Devlet Tiyatroları'nda ilk kez Kürtçe anlatım 'Ölümü Yaşamak' isimli oyunla, 1 Ekim'de başlayacak.
Diyarbakır Devlet Tiyatrosu (DDT), 1 Ekim'de, perdelerini, Orhan Asena'nın yazdığı Tamer Levent'in yönettiği ve kan davasının anlatıldığı ''Ölümü Yaşamak'' isimli oyunla açacak. Devlet Tiyatrolarında ilk kez Kürtçe bir anlatımın da yer aldığı oyunun provaları aralıksız devam ediyor.
Yönetmen Tamer Levent, Asena'nın ''Ölümü Yaşamak'' oyununu, Devlet Tiyatrolarının 60. yıl dönümünde ilk kez oynanan 60 oyun projesi kapsamında sahneleyeceklerini söyledi.
Türkiye'nin en iyi tiyatro yazarlarından Diyarbakırlı ve Kürt kökenli olan yazarın antik trajedi üslubu bulunduğunu belirten Levent, yazarın, trajedi üslubunun içine son derece güzel bir şekilde yöresel konuşma aksanı yerleştirdiğini bildirdi.
Devlet tiyatrosunda resmi dil Türkçe
Tamer Levent, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Tiyatrosunda resmi dilin Türkçe olduğunu ve Türkçe konuşulduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
''Biz diğer başka oyunlarda da olduğu gibi oyunun orijinal yapısına uyduğu için bu yörede bulunan dengbej kültüründen yararlanmak istedik. Dengbej kültüründe öyküyü enstrümansız olarak anlatmak ve buraya özgü bir gırtlağın kullanılmasının sağlanması bizi çok etkiledi. Burada konuşulan Türkçede de ay u gırtlağı kendi oyununa yansıtmış. Ayrıca Orhan bey karakterlerin isimlerinin seçiminde de son derece dikkatli davranmış. Örneğin 'gazal' diye bir isim var. Ama Kürtçede bu isim farklı okunuyor. Buna benzer Türkçe ve Kürtçe karışımı isimler var.''
''Töre adıyla aklanmaya Çalışılan''
Yönetmen Tamer Levent, temel hedefin, hukukun üstünlüğüne karşı 'töre' diyerek kan davası cinayetini sanki olabilirmiş gibi gösteren anlayışın artık 21. yüzyılda ortadan kalkmasını sağlamak olduğunu ifade etti.
Hukukun üstünlüğü ve demokrasi kültürünü kabul eden toplumlarda artık kan davası denen olayın ortadan kalktığını kaydeden Levent, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Olaya ben bu açıdan bakıyorum. Dünyanın gelişmişlik düzeyinde ülkemizde maalesef ben töre adıyla aklanmaya çalışılan, ama esasında cinayetten başka hiçbir şey olmayan bu olayın artık hukukun üstünlüğü, demokrasi kültürünün gelişmişliği ile ortadan kaldırılabilir, bir ortak yaşam biçimi olarak anlaşılmasını istiyorum. ''
Levent, sanat denilen kavramın, siyaseti doğrudan doğruya kendi içine sokmadan, kendi duyarlılığıyla yaşama bakan bir anlayış olduğunu dile getirerek, ''Biz burada sanat yapıyoruz, siyaset yapmıyoruz. Başka bir şeye alet olmak durumunda da değiliz'' dedi.
Oyunculardan Yurdaer Okur ise oyunun bir kısmında yörenin dilini kullandıklarını belirterek, ''Çünkü bu dil yörede konuşuluyor. Bu oyunda Trabzon'da Laz bir teyzeden Lazca bir ağıt yakmasını isteyebilirdik. Bu sanatın gerektirdiği bir durumdur. Sanat topluma ayna tutar, hep bir adım toplumun önündedir'' diye konuştu.
Şivan Binici de oyunda kan davasının gereksizliği ve saçmalığının anlatıldığını, hala kan davalarının konuşuluyor olmasını onaylamadığını belirterek, ''Töre cinayeti diye bir şey yoktur. Cinayet cinayettir. Biz bunu anlatmaya çalışıyoruz. Biz siyaset yapmıyoruz, sadece insanları insanlara anlatıyoruz'' dedi.
DDT, Ebru Nil Aydın, Filiz Kılıç, Pınar Gün, Şivan Binici, Yurdaer Okur, Ali Çelik, Uğur Çınar'ın rol aldığı, dekoru Hakan Dündar'a, kostümü Sevgi Türkay'a ışığı ise İzzettin Biçer'e ait ''Ölümü Yaşamak'' adlı oyunla 1 Ekim'de perdelerini açacak.