Gündem

DHA ANKARA- Erdoğan: Sınırlarımızın başında daimi tehdit oluşturacak bir fitne kuyusunun kazılmasına biz göz yumamayız (Geniş haber)

"KUZEY IRAK YÖNETİMİ YANLIŞTAN DÖNME ERDEMİNİ GÖSTERDİĞİNDE TÜRKİYE BU KARDEŞLERİMİZİN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEKTİR" "BİZİM TÜRKMEN KENTİ OLDUĞUNU ÇOK İYİ BİLDİĞİMİZ KERKÜK ÜZERİNDEN ÜLKEMİZİN TEDHİT EDİLMESİNE ASLA TAHAMMÜL EDEMEYİZ

01 Ekim 2017 19:33

\"KUZEY IRAK YÖNETİMİ YANLIŞTAN DÖNME ERDEMİNİ GÖSTERDİĞİNDE TÜRKİYE BU KARDEŞLERİMİZİN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEKTİR\"

\"BİZİM TÜRKMEN KENTİ OLDUĞUNU ÇOK İYİ BİLDİĞİMİZ KERKÜK ÜZERİNDEN ÜLKEMİZİN TEDHİT EDİLMESİNE ASLA TAHAMMÜL EDEMEYİZ. BUNUN HESABINI DA MUTLAKA SORARIZ. KUZEY IRAK YÖNETİMİ ENİNDE SONUNDA HÜSRANA UĞRAMAYA MAHKUMDUR\"

\"TÜRKİYE\'NİN AB ÜYELİĞİ SÜRECİNDE GÖSTERDİĞİ SABRI YANLIŞ ANLADIKLARINI GÖRÜYORUZ. BU SÜRECİ BİTİREN HAVLU ATAN, VAZGEÇEN TARAF BİZ OLMAYACAĞIZ. BİZİM AB ÜYELİĞİNE İHTİYACIMIZ DA KALMAMIŞTIR\"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 26. Dönem 3. Yasama Yılının açılışında yaptığı konuşmada, Kuzey Irak yönetiminin yaptığı referanduma ilişkin, \"Kuzey Irak yönetiminin yaptığı referandumun herhangi bir karşılığı yoktur. Sınırlarımızın hemen başında hem Irak halkı hem de Türkiye başta olmak üzere çevre ülkeler için daimi tehdit oluşturacak bir fitne kuyusunun kazılmasına biz göz yumamayız. Bizim Türkmen kenti olduğunu çok iyi bildiğimiz Kerkük üzerinden ülkemizin tehdit edilmesine asla tahammül edemeyiz. Bunun hesabını da mutlaka sorarız. Kuzey Irak yönetimi eninde sonunda hüsrana uğramaya mahkumdur. Kişisel hırslar ve iktidar kaygıları ile yapılan bu yanlıştan bir an önce dönüleceğini umuyoruz. Konunun daha tatsız noktalara varmadan, bir an önce suhuletle ve sağduyuyla çözümü en büyük arzumuzdur. Kuzey Irak yönetimi yanlıştan dönme erdemini gösterdiğinde Türkiye bu kardeşlerimizin yanında olmaya devam edecektir\" dedi.

26. Dönem 3. Yasama Yılı, TBMM Başkanı İsmail Kahraman başkanlığında toplandı.  Genel Kurul Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'ın yaptığı açılış konuşmasıyla başladı.

