Yaşam

Denktaş adı Kıbrıs'ın tarihinde yaşayacak

1968’de başlayan müzakere sürecinden, Cumhurbaşkanlığı görevini devrettiği 2005 yılına kadar 36 yıl boyunca müzakere masasında Kıbrıs Türklerini temsil etti.

12 Ocak 2012 02:00

T24- Yarım asrı aşan siyasi yaşamını “Mücadele, çile, sabır, anavatana güven, bağımsızlık... Kaybetme! Kaybedersen kaybolursun!” sözleriyle anlatan Rauf Denktaş, hayatını Kıbrıs sorununun çözümüne adadı. 1968’de başlayan müzakere sürecinde, Cumhurbaşkanlığı görevini devrettiği 2005 yılına kadar 36 yıl boyunca Kıbrıs Türklerini temsil etti.  Bu süreçte Rum lider Klerides’in ardından karşısına, Makarios, Kiprianu, Vasiliu, tekrar Klerides ve Papadopulos oturdu. Denktaş, 5 Rum iderini yanı sıra, 5 Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, 6 Türk Cumhurbaşkanı ve 13 Başbakan’la çalıştı. Zorluklarla dolu bir siyasi mücadele veren Rauf Denktaş ve eşi Aydın Denktaş, 3 kez de evladını kaybetmenin acısını yaşadı.


2005 yılında 80. yaş gününde  Rum gazetesi Cyprus Mail, dünyada sadece Küba lideri Fidel Castro’nun Denktaş’tan daha eski bir siyasi kariyere sahip olduğunu  belirterek,  kendisini  “çok zeki ve sempatik bir siyasetçi, hukukçu, eski milis beyni, fotoğrafçı, şair, sıradan aile babası, hayvansever ve manipülasyon ustası” olarak tanıttı.
Denktaş, kimilerine göre günahlarıyla, kiminelerine göre sevaplarıyla anılacak ama dünyada, adı ülkeleriyle birlikte anılan, az sayıdaki lider arasında yer alacak. Denktaş’ın hayatı Kıbrıs’ın yakın tarihini, Kıbrıs’ın yakın tarihi de Denktaş’ı anlatacak.
 

İşte Kıbrıs’ın ve Rauf Denktaş’ın ortak tarihi


Rauf Denktaş, 27 Ocak 1924’te Baf’ta, Hakim Mehmet Raif Efendi’nin dördüncü ve son çocuğu olarak dünyaya geldi. Henüz 1,5 yaşındayken annesini, 17 yaşında babasını kaybetti.  

 İlkokul sıralarındayken, Türkiye’ye gidip pilot olmayı hayal etti. Denktaş, belki tayyareci olamadı ama, Kıbrıs Türk siyaset sahnesinde büyük bölümü toplum lideri olmak üzere yaklaşık yarım asırlık bir rol üstlendi. Çocukluğu, Atatürk’e hayran bir babanın yanında, İngiliz Yönetimi’nin baskısı altında geçti.

Anneannesi ve babaannesi tarafından büyütülen Denktaş, 1930 yılında eğitim için İstanbul'a gönderildi. Arnavutköy'de ilkokuldan liseye kadar eğitim veren Fevzi Ati Lisesi'nde yatılı okumaya başladı. Ortaokuldan sonra Kıbrıs'a döndü ve liseyi Kıbrıs'ta bitirdi. II. Dünya Savaşı'ndan sonra hukuk eğitimi için İngiltere'ye gitti. Mezun olduktan sonra avukatlığa başladı.


27 Kasım 1948 tarihinde Kıbrıs Türklerinin düzenlediği ilk mitingte Dr. Fazıl Küçük ile beraber hatiplik yaptı. Türk cemaatinin iki önemli ismi Faiz Kaymak ve Dr. Fazıl Küçük arasında arabulucu rolünü üslenip, toplumun çıkarlarının takipçisi oldu. Faiz Kaymak'ın teklifi ve Dr. Fazıl Küçük'ün tasvibiyle Kıbrıs Türk Kurumlar Federasyonu Kongresi'nde başkanlığa seçildi. Savcılık görevinden İngiliz yönetimini zorlukla ikna ederek istifa etti ve cemaat sorunlarıyla uğraşmaya başladı. 1949 yılı yaz aylarında savcılık yapmaya başladı. Yine aynı yıl Aydın Hanım'la evlendi. 1955'te terörist bir hüviyete bürünen Enosisle mücadelede ve EOKA karşısında Kıbrıs Türklerinin direnişine yön veren Denktaş, 1958 yılında hükümetteki görevinden istifa etti. Arkadaşlarıyla 1 Ağustos 1958'de Türk Mukavemet Teşkilatı'nı (TMT) kurdu.


