Gündem

Deniz Zeyrek: "Akar, 'güvenme' kıstasıyla hareket ediyor; atama ve terfilerde kıdem ve liyakat dikkate alınmıyor"

"Akar, Erdoğan'dan, 'Bir yıl içinde orduda tek FETÖ'cü bırakma' talimatı aldı"

30 Ağustos 2019 09:08

Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'dan, "Bir yıl içinde orduda tek FETÖ'cü bırakma" talimatı aldığından beri 'tanıma' ve 'güvenme' kıstasıyla hareket ettiğini yazdı. "Bu kıstas nedeniyle atama ve terfilerde Atatürkçü subayların da mağdur edildiği iddia ediliyor" diyen Zeyrek, "subayların kendilerini "Atama ve terfilerde kıdem ve liyakat dikkate alınmadığı" gerekçesiyle mağdur hissettiğini ifade etti.

Zeyrek'in, "Subaylar neden bıraktı?" başlığıyla (30 Ağustos 2019) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:

Malum Zafer Haftası'ndayız. Ordumuzun en önemli kahramanlık destanı, 97 yıl önce bugünlerde
yazıldı. Atatürk, Sakarya Savaşı'nın bir “subay savaşı” olduğunu yazar. Gerçekten de kıt imkanlarla, doğru strateji ve taktiklerle yürütülen ve kazanılan bir savaş, ancak kurumsal, gelenekleri olan bir kurmay subay aklının ürünü olabilir.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) bu aralar dönüşmeye çalıştığı profesyonel ordu, aslında Atatürk'ün kastettiği türden bir subay savaşını verebilecek bir subay ordusu olacak. Kulağa garip gelebilir ama daha dinamik, acil müdahale kapasitesi olan, az imkanla çok iş başarabilen (asimetrik bir güce sahip) düzenli bir ordudan söz ediyorum. Peki TSK'nın bu dönüşümü planlandığı gibi ilerliyor mu? Bazı komutanların istifasından ve TSK içindeki eleştirilerden anlıyoruz ki “hayır.” Bunun da iki önemli nedeni var:

İlki FETÖ belasının bertaraf edilmesiyle ortaya çıkan kurmay açığı. Yani geçici olsa da yapısal bir sorun.

İkincisi ise Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın, sadece çok iyi tanıdığı, güvendiği subaylarla çalışmayı tercih etmesi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dan “Bir yıl içinde orduda tek FETÖ'cü bırakma” talimatı alan Akar'ın “tanıma ve güvenme” kıstasıyla hareket ettiği ortada. Bu kıstas nedeniyle atama ve terfilerde Atatürkçü subayların da mağdur edildiği iddia ediliyor. Silah arkadaşları, istifa edenlerin kendilerini iki açıdan mağdur hissettiğine dikkat çekiyor:

1- Atama ve terfilerde kıdem ve liyakat dikkate alınmıyor,

2- Suriye (özellikle de İdlib) konusunda ilgili subayların görüşleri dikkate alınmıyor.

Geçiş dönemleri hep sorunlu olur. Bu geçiş döneminde başka istifalar da gelirse şaşırmayın.