\"TERÖRLE MÜCADELEDE İHTİYAÇ DUYULAN DURUMLAR ORTADAN KALKTIĞINDA ELBETTE OHAL\'DE SONA ERECEKTİR\"

OHAL\'e ilişkin Erdoğan, \"FETÖ\'nün devleti ele geçirmek için tüm kurumlar üzerinden yaptığı saldırıları milletimizle birlikte boşa çıkardık. Hiçbir siyasi ve kişisel çıkar terör örgütlerine destek anlamına gelecek bir söylemi mazur gösteremez. Yüksek yargı kurumlarından savcılara kadar tüm yargı sisteminin yıpratılması anlamına gelecek tutumları asla doğru bulmuyorum. OHAL\'e yönelik bir takım nitelemeler kabul edilebilir değil. Türkiye\'nin olağanüstü tehditlerle karşı karşıya olduğunu kim inkar edebilir? Olağanüstü tehditler olağanüstü tedbirler gerektirir. Bugüne kadar terör örgütleri ve mensupları dışında OHAL\'den zarar gören hiç kimse olmamıştır. Terörle mücadelede ihtiyaç duyulan durumlar ortadan kalktığında elbette OHAL de sona erecektir\" diye konuştu.

\"15 TEMMUZ ARTIK BİZİM TIPKI MALAZGİRT, ÇANAKKALE GİBİ HEPİMİZİN ORTAK BİR DEĞERİ\"

Erdoğan, \"Artık ülkemiz üzerinde karanlık emeller besleyenlerin bunun için kanlı senaryolar yazanların kendilerine ihanet ortakları devşirenlerin işi çok daha zordur. Milletimiz, devletimiz, meclisimiz  oynanan oyunu görmüş tepkisini tek bir yumruk  gibi terör örgütlerinin, ihanet çetelerinin tepesine inerek ortaya koymuştur. 15 Temmuz artık bizim tıpkı Malazgirt, Çanakkale gibi tıpkı ecdadımızın nice emaneti gibi hepimizin ortak bir değeridir. Bu değere sahip çıkan, saygı duyan herkes milletimizin gönlünde yükselir, yücelir itibar sahibi olur. Bu değeri örselemeye, önemsizleştirmeye çarpıtmaya kalkan herkes de milletimizden hak ettiği cevabı alır, hak ettiği muameleye maruz kalır. Darbenin doğrudan hedefi TBMM\'deki partilerimizden bu konuda çok daha fazla hassasiyet beklediğimi özellikle belirtmek istiyorum\" diye konuştu.

\"MHP\'NİN GÖSTERDİĞİ İRADE 16 NİSAN\'A GİDEN YOLU AÇMIŞTIR\"

Erdoğan, \"Geçtiğimiz yasama döneninde meclisimizin gerçekleştirdiği en önemli çalışmalardan biri de 16 Nisan\'da milletimiz tarafından tasdik edilen anayasa değişikliğini yürütmüş olmasıdır. Ülkemizin yönetim sisteminde köklü bir değişiklik anlamına gelen bu anayasa değişikliğinin tüm partilerin ortak bir eseri olmasını gönülden arzu ederdik. Ancak TBMM\'de grubu bulunan bazı partilerimiz farklı bir politika izledikleri için anayasa değişikliği süreci AK Parti ve MHP tarafından yönetilmiştir. MHP\'nin gösterdiği irade 16 Nisan\'a giden yolu açmıştır. Meclis\'in üzerine düşeni yapmasının ardından milletimiz de nihai kararını hür iradesi ile sandıkta vermiştir. Kabul edilen anayasa değişikliği ile Türkiye 2019 seçimleri sonrası cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçecektir\" açıklamasında bulundu.

\"YASAMA, YÜRÜTME VE YARGI ARASINDAKİ İLİŞKİLER YENİ SİSTEM İLE NETLEŞTİ\"

Erdoğan, \"Yasama, yürütme ve yargı arasındaki ilişkiler yeni sistem ile netleşti. Yasalar cumhurbaşkanlığı kararnamesinin üzerinde olacaktır. Türkiye milli iradenin bu derece güçlendirildiği bir sisteme kavuşmuştur. Meclisimiz ve hükümetimizin önünde çok önemli bir görev var. Uyum yasaları başta olmak üzere yeni sistemin hayata geçmesini sağlayacak düzenlemeler için derhal çalışmalar başlamalı\" dedi.

