Katıldıkları bir yürüyüş nedeniyle HDP’li vekiller Nursel Aydoğan ve Pervin Buldan ile birlikte yargılanan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yargılamanın Anayasanın 83’üncü maddesine aykırı olduğunu söyledi ve “6 milyon seçmenin temsilcisiyim” dedi. Demirtaş, iddianamede suçun somut olarak belirtilmediğini ifade ederken, “Örneğin; biz bu toplantıyı düzenlemiş miyiz, çağrı mı yapmışız, pankart mı açmışız, konuşma mı yapmışız, konuşma yapmışsak içinde suç unsuru var mı? Bu soruların cevabı iddianamede bulunmamaktadır” dedi.
dihaber’de yer alan habere göre, tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan ve HDP İstanbul Milletvekili Pervin Buldan’ın 28 Mart 2011 tarihinde Siirt merkezindeki Kasaplar Deresi’nde düzenlenen yürüyüşe katıldıkları gerekçesiyle açılan davanın duruşması Siirt 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetle yargılanan Demirtaş, Aydoğan ve Buldan, söz konusu yürüyüşte Kürtçe slogan atıldığı, afiş taşıdıkları ve yürüyüşü düzenledikleri iddiasıyla suçlanıyor.
“Yargılama anayasaya aykırı”
Demirtaş, duruşmaya tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden SEGBİS üzerinden katıldı. Demirtaş’ın ifadesine geçilmeden önce avukatı Mehmet Emin Aktar, savunma yaparak, yargılamanın Anayasa’nın 83’üncü maddesine aykırı olduğunu söyleyerek, itirazda bulundu.
Aktar, “Haklarında dava açılan her 3 müvekkilim de olay tarihinde ve şu anda da milletvekilidirler. Bu nedenle Anayasanın 83. Maddesi uyarınca yasama dokunulmazlığına sahiptirler. Milletvekilliği süresince bir milletvekilinin meclis kararı olmaksızın yakalanamayacağı, tutuklanamayacağı ve yargılanamayacağını düzenlemiştir. Bu nedenle müvekkiller hakkında açılan bu davada yargılamanın durdurulmasına karar verilerek Anayasa’da aykırılık iddiamızın Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesini, müvekkiller hakkında yasama dokunulmazlıklarının usule uygun kaldırılması istemiyle TBMM Başkanlığına yazı yazılmasını talep ederiz” itirazında bulundu.
“Hukuk ihlali”
Ardından söz alan Demirtaş ise “Dokunulmazlıklarımız kaldırılırken bir hukuk ihlali yapılmıştır” diyerek, bu durumu mahkemenin değerlendirerek yargılamanın bu aşamada durdurulmasına, bekletici sorun yapılarak Anayasa Mahkemesi’ne bildirilmesini talep etti.
Demirtaş ve avukatlarının itirazını değerlendiren hakim, yasama dokunulmazlığının kaldırılması işlemi ile ilgili itiraz mercii ve inceleme merciinin mahkeme olmadığından talebin reddine karar verdi.
"Somut delil yok"
Kendisine yönelik suçlamalara ilişkin savunma yapan Demirtaş, 6 milyon seçmenin temsilcisi olduğunu vurgulayarak, adil yargılama karşısında aklanma haklarını kullandıklarını söyledi. Demirtaş, şunları ifade etti:
“İddianamede 2911 sayılı yasanın 28/1. Maddesi gereğince toplantı ve gösteri yürüyüşünü benim ve diğer sanıklar tarafından düzenlendiğinin belirtilmesi dışında bizim düzenlediğimize dair herhangi bir somut delil bulunmamaktadır. Bu durumu sadece iddianamenin sevk maddesinden anlamaktayız. İddianamenin içeriğinde bizim işlediğimiz iddia edilen suç tam olarak net ve somut olarak belirtilmiş değildir."
