Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, Abdullah Öcalan ile görüşme, PKK’nın silah bırakması, terörün sona erdirilmesi çağrılarının olumlu adımlar olmasına karşılık AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şu ana kadar kapsayıcı bir açıklamada bulunmamasının manidar olduğunu belirtti. Ekmen, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarıyla başlatılan Kürt sorununa çözüm ve PKK’nın silah bırakıp lağvedilmesi, terörün sona erdirilmesi için Abdullah Öcalan’ın çağrıda bulunup öncülük üstlenmesi girişimlerine olumlu yaklaştıklarını, ancak AKP’deki suskunluğun dikkat çektiğini söyledi.
2014’teki çözüm sürecinde Akil İnsanlar Heyeti üyesi olan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, Kürt sorununa dönük son gelişmeler ve Suriye’de Kürtlerle ilgili olası süreçler konusunda değerlendirmelerde bulundu. Ekmen, iktidar ortaklarına duyulan güvensizliğe rağmen bu girişimlere olumlu yaklaştıklarını, desteklediklerini ifade etti.
MHP lideri Bahçeli’nin Öcalan’a TBMM’de konuşma daveti, umut hakkından yararlanma söylemlerine karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hala geri planda durduğuna dikkati çeken Ekmen, "Silahsızlandırma ve terörü sonlandırma girişimleri olumludur. Ancak henüz Erdoğan’dan aynı netlikte bir açıklama, kapsayıcı bir çağrı yok. Kaldı ki, TBMM’de AKP Grubunda, Genel Merkez yönetiminde de bu girişime dair detaylı tartışmalar yapıldığına, politikalar oluşturulduğuna, sürece hakim birilerinin ortaya çıktığına, bu yönde bir söyleme tanık olmadık" dedi.
Ekmen, PKK’ya yönelik silahsızlanma ve terörü sonlandırma yönünde iktidar ortaklarının Öcalan’dan çağrı beklentileriyle eş zamanlı olarak Suriye’nin kuzeyinde ve Fırat’ın doğusunda da SDG-YPG-PYD üzerinde aynı doğrultuda yürütülen girişimlerin bir "arka plan mutabakatını" işaret ettiğini söyledi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Şam ziyaretinde, HTŞ ve Suriye’deki yeni geçiş yönetiminin lideri Colani ile ortak açıklamalarında kullanılan ifadeler ve SDG’den Mazlum Abdi’nin açıklamalarının yeni bir harekât ya da çatışmanın olmaması konusunda örtülü bir mutabakatı gösterdiğini vurgulayan Ekmen, şöyle konuştu:
"Fidan, Colani ve Mazlum Abdi’nin açıklamalarını, sözlerini ve ifadelerini birlikte ele aldığımızda bir arka plan mutabakatının olduğu, geri planda bir diplomasi yürütüldüğü görülüyor. Özellikle Fırat’ın Doğusuyla ilgili çatışmayı dışlayan örtülü bir mutabakat olduğu anlaşılıyor. Mazlum Abdi’nin silahsızlanma, Rojava ve Kobani’de silahsızlandırılmış bir çatışmasızlık bölgesi oluşumu ve YPG-SDG bünyesindeki yabancı milislerin Suriye’den ayrılmasına yönelik ifadeleri Şam’da Fidan ve Colani’nin söyledikleriyle örtüşüyor. ABD’den gelen silahsızlanma ve çatışmasızlık açıklamaları da bu doğrultuda. Suriye’deki yeni askeri yapılanmada, Milli Ordunun oluşumunda sahadaki tüm örgütlerin bu yapıya entegre olması gündeme getiriliyor. Milli Ordunun yeniden yapılandırılacağı bir sürecin söz konusu olacağı, her kesimden örgütlerin sahada kendi silahlı güçleriyle var olduğu dönemin kapanacağı anlaşılıyor. Suriye’deki yeni dönemde tüm taraflar çatışmalardan uzak durmayı önde tutma çabasında. Bu açıdan Mazlum Abdi’nin açıklamalarına bakıldığında da Fırat’ın doğusuyla ilgili örtülü bir mutabakatın varlığı söylenebilir." (ANKA)
