Türk halkı bunu da sahipleniyor. Onlara da kucak açıyor. Dışarıdan geleni kabullenen bir halkımız var. O bizim belki en büyük şansımız. Sadece Suriye değil, Afganistan\'dan hatta Yunanistan\'dan gelenler var. İstanbul böyle bir coğrafya.\"

BAKANLAR İLE BULUŞACAKLAR

Gazetecilerin bugün saat 15.00\'te Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, 18.00\'de AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, 19.30\'da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ile, yarın da 09.00\'da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile kahvaltıda buluşacağı öğrenildi.

Görüntü Dökümü:
------------------
-Uysal\'ın konuşması
-Detaylar

====================================

4- ULUSLARARASI OTOMOBİL HIRSIZLARINA OPERASYON

Haber-Kamera: Ali AKSOYER-İSTANBUL DHA
Yurt dışından çaldıkları lüks otomobilleri sahte belgelerle Türkiye üzerinden Irak\'a götürerek satan uluslararası çete çökertildi. Çeteyle ilgili çalıntı olduğu tespit edilen iki lüks otomobil ele geçirildi. Gözaltına alınanlar arasında bulunan Irak uyruklu Nazar T.\'nin ulusarası oto kaçakçılığının önemli isimlerinden biri olduğu Irak\'ta çalıntı otomobilleri pazarladığı galerileri olduğu belirtildi.
Asayiş Şube Müdürlüğü, Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, geçtiğimiz Nisan ayında, Avrupa\'dan sahte belgelerle Türkiye\'ye sokulan lüks araçların Irak\'a götürülerek satıldığı ihbarını aldı. Polis olayla ilgili başlattığı soruşturmada oto kaçakçılığı çetesinin Irak uyruklu Nazar T.(38) tarafından yönetildiğini tespit etti. Soruşturma kapsamında çetenin Yunanlı üyesi Adam K.(38)\'nın başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerinden çalıntı lüks araçları temin ettiği ortaya çıktı. Bu araçların sahte belgelerle Türkiye\'ye sokulduğu ve çetenin İstanbul\'da bulunan şebeke üyeleri olan Yalçın S.(42) ve Çetin T\'ye (28) teslim edildiği öğrenildi. Bu araçların daha sonra Nazar T\'nin organizasyonunda Irak\'a geçirildiği ve galerilerde satıldığı belirlendi.

GÜMRÜKTE OPERASYON YAPILDI
Oto Hırsızlığı Büro Amirliği ekipleri tarafından yapılan soruşturmanın ardından operasyon için düğmeye basan ekipler Yeşilköy\'de bulunan Gümrük Müdürlüğü\'nde önlem aldı. Yurt dışından çalınan lüks bir otomobille ilgili işlem yapmaya gelen çete üyelerine yönelik operasyon yapıldı. Burada yapılan operasyonda çete üyeleri Adam K., Ersin K. ve Çetin T. gözaltına alındı. Büyükçekmece\'de bir villaya düzenlenen operasyonda da ise şebeke lideri Nazar T. ve yardımcısı Yalçın S. yakalandı.

İKİ LÜKS OTOMOBİL ELE GEÇİRİLDİ
Aynı yöntemle getirildiği ve Irak\'a gönderilmeye hazırlanılan lüks cip de villanın önünde ele geçti. Villada yapılan aramada 55 bin dolar bulundu. Şüphelilerin sorgusu Gayrettepe\'de bulunan Oto hırsızlık Büro Amirliğinde yapıldı.

3 KİŞİ TUTUKLANDI
Soruşturmanın ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden Irak uyruklu Nazar T. ile Yunanistan uyruklu Adam K. ile Ersin K. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer şüpheliler serbest bırakılırken, çalıntı otomobillerin yurt dışındaki sahiplerine geri gönderileceği belirtildi.

Görüntü Dökümü:
-Emniyetten çıkışları
-Çalıntı otomobil
-Detaylar
==================

5- NİNE VE TORUNU ÖLDÜ; ÇARPAN SÜRÜCÜ 215 PROMİL ALKOLLÜ ÇIKTI

Haber:Yüksel KOÇ / İSTANBUL DHA
Ümraniye\'de alkollü araç kullanırken Fatma Kalender (68) ile 11 yaşındaki torunu Ahmet Yiğit Kalender\'e çarparak ölümüne neden olduğu öne sürülen tutuklu Emrah Bozdemir (33) hakkında, \"Bilinçli taksirle iki kişinin ölümüne neden olmak\" suçundan 22.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. İddianamede, Emrah Bozdemir\'in 215 promil alkollü araç kullandığı, Karayolları Trafik Kanunu\'nun 7, Karayolları Trafik Kanunu\'nu bağlı yönetmeliğin de 8 maddesini ihlal ederek kazaya sebebiyet verdiği için kazanın oluşumunda tamamen asli kusurlu olduğu belirtildi.