"Bu sorunun cevabı iddianamede bulunmamaktadır"
Örneğin; biz bu toplantıyı düzenlemiş miyiz, çağrı mı yapmışız, pankart mı açmışız, konuşma mı yapmışız, konuşma yapmışsak içinde suç unsuru var mı? Bu soruların cevabı iddianamede bulunmamaktadır. Beni ve diğer sanıkları bu toplantı ve gösteri yürüyüşünü biz düzenlemişiz gibi hakkımızda iddianame düzenlenmesi esasa aykırı. Çünkü 2911 sayılı yasa gereğince yasama dokunulmazlığı bulunanlar siyasi faaliyet dışında toplantı ve gösteri yürüyüşü için düzenleme komitesine yer alamaz ve böyle bir talepte bulunamazlar. Bana yöneltmiş olduğunuz iddianamede geçen sloganlar veya pankartları veya attığımız yönünde iddianamede de herhangi bir suçlama yoktur. Sadece bu izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşünü bizim düzenlediğimiz şeklinde suçlama yapılmıştır. Ancak daha önce de belirtildiği gibi düzenleme komitesinde ismimiz geçmemektedir. Bu toplantı ve gösteri yürüyüşü Siirt ilinde bulunan STK’lar tarafından düzenlenmiştir. Biz de bu toplantıya iştirak ettik. Böyle bir toplantıya katılmak suç değildir. Toplantı esnasında birilerinin yasaya aykırı eylemde bulunmuşsa bunu bizim bilmemiz mümkün değildir ayrıca sorumluluğumuz da söz konusu değildir. Atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Ayrıca bu soruşturmanın ve yargılamanın kendisi 6352 sayılı yasa kapsamında kalan bir soruşturmaydı. Fezleke ve iddianame tarihi 2015 ve 2016 yılıdır. Oysa 6352 sayılı yasa 2012 tarihlidir. Dolayısıyla iddia makamı, fezleke ve iddianameyi düzenlemeden önce bunun 6352 sayılı yasa kapsamında kaldığını değerlendirmeli ve soruşturmanın ertelenmesine karar vermeliydi."
"Bir dava ve fezleke de benden"
Ama maalesef söz konusu HDP ve HDP milletvekilleri olduğunda bir dava ve bir fezleke de benden olsun anlamında açılmış bir davadır. Oysaki 6352 sayılı yasa kapsamında soruşturmanın ertelenmesi gerekirdi. Çünkü suç tarihi 2011 yılıdır. Fezleke tarihi 2015 yılı, iddianame tarihi 2016 yılıdır. Bu aşamada hakkımızda kovuşturmanın ertelenmesi kararı verilmesini talep ederiz. Sanık Pervin Buldan’ın da savunması alınmamıştır. Mahkeme beraat kararı verme kanaatindeyse sanığın savunması alınmadan da dosyanın karara çıkartılmasını talep ederiz. Ben suçsuzum beraatımı talep ediyorum. Ben duruşmadan vareste tutulmayı talep ediyorum” ifadelerini kullandı.
Aydoğan: Kabul etmiyorum
Demirtaş ile birlikte 4 Kasım 2016’da tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilen HDP Milletvekili Nursel Aydoğan da SEGBİS üzerinden savunmasını yaptı. Söz konusu suçlamalara ilişkin konuşan Aydoğan, “Ben bu konuda daha önce savunmalarımı yapmıştım. Aynen tekrar ediyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Gerçekleştirdiğimiz iddia edilen eylem 2911 sayılı yasa kapsamında kaldığından suç oluşturmamaktadır. Bu nedenle beraatımı talep ediyorum. Duruşmalara katılmak istemiyorum. Duruşmaların bağışık tutulmayı talep ederim” dedi.
Duruşma ertelendi
Avukatlar ise mahkeme heyetinden müvekkillerinin beraatını talep etti. Duruşma, HDP Milletvekili Pervin Buldan’ın savunmasının alınması için 7 Mart gününe ertelendi.