T24 Haber Merkezi
Samsun Devrimci 78’liler Derneği Samsun Şubesi, 12 Eylül darbesinin ardından yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren’i ölümünün 44. yıl dönümünde andı. Şube Sekreteri Cahit Kolukısa, "Darbeciler öldü, Erdal Eren yaşıyor. Diktatörlerin yasını tutan var m? Diktatörlerde gidecek Erdal Eren yaşayacak." dedi.
Devrimci 78’liler Derneği Samsun Şubesi üyeleri ve halkın geniş katılımıyla dernek binası önünde Erdal Eren için basın açıklaması yaptı.
"13 Aralık 1980’de, 12 Eylül faşist darbecileri tarafından idam edilen, yoldaşımız, yiğit devrimci Erdal Eren’in idamının 44. yılında Emek ve Demokrasi Güçleri olarak ona sevgimizi, saygımızı ve özlemimizi iletirken mücadele sözümüzü bir kez daha tekrarlıyoruz." diyen Şube Sekreteri Cahit Kolukısa, şunları söyledi:
Geçmişte İngiliz ipine sarılıp Amerikan mandasını savunanlar, ‘keşke Yunan kazansaydı’ deyip ihanetin kitabını yazanlar, 6. filoyu kıble yapıp paraya tapanlar bugün d aynı ihanet, aynı aymazlık içindedir. Bir taraftan Filistin için göz yaşı dökerken diğer tarafta gemilerle malzeme taşımaktadır. Bir taraftan İsrail saldırganlığını kınarken diğer taraftan siyonizmin yol temizliğine soyunmaktadırlar. Orta Doğu’nun, emperyalizmin çıkarlarına göre yeniden dizayn edilmesinin önünü açmaktadırlar. Tüm bunları yaslandıkları şeriatçı gerici ve faşist güçler eliyle kotarırken içeride de muhalif olaDiktatörlerde gidecek Erdal Eren yaşayacak.bilecek kesimlerin sesini kesmek istemektedirler. Dar ağacına giderken devrimin ve sosyalizmin coşkusunu taşımışlardır. Ölümsüz olacakları anlamına gelir. Darbecileri kim hatırlıyor? Darbeciler öldü, Erdal Eren yaşıyor. Diktatörlerin yasını tutan var mı? Erdal’dan öğrenmeye devam ediyoruz. Geçmişiniz ile hesaplaşın ve geleceğinizi ona göre inşa edin. Faşizmden, emperyalizmden, gericilikten ve işbirlikçilerden dost olmaz.”
"Erdal Eren’i anmak ve anlamak demokrasiyi ve insan haklarını savunmaktan geçer"
Geçmişimizi, mücadelemizi, dayanışma ruhumuzu ve direniş geleneğimizi yaşamlarımıza geri çağırmalı, sokağın ruhunu kuşanıp omuz omuza olmalıyız. Pes etmemeliyiz. Zulme zorbalığa karşı hepimiz birer Erdal, birer Deniz, Mahir, İbrahim olmalıyız. Erdal Eren’i anmak ve anlamak demokrasiyi ve insan haklarını savunmaktan geçer. Zulme ve zorbalığa karşı çıkmaktan geçer. Kadına ve çocuklara yönelik şiddete, taciz ve tecavüze karşı durmaktan, özgürlük ve demokrasi mücadelesi veren halkların yanında olmaktan geçer. Devrime ve sosyalizme inanmaktan ve onu kurmak için çalışmaktan geçer. Erdal Eren’den devralınan bir görevin; aynı coğrafyada yaşadığımız kardeş halklarımızla kardeşlik bağlarımızı güçlendirmek, halklarımıza yapılan saldırıları birlikte göğüslemek olduğunu unutmamak gerekir. Erdal Eren’in dostlarına ve yoldaşlarına düşen en önemli görevlerden birisinin de savaşa karşı barışı, darbe ve diktatörlüğe karşı demokrasiyi savunmaktır. Bundan asla vazgeçmemeliyiz. Biz devrimciler olarak diyoruz ki; Kahrolsun faşizm. Yaşasın Devrim ve Sosyalizm. Erdal Eren, Ercan Koca, Sinan Süner onurumuzdur.” (ANKA)