Tiroid hormonlarındaki dengesizlik birçok organı etkileyebiliyor. Tiroid bezinin az çalışması kadar fazla çalışması da sorun. Yol açtığı uyku problemleri ve duygusal değişiklikler kişiyi depresyona sürükleyebiliyor.
Boyunda yer alan ve şekli kelebeğe benzeyen tiroit bezi, tüm organların orkestra şefi adeta. Dolayısıyla burada olan bir problem birçok sistemi etkileyebiliyor. Tiroid bezinin aşırı salgılandığı durumlara aşinayız. Bir de az salgıladığı hormonlar var. İkisi de kişinin yaşam kalitesini bozarak depresyona kadar sürükleyebiliyor. Elab Laboratuvarları Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Aytaç Keskineğe “Tiroid bezi hastalıklarında kişinin dikkatli bir biçimde şikayetlerinin dinlenmesi ve doğru tanıya götürecek tanı testlerinin yapılması şart” dedi.
Merve Tunçel’in Zaman’da yer alan haberine göre, tiroid hormonunun gereğinden az ya da fazla salgılanması vücutta ciddi rahatsızlıkların sebebi. Tiroid bezi vücudumuzun gelişimini, farklılaşmasını ve metabolizmasını düzenleyen çok önemli hormonlar salgılıyor. Bir yandan da bu hormonları kan yoluyla vücudumuza yayarak tüm hücreleri etkiliyor. Tiroid bezi, çevresel ya da genetik özelliklere bağlı olarak eksik ya da fazla çalışabiliyor. Dr. Aytaç Keskineğe’ye göre tiroid bezinin işlevi hangi yönde etkilenirse etkilensin kişinin kalp damar sistemi ve diğer organ sistemleri ile psikososyal davranışlarına önemli derecede tesir eden sonuçlar doğuruyor. Genetik ya da çevresel faktörlerin yanı sıra bazen geçirilmiş enfeksiyon hastalıklarının tetiklediği ve kişinin kendi tiroid bezinin bağışıklık sistemi tarafından yabancı bir organmış gibi algılanmasına sebep olan antikorların neden olduğu hastalıklar da görülebiliyor. Bu hastalıklar bazen tiroid bezini uyararak çok aşırı çalışmasına sebep olurken bazen de hücresel yollarla yavaş yavaş ortadan kaldırılarak işlevsiz bir dokuya dönüşmesine neden olabiliyor.
Fazla çalışması da problem
Tiroid bezinin az çalışmasına sebep olan hastalıklarda metabolizmanın yavaşlamasına bağlı, hızlı kilo alımı, adet düzensizlikleri, uykuya meyil, halsizlik, düşük tansiyon, cilt ve saçlarda cansızlık, kuruluk görülebiliyor. Fazla çalışması durumundaysa hızla kilo verme, çarpıntı uykusuzluk, huzursuzluk, sinirlilik, aşırı terleme, anksiyete gibi sorunlar çıkıyor ortaya. Her iki durumda da kişinin yaşam kalitesi olumsuz etkileniyor. Kişi bazen bunun direkt tiroidle ilgili olduğunu anlamayıp günlük strese bağlayabiliyor. Bu yüzden doğru teşhis mühim. Tiroid bezi hastalıklarında kişinin var olan ve geçmişten gelen şikayetleri önemle dinlenilmeli ve tanı testleri ihmal edilmemeli. Dr. Keskineğe “Çevresel ve genetik kökenli tiroid bezi hastalıklarının tanısı laboratuvar testleriyle kolayca konularak kişiye özel tedavi yolları belirleniyor. Kullanılan tedavi yönteminin doz takibi hastanın bazı testleri belirli sıklıklarda yaptırmasını gerektirir.” diyor. Aile öyküsü ve otoimmün yatkınlığı olan kişilerin bazı testleri belirli aralıklarla yaptırması şart.