Federal Almanya Sol Parti Milletvekili Hakkı Keskin, Almanya'daki Deniz Feneri e.V. skandalının Türkiye boyutunun da araştırılması gerektiğini söyledi.
Mahkeme tutunaklarına göre derneğin 20002-2007 yılları arasında 20 binden fazla bağış sahibinden 41 milyon avro bağış topladığını belirten Keskin, bu paranın 17 milyon avrosunun Türkiye'ye gittiğini, bunun da 8 milyon avrosunun Türkiye'deki Deniz Feneri'ne verildiğini ifade etti. Türkiye'de Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman ve RTÜK Başkanı Zahid Akman adlarının öne çıktığını anımsatan Keskin, olayla ilgili Türkiye'deki zanlıların da yargı önüne çıkarılmaları gerektiğini kaydetti.
Akman'ın derhal istfa etmesi gerektiğini vurgulayan Keskin, "Kanal 7 ve yeşil sermaye dolandırıcılığı arasındaki işbirliği kanıtlanmıştır. Kanal 7'ye dava açılmalı, kanal kapatılmalı ve malvarlığına el konulmalıdır. Yeşil sermayecilerin 800 bin kişiden topladıkları tahmin edilen 35 milyar avro konusu artık önemle savcılık ve hükümet tarafından ele alınmalıdır" dedi.
Bazı TV kanallarında hala gün boyunca Deniz Feneri reklamlarının yayınlandığını anımsatan Keskin, Deniz Feneri e.V. ile Deniz Feneri Türkiye arasındaki olası bağlantılar tümüyle araştırılmadıkça, bu tür reklamların yayınlanmasının çok sakıncalı olduğunu söyledi.
Yurtdışındaki Türk vatandaşlarının Kombassan, Yimpaş, Deniz Feneri gibi yeşil sermaye ile kurulan şirketler aracılığıyla sürekli suiistimal edildiklerini dile getiren Keskin, etik değerlerden yoksun bu tür kuruluşların ileride yine türeme olasılığı olduğunu ifade etti. Keskin, yeşil sermaye yolsuzluklarının üzerine daha önceki yıllarda daha etkin ve kararlı gidilmiş olsaydı, Deniz Feneri yetkililerinin insanları bu kadar rahat ve pervasızca dolandıramayacaklarını kaydetti.