Kendilerine “Gastroseksüel” denmesinden hoşlanmasalar da erkekler artık salata soslarından, organik gıdalardan ve yemek kitaplarından bahsediyor. Kadınlar da bundan şikâyetçi değil. Onlar da artık, “Sana pul koleksiyonumu göstereyim mi?” yerine; “Sana yemek pişireyim mi?” ile kandırılmayı tercih ediyor.
Yemek kurslarına giden, mutfak araç gereci için alışverişe çıkan, TV’de yemek programı izleyen ve markette saatlerce zaman geçiren erkeklerin sayısı artıyor. Eskiden bu tür erkekler parmakla sayılabilecek kadar azdı, ama artık yeni bir trendden söz edilebilecek şekilde çoğalmış durumdalar.
Gusto Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve Milliyet Pazar yazarı Mehmet Yalçın bu tür erkekleri “gastroseksüel” olarak tanımlıyor ve kimlerin gastroseksüel sayılabileceği konusuna da açıklık getiriyor. Gastroseksüeller, 25-30 yaş üstü, iyi eğitim almış, yabancı dil bilen, yemek yemekten keyif aldıkları kadar yemek yapmaya da meraklı olan, bol seyahat eden ve seyahatleri sırasında gittikleri yerin yemeklerini mutlaka tadan, yemek kurslarına ve yazılarına meraklı, yemek kanallarını seyreden erkekler.
‘Bir gastroseksüel, yumurta kırmasını iyi bilmeli’
Kavramı Türkiye’de ortaya atan Mehmet Yalçın, “Sırf daha iyi omletler yapmak için ithal bakır tavalar alıyorum” diyor.
Gastroseksüellik kavramı nereden çıktı?
Bu kavramı Türkiye’de ben ortaya attım. Fakat sonradan öğrendim ki ürünleri İngiltere’de satılan bir Asya yiyecekleri markası olan Purasia, temmuz ayında bu isimde bir web sitesi açmış. İngiltere’de de bu kelime tartışılmış, konuşulmuş.
Kadınlar gastroseksüel erkekleri çekici buluyor mu?
Yemek pişiren erkek, hamur açmamak, dolma, börek gibi domestik anne yemekleri yapmamak kaydıyla baştan çıkarıcı. Gastroseksüel erkekler de daha çok kısa sürede yapılan tava yemeklerine meraklıdır.
Son zamanlarda, filmlerdeki pek çok seksi erkek figüründe, erkeğin kadına makarna pişirdiğini, mum ışıklı sofra kurduğunu görüyoruz. Bir zamanlar erkeğin, “Gel sana kelebek koleksiyonumu göstereyim” veya “Beni bir kahve içmeye davet etmeyecek misin?” yaklaşımlarının yerini; kadınların, “Bana bir makarna yapar mısın?” sözleri alıyor.
Sizce bir gastroseksüelin kesinlikle iyi yapması gereken beş yemek nedir?
Bence yumurta kırmasını bilmeli! Şaka gibi görünüyor ama iyi omlet yapmak hem çok basit hem çok zordur. İyi omlet yapmalı. Yine iyi pilav pişirmeli. İyi biftek pişirmeli, eti kurutmadan, dışı nar gibi, içi sulu pişirebilmeli. Kendine özgü bir deniz ürünü spesiyalitesi ve makarna sosu olmalı.
Siz bir gastroseksüel misiniz?
Böyle bir yorumu kendim yapmam doğru olmaz. Ama doğrusu mutfak aletleri satılan mağazalarda kendimden geçtiğimi, sırf daha güzel omletler yapmak için Fransa’dan ithal bakır tavalar ve daha güzel yahniler hazırlamak için yine Fransız döküm demir tencereleri, döküm demir ızgara tavaları aldığımı itiraf etmeliyim.
‘Maço erkek bu akımdan yara alıyor’
“Maço erkek” kavramı gastroseksüellikten nasıl etkilenecek?
Maço erkek gastroseksüellik akımından yara alıyor. Zira maço erkek mutfağa girmez, “Yumurta bile kırmayı bilmem!” diye övünür, çok çok piknikte mangal yapar. Gastroseksüel ise bazen eşinden önce kalkıp pazar kahvaltısını hazırlar ve eşinin yatağına götürür. O hastayken çorba hazırlar ve misafirler gelince yüksünmeden ya da “Kılıbık mıyım?” gibi komplekslere kapılmadan mutfağa girer. Bence kadınlar bu nedenle bu tiplere bayılıyor.
Gastroseksüel bir erkeğin sevgilisi veya karısı ne hisseder?
Eşleri rahatsız değil, tam tersine mutlu. Çünkü mutfaklara kaliteli malzemeler satın alınıyor, gastroseksüel büyük para harcayıp lüks mutfak yaptırıyor veya özel bir fırın ısmarlıyor. Bir arkadaşımın eşi, “Ne kadar iyi oluyor. Eşim mutfağa meraklı olduğundan, yeni tencere aldırabilmek için didişmeme gerek kalmıyor, zaten en iyi mutfak gereçlerini kendi hobisi olarak alıyor” diyordu.