-Depremzedeler geleceğe umutla bakıyor KÜTAHYA (A.A) - 25.08.2011 - Kütahya'nın Simav ilçesinde 19 Mayıs'ta yaşanan depremden yaklaşık 3 ay sonra çadırlardan ayrılarak geçici prefabrike konutlara yerleştirilen depremzede aileler, yaralarının büyük ölçüde sarılmasıyla geleceğe daha umutlu bakıyor. Merkezi Simav olan 5,9 büyüklüğündeki deprem neredeyse Türkiye'nin batısındaki tüm illerde hissedildi. Başta İstanbul olmak üzere birçok ilde korku ve paniğe yol açan sarsıntı, Simav ve çevresindeki ilçelerde on binlerce aileyi sokağa döktü. 2 kişinin ölümüne, 120'den fazla kişinin yaralanmasına neden olan deprem nedeniyle Simav'da vatandaşlar yaklaşık bir ay evlerine giremedi. 25 bin nüfuslu Simav'da vatandaşlar 17 noktada Türk Kızılayı'nca oluşturulan çadır kentler ve mahalle aralarındaki çadırlarda barındı. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının, depremin bilançosunu açıklamasıyla ilçede hayat normale dönmeye başladı. Kesin hasar tespitine göre, Simav'da binaların yüzde 55'i depremde hasar gördü. 684 ağır hasarlı ve yıkık, 1300 orta hasarlı, 4 bin 566 az hasarlı, 4 bin 700 hasarsız bina bulunan Simav'a yardım elini uzatan devlet, az ve orta hasarlı binalarını onaran vatandaşların yuvalarına yeniden kavuşmasını sağladı. Böylece çadırlarda kalanların sayısı azaldı. Devlet kurumları, depremin yaralarının hızla sarılması için alınan kararları uygularken, evleri kullanılamayacak durumda olanların sıcak yuvaya kavuşturulması amacıyla geçici ve kalıcı konut yapımına kısa sürede başlandı. Başbakanlık Toplu Konut İdaresinin (TOKİ), üç yüklenici firma aracılığıyla başlattığı okul, cami, ticaret merkezi gibi sosyal donatıları da içeren 928 konutun yapımını sürdürüyor. Evleri ağır hasar gören veya yıkılan ailelerin yararlanacağı konutların kasım ayında teslim edilmesi planlanıyor. Çadırlarda kalan vatandaşların bir an önce buralardan kurtarılıp sıcak yuvalara kavuşturulması amacıyla yürütülen çalışmalar kapsamında Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca geçici prefabrike Yunus Emre Evleri inşa edildi. Yaklaşık iki hafta önce buraya ailelerin taşınmasıyla çadır sayısı 65'e, çadırlarda kalan kişi sayısı ise 120'ye düştü. -Özledikleri ev yaşantısına alışmaya çalışıyorlar Yunus Emre Evleri'nin sakinleri, 20'şer metrekarelik yeni yuvalarında bir yandan deprem psikolojisini üzerlerinden atmaya, diğer yandan özledikleri ev yaşantısına alışmaya çalışıyor. Buradaki depremzedeler, TOKİ'nin kalıcı konut yapımını tamamlayıp anahtarlarını teslim edeceği günü bekliyor. Prefabrike konut sakinlerinden Hafize Çayır, AA muhabirine, burada yaşamın çadırlara göre çok daha iyi olduğunu söyledi. 200 konutun bulunduğu alanda en az 800 kişinin yaşadığını dile getiren Çayır, ''Bu kadar insanın yaşadığı toplu yaşam alanında elbette ortak kullanım alanları da olmalı. Bu konutlarda denetimin sağlanması için yönetici belirlenmeli, toplantı yerleri olmalı. Giriş ve çıkışlar kontrol edilmeli'' dedi. Yunus Emre Evleri'nin bir başka sakini ise 61 yaşındaki memur emeklisi İsmet Ataklı. Belediye otobüslerinin buraya düzenli sefer yaptığını, çarşıya gidip gelmenin zor olmadığı ifade eden Ataklı, ''Çamaşır yıkamada sorun yaşanıyor. Belirli noktalarda çamaşır makinesi kullanma yerleri olmalı. Bazı konutların banyolarında su sızmaları var. Konutlar nüfusu kalabalık aileler için uygun değil'' diye konuştu. Cam kemik hastası engelli Ömer Demiralay (37), Çitgöl beldesindeki ahşap evi depremde ağır hasar gördüğü için prefabrike konuta yerleştiğini anlattı. 3 ayda bir yaklaşık 900 lira olan özürlü maaşıyla kıt kanaat geçinirken TOKİ'nin tahsis edeceği konutun bedelini nasıl ödeyeceğini kara kara düşündüğünü belirten Demiralay, ''Ben yalnız yaşıyorum. Akülü aracım olmasa işim daha da zor. Aşevinden gelen yemeklerle karnımı doyuruyorum. TOKİ evlerinde tek başıma nasıl yaşarım bilemiyorum. Eğer devlet yardım eder, Çitgöl'deki yıkılan evimin yerine mütevazi bir ev yapılırsa, en azından komşularımın ve yakınlarımın yardımıyla günlük hayatımı sürdürebilirim'' ifadelerini kullandı. -Artçı sarsıntıların artmasından tedirgin oluyorlar- Evlerine yerleşen depremzedelerden bazıları ise artçı sarsıntıların sıklığı ve büyüklüğünün son birkaç günde arttığını, önceki gün 3,5 ve 3,8 büyüklüğündeki sarsıntıları hissedip korkuyla dışarı çıktıklarını söyleyerek, konuyla ilgili deprem uzmanlarının araştırma yapmasını istedi. Depremin hemen ardından vatandaşların yardımına koşan Türk Kızılayı, Simav'daki çadırların büyük bölümünü topladı ve ihtiyaç halinde yeniden kullanılması için onardı. İlçe genelindeki 6 bin 715 çadırdan 5 bin 115'ini topladıklarını belirten Türk Kızılayı Simav Sorumlusu Ahmet Yetik, bunlardan yaklaşık 600'ünün kullanılamayacak durumda olduğunu ifade ederek, kalanların toplanması için mahalle ve köy muhtarlarından yardım istedi.