Depremde Adana’da 105 kişinin ölümüne neden olan firari sanık Cüneyt Akkaya, Karadağ'dan Türkiye'ye getirildi. Tutar Yapı Sitesi’yle ilgili davadan hakkında ‘tutuksuz yargılama’ kararı verilen Akkaya, Ekim Apartmanı davasından tutuklandı. Tutar Yapı Sitesi'nde yakınını kaybeden müşteki avukatı Gülsüm Özdoğru, kararı ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. Özdoğru, "En azından Ekim Apartmanı dosyasında tutuklanmış olması bize bir teselli, nihayet karşımızda bir muhatap olacak, sormak istediklerimizi soracağız. Umarım sonunda hak ettikleri cezaları aldıklarını göreceğiz" dedi.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Adana'da bulunan Tutar Yapı Sitesi ve Ekim Apartmanı da yıkıldı. Tutar Yapı Sitesi'nde 63 kişi yaşamını yitirdi, 12 kişi de yaralandı. Ekim Apartmanı'nda ise 42 kişi yaşamını yitirdi, 7 kişi de yaralandı. Dosya kapsamında her iki binanın yıkılmasında sorumluluğu bulunan teknik uygulama sorumlusu ve inşaat mühendisi Cüneyt Akkaya, firari olarak aranıyordu.
ANKA Haber Ajansı'nın edindiği bilgiye göre; Karadağ adli makamlarınca yakalanan Akkaya, iade işlemlerinin tamamlanmasının ardından Türkiye'ye getirildi.
"7,5 aydır bütün işlerim durdu, Montenegro'da hapishane şartları çok kötüydü"
Akkaya, Tutar Yapı Sitesi davasından dün Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ne çıkarıldı. Binanın yıkılmasında bir kusurunun olmadığını ileri süren Akkaya savunmasında, özetle şunları söyledi:
"Ben 7,5 aydır Montenegro da tutukluyum. Bütün mal varlığımı yatırdığım işim batmak üzeredir. Budva şehrinde İtalyan bir şirkete ait firmayla kat karşılığında bir sözleşme yapmış bulunmaktayım. Projemi onaylattım. Bütün harçlarımı ve vergilerimi yatırdım. Son kuruşuma kadar kazıyı da yaptım. Sonrasında inşaatı devam ettirecek ve sonuna kadar devam ettirecek başka bir yatırımcı firma ile sözleşme de yaptım. Ama bu İnterpol araması ile tutuklanınca 7,5 aydır bütün işlerim durdu. Maalesef oradaki gözaltı ve hapishane şartları çok kötüydü. Gerçekten benim hayatım bitmek üzeredir. Eğer birkaç hafta daha geçer ise arsa sahibi İtalyan şirket sözleşmenin iptali davası açtı. Eğer ben kendimi savunamaz isem bu iptal davasında karar alırlarsa ben mahvoldum demektir. Her şeyim gitti demektir. O yüzden mahkemenizden serbest bırakılmayı ve tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum."
Mahkeme başkanı karara şerh düştü
Mahkemenin iki üyesi Akkaya'nın "adli kontrolle" serbest bırakılması yönünde karar verirken, mahkeme başkanı karara şerh düştü. Mahkeme başkanının şerhinde, özetle şunları kaydetti:
"Karadeniz Teknik Üniversitesi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporuna göre sanığın asli kusurlu olduğu bu sebeple sanığın tutuklanması kanaatinde olmakla, sayın çoğunluğun sanığın adli kontrol ile serbest bırakılması yönündeki görüşüne katılmıyorum.”
Akkaya "Ekim Apartmanı" davasından tutuklandı
Akkaya, Tutar Yapı Sitesi davasından serbest bırakıldı. Akkaya, dün Ekim Apartmanı davasında ise Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne çıkarıldı. Akkaya diğer mahkemedeki savunmasını tekrarlardı ve suçsuz olduğunu öne sürdü. Mahkeme heyeti, Akkaya'nın tutuklanmasına karar verdi. Kararın ardından Akkaya tutuklanarak cezaevine gönderildi.
"Bizim sevdiklerimizi öldürenlerden gözlerinin içine baka baka hesap soracağız"
Tutar Yapı Sitesi'nde yakınını kaybeden müşteki avukatı Gülsüm Özdoğru, Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tahliye kararına itiraz etti. Özdoğru, süreci ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi:
"Sanık sandalyemiz de müdafi sandalyeleri de 17 ay boyunca boştu. Cüneyt Akkaya Ocak 2024’te Karadağ’da yakalandı diye buruk ta olsa bir 'sevinç' yaşadık ama 7.5 ay sürdü iade edilmesi. Bekir ve Osman Baloğlu tutuklandı haziranda nihayet, 28 gün sonra salındı, 9 gün sonra yeniden tutuklandı. Yani birden bire hem Baloğulları tutuklandı, hem Cüneyt Akkaya iade edildi. Ama bizim dosyamızda hem Çukurova Üniversitesi hem de Karadeniz Teknik Üniversitesi raporlarına göre kusurlu bulunan Cüneyt Akkaya adli tatil sebebiyle geçici görevle gelen hakim ve savcıların oyu/mütalaası ile tahliye edildi. Tüm duruşmalara katılan başkan ise tahliye kararına katılmadı. En azından Ekim Apartmanı dosyasında tutuklanmış olması bize bir teselli, nihayet karşımızda bir muhatap olacak, sormak istediklerimizi soracağız. Bizim sevdiklerimizi öldürenlerden gözlerinin içine baka baka hesap soracağız ve umarım sonunda hak ettikleri cezaları aldıklarını göreceğiz."