Sağlık

Depresyon şans oyunlarına yöneltiyor

Depresyondaki kişilerin şans oyunlarına duygusal yatırımı ne kadar yüksekse, hayal kırıklığı da o ölçüde oluyor.

02 Nisan 2009 03:00

Depresyondaki kişilerin şans oyunlarına duygusal yatırımı ne kadar yüksekse, hayal kırıklığı da o ölçüde oluyor.

Depresyonun kişisel bozukluklar arasında ikinci sırada yer alan yaygın bir rahatsızlık. Sıkıntı, karamsarlık, ümitsizlik, hayattan zevk alamama, konsantrasyon bozukluğu, iştahsızlık, uykusuzluk veya bunun tam tersi aşırı yemek yeme, aşırı uyku ile kimi zaman da intihar ve ölüm düşüncelerinin yoğunlaşması olarak kendini gösteren depresyon, benlik saygısında ve kendine güven duygusunda azalma meydana getiriyor.

Hastalığın kişide ''Hiçbir şey yapmıyorum, yapamıyorum'' şeklinde düşüncelerle seyreden bir süreç olduğunu söyleyen Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aytekin Sır, ''Bu süreçte duygusal çöküş yaşayan kişi kısa sürede kendisini toparlayabilmek için çeşitli arayışlara giriyor. Bazen kumara bazen de küçük yatırımlar ile şans oyunlarına yönelebiliyor'' dedi.

Araştırmalarda depresyonun görülme sıklığının yüzde 10-15 oranında olduğuna dikkati çeken Sır, depresyonun sosyal statü farkı gözetmediğini söyledi:

"Depresyon statü ayrımı yapmıyor. Yani fakirle zengin arasında depresyonun görülmesi bakımından çok büyük fark yok. Depresyon daha çok fakir insanların hastalığı gibi lanse ediliyor. Ancak bu doğru değil. Çünkü fakir ve zengin kişiler arasında yapılan araştırmalarda ekonomik ve sosyal statü bakımından önemli bir fark olmadığı ortaya çıkıyor.''

Ekonomik durumda değişiklik depresyon sebebi

Prof. Dr. Sır, ekonomik durumda değişikliğin depresyonun sebepleri arasında yer aldığını belirterek, bir kişinin zenginken fakirleşmesinin depresyona neden olabildiğini söyledi. Bir kişinin yoksul olmasının depresyona girmesi için gerekçe olmadığını belirten Sır, şunları söyledi:

''Köyde yaşayan bir kişi hayatı boyunca köyde yaşamışsa ve yaşamaya devam ediyorsa yaşam koşulları şehirde yaşayan bir kişiye göre olumsuz da olsa bu depresyona girmesi için bir neden değil. Ekonomik statüde olumsuza doğru bir kayma olmadığı sürece ekonomik sorunlar tek başına depresyon yaşanmasına sebep olamaz. Kimi zaman da ekonomik sıkıntılar depresyonu tetikleyebilir. Örneğin işi ve ekonomik gücü olan bir kişi ciddi maddi sıkıntılar yaşamaya başlıyor ve işten çıkarılıyor. Hızla içe kapanıyor. 'Aileme bakamıyorum', 'Kötü bir babayım', 'İşim yok' gibi düşüncelerle intihara yönelebiliyor.''

Hayatlarının son kumarını oynuyorlar

Sır, bu tür kişilerin kimi zaman da bir çıkış yolu olarak cebindeki çok az bir parayı kumara yatırarak çok kısa sürede çok para kazanmayı ve ailesini sıkıntıdan kurtarmayı umut ettiğini belirterek, kumara yönelen bu kişileri ciddi risklerin beklediğini söyledi. Kişinin göze alınan risk ve beklentileri ne kadar büyükse hayal kırıklığının da o kadar büyük olduğuna dikkati çeken Sır, şöyle konuştu:

''Her şeyini kaybeden kişi intihara daha da meyilli hale geliyor. Elindeki bütün parayı kumara yatırarak 'bununla ya batarım ya da çıkarım' diye düşünüyor. Çoğu zaman da kaybediyor. O zaman bir anda elindeki her şeyi maddi anlamda yitirmiş oluyor ve tutunacak dalı kalmıyor. Gücünü de kaybettiği için toparlanması çok daha güç oluyor. Bunalıma giren insanlar nasıl kumara yöneliyorsa benzer biçimde şans oyunlarına da yöneliyor. Elindeki küçük bir para ile şans oyunlarını deneyen kişi 'Bana çıkarsa nasılsa kurtulurum' diye düşünüyor. Hayatlarının son kumarını oynuyorlar. Kazananın kaybedene göre teorik olarak çok daha düşük olması nedeniyle de şans oyunlarına yönelenlerin çoğu hayal kırıklığı yaşıyor. Kimileri bir biletle şansını denerken kimileri ise seri bilet alıyor. Depresyona giren kişinin şans oyunlarına duygusal yatırımı ne kadar yüksekse hayal kırıklığı da o ölçüde artıyor.''

(AA)