14 Şubat’ta İstanbul'da gözaltına alındıktan sonra "Terör örgütü propagandası yapmak, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” iddiasıyla tutuklanan Deniz Yücel adına salı günü doğduğu kent olan Flörsheim'de temsili nöbet düzenlendi. Flörsheim Belediye Meclisi'nde yer alan parti gruplarının ortak kararıyla organize edilen etkinliğe Yücel'in yakınları, arkadaşları ve hemşehrilerinden oluşan yaklaşık 100 kişilik bir grup katıldı.
Flörsheim Belediye Meclisi'nde yer alan Sosyal Demokrat Parti SPD, Hristiyan Demokrat Birlik CDU ve Yeşiller Partisi adına söz alan belediye meclis üyeleri konuşmalarında Deniz Yücel'in serbest bırakılmasını talep etti.
"Gazetecilik suç değildir"
Flörsheim Belediye Başkan’ı Michael Antenbrink yaptığı konuşmada Deniz Yücel’in ‘sadece mesleğinin gereğini yerine getiren eleştirel bir gazeteci olduğunu, bu açıdan yapmış olduğu haberler sebebiyle kendisine yöneltilmiş suçlamaların gerçeği yansıtmadığını’ söyledi. Temel hak ve özgürlüklerden olan basın ve ifade özgürlüğünün son dönemde Türkiye'de kabul edilemez kısıtlamalarla karşı karşıya olduğunu dile getiren Atenbrink, sadece Deniz Yücel'in değil, Türkiye'de haksız yere tutuklanmış tüm gazetecilerin gecikmeksizin serbest bırakılması gerektiğini ifade etti.
Kardeş kentler projesinin hayata geçirilmesiyle Türkiye ile olan ilişkilerinin aynı zamanda dostluk seviyesinde yürütüldüğünü dile getiren Antenbrink bu sebeple de Türkiye’nin içinden geçmiş olduğu süreçle yakından ilgilendiklerini sözlerine ekledi.
Sosyal Demokrat Parti SPD'nin belediye meclis grubu adına konuşma yapan Marion Eisenmann-Kohl ise ‘Türkiye'de basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğünün sürekli yapılan müdahalelerle tehdit edildiğini' kaydetti. Eisenmann-Kohl basın özgürlüğünün kamu nezdinde kontrol, kişilerin konulara ilişkin özgürce görüş oluşturabilme ve kamusal çıkar çatışmalarının barışçıl yollardan çözülebilmesi açısından oldukça önemli olduğuna dikkat çekerek bağımsız gazeteciğin önemini vurguladı.
Yeşiller Partisi adına konuşan Carola Gottas da, özellikle devletlerin işlemiş olduğu insan hakları ihlalleri ve devlet yetkililerinin yolsuzlukları üzerinde çalışan ve fikirlerini özgürce ifade edebilen cesur gazetecilere ihtiyaçları olduğunu ifade etti.
"Deniz'in yanındayız"
Deniz Yücel'i bir hafta önce cezaevinde ziyaret eden kız kardeşi İlkay Yücel gösterilen dayanışmadan memnuniyet duyduklarını ifade etti. Kamuoyu aracılığı ile yaratılan baskının sonuç getirebileceğine inandığını belirten İlkay Yücel, halka kendilerini yalnız bırakmadıkları için teşekkür etti.
Yücel'in tutukluluğunun sürmesi durumunda temsili nöbetler her ayın 14. günü düzenlenmeye devam edecek.
Deniz Yücel, Enerji Bakanı Berat Albayrak'ın özel e-posta adreslerine düzenlenen hacker saldırılara ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, konuya dair yaptığı haberi nedeniyle 14 Şubat'ta ifade vermek üzere gittiği İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltına alınmıştı. Gözaltına alındıktan sonra "Terör örgütü propagandası yapmak, halkı kin ve düşmanlığa tahrik” iddiası ile tutuklanan Deniz Yücel'in durumu Almanya ve Türkiye arasında ilişkilerin gerilmesine neden olmuştu.
© Deutsche Welle Türkçe
Melis Yüksel