Uluslararası finans kuruluşlarından uygun koşullu kaynak temin edilmeli, küresel ölçekte yüksek düzeyde bulunan İslami fonlardan yararlanılmalı, kira sertifikası (sukuk) ihracı vb. yöntemlerle ülkemize finansman çekilerek kentsel dönüşümde kullanılması sağlanmalı.
Deprem riski yüksek bölgelerdeki belediyelerin yıllık yatırım bütçelerinin yüzde 10’unu kentsel dönüşüm projeleri için ayırmaları sağlanmalı ve ayrılan kaynağın yerinde kullanılması için gerekli denetimler yapılmalı.
İmar planı değişikliği sonucu değer artış payı olarak tahsil edilen gelirlerden belediyelere aktarılan tutarlar kentsel dönüşüm projelerinde kullanılmalı.
Emlak vergisi gelirlerinden belli oranda pay, kentsel dönüşüme ayrılmalı.
Özellikle deprem açısından riskli olan şehirlerde, nüfusun ve ekonomik aktivitenin yoğunlaştığı görülmektedir. Çeve ve Şehircilik Bakanlığı’nın, hazırlık çalışmalarını sürdürdüğü Türkiye Mekânsal Strateji Planı’nda, bazı şehirlerin dengesiz büyümesine karşılık orta büyüklükteki kentlerin kalkınması, cazibelerinin artırılması, mümkünse yeni cazibe merkezlerinin oluşturulması ile şehirlerin kademelenmesi gözden geçirilmeli. Deprem senaryoları geliştirilmeli.
İstanbul başta olmak üzere deprem açısından riskli olan şehirlere yoğun göç durdurulmalı ve deprem riski azaltılmalı.
Kırsal canlandırma, şehirlerimizde mevcut yapı ve nüfus yoğunluğunun azaltılmasına katkı sağlayacaktır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yürütülen Tarımköy uygulaması ile depreme dayanıklı, güvenli konutlar ve diğer donatılar yapılarak vatandaşların hizmetine sunulmaktadır. Kırsala dönüşün hızlanması ve kentlerdeki nüfus yoğunluğunun azaltılması amacıyla bu uygulamaların özellikle deprem riskinin yüksek olduğu illerde yaygınlaştırılması sağlanmalı.