\"KAFA KARIŞTIRACAK GEREKSİZ ADIMLARDAN KAÇINILMASI BÜYÜK ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR\"

Erdoğan, \"Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Dört bir yanımızın istikrarsızlıkla çevrili olduğu bir dönemde hem kendimizi korumamız hem de yatırımlar yapmamız önemli bir başarıdır. Türkiye tek bir yatırımı ertelememiştir. Hükümet\'ten beklentim kamu mali disiplininde taviz vermeden, vatandaşımızı günlük hayatını kolaylaştıracak tedbirler almasıdır. Kafa karıştıracak gereksiz adımlardan kaçınılması büyük önem arz etmektedir\" açıklamasında bulundu. 

\"ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLER DE MİLLİ KONULARDA BU DAYANIŞMANIN ÇOK DAHA SIK SERGİLENECEĞİNİ ÜMİT EDİYORUM\"

Erdoğan, \"Tezkere konusunda, bir parti hariç, Meclis\'teki birlik ve beraberliği takdirle karşıladığımı özellikle belirtmek istiyorum. Önümüzdeki günler de milli konularda bu dayanışmanın çok daha sık sergileneceğini ümit ediyorum. Biz Türkiye olarak sınırlarımızın içinde ve dışında terör örgütleriyle mücadele konusunda karalılığımızı devam ettireceğiz\" diye konuştu.

\"ASTANA UZLAŞMASI İLE İDLİB BÖLGESİNDE GÜVENLİ ALAN OLUŞTURMANIN GAYRETİ İÇİNDEYİZ\"

Erdoğan, \"Sınırötesi operasyonlar, işbirliği ile adım adım ilerletiyoruz. Astana uzlaşması ile İdlib bölgesinde güvenli alan oluşturmanın gayreti içindeyiz. Buna karşılık bazı müttefiklerimizin bizim terör örgütü olarak tanımladığımız yapılar ile işbirliği konusundaki ısrarlarının bölgedeki krizin daha derinleşmesine yol açtığını görüyoruz. Türkiye olarak sınırlarımız içinde ve dışında terörle mücadeleye sonuna kadar devam edeceğiz\" dedi.

\"SINIRLARIMIZIN BAŞINDA DAİMİ TEHDİT OLUŞTURACAK BİR FİTNE KUYUSUNUN KAZILMASINA BİZ GÖZ YUMAMAYIZ\"

Kuzey Irak yönetiminin yaptığı referanduma ilişkin Erdoğan şu ifadeleri kullandı: \"Irak\'taki mezhep gerilimi pek çok sorunun ana kaynağıdır. Şimdi bu soruna Kuzey Irak yönetiminin yaptığı yanlış adımlar eklenmiştir. Kuzey Irak yönetiminin yaptığı referandumun herhangi bir karşılığı yoktur. Bu teşebbüs dahi başlı başına önemli bir sorundur. Buradaki asıl sıkıntı bu girişimin asıl kimin işine yarayacağıdır. Bir kaotik dönemde bölgesel bir yapının bağımsızlık iddiası başka güçlerin oyuncağı olmaktan başka bir anlam taşımayacaktır. Sınırlarımızın hemen başında hem Irak halkı hem de Türkiye başta olmak üzere çevre ülkeler için daimi tehdit oluşturacak bir fitne kuyusunun kazılmasına biz göz yumamayız. Bizim Türkmen kenti olduğunu çok iyi bildiğimiz Kerkük üzerinden ülkemizin tehdit edilmesine asla tahammül edemeyiz. Bunun hesabını da mutlaka sorarız.

KUZEY IRAK YÖNETİMİ ENİNDE SONUNDA HÜSRANA UĞRAMAYA MAHKUMDUR

Kuzey Irak yönetimi eninde sonunda hüsrana uğramaya mahkumdur. Kişisel hırslar ve iktidar kaygıları ile yapılan bu yanlıştan bir an önce dönüleceğini umuyoruz.