SORUŞTURMA TAMAMLANDI
Ümraniye\'de 7 Nisan 2018 tarihinde gece saat 23.35 sıralarında Fatma Kalender ile 11 yaşındaki torunu Ahmet Yiğit Kalander\'in ölümü ile sonuçlanan trafik kazasına sebebiyet verdiği öne sürülen Emrah Bozdemir hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucu hazırlanan iddianamede, Emrah Bozdemir\'in olay tarihinde çift yönlü ve tek şeritli yolda ilerlerken taşıt yolu içinde bulunan Fatma Kalender ile Ahmet Yiğit Kalender\'e çarptığı, ağır yaralanan Fatma Kalender\'in 8 Nisan tarihinde, Ahmet Yiğit Kalender\'in de 10 Nisan tarihinde tedavi gördükleri hastanelerde hayatlarını kaybettikleri belirtildi.

215 PROMİL ALKOLLÜ ÇIKTI
Şüpheli Emrah Bozdemir\'in olay anında 215 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, 13 Nisan 2018 tarihli trafik bilirkişi raporuna göre de maktullerin kusursuz oldukları bilgisine yer verilen iddianamede, şüphelinin trafik işaretleri, alkollü araç kullanma, hız kurallarına uymama, trafik güvenliğini tehlikeye açmak, hatalı araç sollamak dahil Karayolları Trafik Kanunu\'nun 7, bu kanuna bağlı yönetmeliğin de 8 maddesini ihlal ederek kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğu belirtildi.

22.5 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
İddianamede, şüpheli Emrah Bozdemir\'in, \"Bilinçli taksirle iki kişinin ölümüne neden olmak\" suçundan 2 yıl 8 aydan 22.5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması talep ediliyor.  İstanbul Anadolu 13. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul ederek duruşma günü verdi.

SAVCILIK İFADESİNDE ALKOL ALDIĞINI KABUL ETMİŞTİ
Olaydan sonra gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen Emrah Bozdemir, sorgusunun ardından tutuklanmıştı. Bozdemir, savcılık ifadesinde kazanın meydana geldiği gün nişanı olduğunu, nişan töreni sırasında alkol aldığını belirterek, \"Olayın meydana geldiği cadde üzerinde yola yaşlı bir kadınla küçük bir çocuk atladılar. Ben hemen durmaya çalıştım ancak mesafe kısaydı. Bu iki şahsa çarptım, yardımcı olmak amacıyla hemen araçtan indim. Nişan merasiminde miktarını hatırlamamakla birlikte bir miktar viski içmiştim. Ancak olay esnasında kendimdeydim. Olay sebebiyle pişmanım\" demişti.

=====================================
 
6- BAĞIŞLARLA 6 BİN 500 ÖĞRENCİYE MÜZİK DERSİ VERDİLER

Haber-Kamera: Alişen KOYUNCU-İSTANBUL DHA
İnternet üzerinden toplanan bağışlarla ayakta duran \"Barış İçin Müzik Vakfı\" kurulduğu günden bu yana 6 bin 500 öğrenciye müzik eğitimi verdi. Kendi bünyelerinde koro kuran öğrenciler, çeşitli şehirlerde konserler veriyor.
İş insanı Mehmet Selim Baki tarafından Fatih  Edirnekapı\'da 2005\'de kurulan ve daha sonra  internet üzerinden toplanan bağışlarla ayakta duran Barış İçin Müzik Vakfı, 5-17 yaş arası öğrencilere karşılıksız müzik eğitimi vermeye devam ediyor. Keman, viyola, piyano, klarnet ve trombon gibi çeşitli enstrümanların eğitimini burada alan öğrenciler kendi kurdukları koroyla konserler veriyor.
Amaçlarının, müzik konusunda yetişmek isteyen öğrencilere imkan yaratmak olduğunu söyleyen vakıf koordinatörü Eren Topal, toplanan bağışlar sayesinde öğrencilerin eğitimine devam edildiğini ifade ederek şunları söyledi:
\"Bugüne kadar 6 bin 500 çocuğa çok sesli evrensel müzik eğitimi verdik. Şu an aktif olarak 500 öğrencimiz var: Bu öğrencilere eğitim vermeye devam ediyoruz. Burada bizim amacımız \'çok iyi müzisyenler yetiştirelim\' değil, Belli değerler edinmiş çocuklar yetiştirmek. Müzik konusunda devam etmek isteyen çocuklara bir imkan sağlamak istedik. Şu an bireysel ve kurumsal destekçilerimiz var. Bu destekçilerimiz sayesinde öğrencilerimize enstrümanlar alabiliyor, eğitim verebiliyoruz. Amacımız tüm Türkiye\'ye yayılabilmek, Türkiye\'nin 81 ilinde müziğin coşkusunu hissetmemiş çocuk kalmayıncaya kadar çalışmalarımıza devam etmek istiyoruz\"

Görüntü Dökümü:
-Enstrüman dersleri alan öğrenciler
-Müzik sınıflarından görüntüler
-Öğrencilerin kurduğu koronun provaları
-Vakıf koordinatörü Eren Topal ile röportaj
-Detaylar

=============

7- İSTANBUL\'DA YAĞMUR

Haber-Kamera: Özgür KAYA-İSTANBUL DHA
İstanbul\'da bazı bölgelerde yağmur etkili oluyor. Zaman zaman şiddetini arttıran yağmura hazırlıksız yakalananlar ıslanmaktan kurtulamadı. Yağmura hazırlıksız yakalananlar duraklara sığındı. 

Görüntü Dökümü:
-Yağmurdan görüntü
-Duraklara sığınanlar
-Şemsiye ile yürüyenler
-Detaylar
=================