1958 yılında Rum tedhişçiler, Türk köylerine saldırınca, Türkler de bu olayları protesto etti. Zürih-Londra antlaşmaları öncesinde Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş, Ankara'ya Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile görüşmeye gitti. Bu görüşmede Denktaş adaya Türk Askeri gönderilmesi teklifini dile getirdi. 1959 Zürih ve Londra Antlaşmaları ile, 1960 Antlaşmaları ve Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'nın hazırlanmasında emeği geçti. Aynı yıl Türk Cemaat Meclisi'yle İcra Komitesi Başkanlığı'na seçildi. 16 Ağustos 1960 tarihinde 650 kişilik Türk Alayı Magosa Limanı'na ayak bastı. 1963 olaylarından sonra Denktaş temaslarda bulunmak üzere Ankara'ya gitti. Temaslarını tamamlayan Denktaş bir sandalla Kıbrıs'a geçti ve Türk direnişini örgütlemeye başladı. 1964 Londra Konferansı'ndan sonra Makarios tarafından 'istenmeyen adam' ilan edildi. Yeşilada'ya girmesi yasaklandı. Gizlice Erenköy'e çıkarak savaşa katıldı. 1967'de adaya gizlice girerken tutuklandı. Yoğun girişimler sonucu Türkiye'ye geri verildi. 1968'de adaya giriş yasağı kaldırıldığından Kıbrıs'a döndü.


1970 seçimlerinde Türk Cemaat Meclisi Başkanlığı'na seçildi. 28 Şubat 1973'e kadar Kıbrıs Cumhurbaşkanı Muavini ve Kıbrıs Türk Yönetim Başkanı seçildi. 13 Şubat 1975'te Kıbrıs Türk Federe Devleti'nin ilanından sonra devlet ve meclis başkanı görevlerini de yürüten Denktaş, anayasa uyarınca 1976'da yapılan ilk genel seçimlerde devlet başkanlığına seçildi. 1981 yılında ikinci kez devlet başkanı oldu. 15 Kasım 1983'te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilanından sonra tekrar cumhurbaşkanlığına seçildi. 22 Nisan 1990'da yapılan erken seçimde ikinci kez cumhurbaşkanı seçildi. 1995'teki seçimlerde de cumhurbaşkanı seçildi. 17 Nisan 2005'te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmayan Denktaş, 24 Nisan'da görevi Mehmet Ali Talat'a devretti.


Rumların yıllarca Ada'da çözümü engelleyen kişi olmakla suçladığı Denktaş, kimilerine göre, Kıbrıs sorununda ödün vermez bir çizgi izledi. Her fırsatta "Ada'nın tümünü ele geçirmek istiyorlar" dediği Rumlara güvenilemeyeceğini savundu. Arabuluculuk yapan birçok yabancı diplomatı Rumların dümen suyunda gitmekle suçladı. Birçok yabancı diplomat da Denktaş'ı ileriyi görememek ve geçmişe endeksli bir politika izlemekle itham etti.


Rauf Denktaş'ın halk desteği yıllar içinde eridi. 1976'da yüzde 76 oyla seçilen Denktaş, 2000 seçimlerinde ilk turda yüzde 43 oy alabilmiş, şimdiki Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun - birçok gözlemciye göre Türkiye'nin baskısıyla - ikinci turda adaylıktan çekilmesiyle iktidarda kalabilmişti.


Başkanlığının son döneminde binlerce kişi, Denktaş'ın istifası talebiyle gösteriler yapmıştı.


AKP iktidarıyla ilişkileri iyi olmayan Denktaş, 2005'te verdiği bir demeçte, "Gitmek için geç kaldım" demişti. Destekçileri içinse Denktaş'ın istifasıyla "Kıbrıs davası" önderini kaybetti.