KUZEY IRAK YÖNETİMİ YANLIŞTAN DÖNME ERDEMENİ GÖSTERDİĞİNDE ...

Konunun daha tatsız noktalara varmadan, bir an önce suhuletle ve sağduyuyla çözümü en büyük arzumuzdur. Kuzey Irak yönetimi yanlıştan dönme erdemini gösterdiğinde Türkiye devleti ve milleti ile bu kardeşlerimizin yanında olmaya devam edecektir.\"

\"ŞANSÖLYESİNE SÖYLEDİĞİMDE HABERİ YOKMUŞ GİBİ ARKADAŞLARINA BAKIYOR\"

Erdoğan, \"Terör örgütleri ile mücadelemizde bizi en çok hayal kırıklığına uğratanların başında AB ülkeleri geliyor. Türkiye\'nin AB üyeliğine öyle gizli saklı da değil göstere göstere engel olanların terör örgütlerine karşı sergiledikleri müsamahakar tutumdan fevkalade rahatsızız.  Biz diyoruz ki PKK bölücü terör örgüttür.  FETÖ ihanet çetesidir. AB ülkeleri bunun karşısında hiçbir şey yapmıyor. Bugün Avrupa teröristlerin ellerini kollarını sallayarak dolaştıkları Türkiye\'nin meşru yönetimine karşı her türlü organizasyonu yapabildikleri bir yer haline gelmiştir. Bir AB ülkesinin Parlamento binasının önünde şakağıma silah dayanmış posterler açılıyor. O ülkenin polisleri bunu seyrediyor. G-20 zirvesindeyiz. Şahsımın resmi sayın Putin\'in, Sudi Arabistan kralının resmi 3\'lü resim. Yan tarafta bir otomobil Mercedes polisler etrafı çevirmiş çok ilginç, öldürene Mercedes\'in verileceğini söylüyor. O ülkenin şansölyesine bunu söylediğimde haberi yokmuş gibi orada yanındaki arkadaşlarına bakıyor. Nasıl haberiniz olmaz mümkün mü? Dert başka Türkiye üzerinden bir politika seçim hazırlığı. Şu anda kıtanın her köşesinde teröristleri yücelten afişler, broşürler dağıtılıyor. Kendi vatandaşları ülkemizde terör dahil çeşitli suçlardan yakalandıklarında hemen kapımıza dayananlar onlara ilettiğimiz dosyaları işleme dahi koymuyorlar. İki yüzlü tutumları öylesine alenileşti ki artık bu durumu örtecek mazeret dahi bulamıyorlar\" açıklamasında bulundu.

\"SÜRECİ BİTİREN HAVLU ATAN, BİZ OLMAYACAĞIZ. AB ÜYELİĞİNE İHTİYACIMIZ DA KALMAMIŞTIR\"

Türkiye\'nin AB üyelik sürecine değinen Erdoğan şu ifadeleri kullandı: \"Türkiye\'nin AB üyeliği sürecinde gösterdiği sabrı yanlış anladıklarını görüyoruz. Demek ki hala anlayamamışlar. Bu rağmen açıkça ifade ediyorum, bu süreci bitiren havlu atan, vazgeçen taraf biz olmayacağız. Bizim AB üyeliğine ihtiyacımız da kalmamıştır. AB bugün bir atılım yapacaksa o da Türkiye\'yi üye yaparak gerçek anlamda bir ekonomik kültürel genişleme hamlesini başlatmasıdır. Yapmazsa kendi yolumuzda ilerlemeye devam ederiz. TBMM\'deki tüm partilerin iştirak ettiğini düşündüğümüz bu politikamızı AB\'den kesin cevap alana kadar devam ettireceğiz.\"   

Görüntü dökümü

-Başbakanın gelişi

-Erdoğan\'nın gelişi

-Erdoğan\'nın konuşması 

-Detaylar

Ümit KOZAN- Hakime TORUN - Nursima KESKİN / ANKARA (DHA)

 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir