Gündem

'Demokrasiden verilen ödün ekonomiye malolur'

Başmüzakereci Egemen Bağış, demokrasi için Yapılan her hatanın, ekonomiye maliyetinin yüksek olacağını belirtti.

19 Şubat 2010 02:00

T24 - Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, demokrasi konusunda yapılan her hatanın, demokrasi konusunda verilen her ödünün ekonomiye maliyetinin yüksek olacağını belirterek, ''Demokrasi topal olursa, ekonomi felç olur'' dedi.

Bağış, ''AB Sürecinde İhracatçılar Zirvesi''nde, hükümet olarak son 7 yıl içinde çok ciddi yatırımlar yaptıklarını ama en büyük yatırımın demokrasi ve insan hakları alanında olduğunu, demokrasiye yatırım yaparken ekonominin de kalkındığını, ekonomiye yatırım yaparak da demokrasinin kalkındığını gördüklerini söyledi.

Ekonomi ve demokrasinin birbirini destekleyen kavramlar olduğunu belirten Bağış, şunları söyledi:

''Son 7 yıl içinde elde ettiğimiz ekonomik başarı, demokratikleşme yolunda attığımız tarihi reformlarla doğrudan ilgilidir. Uluslararası yatırımlardan, turizme, tek haneli enflasyon rakamlarından, Türk Lirası'ndan sıfır atılmasına, ihracata, enerjiye kadar ekonomideki her gelişme aynı zamanda demokrasimizi güçlendirmiştir.

Ancak güçlü bir demokrasiyle güçlü bir ekonomiye sahip olunabilir. Statükoculuğun, değişime direnenlerin aslında ekonomiye ne ölçüde zarar verdiğini benden çok sizlerin çok iyi bildiğinizi biliyorum. Siz bu süreci bu ülkede 10 yıllardır yaşadınız. Ne zaman bu ülkede istikrar oldu, demokratik standartlar yükselmeye başladı sizin işleriniz iyi gitti.''
     
'Demokrasiye ayar yapılmaya kalkılırsa ekonominin ayarı bozulur'    

Demokrasiye ayar yapılmaya kalkılırsa ekonominin ayarının bozulduğunu, demokrasi konusunda yapılan her hatanın, demokrasi konusunda verilen her ödünün ekonomiye maliyetinin yüksek olacağını dile getiren Bağış, "Ekonomik güç, demokrasi, adalet, kalkınma bunlar birbiriyle bağlantılı... Onun için bu ülkede her bir vatandaşımızın her birinin benim diyebileceği bir Anayasa'ya kavuşmamızın hiç kimsenin endişe duymayacağı, her bir vatandaşımızın güvenebileceği yargı reformlarının yapılmasının vakti geldi" dedi.

Hukuk devleti niteliği aşılırsa adalet duygusunun zedeleneceğini vurgulayan Bağış, o yüzden bu kavramlara hep beraber sahip çıkmak durumunda olduklarını anlattı.

Türkiye'de insanların yıllarca çocuklarına istedikleri isimleri veremediklerini belirten Bağış, ''Çocuğuna Bektaş, Mücahit, Agop ismini veremeyen vatandaşlarımızın çektiği sıkıntılar ekonomiye de ticarete de yansıdı. Morali bozuk olan bir ülkenin kalkınması zordur. O yüzden bizim biraz da bu milletin moralini yükseltecek adımları sizlerle birlikte atmamız lazım. AB standartları bu yüzden önemli...'' diye konuştu.

Bağış, toplantının ardından bir gazetecinin TÜSİAD başkanının dünkü açıklamalarını sorması üzerine de şu karşılığı verdi:

''Yargı herkese lazım. Herkesin huzur duyabileceği bir yargıya bu ülkenin ihtiyacı var. Türkiye'de eğer adaletle ilgili insanların şüpheleri, soruları oluşursa o zaman hiç bir şey olmaz. Demokrasinin olmadığı adaletin, hakkaniyetin olmadığı yerde ne ekonomik kalkınma olur, ne insan hakları olur ne de başka bir şey olur. Türkiye AB müzakerelerini yürüten bir ülkeyse, dün sayın cumhurbaşkanımızın çağrısı bence çok yerinde bir çağrıdır. Gerçekten AB standartlarında bir yargıya kavuşmamız için yapılması gereken reform neyse yapalım.

İktidar muhalefet el ele verelim AB standartları belli. İngiltere'nin Belçika'nın, Hollanda'nın, Almanya'nın yargısı nasıl işliyorsa aynı standartları Türkiye'ye getirelim. 'Türkiye'nin özel koşulları var' masalından ben bıktım. Bizim halkımızda demokrasinin en yüksek mertebesine layıktır. Zenginliğin standardın en iyisine layıktır. Oralarda ne varsa aynısını bizde Türkiye'ye getirelim."